Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur! | |
Mustafa Kemal Atatürk |
Akıl, iman.
Araştırma, nakil, taklit.
Bilim, ilim.
Bilim adamı, ilahiyatçı.
Çarpışan şeyler bunlardır.
Adam bakan, okumuş yazmış bir kişi.
Ama bilmiyor.
Bilmek nedir, inanmak nedir?
Bilim nedir, ilim nedir?
Teori, hipotez, tez, kanun nedir bilmiyor.
Bilmemekle kalmıyor, bilmediğini de bilmiyor.
Tam bir cahil cesareti çok da iddialı laflar ediyor.
Lafa bak sen şimdi.
DARWİN'E İMAN ETMEYECEKMİŞİZ.
Bu lafın saçmalığını konuşmuyorum bile.
Daha vahim ve elim olmak üzere bu adam bir bakan, Sanayii ve Teknoloji Bakanı.
Cern'den falan bahsediyor.
Elinde bilim ve teknoloji bütçeleri var.
Hadi bilmiyorsun.
Bir sus.
Dinle.
Dur orda.
Adamımız durmuyor, utanmıyor, sıkılmıyor.
Devam ediyor.
İlahiyatçıları ve iman edenlerin korkmasına gerek yokmuş.
Büyük Patlamanın olduğu isbat edilirse.
Evreni tanrının patlattığı ispat edilirmiş.
Yahu neresini düzeltelim.
Büyük Patlama on kez ispatlandı.
O iş bitti.
Big Bang dışında kalan olaylar için bir sürü model öne sürüldü.
Paralel evrenler, sicim teorisi, çok boyutlu evrenler, çarpışan evrenler falan filan.
Bunlardan bazıları için deneysel modeller dahi oluşturuldu.
Tanrının bu işteki rolüne ilişkin de bir sürü laf söylendi.
Hatta gruplarda sansasyon yaratmıştı Stephan Hawkins çıktı bir belgesel yaptı, bunu Discovery Chanel yayınladı.
Adam evrenin olması için ille de tanrı olması gerekmediğini, mevcut yasaların yeterli olduğunu uzun uzun anlattı.
Bunları işkembeden atmadı, bir sürü mantık, bir sürü delil öne sürdü.
Tamam anlarım, Standart modeli anlayamayabilirsiniz, ya da evrim teorisi size fazla gelebilir.
Aklınıza yatmamıştır, ruhunuza uymamıştır.
Ama şunu da sanki çok iyi biliyormuş gibi iddia etmeyin.
Yaradılış Teorisi.
Yoktur arkadaşlar, yoktur.
Böyle bir teori yoktur.
Yanlışlanmıştır, bir sürü gözlemi izah etmez.
Var olan bir sürü çelişkiyi düzeltecek bir revizyonu dahi yoktur.
Yanlışın tartışması olur mu ?
Olmaz, olmamalı, olamaz.
Oraj POYRAZ
^^^^^ - vvvvv
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder