Necati Doğru: Beton Mustafa canlandı!

Özgür gazeteler dün 8 sütuna "özlem rekoru" başlığıyla çıktılar.
Esir edilmiş (patronları korkutularak baskı altına alınmış) gazeteler de; 75 yıl önce ölen Mustafa Kemal'i 75 yıl sonra Anıt Kabir'de ziyarete giden çocuk, genç, anne, baba, dede, torun sayısının 1 milyonu geçtiğini, bıraksalar ziyaretin sabaha kadar süreceğini 2 sütuna fakat yine de birinci sayfadan yayınladılar.

Dalkavuk gazeteler aynı.

Yazmadılar.

Yansıtmadılar.

75 milyonluk bir toplum; 75 yıl önce ölmüş bir lideri, 75 yıldır hiçbir dönem rastlanamayacak ölçüde büyük bir özlemle, hasretle, susamışlıkla yeniden arıyor.

Ona "Beton Mustafa" diyorlardı.

Beton Mustafa canlandı.

* * *

75 yıl önce ölmüş bir liderin yeniden canlanmasının nedenleri olmalı:

Riya, yalan, sahtekarlık, hilekarlık, desise, fesatlık, çamur atma, devleti soyma, yandaş yaratma, kamu malını çalma, zekat paralarını yiyenleri koruma, hakimleri ve savcıları korkutma, üniversiteleri susturma, basını satın alıp kiralık kalemler haline getirme, Milletvekillerinin maaşlarını 20 bin 500 TL yapıp ve küçük çıkarlarından yakalayıp kendine bağlama, iftira, kumpas, tuzak ve pusuyu adaletin içine sokup orduyu çökertme, yalan söyleme, ülke ekonomisini dış borca, sıcak paraya, yabancı mala mahkum hale getirip "Türkiye'yi geleceğini yiyerek tüketen ve okumuş işsizi en fazla toplum" kalıbına sokma, azarlama, ötekileştirme, ayrıştırma, birbirine düşürme yoluyla ülkeyi bölme, askere gidip vatanı için şehit olma ve sandığa gidip ülkesini yönetecekleri seçme yaşı 18'ini doldurmuş kızlarla erkekleri aynı evde kalıyorlar diye gece yarısı polis baskını yaparak "fuhuşçu" diye damgalama, nefsine hakim olmayan, doğru söylemeyi sevmeyen, gerçeği duymaya tahammülü olmayan, izzeti nefis sahipliğinden yoksun fakat yandaş, tanıdık, hısım ve akrabalarla devlet kadrolarını doldurma, fikirleri kirletme, sözleri pisletme, davranışları lekeleme, siyasi güç ile dini gücü tek adamda toplayıp "seçilmiş diktatörlüğü" kurmak ve 75 milyonu bir kişinin önünde diz çöktürme hedefine sinsice yürüme…

Hepsi bir araya geldi.

İnsanlar, onu özlediler.

"Beton Mustafa" canlandı.

* * *

75 yıl önce ölmüş liderlerini özleyenler bugünkünün; "Ben Dolmabahçe'de oturup Kadıköy Vapuru'ndan inenleri izliyorum…
Kılık kıyafetlerine tahammül ediyorum…
Bankta kız erkek oturup sohbet edebilir.
Saygı duyarım ama ben kabul edemem" demesine bakıyorlar.

Bir Başbakan!

Vapurdan inen kadınların ve erkeklerin, genç kız ve genç oğlanların hangi bedensel hareketlerini kendisine manevi acı ve sancı verecek şiddette ve kabul edilemez buluyor?

Yıl 2013.

İstanbul şehrinde bir vapur çıkışında insanlar, ne tür bir günah işliyorlar ki, Başbakan onları izlerken ıstırap çekiyor?

Ülkenin 1 numaralı yöneticisi.

Vapurdan inen kadına bakıyor.

Günah görüyor.

Bu toplum; Beton Mustafa'yı özlemesin de ne yapsın!

Çatlak ciddi!

Tayyip Erdoğan ile yola çıkıp bugüne kadar; Abdüllatif Şener, Mehmet Aydın, Kürşad Tüzmen, Faruk Nafız Özak, Murat Başesgioğlu, Ertuğrul Yalçınbayır, Osman Pepe, Hilmi Güler, Abdülkadir Aksu, Atilla Koç, Kemal Unakıtan, Vecdi Gönül, Recep Akdağ, Nazım Ekren, Selma Aliye Kavaf, Mustafa Sait Yazıcıoğlu, Ömer Dinçer, Ertuğrul Günay, İdris Naim Şahin, Dengir Mir Mehmet Fırat gibi isimler AKP tramvayından indi ya da indirildi.
Bunlara şimdi Bülent Arınç da eklendi.
Arınç, "benim özgül ağırlığım var" demişti.
Bu kez çatlak ciddi.

http://sozcu.com.tr/2013/yazarlar/necati-dogru/beton-mustafa-canlandi-405657/

a45UyF587661-201307301451-10

^^^^^ - vvvvv