15 Mart 2013 Cuma

15-Rifat Serdaroğlu: EV ÖDEV

 

Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi

Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

 

 

Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927

Açıklama: http://www.ataturkungencligehitabesi.com/ata_imza.gif

 

Atatürk'ün Bursa Nutku

"Türk genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir.
Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır.
Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.
Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, 'Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır.' demeyecektir.
Elle, taşla, sopa ve silahla;nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır.
Genç, 'Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir.' diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır.
Mahkeme onu yargılayacaktır.
Yine düşünecek, 'Demek adliyeyi ıslah etmek, rejime göre düzenlemek lazım.' diyecek.

Onu hapse atacaklar.
Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haklı ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek.
Diyecek ki, 'Ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım.
Araya girişimde ve eylemimde haklıyım.
Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.'

İşte benim anladığım Türk genci ve Türk gençliği!"

*Mustafa Kemal Atatürk'ün, 5 Şubat 1933 günü Bursa'da yaptığı nutuktur

 


Rifat Serdaroğlu: EV ÖDEVİ

Temel, çok sevdiği karısının altmışıncı yaş gününde, tüm dostlarını davet ettiği sürpriz parti için, sokağındaki pastaneye telefonla pasta sipariş etmiş.

Hemşerisi Pastacı; "Üzerune ne yazmami istersinuz da?

Adam bir an düşünmüş ve;

"Üstte; 'Yıllarca yoruldun ama' , altta; 'İnan hala mükemmelsin' olarak iki satır halinde yazın lütfen, demiş.

Pazar günü tüm davetlilerin önünde kıvılcımlar saçan maytaplarla pasta gelmiş.

Evin hanımı pasta üstündeki yazıyı görünce, çığlık atıp bayılmış.

Yazı; "Üstte yıllarca yoruldun. Ama altta inan hala mükemmelsin."

Arap kızının kocası Gürcü kökenli Türkiyeli Eşbaşkan, soğuk alıp nezle olunca evinde istirahata çekildi.

Devlet Yönetimini, hemşerisi pastacı gibi yanlış anlayıp, yanlış yapan Türkiyeliye "Ev Ödevi" olarak birkaç soru soralım. Çalışsın, danışsın cevap versin.

Öyle "Elektrikler kesildi, çalışamadım Hocam" palavrasını yutmayız, ona göre!

Korkma Türkiyeli, bugünkü sorular sadece ekonomiden olacak.

Cani Öcalan ile planladıklarınızla ilgili soruları soracak da, hesabını vereceğin yer nasılsa, emanetin esas sahibi Türk Milleti olacaktır.

1)Sanayide İthalata Bağımlılık %58'den %62'ye yükseldi;

Dahilde işleme izin belgelerine göre, ihraç ettikleri ürünlerde ithal girdisi kullanan Sanayi kollarında ithalata bağımlılık oranı Ocak 2012'de %58 iken, 2013 yılında %62'ye yükseldi.

Yani bu yıl, 100 Dolarlık İhracat geliri elde etmek isteyen bir sanayici, 62 Dolarlık İthalat yapmak zorunda kalıyor.

-Bu tutum Sanayiciyi ya hamallık yapmaya, ya da ticarete yönlendirir.

-Sanayici fabrikasını koruyamaz ve ayakta duramaz hale gelir.

-Yeni yatırım yapmak çok zorlaşır.

-Yeni iş alanları yaratılamayacağı gibi, mevcut işçiler de işsiz kalacaktır.

Soru: Devletin rakamları ile belirttiğim bu konunun ne inkâr edilmesi, ne de görmezden gelinmesi mümkündür. Bu konudaki görüşünüz ve çözümünüz nedir?

2) 773 Bin Tüketici- 190 Bin KOBİ Borcunu Ödeyemedi;

Türkiye Bankalar Birliği rakamlarına göre, 2012 sonunda 773 Bin Bireysel müşteri kredi borcunu ödeyemedi. Bu yaklaşık 1 Milyon ev demektir.

Bankaların KOBİ kredilerinde, tahsili gecikmiş alacaklarının sayısı 160 binden, 190 bine çıktı.

Soru: Bu iki resmi rakam, toplumda alarm zillerinin çaldığının en net ifadesidir. Daha Emeklinin, İşçinin, Çiftçi-Köylünün ve Esnafın durumundan bahsetmedim.

Tek başınıza iktidarınızın 11. Yılında Türkiye'yi üzerinden veba salgını geçmiş ülke durumuna getirmeyi başardınız! Bu konudaki görüşünüz nedir?

3)Devlet Kazık Atar mı?
-Devlet yılda 46 Milyar Metreküp DOĞALGAZ ithal ediyor. Karşılığında 8 Milyar TL ödüyor. 8'e aldığını, 55'e yani 7 kat fazlasına vatandaşına satıyor.

-Devlet yılda 34 Milyon ton PETROL ithal ediyor. Karşılığında 17 Milyar TL ödüyor. 17'ye aldığını, 93'e yani 5 kat fazlasına vatandaşına satıyor.

-Üretilen Elektrik Enerjisi yılda 200 Milyar Kilowatt saat. Maliyeti 17 Milyar TL. 17'ye mal ettiğini, 95'e yani 5,5 kat fazlasına vatandaşına satıyor.

Soru:Türk Milletine bu fiyatlarla sattığınız elektriği, Barzani'nin memleketi Kuzey Irak'a niçin daha ucuz fiyatla satıyorsunuz? Hangisi size daha yakın?

Türk Milleti mi, Barzani mi?

Milliyetsiz Türkiyeli Eşbaşkan;

Sorular şimdilik bunlar. Lütfen iyi çalış. Vatandaş sana bunları sormaya kalktığı zaman, ya sen fırçalıyorsun, ya da korumaların tekme-tokat dövüyor.

Yani sen hep üste çıkıyorsun. Şimdi yataktasın, yani alttasın. Kendi kendine düşün ve cevap ver.

Tamam mı, Öcalan'ın ortağı-Barzani'nin Onurlu dostu, Obama'nın Eşbaşkanı Türkiyeli…

Sağlık ve başarılar dilerim. 15 Mart 2013
İLK KURŞUN

a45UyF587661-201303150948-15
^^^^^ - vvvvv


--
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Bir dert atlatildiktan sonra,insana bir kazanc olur.

Goethe

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Ben,Manevi Miras olarak,
Hicbir Ayet, hicbir Dogma,
Hicbir Donmus ve kaliplasmis Kural birakmiyorum.
Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir...

K.Ataturk


Daha gun o gun degil, derlenip durulmesin bayraklar.
Dinleyin, duydugunuz cakallarin ulumasidir.
Saflari siklastirin cocuklar,
Bu kavga fasizme karsi, bu kavga hurriyet kavgasidir.

Nazim Hikmet Ran

"Tanri kotulukten ve acidan korumak istiyor mu?
Fakat bunu yapmaya gucu mu yok?
Eger yoksa, O gucsuz, ya da kesinlikle her seye gucu yeten degildir.
Her seye gucu yeten fakat istemeyen mi?
Eger oyle ise , O kotudur, ya da kesinlikle tum iyilik degildir.
O, ne gucu yetiyor, ne de istemiyor mu?
O zaman. O'nu Tanri diye cagirmak sacma olur.
O, hem gucu yetiyor hem de istiyor mu?
O zaman kotuluk nereden geliyor?"

(Istencin Ozgur Secimi Uzerine. Giris.)
EPICURE

Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com

Ayrilmak isterseniz de:
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com

Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder