Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur! | |
Mustafa Kemal Atatürk |
Tarihtir bunlar, tarihi anlar, tarihi kişilerdir bunlar.(O.P.)
E. Tümg. Naci Beştepe'nin iletisini paylaşalım.. Sevgi ve saygı ile. Dr. Ahmet Saltık ================================ Değerli Dostlar, Bugün 11 Şubat TSK mensuplarının toplu olarak Silivri'de esir alındıkları o kara günün 2. yılı. Vardiya Bizde Platformu olarak aileler, arkadaşları ve dostları olarak b Şimdilik 5 kentte Sessiz Çığlık'larımızı atmaya devam ediyoruz… BALYOZ DAVASI MAĞDURLARINDAN Y.ZİYA TOKER'in sizler için yazmış olduğu mesajı aynen iletiyorum…
Kızı Elif TOKER Hepinize merhaba Bugün büyük bir komplo sonucu tutuklanıp, 80 gözlü demir parmaklıklı pencerelerin, çelik kapıların, beton duvarların arkasına atıldığımızın 2. yıldönümü. 721 gün 17304 saattir 7 metrekarelik bir yerde yaşıyoruz. "Türk Milleti" yani sizin adınıza karar veren mahkeme, 5 ay önce,325 TSK mensubuna 5276 yıl ceza verdiğini açıkladı.
Özellikle; Silivri'den yolunu geçirenler, gelmese bile kalpleri bizimle birlikte atanlar, Vatanını sevenler, hukuksuzluğu bilenler, yüreği olanlar gerçeğin ne olduğunu zaten iyi biliyorlar.
Sorularının yanıtlarını soruyorlar, soracaklar. Ama önce kızımın nişanı oldu nişanına katılamadım. Haksız yere tutuklanıp zindana atılmamıza, yetkili makamda olmalarına karşın, gerçeği en az benim kadar bilmelerine rağmen sesini çıkartmayanları-çıkartamayanları mesela geçiyorum.
Ama aynı yöntemleri kullanarak; Türk Silahlı Kuvvetlerinin gücünün bu kadar zayıflatılmasına, yıllarca ülkenin kıt kaynaklarını kullanılarak yetiştirilen insan gücünün hoyratça, pervasızca, darbeci, cuntacı, şantajcı, casus, ahlaksız diyerek çeşitli soruşturma bahanesiyle yok edilmesine göz yumanları, seyredenleri geçemiyorum Arkadaş. Geçemiyorum… Kim bunlar?
İki yıl boyunca 80 gözlü pencereden bakınca; TUBİTAK UAKAE (Uluslararası Kriptoloji Araştırma Enstitüsü) Sözüm ona İstanbul'daki Casusluk davasındaki ve İzmir'deki Casusluk davasındaki gizli bilgileri sağlamaktan ve saklamaktan "yüzlerce subay, kariyerleri bitirilerek hapse atılıp yargılanırken; bir gazetecinin Cumhuriyet Savcılarına getirip verdiği TSK'nın gerçek savaş planlarının, Çok Gizli belgelerinin, Devlet sırrı dokümanlarının nasıl çalındığını, kimlerin çaldığını, kimlerin eline geçtiğini, TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu bile araştırmıyor. Aldığımız eğitim doğruyu-yanlışları ayırmayı, yalandan-gerçeği ayrıştırmayı öğretir. Vatan şairi Namık Kemal; Zalim ne kadar korkusuz olursa olsun, Demiş zindanın derinliklerinden… Y. Ziya TOKER |
^^^^^ - vvvvv
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder