Ali Nejat Ölçen : 12 EYLÜL 1980'E EVET 13 EYLÜL SONRASINA HAYIR
Kenan Evren'i 12 Eylül 1980 ile suçlamak onu 12 Eylül 1980'i davet eden üç siyasal Parti genel başkanlarını bağışlamakla eş anlamlıdır. Başta Süleyman Demirel, Alparslan Türkeş ve Bülent Ecevit 12 Eylül 1980' e kadar olan kanlı olayları önlemeye ilişkin hiçbir girişimde bulunmadılar ve Kenan Evren'in Çankaya'ya ilettiği Muhtıra niteliğindeki yazıyı yeterince ciddiye almadılar. Bir süre sonra basına yansıyan "GELİYORUZ" anlamındaki demeciyle de uyarılmadılar.
Nevşehir CHP Milletvekili (1973-1977) Mehmet Zeki Tekinel 17 Haziran 1980 günü silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirmişti. 18 Haziran'da Nevşehir'deki cenaze töreninde konvoya çaprazlama ateş açıldı ve milletvekillerimizden yaralanan arkadaşlarımız , kaçarak kurtulanlarımız dışında yere düşen tabut, hedef tahtası gibi kurşunlarla delik deşik edilmişti. Sy.Ecevit ile yaralanmayan milletvekili üyelerimiz Valiye durumu yansıtıp neden önlem almadığını anımsatmaya gereksinim duymuşlardı. Sy.Ecevit, Valiyi azarlıyor ve kendisini bu olayın sorumlusun olarak suçluyordu. Vali irkilmişti. Masasındaki telefonu alan Ecevit, Genel Kurmay başkanı Kenan Evreni aradı ve ona şunları söylemeye başladı.
-Sayın Genel Kurmay başkanı daha ne bekliyorsunuz,bu faşizmi ne zaman gelip önleyeceksiniz?
Başbakan Süleyman Demirel üç yıl önce "bana sağcı adam öldürüyor" dedirtemezsini demiş ve o dönemde Adalet Bakanı MSP Milletvekili İsmail Müftüoğlu da gençlerin birbirini acımasızca katletmelerini Yurtseverle yurdunu sevmeyenler arasındaki mücadele olarak nitelemişti. Aynı günlerde, MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in de Sıkı Yönetim ilan edilmesini ve Ordunun İdareye el koymasını öneren demeci yayınlanmıştı..
Kanımca Kenan Evren'i müdahaleye davet eden üç Genel Başkan başta Süleyman Demirel, Alparslan Türkeş ve Bülent Ecevit te yargılanmalıydılar.
Kenan Evren, 12 Eylül 1980 günü darbeyi gerçekleştirdiğinde ne yapacağını bilmiyor ve Devleti teslim aldığında onu kimlerle yöneteceğine ilişkin ön hazırlıklı programa da sahip değil...
12 Kasım 1979 günü İkinci Cephe Hükümetini kuran Süleyman Demirel, ilk kez Başbakan yardımcılığını kaldırmış onun yerine 7 adet Devlet Bakanlığı oluşturmuştu. Hükümet Programında da:
Vatandaş can derdine düşmüştür, Anarşi büyük boyutlara ulaşmış, cinayetler, yangınlar, sabotaj ve soygunlar birbirini takip etmiş, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş olaylar vukubulmuştur"
denilmesine karşın nasıl önleneceğine ilişkin bir tek tümceye rastlanamaz
Zaten Hükümet Programı (12.11.1979-12 Eylül 1980) baştan sona bir yakınma, koşullara teslimiyet metni idi. Güvenlik güçleri POLBİR ve PODER olarak ikiye bölünmüş ve aradaki husumeti çözümleyecek çareye de başvurulmamıştı. Eski Nevşehir Milletvekili Mehmet Zeki Tekinel'in cenazesi Nevşehirde saldırıya uğramış tabut içindeki ölüsü 13 kurşun ile bir kez daha öldürülmüştü.
Kenan Evren ve general olan kadrosu kuşatılmış ABD'de Dünya Bankasında Kemal Derviş değil (!) Turgut Özal getirtilerek Türkiye Cumhuriyeti Devleti 1982 yılında ona teslim edilmişti. Paranın para kazandıran monetarizmi temel alan 24 Ocak Kararları yasa Tasarısına 12 Eylül 1980 öncesi Millet Meclisi Plan Komisyonunda (6-21 Mart 1980) bu satırları yazan kişi (Ali Nejat Ölçen) tarafından eleştirilerek gündem dışına itilmesine karşın, 1982 yılında alternatifi olmayan çözüm kabul edilerek yasalaşmıştır. O yıl Başbakan olan Turgut Özal, kardeşi Yusuf Bozkurt Özal'ı Devlet Planlama Teşkilatına Müsteşar olarak atamış ve birlikte Millî Kültür Raporu'nu hazırlayarak yönerge biçiminde kamu kuruluşlarına tebliğ edilmişti. Bugünün AKP iktidarını yaratan o programdır. Örneğin 210'ncu sayfasında:
Birinci Cihan Harbi'nin sonunda yıkılarak kesinlikle ortadan kalkacağı sanılan Osmanlı Devleti, dinin bütünleştirici ve dağılmayı önleyici rolü sayesinde İstiklal savaşını kazanarak yeni bir devletin Türkiye Cumhuriyeti'nin doğuşuna imkân vermiştir, gibi gerçek dışı bir sav'a yer verilmişti.
Zaten, raporun 492'nci sayfasında:
Millî tarih görüşümüzde, ilmî tarih metodu esas alınmalı, meselelerin tahlili millî görüşle yapılmalıdır, deniyordu.
O nedenle millî görüş ne ise(!) Kurtuluş Savaşı da aslının dışında yorumlanacaktı elbet !
Batı'nın saldırgan devletlerinin Anadolu paylaşımını karara bağlayan Sevr Antlaşmasını Osmanlı Devleti imzalamamış ve Padişahı Vahidüttin Efendi İngiliz Savaş gemisine sığınarak ülkeden kaçmamış, Kurtuluş Savaşını başlatan Kemal Kemal'in görüldüğü yerde ölümünü karara bağlayan Fetvayı Osmanlının sadrazamı yürürlüğe koymamış, Yunan Ordusunun Hilafet ordusuna yardım için Anadolu'ya girdiğini açıklayan din bezirgânları türememiş gibi! (Millî görüş ile Kurtuluşu Savaşı ancak böyle yorumlanabilir. Hile-i şeriye sınır tanır mı!)
Uzun vadeli Plan ve Yıllık kalkınma planlarını hazırlamakla görevli DPT amacıdan saptırılmış ve Millî Kültür Raporu'nun 545'nci sayfasında bakınız Devlet'e hangi görevi vermişti:
Vakit geçirmeden, Türkiye'nin din haritasının çıkarılması için devlete düşen her türlü tedbir alınmalıdır.
Devlet Başkanı olan Kenan Evren' nerde idi, Mustafa Kemal Atatürk'e özenmekle yetinirken onun defterden silinmesini sağlayan bu menhus rapordan haberi yok muydu? O başbakan Turgut Özal'ı niçin görevden almadı ve ANAP adındaki siyasal partiyi kurmasına sesiz ve seyirci kalındı. İşlenen cinayetlerin bireyselliği yanında bu rapor, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni katletmekte idi. Mustafa Kemal Atatürk'ün ulusalcı ulus devleti Kenan Evrenin gözleri önünde cinayete kurban gitmişti.
12 Eylül 1980 sonrasında olayların tümünün baş sorumlusu ulusalcı kadroları değerlendirme bilincinden yoksun olduğu için, Orgeneral Kenan Evrendir. Ancak:
Sy.Rıza Zelyut'un Kenan Evren'i Suçlama Biçimi Gerçek Dışıdır, Yanlıştır.
Sy.Rıza Zelyut'un, Aydınlık Gazetesi'nin 14 Mayıs 2015 günlü yazısında Kenan Evrenin " Ordu içine yerleştirilmiş ABD ajanı idi" biçiminde nitelemesi kanıtlanması gereken ağır bir suçlamadır. Kenan Evren, İstanbul Harp Okulundaki Topografya öğretmeni (1933-35) Mehmet Arif Ölçen'in öğrencisiydi. 1959 yılında Ankara 51'nci dönem Ordinat Okulunda Turgut Özal ile bu satırları yazan kişi (Ali Nejat Ölçen) Yedek Subay öğrencisiyken Albay Kenan Evren kurmay Başkanıydı ve Ölçen soyadım nedeniyle bir gün beni çağırmış ve pederim hakkında bilgi edinmek istemişti.
1975 yılında bu satırları yazan kişi (Ali Nejat Ölçen) TBMM Plan Komisyonu üyesi iken, Millî Savunma Bütçesinin o yıl savunusunu üstlenmiş ve dönem sonunda Ordu Evinde Komisyon üyelerinin de davet edildiği toplantılı akşam yemeğinde Kenan Evren Genel Kurmay 2'nci Başkanı iken NATO'ya üye olmamızın yanlışlıklarını dile getiren ve Savunma Sanayii kurulması gerektiğini açıklayan bir konuşma yapmıştı. Konuşma sonrasında kendisini kutladığımda bana askerimizin su içeceği matarayı bile üretemez duruma geldik, demişti. ASELSAN'ın temelini atan bir Kenan Evren, ABD'nin ordu içine yerleştirdiği ABD ajanı olamaz. Bugün Ordumuz Savunma Sanayini kurmuş ve gereksiniminin %60'ını ASELSAN karşılıyorsa onun baş mimarı Kenan Evren'i ABD ajanı olarak suçlamak gerçek dışıdır,yanlıştır ve eğer öyle ise bugüne kadar bunun belgeleri ortaya çıkarılmalı ve kimse de susmamalıydı.
13 Eylül 1980 sonrası Türkiye'mizin karanlığa sürüklenmesinin baş sorumlusu olarak Kenan Evreni suçlamak ne denli gerçek ise, onu ordu içine yerleştirilmiş ABD ajanı olarak suçlamak ta o denli gerçek dışıdır, yanlıştır. TBMM'nin Bütçe Komisyonunda Ordumuzda Pentomik Tümen kurulmasını öneren Kenan Evren'in bu projesinin sözcülüğünü üstlenerek 150 milyon TL düzeyindeki ödeneğin kabul edilmesini sağlamıştım. (1978) Fakat ne yazık ki o tasarım gerçekleşemedi.
12 Eylül 1980 öncesinde Türkiye'mizin ekonomisi ve siyaseti ABD'nin güdümüne girmişti ve Dünya Bankasının yan kuruluşu AİD'den kredi sağlanamadığında o siyasal partinin petrol dar boğazında iktidardan düşmesi kaçınılmaz duruma gelmişti. Başbakan Süleyman Demirel'in 72 cente muhtacız sözü bu gerçeğin kanıtıdır..
Başbakan Turgut Özal ve kardeşi DPT Müsteşarı Yusuf Bozkurt Özal'ın, kimi öğretim üyesi Prof'lar ile birlikte hazırladıkları Millî Kültür Raporu, Türk- İslam Sentezi'ni ön görüyordu. O raporun ürettiği AKP iktidarı Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP'un) eşbaşkanlığını üstlenerek onu "Türk-Kürt İslam Sentezi"ne dönüştürdü. Ülkemizde böylesi çarpık tasarımın neden olduğu kalım dirim savaşımını yaşıyoruz.
Mustafa Kemal Atatürk'ün ulusalcı ulus Devletini ölüme sürüklemişti o rapor ve AKP gibi bir siyasal Partinin doğmasına ortam hazırlamıştı. Kişilerin, işkence görmesi idam edilmelerine karar veren yargıçlar Mustafa Kemal Atatürk'ün devletinin katledilmesinin de suçlularıdırlar. Bir kural geneldir: Emperyalizme uşaklık edenler bir gün kendilerini lâğım çukurunda bulurlar. Bugün buldukları gibi.
Hiçbir ülke Türkiye'mizdeki kadar bu denli kelepir hain ve alçak türete-memiştir. O nedenle:
Anneler gününde annelere sesleniyorum:
"Yurdunu seven çocuklar" yetiştiriniz. Çocuklarınızın özgürlüğü, adaleti, hukuku, eşitliği kendileri için değil toplum için, toplumdaki kendileri dışında her birey için isteme, o istemi gerçekleştirme azim ve kararıyla yetiştirmek sizlerin omuzlarındadır.
Annelerimiz, ülkemizin kurtarıcısı sizler olacaksınız. Türkiye'mizin geleceği sizlerin elindedir. Ülkemizde hain ve alçakların sayısı ancak öyle azalabilir.
Saygılarımla. 14.5.2015
Böyle biline çare buluna.
Dr.Ölçen.
a45UyF587661-150514124609 Oraj Poyraz cimcime@neomailbox.net
2015/05/14 14:26 6 64 1 undefined kemalistiz@googlegroups.com
BALAD...
. . . . . .
Yagmurlar dindigi zaman
Geleceksin
Ki karanlik olumdur.
Isigim sondugu zaman
Guleceksin
Ki karanlik olumdur.
. . . . . .
Karanligimda dislerin
Parildar ki
Yine goruneceksin
Kurakligimda duslerin
Isildar ki
Yine arinacaksin.
. . . . . .
Bekliyecegim elbette
Gelisini
Yasamak baska nedir;
Isterse ta kiyamete
Ille seni
Ki bu ask baska nedir.
. . . . . .
Butun omrumuz onunla
Boyle gecti;
Toprakla gok arasi,
Varla yok arasi oyle;
Derken uctu.
Dranas yalvarasi:
. . . . . .
Tanrim merhamet et kula.
Ahmet Muhip DRANAS
Resulullah sav buyurdular ki:
Bir seyde ugursuzluk olsaydi, bu atta, kadinda, meskende olurdu.
Buhari, Cihad 47, Nikah 17; Muslim, Selam 119, 2226 Muvatta, Isti zan 21
Asla kendinizden baska birine hareket alani birakmayin.
Joseph GOEBBELS
(Hitler in Propaganda Bakani)
| Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
| Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
| Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
| Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
| Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
| Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
| Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder