20 Şubat 2013 Çarşamba

15-Bülent ESİNOĞLU - Türk’e saldırıp, Türkün başbakanı olmak!


Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi

Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

 

Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927



Evet, Türk sorunu nasıl çıkar?
Işte böyle, tam da şekildeki gibi.
Sinop, Samsun bunun alarm işaretleridir.
Daha öncede benzeri işaretler vardı.
Kimse takmadı, önemsemedi.
Bunları önemsemeyenler daha büyük sıkıntıları görecekler.
Türk sorunu vardır ve gerçektir.
Kürt sorunu tetiklemiştir.
Ermeni kalkışmalarından önceki döneme benziyor.
Meclis, milletvekilleri, yerel yönetimler, dağda etnik çeteler, basiretsiz hükümetler, açılımlar, ateşe benzin dökmeler, yabancı müdahaleler falan.

Oraj POYRAZ

Bülent ESİNOĞLU - Türk'e saldırıp, Türkün başbakanı olmak!

Altmış dokuz yaşındayım. Türk ana ve babadan olmayım.

Öyle olmasa bile, kendi kendimi bildiğimden beri, Türk kimliği ile kendimi var bildim.

Şimdi siz benim kimliğimi ve aidiyetimi, Fransız, ya da Yunan diye değiştirmeniz için, en az 50-60 yıl geriye götürmeniz gerekir.

Tüm kötülüklerden Türk'ü sorumlu tutup, Anayasa'dan Türk sözcüğünü çıkartınca, sorunları çözmüş mü olacaksınız?

Sorun olan Türk mü, yoksa sizin ülkenin yönetiminde olmanız mı?

Yani ben, bundan sonra,  kendime Türk demeyeceksem ne diyeceğim?

Anayasa'dan Türk sözcüğünü çıkarırsanız, geriye ne kalır?

Türkçeyi kaldıramayacağınıza göre, Türk, ne olacak ki?

Başka bir soru, Türk varlığını ne ile takas edeceksin?

AKP iktidara geldiğinde bazıları diyorlardı ki, Türk sorunu çıkacak, pek anlayamamıştım. Türklerin yaşadığı yerde nasıl oluyor da, Türk sorunu çıkar diye…

Her şeyin sorun olabileceğini düşünürdüm de, Türk sözcüğünün Anayasa'dan çıkartılıp, sorun olacağını düşünemezdim.

Ben sol düşünceden gelen birisiyim. Yıllarca ırkçılığa karşı koymuş birisiyim.

Ama bana Fransız'sın denilmesine karşıyım.

Bu işi ben anlamakta zorluk çekiyorsam, bu işi yapmak isteyenlerin, ya aklı yok, ya da hiç dayak yememmişler.

Bir iktidarın sonu geldiğinde, saçmalama adedi artar diye varsayım var.

Demek ki doğruymuş…

 

İnsanlar, bir toprağı vatan yapmışlar, üzerinde yaşayanlara Türk demişler.

Dünyada var oluş şekilleri, ilişkileri, anlayışları, kültürleri hep bu Türk sözcüğün etrafında dolaşmış.

Türk olduğu için, birlikte yaşadıkları adına ölmüş, öldürmüş.

Tüm duyguları, tüm geçmişleri, hep gelmiş bu sözkcükde hayat bulmuş. Bu sözcüğe dayanmış.

Açlık, işsizlik, vatan savunması, dışarıdan gelen tehditlere karşı korunma sorunlarına, şimdi, Türk sorunu da girmiş oldu.

Batı emperyalizminin, Türkleri Anadolu'dan sürme düşüncesinin olduğunu biliyorduk…

Ama Türk sözcüğünü kaldırarak bunu yapmaya yeltenecek kadar aptal olacaklarını bilmiyorduk.

Kimliksizleştirmek, aidiyetsizleştirmek bu kadar mı kolay?

Kimliksizliğin ve aidiyetsizliğin sorumsuzluk olduğunun farkında mısınız?

Anayasadan Türk sözcüğünü çıkarmak isteyenler, Anadolu'nun üzerine bir atom bombası atmaları gerekir.

Türk, sadece bir sözcük olsaydı, belki kaldırabilirdiniz.

Türk sözcüğü sadece Anayasa'da yazılı bir sözcük değildir.

Türk sözcüğü güvenliktir.

Savunmadır.

Dirençtir.

Ordudur.

Ruhtur.

İnşa edilmiş sorumluluktur.

En acı olanı da, Türk'e saldırıp, Türkün Başbakanı olmaktır.

19.2.2013, bulentesinoglu@gmail.com
a45UyF587661-201302192116-15
^^^^^ - vvvvv

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder