10 Ocak 2013 Perşembe

11-ALBAY GEDİK: 'SAHTELİĞİ BAKAN BİLE AÇIKLADI AMA...'

Din, iman, yalan, dolan, kin, intikam, işbirliği ve ihanet diyorum.
Başka birşey demiyorum.(O.P.)

ALBAY GEDİK: 'SAHTELİĞİ BAKAN BİLE AÇIKLADI AMA...'

Sahte delil üreten çete ortaya çıkarılacak mı?

(SÖZDE) Balyoz davasında 16 yıl hapis cezası alan Deniz Kurmay Albay Ayhan Gedik'tan 7. mektup.

Bu güne kadar Balyoz Davasında yapılan hukuksuzlukları, hakkımızda üretilen sahte dijital verilere dayanılarak kendi ülkemizde nasıl haksız ve hukuksuz bir şekilde çok ağır cezalara çarptırıldığımızı somut örneklerle sizlere yazdığım mektuplarla ifade etmeye çalıştım.

(İLGİLİ YAZI) ALBAY GEDİK: "MAHKEME HEYETİ HZ. ÖMER'İ HİÇ DUYDU MU?"

(İLGİLİ YAZI) ALBAY GEDİK: 'NEML VE CİN SURESİNE DİKKAT'

(İLGİLİ YAZI) 'ALBAY GEDİK'TEN BAŞBAKAN'A İMZASIZ 'OSLO' SORUSU

(İLGİLİ YAZI) ALBAY GEDİK: 'ASKERLERİMİZİ BU GEREKÇELERLE TUTUKLADILAR'

(İLGİLİ YAZI) ALBAY GEDİK: 'O DA SAVCI BUNLAR DA...'

(İLGİLİ YAZI) ALBAY GEDİK: "YATSI VAKTİ ÇOK YAKIN"

Sizlere daha önceki mektuplarımda; bu sahte dijital verileri üreten bir çete olduğunu, bu çetenin en önemli özelliğinin, geleceği yani henüz olmamış, gerçekleşmemiş olayları zaman, mekân, isim vb. olarak eksiksiz bir şekilde tahmin edebilmesi olduğunu belirtmiştim. Bu özelliği nedeniyle; sahte dijital veri üreten bu çetenin mesleğinin 'müneccimlik' olduğunu da söyleyerek bu müneccim çetesinin marifetlerini belgeleriyle size teker teker anlatmaya çalışıyordum. Balyoz Davasında yapılan sahtecilikleri doğrulayacak bir konu ile bu mektubuma devam etmek istiyorum.

CALIBRI VE CAMBRIA YAZI TİPLERİ


11 ve 17 nu.lı CD'lerin içinde, bilirkişi raporlarıyla kesin olarak  tespit edilen, ilk kez 2007 yılında piyasaya sürülen 'Microsoft Office 2007'de kullanılmaya başlanan ve 2003 yılında henüz keşfedilmemiş olan, Calibri, Cambria yazı karakterleri ve sıkıştırılarak  dosyaların kaydedilmesini sağlayan Office Open XML dosya sistemi kullanılarak oluşturulmuş 80 adet dijital veri bulunduğunu daha önceki mektuplarımda sizlere yazmıştım. İşte bu husus, Mili Savunma Bakanı tarafından, bir soru önergesine karşılık olarak verilen cevap ile 04 Ocak 2013 tarihli gazetelerde de yazılarak, adeta sahtelikler ifşa edildi.

SAHTELİĞİ BAKAN AÇIKLADI

CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut ORAN tarafından verilen bu soru önergesine cevap olarak yapılan açıklamada Milli Savunma Bakanı İsmet YILMAZ, "Balyoz İddianamesinin temelini oluşturan Balyoz Darbe Planının, hazırlandığı 2003 yılındaki belgeler ve CD'lerde izine rastlanan "Microsoft Office 2007" bilgisayar programı ile ilgili olarak, Microsoft web sayfasından elde edilen yazılımın üretiminin tamamlanma tarihinin 30 Kasım 2006 olduğu göz önüne alındığında, yazılımın 2003 yılı içerisinde kullanılmasının mümkün olamayacağı değerlendirilmektedir" şeklinde bir beyanda bulunarak Microsoft Office 2007 bilgisayar programının henüz üretilmediği için, 2003 yılında TSK'de kullanılmasının mümkün olmadığını açıklamıştır. 

BU NASIL BİR ODAKTIR?


Sayın Umut ORAN, bu cevaplar ile Balyoz Davasının temelindeki iddiaların gerçekdışı olduğunun gözler önüne serildiğini belirterek; "TSK'ya mensup bazı şahısların darbe planı hazırlığı içinde olduğu yönünde bir algı yaratıp, yüzlerce yetişmiş subayın haksız yere hapis yatmasından çıkar sağlayacak nasıl bir odak bulunmaktadır? 2003 yılında kullanılmayan bir programla sahte deliller üreten, bu delilleri 2003 yılında üretilmiş gibi gösteren çete kimdir?" diye sorarak "sahte delil üreten çetenin" ortaya çıkarılmasını istemiştir. Bizim de tüm sanıklar olarak Balyoz Davasının başından beri istediğimiz şey tek şey budur. Yani, 'İçinde zerre kadar Allah korkusu olmayan, başkalarına iftira atıp, onların haksız yere hapis yatmalarına ve ceza almalarına sessiz kalan, bu ülkenin bağrından yetişmiş Türk Silahlı Kuvvetlerinin mensuplarına komplo kurup, onları kendi vatanında esir eden bu "sahte delil üreten çetenin" biran evvel ortaya çıkarılması.

Hatırlayacağınız gibi sizlere ne yazmıştım? Ortada bir CD var (11 nu'lı). Bunu sakın unutmayın. Bu CD, bizim tutuklanmamıza ve ceza almamıza neden olan şu meşhur 11 nu'lı CD. Bu CD ile ile ilgili TÜBİTAK, 19 Şubat 2010 tarihli bilirkişi raporunda ne demişti? "11, 16 ve 17 nu'lı CD'lerin içindeki dosyaların oluşturma ve son kaydetme tarihlerinin 2003 yılı ve öncesine ait olduğu, bir oturumda yazıldığı ve CD'lere sonradan ekleme yapılmadığı sonucuna varılmıştır" demişti. (Bizler, mahkeme tarafından bu rapor doğru kabul edilerek, çok ağır cezalara çarptırıldık)

Peki, Milli Savunma Bakanı Sayın İsmet YILMAZ yaptığı açıklamada ne dedi? "2003 yılında üretildiği iddia edilen CD ve belgelerin içinde izine rastlanan Microsoft Office 2007 bilgisayar programının 2003 yılı içerisinde kullanılmasının mümkün olamayacağı..."

Ah değerli okuyucularım ah, bu güne kadar sizlere birçok örnek vererek nasıl bir komployla karşı karşıya olduğumuzu ve gerçeklerin halktan saklanması için her şeyin yapıldığını ve halkın gözünde, 'bunlar askerdir böyle bir şey yapmışlardır' önyargısının bilerek oluşturulduğunu belirtmiştim. 'Yahu böyle söyleniyor ama delil var mı? Bu kişilerin böyle bir şey yaptıklarına ilişkin bir imza, belge, yazı, bilgisayar, fotoğraf vb. gibi somut, kesin, hukuki, her türlü şüpheden uzak delil var mı yok mu' diye sorgulayan bir kişi bile oldu mu? Kendinize bir sorun! Hemen yargısız infaz yapıldı. Hiç kimse ama hiç kimse, elinde delil olmadan, okumadan ve incelemeden sadece atıp tuttu.

Bunlar böyle şeyler yapmıştır diyerek TSK'nin çok değerli mensuplarını zan altında bırakan önyargılı kişilere soruyorum: Elinizde herhangi bir delil var mıydı da bizleri suçladınız? Bakın, Sayın Milli Savunma Bakanı bile verdiği cevabi yazıda "Microsoft Office 2007" bilgisayar programının 'henüz üretilmediği için' 2003 yılında TSK'de kullanılmasının mümkün olmadığını açıkladı. O zaman nasıl olur da TÜBİTAK, içinde 2007 yılına ait veriler olan 11 ve 17 no'lu CD'ler hakkında böyle bir rapor verebilir? Nasıl olur da hukukun üstünlüğünü savunan her şeyi hukuka uygun olarak yapıyoruz diyen bir mahkeme heyeti, bu iddiaların doğru olup olmadığını öğrenmek için hiçbir araştırma yapmaz ve ısrarla bilirkişi görevlendirmekten kaçınır? Takdiri siz aziz Türk Milletine bırakıyorum.

Şunu her defasında tekrar tekrar söyleyeceğim; İtalyanların da "Il futuro nessuno lo conosce" (Geleceği kimse bilemez) dediği gibi; geleceği ve bilinmeyeni yalnız ve ancak Allah bilir.  Gerçek mutlaka bir gün ortaya çıkacak ve sahte delil üretim çetesi, büyük Türk Milleti önünde hesap verecektir.

Geleceği mutlu, huzurlu ve aydınlık olan bir Türkiye'de yaşamak dileğiyle...

Ayhan GEDİK
Deniz Kurmay Albay

Adres: 3 üncü Kolordu Askeri Ceza ve Tutukevi HASDAL / İSTANBUL 

 

NOT: Değerli arkadaşlarım bu vesileyle sizlere bir de kitap tanıtmak istiyorum. Yazarı benimle bilikte Hasdal'da kalan bir albay, İkrami Özturan. Kitaın adı ELVEDA( Elbirliğiyle Vatanında Esir Düşürülen Askerler) Kapağını aşağıda görebilirsiniz. Kitapta, bugüne kadar yaşadıklarımız ve Hasdal'daki yaşantımız anlatılmaktadır.

"Balyoz mağduru", "Hasdal sakini" İkrami Özturan. Tarafsız bir araştırmacı gibi çalışan, röportajlar yapan, "Balyoz gerçeğini" ve "Hasdal yaşamını" sizler için yazan şerefli bir TSK mensubu!" BİLGİ YAYINEVİ

Bu haber Askerhaber.com'dan yazdırılmıştır.



a45UyF58766120130110134711


--
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kucuk seylere gereginden cok onem verenler, elinden buyuk is gelmeyenlerdir.

Eflatun
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Devlet ve milletimizin parcalanmasi ve Ermeni ve Yunan esaretine dusulmesi soz konusudur. Alti yuz elli sene efendilik eden bir milletin kole mevkiine dusmesi kolay bir hadise degildir.

(6 Temmuz 1919)
K. ATATURK
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Anadolu ile degil, Yunanistan ile anlasmaliyiz.

VAHDETTIN (Osmanli Padisahi) - 15.10.1920
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Daha gun o gun degil, derlenip durulmesin bayraklar.
Dinleyin, duydugunuz cakallarin ulumasidir.
Saflari siklastirin cocuklar,
Bu kavga fasizme karsi, bu kavga hurriyet kavgasidir.

Nazim Hikmet Ran
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Ben,Manevi Miras olarak,
Hicbir Ayet, hicbir Dogma,
Hicbir Donmus ve kaliplasmis Kural birakmiyorum.
Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir...

K.Ataturk
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com

Ayrilmak isterseniz de:
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com

Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder