- Dış politika iflas etmiştir, ülke ateş çemberiyle çevrelenmiştir.
- İç politika ülkenin birlik ve bekasını tehdit edecek şekilde ağır bir hezimet halindedir.
Mürteci bir kalkışma, bölücü bir kalkışmayla eş zamanlı olarak karşımızda durmaktadır. - Ülkenin, devletin, kurumların, ailelerin, kişilerin ekonomik verileri şiddetle bozulmuştur.
Bütün bunların hiçbirisini başarı olarak nitelemek mümkün değildir.
Ve bütün bunları benim adına Anadolu halkları dediğim insan kalabalığı hak etmiştir.
Müstahak olduğunu bulmuş, istediğini almıştır.
Üç seçim dönemi oylanmış ve onaylanmış bir iktidarın başarısızlıklarının en büyük ortağı onun oy verenleridir.
Utanma, sıkılma duygusu olanlar lütfen artık utansınlar.
Oraj POYRAZ
Rifat Serdaroglu : BAY HIRS
Hırs, bir teknenin yelkenini şişiren rüzgâra benzer.
Fazlası yelkenliyi batırır, azı ise tekneyi olduğu yerde tutar.
"Devlet Adamlığı" vasfını kazanan biri, hırsını her zaman aklının altında tutmasını bilir.
Aksi, yani hırsın aklın üzerinde olması hem o kişi için, hem de o ülke için felaket demektir.
Bu yetenek "yaşlanarak" değil, "yaşayarak ve yaşananlardan ders çıkartarak" kazanılır.
Zaman, eğer yaşananlardan ders alınmazsa sadece armutları olgunlaştırır!
Ulu bir kavak ağacının dibinde bir kabak filizi çıkmış.
Yağmur ve sıcaklarla ağacın gövdesine sarılarak kavak ağacının boyuna ulaşmış.
Kavak ağacına küçümser bir tavırla sormuş;
"Sen bu boya ne kadar zamanda geldin?"
Kavak yanıt vermiş; "15 yılda bu hale geldim"
Kabak, hırsla; "Ben senin 15 yılda geldiğin yere 2 ayda geldim", demiş.
Kavak susmuş.
Günler geçip, sert rüzgârlar ve soğuklar başlayınca, kabak çiçeklerini dökmeye ve kurumaya başlamış"Ne oluyor bana" diye Kavak ağacına sormuş.
Kavak; "Ölüyorsun" demiş"Niçin" diye sormuş kabak!
Kavak; "Benim 15 yılda geldiğim yere, sen 2 ayda geldiğin ve hırsını kontrol edemediğin için" der…
Masamın üzerine Türkiyeli Erdoğan’ın iki fotoğrafını koydum.
Biri 2001 yılında AKP’yi kurduğu zaman ki, diğeri 2014 yılı Mart ayındaki fotoğrafı.
O gencecik delikanlı gitmiş, tüm makyajına rağmen yüzü kırışık içinde, beli bükülmüş bir yaşlı adam gelmiş!
Boğazına kadar battığı yolsuzluk-hırsızlık-rüşvet batağı onun sinir sistemini, ruh sağlığını perişan etmiş.
Hırsını hiçbir zaman kontrol edemediği, yaşadığı olaylardan ders almadığı ve yakın siyasi tarihi doğru kaynaklardan okuyup öğrenmediği için, yukarıdaki hikâyedeki kabak gibi olmuş.
Yani yönünü aşağıya doğru çeviren uçak benzeri, inişe geçmiş…
Peki, Erdoğan çöktü, göçmeye başladı ama Türkiye 2002 den bu yana ne hale geldi?
- Sizce Türkiye, Dış Politikada 2002 yılındaki saygınlığını ve gücünü korumakta mıdır?
Kıbrıs Politikasında uygulandığı söylenen "Win-win" saçmalığı ile Kıbrıs’ta geriledik mi, ilerledik mi?
Komşularımızla ilişkilerimiz 2002 yılına göre nasıl gelişti?
Kavgalı olmadığımız komşumuz kaldı mı?
AB ile ilişkilerimiz, Erdoğan ve Yolsuzluklar sebebiyle "Askıya Alınma" noktasına geldi mi?
Sizce Erdoğan, ABD-Rusya Başkanları ve Avrupa Liderleri tarafından ciddiye alınıyor mu?
Erdoğan, Filistin’e-Gazze’ye-Bağdat’a-Kahire’ye-Libya’ya gidebilir mi?
ABD İnsan Hakları Raporunda, "Türkiye’de ifade ve toplanma özgürlüğündeki kısıtlamalar, adalete ulaşmadaki eksiklikler artmıştır" ifadeleri, sizce ne anlama geliyor?
- Türkiye Cumhuriyetleri Vatandaşlarının güvenlikleri 2002 yılına göre arttı mı?
Örneğin, elinizde veya arabanızda Türk Bayrağı ile ülkemizin her yerinde rahatça dolaşabilir misiniz?
PKK Narko-Terör örgütü, 2002 yılında mı güçlüydü, yoksa şimdi mi güçlü?
2002 yılında, bölgede "PKK Asayiş Güçleri-PKK Vergi Timleri-PKK Mahkemeleri" var mıydı?
Bu sene, Türkiye için savaşan kahraman koruculardan kaç tanesi PKK tarafından öldürüldü?
PKK, 30 Mart 2014 seçimlerinden sonra "Özerklik" edeceğini söylüyor.
Sizce bu AKP’nin başarısı mı?
- 2002 yılında Türklerin konut-taşıt-tüketici kredisi borcu 2,3 Milyar TL idi.
2013 sonunda toplam kredi borcumuz, 102 kat artarak 236 Milyar TL’ye ulaştı.
2002 yılında, Türk Bankacılık sistemindeki YABANCI PAYI %3 idi.
2014 yılında Türk Bankacılık sektöründe YABANCI PAYI, %80’e ulaşarak küresel sermayenin kucağına oturtuldu.
Bu pay Almanya’da % 5, İtalya’da %8, Fransa’da %19’ dur.
Türkiye, 2003 başından 2013 sonuna kadar 408 Milyar Dolar Cari Açık verdi.
2002 yılında, Tasarrufların, GSYH’ya oranı % 22 idi.
2013 yılında bu oran % 12,6’ya indi.
2002 yılında Türkiye’nin dış borcu 129,6 Milyar Dolar idi.
2013 sonu toplam borcumuz, 600 Milyar Doları aştı.
Bu yapılan tespitlerden birine dahi itirazı olan varsa, diledikleri yerde tartışmaya hazırız.
Bu tespitler de gösteriyor ki, Erdoğan baş aşağı giderken koskoca bir ülkenin itibarını da yanında götürmek istiyor.
Yapabilir mi?
Hiç ihtimal vermiyorum.
Bay "HIRS’ın" ve badem ekibinin açtığı yaraları, sevgiyle-sabırla-birlikte "Türk Milleti" olarak saracağız.
Her zaman söylerim.
Nasıl ki insanlar olarak bir kaderimiz var ve onu yaşıyoruz, milletlerin de kaderleri vardır.
Kaderimizde Bay HIRS’ı çekmek de varmış.
Gene de şükretmek lazım"HIRS" yerine bir de "IZ" eklisi olsaydı ne yapacaktık?
Sağlık ve başarı dileklerimle 05 Mart 2013
Rifat Serdaroğlu
a45UyF587661-201307301451-{{SN}}
Ex nihilo
Hicbir seyden yola cikarak
Latin Atasozu
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com | Ayrilmak isterseniz de : Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com | Grup Sayfamız : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ | Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder