27 Mart 2016 Pazar

Yılmaz Özdil: Bu kitabı alın çocuğunuza torununuza hediye edin

 


Yılmaz Özdil: Bu kitabı alın çocuğunuza torununuza hediye edin

Türkiye Gençlik Birliği 19 Mayıs'ta onuncu yaşına giriyor. Bu on yıllık tarihçelerini "Şu Çılgın Gençler" isimli kitapta topladılar.

*

Karşıdevrim'in karşısına neden dikildiklerini, niye kurulduklarını, neyi nasıl yaptıklarını, nerelerde, hangi konularda mücadele ettiklerini, neler yaşadıklarını kendi ağızlarından anlatıyorlar. Bazen cesaretleriyle tüyleriniz ürperiyor, bazen esprileriyle kahkahaya boğuluyorsunuz. Sadece yürekleri ve cep harçlıklarıyla yarattıkları imece'ye hem hayran oluyorsunuz, hem hayret ediyorsunuz.

*

TGB'ye katılmak için yurtsever olmak yeterli… Kuruluş ilkeleri gereğince, isteyen her TGB'li istediği partiye üye olabiliyor, kimseyi ilgilendirmiyor, ama, TGB içinde asla partisinin propagandasını yapamıyor. Parti aidiyeti TGB'nin dışında kalıyor. Çok büyük çoğunluğu hiçbir partiye üye değil, sadece Atatürk'e mensuplar.

*

Bu şaşmaz kuralı öğrenince, neden Türkiye'nin en etkin gençlik yapılanması olduklarını, neden giderek daha fazla güçlendiklerini anlıyorsunuz.

*

Tamamı renkli 160 fotoğrafın yeraldığı 374 sayfalık kitapta, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Doğu Perinçek'in Metin Feyzioğlu'nun Ataol Behramoğlu'nun Gülsen Tuncer'in Tarık Akan'ın değerlendirmeleri de var. Önsözünü benim yazmamı istediler. Yazdım.

*

Aslına bakarsanız…

Önsöz değil bu.

Seneler önce yazılmış, sonsöz.

Nutuk'un sonsözü.

Sayfa sayfa anlatmıştı Mustafa Kemal, detay detay… Maalesef hepsinin silbaştan, tekrar yaşanacağını, geldikleri gibi gidenlerin, gittikleri gibi geleceklerini, silahla beceremeyenlerin silahsız işgal güçleri olarak geri döneceğini, 9 Eylül'de mecburen koydukları virgülü, dahili bedhahların gaflet, dalalet ve hatta hıyanetiyle yeniden noktalamaya çalışacaklarını adı gibi biliyordu.

Ulusal marşı "korkma" diye başlayan ahalinin korkacağını, sineceğini, egemenlere teslim olacağını biliyordu.

İşte tam bu nedenle…

"Ey Türk gençliği" dedi.

Gençlere emanet etti.

Türkiye Gençlik Birliği…

İşte o sonsözdeki gençliktir.

Ulusal bilincin çocuklarıdır.

Bazen Hasan Tahsin'dirler.

Bazen Kara Fatma'dırlar.

Bazen Kubilay'dırlar.

Onlar sonsözü söylemeden…

Bu topraklarda hiçbir şeye nokta konulamaz.

Ve bir nevi…

10'uncu Yıl Marşı'dır bu kitap.

Az zamanda çok iş başardılar.

Değerli analar babalar…

Bu gençler henüz dünyaya gelmemişti, ben gazeteciydim. Onların ömürlerinden daha fazla süredir yurdu, yurttaşları gözlemleyen biri olarak onurla yazıyorum.

19 Mayıs

23 Nisan

9 Eylül

29 Ekim dediğin, TGB'dir.

Bu ruhtur.

Evlatlarınızı TGB'ye kaydedin kardeşim.

Böyle evlatlar yetiştirin.

Davranın.

Gönüllü imece'ye katılın.

*

Değerli analar babalar…

Demokrasiye inanan ailelerin yetiştirdiği, biat etmeyen, boyun eğmeyen, özgür evlatlar onlar.

Hani zaman zaman karamsarlığa kapılıp "ne yapabiliriz" diye mesaj atıyorsunuz ya… Bunu yapın.

Şu Çılgın Gençler'i alın.

Çocuklarınıza torunlarınıza hediye edin.

Hem memleket sorumluluğunu üstlenen bu gençleri ödüllendirin, hem kendi çocuklarınızı memlekete dair sorumluluk üstlenmeleri için yüreklendirin.



 
a45UyF587661-160327125152 Oraj Poyraz cimcime@neomailbox.net
2016/03/27  15:00 1  39  1923atamizindeyiz@googlegroups.com


 

Benim gonlumun kirilmaz sabri, senin gonlunun yumusamaz katiligi var.
Su halde sevgilim ask yolunda ikimiz de sert tasiz.

Ibni Sina

BAKARA - 256 dinde zorlama yoktur...
MUZEMMIL- 19 Suphe yok ki bu (Kur an) bir oguttur.
O halde dileyen Rabbine goturen yolu tutsun...
MUDESSIR - 54 - 55 Suphesiz ki, gercekten de Kuran bir oguttur.
Dileyen ondan ogut alir.

Marmaray: Japon u sev, Japon a guven

14 Subat 2014

Yilmaz Ozdil: Gerekirse yuzerek gecerim, bunlarin yaptigi tup gecitten gecmem. Marmaray i Japonlar yapti. Ozdil in bunlar derken kastettigi ise sanirim hukumet. Japonlara kin duymasi sacma olurdu, tabii Pearl Harbour baskininda bir yakinini kaybetmediyse.Ama, dedigim gibi, sonucta isi Japonlar yapti, biz sadece kurdele kestik. Iyi de kestik aslinda. Genel olarak kurdele kesmede fena olmadigimizi dusunuyorum. Bugune kadar ne yurticinde ne yurtdisinda cok kotu kurdele kesiyorlar, bunlarin kurdele kestigi tesisten sut icilmez diyeni gormedik. Japonlar utangac insanlar, yerleri dar, eglenceleri az, bizim gibi plajlari, yaylalari yok. Sigismislar yirmi milyon Tokyo ya, bilim uretmekten baska ne yapsinlar? Iste bu adamlara ben guvenirim.

Isvicrelilere mesela hic guvenmedim. O yaptiklari arastirmalara da, bulduklari sonuclara da hep ihtiyatla yaklasiyorum. Neden? Dunyanin en mureffeh ulkesinde yasiyorlar, yani baslarinda Alpler, cikolatalar, sekerler, yaz geldi mi ver elini Italya sahilleri. Bu kadar genis, rahat insandan korkacaksin. Mirasyedi gibi tipler. Hic calismayana bizdeki genel mudurun maasini veriyorlar. Bizdeki de calismiyor gibi gorunebilir ama sonucta genel mudur. Bakani karsilamak, valiyi karsilamak, kaymakami karsilamak, ihtiyar heyetini karsilamak gibi yukumlulukleri var. Bunlar zaten adamin butun gununu aliyor.

Millet AIDS ten kanserden tel tel dokulurken, iste bu Isvicreliler gidiyorlar kisa boylularin uzun boylulara gore kansere yakalanma riskinin daha az oldugunu ortaya cikaran, kimsenin inanmayacagi, inansa bile bu bilgiyle ne yapmasi gerektigini bilmeyecegi abidik gubidik sozde bilimsel arastirma yapiyorlar. Bahsi gecen arastirmayi ben uydurmadim, gectigimiz aylarda gazeteler yazmisti. Bir Allah in kulu da cikip Eyyyy Isvicreli bilim insani, yillarca ugrastin durdun, bir suru butce aldin universiteden, kisasiyla uzunuyla insanlari topladin, bu insanciklari aylarca laboratuvalardan laboratuvarlara kosturdun, peki su elde ettigin sonucla ne yapacagiz? Uzunsak boyumuzu mu kisaltalim, kisaysak kalkip gobek mi atalim? Bir delikanli cikip bunu o bilim adamlarinin yuzune soylemedi. Soylese de degisen bir sey olmaz gerci. Piskin piskin siritip Butce verdiler yaptik derler. Bu adamlari iyi taniyin.

Ote yandan, son zamanlarda bilim adamlarinin kisa boylularla ilgili yok kansere daha az yakalaniyorlar, yok kalp krizi riskleri daha az, yok uzun omurlu oluyorlar gibi aciklamalarini da samimi bulmadigimi soyleyeyim. Bunlar tamamen kisa boylular uzulmesin diye, bir nevi boydan kaybettiniz ama baska yerden kazandiniz mesaji. Yemezler. Ben uzun boyluyum, gerekirse alti ay daha az yasarim ama uzun yasarim. Son cumlemde mantik hatasi yoktur.

Konudan saptim ama muhtemelen bu benim hatam degil, eminim uzun boylular konudan sapmaya daha meyillidir. Hadi gene iyisiniz Isvicreliler, bakin bir konu daha cikti size. Siz onu arastiradurun, biz de bu sirada sevgili Japonlara donelim. Japonlar. Japonlarimiz. Eminim ki vakti zamaninda Orta Asya daki Turk hakanlari Cinli prenseslerle evlenmek yerine bu sevimli Japonlarin prensesleriyle evlenseydi ortaya saglam bir nesil cikabilirdi. Turk un zekasiyla Japon un caliskanliginin birlestigini dusunun. Efsane olabilirdi. Nasip degilmis.

Japon a guvenirim. Niye? Adamlarda seref olgusu var. Basarisiz oldugunda veya serefine halel getirecek bir durumda intihar ediyor. O yuzden Japonlarda cok uzun yasayana iyi gozle bakilmaz. Bunca yil hic mi gururuna dokunan bir sey olmadi diye sorarlar adama. Ne genis adammissin, yaziklar olsun derler. Ben Japon a ailemi bile teslim ederim. Hem boylece biraz kafa dinlemis olurum.

http://beyinsizadam.net/
lukasaluka@gmail.com


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder