8 Mart 2013 Cuma

15-Bekir Coşkun: Maymun Gazeteci…

 

Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi

Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

 

 

Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927

Açıklama: http://www.ataturkungencligehitabesi.com/ata_imza.gif

 

Atatürk'ün Bursa Nutku

"Türk genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir.
Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır.
Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.
Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, 'Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır.' demeyecektir.
Elle, taşla, sopa ve silahla;nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır.
Genç, 'Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir.' diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır.
Mahkeme onu yargılayacaktır.
Yine düşünecek, 'Demek adliyeyi ıslah etmek, rejime göre düzenlemek lazım.' diyecek.

Onu hapse atacaklar.
Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haklı ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek.
Diyecek ki, 'Ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım.
Araya girişimde ve eylemimde haklıyım.
Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.'

İşte benim anladığım Türk genci ve Türk gençliği!"

*Mustafa Kemal Atatürk'ün, 5 Şubat 1933 günü Bursa'da yaptığı nutuktur

 


Bekir Coşkun: Maymun Gazeteci…


08 Mart 2013

Genel yayın yönetmeni, kendi eliyle sayfaya koyduğu iktidarı kızdıracak haberi, ertesi sabah orada görünce korkabilir…

"Bu da ne?" der…

*

Bu, maymunun aynaya bakması gibidir…

*

Yönetmen kişilik bölünmesine uğramıştır çünkü…

Haberi koyarken biraz olsun "gazeteci" olmuştur…

Koymuştur…

İkinci gün okurken ise "kovulma tehlikesi altındaki gazeteci" olmuştur…

Korkmuştur…

*

Başıma geldi çünkü…

Haberi koyduk sayfaya…

"Harika oldu" diye birbirimizi de kutladık…

Ertesi gün genel yayın yönetmeni kızdı görünce:

"Ne bu?.."

"Haber…"

"Ama nereden çıktı?.."

"Sen koydun ya…"

"Olur mu ama?.. Bu şimdi oldu mu?.."

Beni kovdular, o kaldı…

*

Patron gazeteleri böyledir, özellikle de bu zamanda…

Çünkü işadamı patron, gazetecilik için gazete sahibi olmuş değil… Başbakan'a, bakanlara yakın olmak için gazete sahibidir sadece…

Gazete ihaleye yarar…

Krediye yarar…

Başbakan'ın uçağına binmeye yarar…

Cumhurbaşkanı'nın sofrasına oturmaya yarar…

Maden ocağı için dağ, HES için dere, fabrika yeri için ova, otel için koy, altın için orman kapatmaya yarar…

Bir tek gazetecilik yapmaya yaramaz gazete…

*

Böyleceeeee…

Türk basını, bu dönemde sürüp giden dinci istilanın karşısında durmak bir yana… Türkiye'nin başına gelenleri okurlarından gizleyerek, okurlarını yanlış yönlendirerek, toplumun gözünü boyayarak, insanların kulağını tıkayarak suçun parçasıdır…

Yüreğindeki gazetecilik duygusunu söndüremeyen muhabirlerin, yazarların, çizerlerin çırpınışları, her gün "yönetim" duvarına çarpıp döner…

Kol kırılır ya, yen içinde kalır…

*

Genel yayın yönetmeni kendi eliyle koyduğu haberden korkar kimi zaman…

Görünce durduğu yerde zıplamaya başlar:

"Bu ne?" der…

Kaçmak ister…

Seyircilerden gördüğü ilgiden, patronun muzundan, zihnindeki parmaklıktan çıkıp kaçamaz da…

Kafesteki maymundur bu kez…

Cumhuriyet

a45UyF587661-201303081049-15
^^^^^ - vvvvv


--
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Surekli olarak kendini yonetebilmek insanin sahip olabilecegi en degerli yeteneklerden birisidir.

Bertrand russell

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Ben,Manevi Miras olarak,
Hicbir Ayet, hicbir Dogma,
Hicbir Donmus ve kaliplasmis Kural birakmiyorum.
Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir...

K.Ataturk


Daha gun o gun degil, derlenip durulmesin bayraklar.
Dinleyin, duydugunuz cakallarin ulumasidir.
Saflari siklastirin cocuklar,
Bu kavga fasizme karsi, bu kavga hurriyet kavgasidir.

Nazim Hikmet Ran

"Tanri kotulukten ve acidan korumak istiyor mu?
Fakat bunu yapmaya gucu mu yok?
Eger yoksa, O gucsuz, ya da kesinlikle her seye gucu yeten degildir.
Her seye gucu yeten fakat istemeyen mi?
Eger oyle ise , O kotudur, ya da kesinlikle tum iyilik degildir.
O, ne gucu yetiyor, ne de istemiyor mu?
O zaman. O'nu Tanri diye cagirmak sacma olur.
O, hem gucu yetiyor hem de istiyor mu?
O zaman kotuluk nereden geliyor?"

(Istencin Ozgur Secimi Uzerine. Giris.)
EPICURE

Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com

Ayrilmak isterseniz de:
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com

Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder