12 Mayıs 2017 Cuma

SAYGI ÖZTÜRK : BU KARARA GÖRE ATATÜRK’E HAKARET SERBEST Mİ?

Cumhuriyet, cumhuriyetin temel değerleri ve onun kurucularına yönelik saldırı ve hakaretler bir cemaatler koalisyonu olan AKP ve onun lideri tarafından atanan HSYK kurgulu yüksek mahkemeler, hakimler, savcılar, mülki ve idari amirler tarafından korunmakta ve kollanmaktadır.
Çok lafın özeti budur.

Çünkü, başta Recep Tayyip ERDOĞAN(RTE) olmak üzere bütün AKP kodamanları, partilileri, İmam Hatip tezgahından geçenler on yıllardan beri hep aynı şeyleri duydular ve işittiler.
Bu işler daha Atatürk ölmeden önce yer altında, çok partili döneme geçtikten sonra alenen batılı gizli servislerin desteklediği Yeşik Kuşak örgütleri aracılığıyla devam etti.
O gün bu gündür yüz binlerce insan kapalı kapılar ardında itiraz edecek kimselerin olmadığı cemaat toplantılarında ya da köy imamlarının, Kur'an kurslarının toplantılarında,
Atatürk'le ilgili, cumhuriyet ve onun değerleriyle ilgili sayısız yalan ve iftirayı dinledi.
Şimdi bu insanlar iktidarda, yönetimde.
Bu nedenle siz yaşanan iftiraları ilk kez duymuş, işitmiş olabilirsiniz, bu nedenle büyük bir öfke nöbeti yaşıyor da olabilirsiniz.

Ancak emin olmalısınız ki, Atatürk'ün annesi, kendisi, etrafındaki kadınlar hakkında olmadık sözleri RTE ve AKP kodamanları okudukları okullarda, yetiştikleri cemaatlerde zaten biliyorlardı ve bunları öylece olduğu gibi doğru olarak kabul etmişti.
Şimdi yalandan ayıplayan, öfke gösterisi yapan siyasiler sizi yanıltmasın.
Bunlar Abdurrahman Dillipak, Rıza Nur, Kadir Mısıroğlu, Necip Fazıl gibi şerefsizlerin öğrencileridir.
Bunlar onların söylediklerini aynen doğru kabul ederler.

George Cloney kılıklı Abdullah GÜL'ün batılı havası sizi yanıltmasın, o da aynı şekilde aslında Atatürk'ün homoseksüel olduğunu, Osmanlıyı yıkan hain bir Osmanlı paşası olduğunu düşünür ve kabul eder.
Bülent Arınç zaten böylesi düşüncelerini hiçbir zaman saklamamıştır.
RTE Atatürk ve yakın silah arkadaşlarını örneğin, İsmen İnönü, Celal Bayar'ı Dersim İsyanından dolayı katliamcı olarak suçlamakta hiç mahsur görmemiş, utanmamıştır.
Yine aynı ekip, Ermeni isyanı nedeniyle yaşananlar için Osmanlı son dönemi askerlerini ve bazıları cumhuriyetin kurcusu olan asker ve devlet adamlarını Türk ve dünya kamu oyu önünde Ermenilerle beraber suçlamakta geri durmamıştır.
Atatürk için alkolik lafını en yüksek makamdan söyleyen RTE olmuştur.
Çankaya köşkünü alem ve işret yuvası olarak gören ve gösteren ekip en sonunda bu köşkün yıkılmasını da sağlamıştır.

Bu nedenle kimseler kendisini kandırmasın.
Halen devleti yönetenler Cumhuriyetin temel değerleriyle yani Laiklik, Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Milliyetçilik, Devrimcilik ve batının çağdaş değerleri olan Demokrasi, Hukukun Üstünlüğü, Azınlıkların Haklarının Korunması, Fransız Devriminin ilkeleri olan Eşitlik, Kardeşlik, Özgürlük ilkeleriyle kavgalıdır.
Bunlar bir kere değil milyon kere SÜNNİ İSLAM ŞERİATI istediklerini her defasında, her seviyede, her ağızdan, her şiddette söylemiştir.
Bunların içinden çıkıp geldikleri fikirsel oluşumlar da aynı şekilde büyük kararlılıkla aynı şeyleri büyük mertlikle söylemiştir.
Dahası bu tespitler daha önceki Anayasa Mahkemesi tarafından tespit edilmiş olup bir de mahkum edilmiştir.

Hiç kendinizi kandırmayın.
Atatürk'e küfredenler iktidardadır.

Oraj POYRAZ ( 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
           L2fSIJNoA0xfSNxA      


SAYGI ÖZTÜRK : BU KARARA GÖRE ATATÜRK'E HAKARET SERBEST Mİ?

12 Mayıs 2017

Atatürk düşmanlığı almış başını gidiyor. Sahte belgelerle, yalanlarla Atatürk sevgisini ortadan kaldıracaklarını sananların hevesleri kursaklarında kalacak ama her konuda konuşan bazı devlet yetkilileri, Atatürk'e hakaret edenler için "Siz ne biçim konuşuyorsunuz" demediği için bu kişiler televizyonlara çıkarılıyor, kin kusmalarına, düşmanlık yaratmalarına, toplumu ayrıştırmalarına yol veriliyor.

Atatürk'e, manevi kızına sözleriyle en büyük saygısızlığı yapanlarla ilgili cumhuriyet savcılıklarına suç duyurularında bulunuluyor ama sonuç yok. Herkesin gözaltına alındığını bildiği sözde tarihçi, eski polis Süleyman Yeşilyurt gözaltına da alınmış değil. Atatürk'e hakaret edenler hakkında zamanında işlem yapılmış olsaydı, bu kişilerin televizyonda kin kusmalarının da önüne geçilmiş olurdu.

12saygibelge15cm

6 AY ÖNCESİNE GİDELİM

12 Kasım 2016 tarihinde Süleyman Yeşilyurt, bir televizyon kanalında konuşuyor. Atatürk ile ilgili sözlerinin hakaret, iftira, yalan ve aşağılayıcı olduğunu öne süren Güneydoğu gazisi Tarkan Yılgün, hem gazi, hem Mustafa Kemal'in askeri, hem de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak 24 Kasım 2016 tarihinde Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na şikayette bulundu.

Bir sonuç çıkmayınca Adalet Bakanlığı üzerinden Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilmek üzere 17 Nisan 2017 tarihinde Başbakanlık İletişim Başkanlığı'na dilekçe gönderdi. Süleyman Yeşilyurt'un, Atatürk'ü, manevi kızı Afet İnan'la sevgiliymiş gibi lanse ettiğini, bu hakaretin cezasız kalmaması gerektiğini belirtti ve şikayetini yineledi. Şikayetlerinden hâlâ sonuç almış değil.

"BÜYÜKLÜĞÜNÜ ETKİLEMEZ"

Yargıtay'ın önceki kararlarında, Atatürk'e hakaret edenlerle ilgili her Türk vatandaşının şikayetçi olabileceği, tazminat davası açabileceği, ceza davası açmaya taraf olabileceği yer alıyor.

Gelelim son olaya… Büyük Önder Atatürk'ün hayata gözlerini yumuşunun 75. yıldönümünde dinci bir gazeteye verilen ilanda Atatürk'ün hatırasına basın yoluyla hakaret edildiği gerekçesiyle Avukat Veysel Kırıcı'nın da aralarında bulunduğu 14 yurttaş şikayetçi oldu.

Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi, "İlan Türk kamuoyu açısından ne kadar rahatsız edici, şoka uğratıcı olsa da, çok seslilik ve düşünce açıklama bağlamında, demokratik toplum açısından hakaret olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı, bu şekilde tartışma konusu yapılmasının Ulu Önder'in büyüklüğünü etkilemeyeceği, aksine büyüklüğünün ortaya çıkmasını sağlayacağı anlaşılmakla suçun yasal unsurlarının oluşmadığı" sonucuna vardı ve sanıklar hakkında beraat kararı verdi.

SUÇTAN ZARAR GÖRMEDİNİZ Kİ

Bundan sonrası ise daha da ilginç… Onur Cingil, Oğuz Karataş, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sağladığı olanaklarla avukat olan Veysel Kırıcı, devletimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret eden kişilerin beraat etmesini Türk Milleti'nin evladı bir hukukçu olarak kabul edemediği için kararı temyiz ettiler. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yerine Cumhuriyet Savcısı Atıf Moğulkoç imzasıyla 6 Nisan 2017 tarihinde Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanlığı'na gönderilen 2014/315561 sayılı tebliğnameyi okuyalım:

"Dosya incelendi. Sanıklara atılı bulunan 'Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret suçundan doğrudan doğruya zarar görmeyen şikayetçinin, davaya katılma ve hükmü temyiz etme yetkisi bulunmadığından temyiz isteminin CMUK'nın 317. Maddesi gereğince REDDİNE…"

EMANETE SAHİP ÇIKTILAR

Savcılık tebliğnamesinde aynen böyle yazıyor. Avukat Veysel Kırıcı'nın anladığı da "Atatürk'e hakaret ettilerse sana ne! Suçtan zarar gören sen değilsin. Davaya da katılamazsın, temyiz de edemezsin!" oluyor. Kırıcı bize şunları anlatıyor:

"Atatürk'ün hatırasına hakaret edenlere karşı hukuki haklarını kullanmak her Türk vatandaşının olduğu gibi benim de hakkım ve hatta görevimdir. Bu görevi bana mevcut Anayasa'mız da vermektedir. Atatürk'e alenen hakaret suçundan dolayı doğrudan doğruya zarar gören, şikayetçi olma hakkı bulunan kimdir? Ata'mıza hakaret edenlerin cezalandırılmasını talep edebilmek için Ata'mızla nesep bağımız olması mı gerekmektedir? Şu an Ata'mızla nesep bağı olan hiç kimse hayatta olmadığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'na göre Atatürk'e hakaret etmek artık serbest midir?"

Atatürk, Türk Milleti'nin maneviyatı, geçmişi ve geleceğidir. Ona yapılan hakaretten Türk Milleti'nin her bir ferdi zarar görür. Bu millet de emanete son nefesine kadar sahip çıkar. Bu da unutulmasın. Savcılığın tebliğnamesine karşın Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin nasıl bir karar vereceğini bekleyelim, görelim…

http://www.sozcu.com.tr/2017/yazarlar/saygi-ozturk/bu-karara-gore-ataturke-hakaret-serbest-mi-1844808/

 
a45UyF587661-170512122348 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2017/05/12  13:29 2  65  alelma@yahoogroups.com


 

Sirca koskte oturan, tas atmaktan cekinmelidir.

Ingiliz atasozu

Resulullah sav buyurdular ki:
Cocuklari diri olarak topraga gomen de gomulen de atestedir.

Ebu Davud, Sunnet, 18, 4717

Benim dinselligim, kendini az biraz, bizim zayif ve gecici olan anlama yetimizle anlayabilecegimiz kadariyla, ortaya koyan, sonsuz yuksek tine alcakgonullu bir hayranliktan ibarettir.
En yuksek oneme sahip olan ahlaktir, ama bizim icin, Tanri icin degil.

My religiosity consists in a humble admiration of the infinitely superior spirit that reveals itself in the little that we, with our weak and transitory understanding, can comprehend of reality.
Morality is of the highest importance but for us, not for God

Albert Einstein; from Albert Einstein the Human Side, Helen Dukas and Banesh Hoffman, eds., Princeton, New Jersey: Princeton University Press, 1981, p.66.


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder