24 Mart 2016 Perşembe

Rifat Serdaroğlu: SOYUNU SATAN SOYSUZLAR

 


Rifat Serdaroğlu: SOYUNU SATAN SOYSUZLAR

26 Haziran 2012 yılında, yani yaklaşık 4 yıl önce "Soyunu Satanlar" adlı bir yazı yazıp, AKP yöneticilerini uyarmıştım. Bademlerin kibirleri o kadar büyüktü ki, hiç dikkate almadılar. O yazıda gerçek bir olayı anlatmıştım;

"Fatih Sultan Mehmet, bir gün tebdili kıyafet edip halkın arasına karışır.

Kuş Çarşısına gider. Kekliklerin fiyatları arasındaki fark dikkatini çeker ve sorar;

Sultan: Bu kekliklerin bir 2 altın, diğeri 40 altın! Bu fark neden?

Satıcı: 2 altın olan normal keklik. 40 altın olan keklikte öyle bir ses var ki, o ötmeye başladığı zaman, çevrede ne kadar keklik varsa, onu dinlemek için yanına gelir. Avcılar da yorulmadan, gelen keklikleri avlarlar!

Fatih Sultan Mehmet, 40 altın ödeyip o kekliği almış ve elleriyle başını koparıp atmış! Satıcı şaşkınlık içinde; Ne yaptın be adam? Hem kekliği öldürdün, hem paran boşa gitti!

Sultan; O keklik soyunu satıyordu. Onu öldürdüm ama ona inanacak keklikleri kurtarmış oldum.

Hiç unutma, soyunu satan soysuzlar, herkesi satar…

Son 14 yılda öyle hainler, öyle çapsız zavallılar, soyunu bile satmaktan utanmayan öyle reziller gördük ki, Türk Milletinin bile ayarı bozuldu…

Ülkeyi yönetenler 14 yılda kendi soylarını, inançlarını, insanlarını, komşularını o kadar gaddarca sattılar ki, herkes çıldırma noktasına geldi.

  • Adam, ben "Hizmet Hareketiyim" dedi, 50-60 Milyar Dolarlık servetin üstüne oturdu. Milletini sattı, gitti CIA'nın kucağına oturdu. Yetinmedi, CIA elemanları ve Yargı-Polisteki adamları marifetiyle, kendi milli ordusunu hançerledi. Terörle mücadele eden kahramanlara tuzak kurup, hileyle onları zindana atıp, sattı!

  • Adam, PKK denen Marksist-Leninist Narko-Terör örgütünü kurdu. Ekmeğini yediği, suyunu içtiği vatanını sattı. Türkiye'ye düşman olan ülkelerin istihbarat örgütlerinin maaşlı elemanı oldu, soydaşlarını sattı. 55 bin insanın kimini öldürerek, kimini sakat bırakarak hayatlarını kararttı, insanlığını, inancını sattı.

  • Adam, "Ben Müslüman'ım, dürüstüm, namusluyum" dedi, kendi devletini sattı. O kadar açgözlü idi ki, yüklü devlet ihalelerinin tamamından avanta aldı, dürüstlüğünü sattı. Kendi çocuklarını hırsızlık işine bulaştırdı, ailesini sattı.

Gitti Türklerin düşmanı olan Papa'nın önüne çöktü, milletini sattı.

On binlerce Müslüman kadına kıza tecavüz eden yabancı askerler için dualar etti, tüm Müslümanları sattı.

Değerli Okurlar;

Aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil-duygu-ülkü-tarih-kültür ve çıkar birliği içinde olan topluluklara ne denirdi? MİLLET değil mi?

Bademler, Dilimizi unutturmak için her oyunu yaptılar. Dil birliğimiz kaldı mı?

Duygu- Ülkü- Kültür birliği içinde olsak, her gün gelen onlarca şehidimize, ölen insanlarımıza duyarsız kalabilir miydik?

Tarih birliğimiz olsa, Badem İktidarı gibi cahiller örgütü, Cumhuriyet tarihimizi ve kurucularını yerden yere vurabilir miydi?

Türkiye'de Anayasa yürürlüktedir diyebilir misiniz?

Türkiye Cumhuriyeti bir Hukuk Devletidir, diyebilir misiniz?

Türkiye'de çağdaş ve lâik bir eğitim sistemi var diyebilir misiniz?

Türkiye, komşularıyla güzel ilişki içindedir, diyebilir misiniz?

Türkiye'de halkın çıkarlarını koruyan muhalefet partileri vardır, diyebilir misiniz?

Bademlerin Türk Devletine-Türk Milletine- Türk Tarihine yaptıkları en büyük kötülük, bizim değerlerimizle oynamaları ve bozmalarıdır.

Elbette bu yıkımı durdurup millet olma vasfımızı tekrar kazanacağız.

Kazanmasına kazanacağız da, bir daha adam seçerken çok iyi düşünmeliyiz ve şu Çerkez Atasözünü hiç unutmamalıyız;

"ÖKÜZ TAHTA ÇIKARSA, ÖKÜZ SULTAN OLMAZ. OLSA OLSA, SARAY AHIR OLUR…

Sağlık ve başarı dileklerimle 25 Şubat 2016

İLK KURŞUN

 
a45UyF587661-160324110627 Oraj Poyraz cimcime@neomailbox.net
2016/03/24  13:00 1  39  1923atamizindeyiz@googlegroups.com


 
--

Hayati denetlemeyi birak!. One cik, kendi hayatini kendin yarat.

Ohio lu 90 yasindaki Regina Brett in kaleminden

Sudan sonra goklerin yaratilmasi
HUD 7.
O, hanginizin amelinin daha guzel olacagi hususunda sizi imtihan etmek icin, ars i su uzerinde iken, gokleri ve yeri alti gunde yaratandir.
Yemin ederim ki, (resulum!): olumden sonra muhakkak diriltileceksiniz desen, kafir olanlar derhal bu, acik bir buyuden baska bir sey degildir derler.

Dr. Murat Beyazyuz : Savunma Mekanizmalari

Savunma mekanizmalarinin esas islevi, zihnin zorlanma durumlarinda, zihinsel yapinin butunlugunu ve dengesini surdurmektir. O halde, normal disi zihinsel isleyisin belirleyicisi savunma mekanizmalarinin kullanilmasi degildir. Istisnasiz her insan, zihinsel yapisinin butunlugunu korumak ve kendisini dengede hissetmek icin savunma mekanizmalari kullanir. Bununla birlikte savunma mekanizmalarinin nasil, ne $iklikta ve hangi durumlarda kullanildigi normal disi isleyisi belirlemekte bir kriter olabilir.

Zihinsel aygit ayni anda birbiri ile bagdasmayan bircok durtunun zorlamasiyla karsilasirsa bu duruma catisma denir. Catisma kavrami ayni zamanda superego istekleri ile id istekleri arasindaki uyumsuzlugu ve hatta id veya superego nun isteklerinin dis dunya ile uyumsuzlugunu da anlatir. Bu catismalarin ego da yarattigi anksiyete savuma mekanizmalarinin yardimiyla giderilir.

Simdi bu savunma mekanizmalarini kisaca anlatmaya calisalim.

Bilincdisi Bastirma (Repression)

Durtulerin, insanin istegi disinda bilincdisinda tutulmasi ve bilince cikmalarina izin verilmemesi anlamina gelen bilincdisi bastirma (repression) ile, istenmeyen, hosnutsuzluga yol acan istek, ani veya duygularin bilincdisina itilmesi yonundeki cabayi anlatan bilincli bastirma (supression) birbirinden farkli zihinsel surecleri ifade eder. Bilincdisi bastirma ile bilincdisinda tutulan durtuler hicbir zaman bilince cikmamislaridir ve cikamazlar.

Bilincli bastirma ile bilincdisina itilen yasantilar ise daha once bilincli olarak yasanmislardir ve daha sonra bilincdisina itilmislerdir.

Sonradan bilincdisina itilen bu yasantilar, bilincdisi bastirma mekanizmasi ile id de hapis tutulan durtulerden farkli olarak gerektiginde bilince tekrar cikarilabilirler.

Bilincdisi bastirma (repression) savunma mekanizmalari arasinda en onemli olandir, zira diger tum savunma mekanizmalari bu savunma mekanizmasi ile birlikte calisirlar.

Genellikle bastirmanin yetersiz kaldigi durumlarda, diger savunma mekanizmalari zihinsel yapinin selameti icin bastirma nin yardimina kosarlar.

Bastirilan durtulerin veya catismalarin zaman zaman davranislarda bir takim etkileri olabilir. Mesela odipus kompleksinin cozumlenmeden bastirilmasi sonucu, yetiskinlikte bir takim cinsel sorunlar, karsi cinsle ilgili kararsizlik durumlari ortaya cikabilir.

Yadsima (Denial)

Kotu bir durumla karsilastigimizda soyledigimiz bu gercek olamaz cumlesi yadsimanin izini surmek icin iyi bir ornektir. Yadsima, icten ya da distan gelen tehlikeli bir durumun yok sayilmasidir. Tum ilkel savunma mekanizmalarina degisen oranda yadsima da eslik eder. Hosnutsuzluk yaratan bircok olay, bilincdisina bastirilirken, ayni zamanda yasanmamis gibi de hissedilir, yani bastirmaya yadsima eslik eder.

Yansitma (Projection)

Kisi kendisinden kaynaklanan hos olmayan yasantilarin sorumlulugunu, kendi disindaki nesnelere yukleyerek bu yasantilarin yaratacagi anksiyeteden kurtulabilir. Yansitmanin bir diger sekli de, hosnutsuzluk yaratan veya dis dunyaya uygun olmayan id veya superego isteklerinin baska kisilere mal edilmesidir. Boyle bir durumda da yansitma, yadsima ile birlikte calisir.

Neden Bulma (Rationalization)

Bu savunma mekanizmasi yapilan hareketi hakli gostermek icin ya da hayal kirikliklarinin etkisini azaltmak icin kullanilabilir. Ornegin, bir elektronik cihazi kullanim kurallarina tam olarak riayet etmeksizin kullanan ve bu ihmali ile cihazin bozulmasina sebep olan kisi, cihazin kaliteli olmadigini, dayaniksiz oldugunu veya bir imalat hatasi oldugunu soyleyerek kendisini sucluluk duygularindan kurtarmaya calisabilir.

Anlasilabilecegi gibi, neden bulma savunma mekanizmasi da hemen her zaman yadsima ile birlikte kullanilir.

Dislastirma (Externalization)

Kisi kendisinden kaynaklanan hos olmayan dusunce, duygu veya isteklerin dis dunya ile ilgili oldugunu ve kendi zihinsel sureclerinden baglantisiz oldugunu dusunur. Dislastirma surekli sanssizliktan yakinan insanlarin $iklikla kullandigi bir savunma mekanizmasidir.

Iclestirme (Introjection)

Bu savunma mekanizmasinda, kisi baska bir insanin veya baska bir toplulugun ozelliklerini zihinsel yapisinin icine alir ve kendi kisiliginin unsuru haline getirir. Amac her savunma mekanizmasinda oldugu gibi zihinsel aygiti gerilimden korumaktir fakat bu savunma mekanizmasinda gerilim daha cok dis kaynaklidir. Superegonun olusumunda bu iclestirme mekanizmasinin esas rolu oynadigini soylemistik.

Ice Alma (Incorporation)

Bu mekanizmada, insan cesitli sebeplerle ayrilmak zorunda kaldigi kisi veya kisileri, bu kisilerden ayrilmasinin yarattigi anksiyete ile bas edebilmek icin kendi zihinsel aygitina dahil eder, bu kisilerin ozelliklerini kendi egosuna eklemler. Yani bir bakima o kisileri kendi icinde yasatir. Mesela, babasini kaybeden biri, onun paltosunu giyerek, onun tespihini kullanarak veya onun gibi davranarak onun ozelliklerini kendi ego suna dahil eder ve boylece ondan ayrilmanin yarattigi anksiyeteyi savusturur.

Odunleme (Compensation)

Bu savunma mekanizmasi ile insan, zihninde yer alan ek$iklik, yetersizlikle ilgili imajlardan, bedenindeki ek$ikliklerden ya da kusurlardan veya sosyal alanlardaki yetersizliklerinden kaynaklanan rahatsiz edici duygularindan kurtulmak icin bu ek$ik taraflarini yadsir, ama bu yadsima yeterli olmadigi zaman zihinsel, bedensel veya sosyal baska alanlarda kendisini gelistirerek ek$ik oldugu taraflarini yadsimayi kolaylastirir.

Ne var ki odunleme savunma mekanizmasi da diger savunma mekanizmalari gibi her zaman olumlu sonuclar dogurmaz. Ornegin, zihinsel bir takim ek$iklik imajlari sebebiyle surekli asagilanmaktan korkan bir insan, entelektuel alanda kendisini gelistirerek, bilgileri ile etrafindakileri surekli asagilamayi secebilir. Boyle bir durumda da odunleme mekanizmasinin yansitma ile birlikte calistigini goruruz.

Yuceltme (Sublimation)

Bu savunma mekanizmasinda, kisi durtu, egilim ve isteklerinin dis dunya gercekligi ile ortusmedigi durumlarda, bu durtu, egilim ve isteklerine toplum tarafindan hos gorulebilecek kiliflar hazirlayarak zihinsel gerilimden kurtulur.

Yer Degistirme (Displacement)

Bir duygu ya da durtu, asil hedefinden baska bir hedefe dogru yonlendirilmesi veya, bir duygunun ya da durtunun yerine bir baskasinin gecirilmesi seklinde calisan bir savunma mekanizmasidir. Baskici bir babanin disiplininde yetismis bir kisi babasina karsi olan saldirgan durtulerini ileride kocasina yonelterek bu durtulerin yarattigi anksiyeteden kurtulabilir. Diger durumda ise kisinin babasina yonelmis yogun saldirgan durtulerinin yerine yogun bir sevgi, saygi ve ilgi gecebilir.

Ozdeslesme, ozdesim kurma (Identification)

Yetiskinlikte daha cok kisinin kendi degerini arttirma veya kendisini korumak amaci ile kullanilir.

Ozdesim yoluyla edinilen kimlik bazi durumlarda yetersiz kalabilir ve kisiyi ciddi bir catisma icine sokabilir. Bu nedenle ozdeslesmenin derecesi ve cesitliligi bu savunma mekanizmasinin islevselligi acisindan oldukca onemlidir.

Karsit Tepki Olusturma (Reaction-Formation)

Bilincdisindaki durtu, egilim ve isteklerin bastirma mekanizmasi ile engellenmesi her zaman mumkun olmaz, bazen kisi, bilincdisindan gelen bu zorlayici isteklerle bas edebilmek icin bilincli olarak bunlarin tam tersi seklinde davranislar sergileyebilir ve bu sekilde sucluluk duygulari onlenir ve toplumun daha rahat kabul edebilecegi bir kisilik gorunumu olusturulur.

Duygusal Soyutlanma (Emotional Insulation)

Insan hayatta her an hayal kirikliklari veya p$ikolojik travmalarla karsilasabilir. Bu durumlarin yaratacagi gerilimden korunmak icin bazi insanlar, normal bir zihinsel surec olan duygulanma egilimlerini baskilarlar. Boylece hayal kirikliklari ve p$ikolojik travmalarin etkilerini en aza indirmeye calisirlar. Duygusal soyutlanma olarak adlandirdigimiz bu savunma mekanizmasini kullanan insanlar genellikle duygusal olmayi bir zayiflik sayarlar ve bu sebeple guclu olmak ugruna kendi duygularina yabancilasirlar.

Dusunsellestirme (Intellectualization)

Dusunsellestirme dedigimiz savunma mekanizmasi, neden bulma ve duygusal soyutlanma mekanizmalarinin birlikte kullanilmasiyla olusur. Hayal kirikligi veya sucluluk duygulari gibi hosnutsuzluk yasantilari karsisinda kisi, hem durum karsisinda duygularinin aciga cikmasini engeller hem de bunu kolaylastirabilmek icin hosnutsuzluk yasantilarina kendisi disinda nedenler bulur.

Duygudaslik (Sympathy)

Insan dis dunyadan gelebilecek tehlikelere karsi her zaman tedbirli olmak zorundadir. Dis dunya dedigimiz seyi buyuk olcude de diger insanlar olusturur. Duygudaslik dedigimiz savunma mekanizmasinda insan, diger insanlara kendini sevdirerek onlardan gelebilecek tehlikeleri engellemeye calisir. Bu savunma mekanizmasini kullanan bir kisi, diger insanlar tarafindan begenilmek, sevilmek ve onlardan zarar gormemek icin surekli diger insanlarin fikirlerini dinler, onlara hak verir, onlari destekler, kendisine yanlis gelen seylere dahi itiraz etmez ve kendi gercek goruslerini asla tam olarak ortaya koymaz.

Surekli sevilme ihtiyaci hisseden bu insanlar, sevilmek icin kendi gercek kisiliklerinden vazgecmis olmanin anksiyetesini de yasarlar ve icten ice dusmanca duygularini da kendilerini bir sekilde sevdirdikleri insanlara yoneltirler. Duygudaslik mekanizmasinin yaninda bu mekanizmanin sonucu olarak ortaya cikan bu dusmanca duygularin da bastirilmasi gerekir. Bu kadar cok isi yapmaya calisan ego zayif dusebilir ve bu insanlar hic beklenmedik ofke patlamalari sergileyebilirler.

Boyun Egme (Submission)

Bu savunma mekanizmasi da duygudaslik ile ayni amaca hizmet eder. Amac diger insanlardan gelebilecek tehlikelerin onunu kesmektir. Duygudaslik mekanizmasindan farkli olarak bu savunma mekanizmasinin kullanildigi durumlarda sevgi arayisi, sevilme ihtiyaci yoktur ve guvende olma, zarar gormeme dusuncesi daha on plandadir.

Yapma Bozma (Undoing)

Bu savunma mekanizmasinin isleyisi, adindan da anlasilabilecegi gibi, diger savunma mekanizmalarinin tam bir basarisizligi durumunda, ego nun son bir telafi manevrasi olarak ozetlenebilir. Soyle ki; ego nun kullandigi savunma mekanizmalarini atlatmayi basaran bilincdisi istek, durtu veya arzular gercek dunyaya ulasirlar ve id deki gerilimin bir sekilde bosalmasini saglarlar, yani savunma mekanizmalari basarisiz olur, sonrasinda ego bu yenilgiyi telafi etmek icin id in haz elde etmesinde rol oynayan araci mekanizma uzerinde degi$iklik yapma yoluna gider. Bunun orneklerine farkinda olmadan $ikca rastlariz. Mesela, her gun rastlayabilecegimiz, ama mantiksal olarak hicbir anlam ifade etmeyen sozunu geri alma fiili, basit bir yapma bozma isidir.

Donusturme (Conversion)

Bu savunma mekanizmasi iki amacla kullanilabilir; bunlardan ilki diger savunma mekanizmalarinda oldugu gibi, bilincdisi durtulerin bilince erismesini engellemektir, donusturme mekanizmasinin diger kullanilma amaci ise dis dunyadan gelen ve zihinsel aygiti zorlayan yasantilardan kacmaktir. Donusturme mekanizmasinda, ic veya dis kaynakli zorlayici etkenlerin yarattigi gerilim anksiyete seklinde yasanmaz, bu gerilim donusturulur ve vucutta bir takim hastalik belirtileri seklinde ortaya cikar. Bu belirtilerin tibben, organik sebepleri yoktur ve bu savunma mekanizmasi normal olmaktan oldukca uzaktir. Sinirsel bayilmalar, $ikintili olaylar sonrasinda vucudun cesitli yerlerinde ortaya cikan uyusmalar, titremeler, guc kayiplari donusturme mekanizmasina ornek olarak verilebilir.

Cilecilik (Asceticism)

Dis dunyanin sartlari karsisinda, cinsel veya saldirgan durtulerine her hangi bir doyum araci bulamayan kisi bu durtulerini tamamen bastirir ve tum haz veren faaliyetlerden uzak durma yoluna gider. Bazi tarikat mensuplarinda bilincli bir fiil olarak gorulen bu cilecilik, ozellikle ergenlerde, bas edilemeyen durtulere karsi kullanilan bilincdisi bir savunma mekanizmasidir.

Ego p$ikolojisi teorisine gore normal disiligi belirleyen sey bu savunma mekanizmalarinin kullanilmasi degil bunlarin ne $iklikla ve ne sekilde kullanildigidir.

Ego p$ikolojisi teorisi, temelde durtulerden cok ogrenilen davranislari ve dis dunya ile iliski bicimlerini esas aldigi icin, doga bilimlerine durtu teorisinden daha yakin bir noktadadir.



Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder