YILMAZ ÖZDİL: Olağanüstü yılbaşı
OHAL üç ay daha uzatıldı.
Üç ay daha denilip geçiliyor ama…
Bu durum aslında, 12 Eylül 1980 darbesinden bu yana, ilk defa, yılbaşına olağanüstü hal'le gireceğimiz anlamına geliyor.
2003 yılbaşına girerken… AKP iktidara geldi, bismillah, Türkiye suikastle sarsıldı, Necip Hablemitoğlu katledildi.
2006 yılbaşına girerken… Kuş gribi memleketi kasıp kavuruyordu, en ufak bir tedbir alınmadığı için, bulaşmadık şehir kalmadı, 40'dan fazla insanımız pisi pisine öldü, bir milyon tavuk itlaf edildi, sektör komaya girdi, yılbaşı gecesi hindi yiyene vebalı gözüyle bakılıyordu.
2007 yılbaşına… Hrant Dink suikastiyle girdik. Öldürüleceğini bangır bangır yazıyordu, sağır sultan bile duymuştu ama, koruma bile verilmemişti. İstanbul emniyet müdürü, terörden sorumlu müdür, koruma şubesi müdürü, çevik kuvvet müdürü, istihbarat müdürü, suikast günü İstanbul'da değildi, Hollanda'ya maça gitmişlerdi. Emniyet genel müdürü yoktu, çünkü iki aydır atama yapılmıyordu.
2009 yılbaşına… Doğalgaz faciasıyla girdik, Bilkent Üniversitesi'nden yedi öğrenci doğalgaz zehirlenmesiyle can verdi. Apartmandan sızıntı ihbarı yapılmış, güya doğalgaz ekibi gelmiş, üst kat komşuları hastaneye kaldırılmış, çocukların dairesine bakılmamıştı. Bu işin sorumlusu olan Başkent Doğalgaz'ın genel müdürü "biliyorsunuz bugün cuma, namaza gideceğiz, fazla soru almayalım" dedi.
2010 yılbaşına girerken… Fetocular AKP sayesinde kozmik oda'ya girdi. Bülent Arınç'a suikast yalanıyla, 125 milyon word sayfası ebatında devlet sırrı çalındı.
2011 yılbaşına girerken… Hizbullah sokağa salındı. Mezar evleri vardı, fikirlerini beğenmedikleri insanları işkenceyle, domuz bağıyla öldürüp, oturma odalarına gömüyorlardı, 188 kişiyi katletmekten ömür boyu hapse çarptırılmışlardı, şırrak, tekbirler eşliğinde davul zurnayla halay çeke çeke serbest bırakıldılar. Şimdi bugün, IŞİD acaba Türkiye'de nasıl hücreevleri kurdu diye merak ediliyor!
2012 yılbaşına… Uludere faciasıyla girdik. Aralarında çocukların da bulunduğu 34 kaçakçı, devletin bilgisi dahilinde kaçakçılık yaparken, terörist diye F16'larla bombalandı. Tarihte ilk kez orduevlerindeki yılbaşı kutlamaları bile iptal edildi. Demeye kalmadı… Genelkurmay başkanı İlker Başbuğ tutuklandı. PKK tanık, TSK sanık olmuştu.
2013 yılbaşına… PKK açılımıyla girdik. Kandil'le İmralı arasında MİT'in gözetiminde, HDP'nin kuryeliğiyle görüşmeler başladı. Terörle mücadele yerine, terörle müzakere yapılıyordu. PKK, bu açılım döneminde Güneydoğunun yollarını, evlerini patlayıcılarla doldururken, açılıma itiraz edene "ırkçı, faşist, darbeci" deniyordu.
2014 yılbaşına… Dolar balyalı ayakkabı kutularıyla, yatak odasında para kasalarıyla, "oğlum paraları sıfırladın mı?" tapeleriyle girdik. Yıllardır beraber yürüdük biz bu yollarda'yı söyleyen takunyalılarla takkelilerin yolları ayrılmıştı, imam nikahı buraya kadardı. İktidara yürürken devleti "ortak"laşa paylaşmışlardı, şimdi artık "tek başına" sahip olmak istiyorlardı. Türkiye yılbaşı gecesi televizyon başına oturmuş, 17/25 lağımını seyrediyordu.
2015 yılbaşına… Nihayet iyi girdik zannediyorduk ki, Süleyman Şah türbesindeki boş sandukaları tanka yükleyip, vatan toprağını terkedip, sıvıştılar, üstelik bu kepazeliğe "zafer" dediler.
2016 yılbaşına… Rus uçağının gölgesinde girdik. Bize ait olmayan bir savaşta, elalemin uçağını düşürdük, memleketi nükleer güçle namlu namluya getirdik. Tahir Elçi faili meçhul şekilde katledildi, dışarda yetmiyormuş gibi, içerde de savaş tehlikesine sürüklendik.
Ve, 2017 yılbaşına… 12 Eylül 1980 darbesinden bu yana ilk defa OHAL'le giriyoruz. Adil Öksüz'ü bıraktılar, 35 bin kişiyi tutukladılar, 50 bin kişi gözaltında, 100 bin öğretmen savcı hakim polis işten atıldı. Henüz mahkeme bile yok ama, kanun hükmünde kararnameler neticesinde, çoluk çocuk, bir milyon kişi damgalanmış vaziyette.
Yılbaşı umuttur, mutluluktur.
Türkiye'de kabus.
Bademler iktidara geldiğinden beri, huzurlu bir tek yılbaşımız yok.
*
Eskiden her yılbaşı Zeki Müren çıkardı, Nesrin Topkapı çıkardı, Tarkan çıkardı, keyifle beklerdik, neşeyle heyecanla…
Şimdi artık her yılbaşı, memleketin başına ne iş çıkaracaklar diye bekliyoruz, ürpererek, korkuyla.
a45UyF587661-161005120800 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2016/10/05 12:30 2 65 islamvebilim@googlegroups.com
Bu (Kur an), Ummu l-kura (Mekke) ve cevresindekileri uyarman icin sana indirdigimiz ve kendinden oncekileri dogrulayici mubarek bir kitaptir.
EN AM SURESI-92 Ayet..
Tatli suda mercan
RAHMAN22.ikisinden de inci ve mercan cikar.
Bozcaada Yolunda Volvo V40 Testi
24 Temmuz 2013
Gectigimiz hafta Volvo nun yeni uretimi V40 serisi icin #osensin kampanyasi dahilinde arabayi test etmek icin Bozcaada ya gidecektik. Arabayi henuz gormeden begenmistim. Sonucta bu bir arabaydi ve her halukarda belediye otobuslerinden iyiydi.
Yola cikis Hollywood filmlerini aratmayacak bir tempodaydi. Alti ustu Bozcaada ya gidecektik ama hazirliklar bir rehine kurtarma operasyonunu aratmiyordu. Yol haritalari, kameralarin kurulmasi, takip araci, kahve termosu, yol gozlugu, arac kiti... Kampanyayi yuruten Havas Engage Istanbul hicbir ayrintiyi atlamamisti. Takip araciyla her daim irtibat halinde olmamizi saglayan bir telsiz bile verdiler. Iste o an kuskulanip Yasa disi bir seyin icinde degiliz, oyle degil mi? diye sordum gozlerimi kisarak.
V40 i ilk gordugumde tepkim Belediye otobusune gore oldukca kucuk oldu. Yillardir belediye otobusunde seyahat edince insan butun kiyaslamalari ona gore yapiyor. Sofor mahalline oturdugumda aliskanliktan olsa gerek yasli bir teyzenin gelip yer isteyecegi tedirginligini yasadigimi itiraf etmeliyim. Cok sukur boyle bir sey yasanmadi.
Dolmabahce den Bozcaada ya dogru hareket ettik. Ilk olarak hiz kadranini fotografladim. Bunu 127 km hizla giderken yapmak cok kolay degil. Kimseye tavsiye etmiyorum. Yanimdan belediye otobusleri geciyordu. Orada tikis tikis seyahat edenleri gorunce agladim. Ama onlar guluyordu. Iki gun sonra tekrardan aramiza doneceksin bakislariyla beni suzduler. Yaptiklari hos degildi.
Yolda V40 in Adaptive Cruise Control sistemini test ettim. Ondeki araca gore hizi ayarlayan bir sistem bu. Yokus yukari ya da asagi fark etmiyor, ondeki aracla aranizda sizin belirlediginiz mesafeyi koruyacak sekilde ilerliyor araba. Gaza ya da frene kendi basiyor. Buyuk kolaylik seklinde degerlendirilebilir ama sofor karizmasi dedigimiz olgu yara aliyor. Yaa cruise control olduktan sonra ben de surerim seklinde insani yaralayan ifadelere maruz kaliyorsunuz.
Bir de dalginlikla seridinizi asarsaniz direksiyon titriyor ve sizi gerisin geri seridinize donduruyor. Bunu da 2013 yilina geldigimiz bugunlerde bir insan haklari ihlali ve kisi iradesine saygisizlik olarak degerlendirdim. Trafigin emniyeti acisindan dogru olabilir fakat ozgur irade yerlerde. 1789 Fransiz Ihtilalinin kazanimlarini birer birer kaybettigimiz hissine kapildigimi soylemeliyim. Elbette bu ozelligi kapatabildiginizi veya sinyal verdiginiz zaman devre disi kaldigini belirtmek lazim.
Sorunsuz bir sekilde yola devam ediyorduk. Canakkele ye dogru cesitli ilcelerin ve kasabalarin icinden gectik. Burada etraftaki tabelalara bakinca bir gercegi fark ettim. Istanbul dan uzaklastikca dukkan isimlerinde bir ozensizlik, bir vurdumduymazlik goze carpiyor. Mistik Bufe, Ejder Pansiyon, Cogumlu Solaryum bunlardan sadece birkaci. Ozellikle Ejder Pansiyon da durup hangi kafayla boyle bir ismi sectiklerini ve neden hala batmadiklarini sorasim geldi. Fakat yolumuz uzundu.
Gelibolu da arabali vapura binip karsiya gectik. Oradan Bozcaada ya bizi goturecek vapura binmek uzere Geyikli ye dogru yola ciktik. Yol uzerinde mola yerimiz Manzara Restaurant ti. Adindan da anlasilacagi gibi muhtesem bir manzarasi vardi. Ama inanir misiniz bir kere bile donup bakmadim, cunku yemek daha onemliydi. Manzara her yerde vardi.
Yolda, kirmizi i$iklarda, benzincilerde, vapurda hep ilgi odagiydik. Unlu biri oldugum icin ilgiden $ikilmamayi ogrenmeliydim. Fakat sorular genelde kac beygir, fiyati ne kadar minvalinde olunca hayal kirikligina ugradim. Daha yeni piyasaya cikmis bir arabanin benden cok ilgi gormesi uzucuydu. Arabayi suren ben oldugum icin bana da hayranlikla bakiyorlardi. Ayagimizi yerden kesiyo iste turunde cevaplarla tevazumu ve efendiligimi gosterince bana bir kez daha hayran kaldilar.
BOZCAADA
Bozcaada ya vardigimizda aksam olmustu. Hemen otele yerlesip bizi bekleyen yemek masasina kavusmak icin Cabali Balikcisina gittik. Harika bir ortamda, adaya ozgu yemeklerle birlikte leziz bir balik ziyafeti cektik. Yemek yerken baliklarin nasil olup da bin yillardir ayni ucuz numarayi yiyip oltaya geldiklerini sorguladim. Bu konuda kendilerini birazcik olsun gelistirseler su an masada kizarmis halde olmazlardi.
Ertesi gun guzel bir kahvaltinin ardindan kisa bir Bozcaada turuyla adadaki uzum baglarini, plajlari ve yel degirmenlerini gorme sansimiz oldu. Uzum baglari neyse de o yel degirmenleri bana cok ise yariyormus gibi gelmedi. Sanki Biz de ulke ekonomisine katkida bulunuyoruz, bos durmuyoruz dercesine yapilmislardi. Cok uzerlerine gitmedim.
Sonunda kisa sure kaldigimiz ve bir daha gelme istegi uyandiran bu adadan gitme vaktimiz geldi. Esyalarimi toplarken otelin duvarlarina son kez baktim. Zorla duygusallasmaya calistim ama beceremedim.
Donus yolu gidise nazaran biraz daha agir tempoda gecti. Saatlerce araba kullanmis olmaktan mutevellit kendimi tir soforlerinde gorulen birtakim tuhaf hareketleri yaparken buldum. Arabadan inip bacaklari ayirarak hafif kambur yurumek, ileride cevirme var selektorleri yapmak, arabesk dinlemek bunlardan birkaciydi.
Takip aracinda bize eslik eden Volvo yetkilisi Serdar dan telsiz vasitasiyla V40 in bir ozelligini daha ogrendim. Dunyada ilk defa kaputta hava yastigi teknolojisi de V40 ta kullanilmis. Allah gostermesin bir yayaya carpma durumunda kaputtaki hava yastigi devreye girip yayanin kazayi en az zararla atlatmasini sagliyormus. Serdar a Iste simdi gonul rahatligiyla birkac yayaya carpabilirim, tamam dedim. Bunu yapmamak daha uygun olur, tamam dedi. Bu bir test surusu ve bunu denemek icin can atiyorum, tamam diye usteledim. Ic cekti ve Lutfen saga ceker misin, tamam dedi. Saga cektim, bana kendince hakli sebeplerle bunu test etmememizin herkesin hayrina olacagi konusunda kafa sisiren bir nutuk atti. Gonulsuzce kabul ettim.
Gerek kaputta hava yastigi teknolojisi gerekse aractaki sensorlerin iki kollu ve iki bacakli bir siluet algiladiginda devreye giren alarm ve otomatik fren sistemi yillar boyu severek yaptigimiz bir gelenegin tarihe karismasi anlamina geliyordu: Arkadasin uzerine araba surmek. Bir gelenegin daha yok olusunu gozyaslari icinde fark ettim.
Sonuc olarak:
Rampayi 6. Viteste 165 km hizla cikma keyfini yasadim.
Havas Engage Istanbul en ufak ayrintiya kadar bizimle ilgilendi. Son baktigimda takip aracinda Yusuf bana corap oruyordu.
Belediye otobuslerine bir daha binmek istemiyorum.
V40 in iki gunde test edilemeyegini ogrendim. En az 5 yil kullanmak gerekiyor.
Istanbul a yaklastigimizda arabayi biraz daha kullanmak icin Nisantasi ndaki partiye Kars uzerinden gitmeyi teklif ettim. Bunun biraz zaman alacagi ve daha kestirmeden gidersek vaktinde yetisecegimiz soylendi.
V40 tan ayrilirken son kez donup baktim. Bir daha benim gibi sofor bulamayacaksin, biliyorsun degil mi? dedim. Sarildik.
http://beyinsizadam.net/turkiyede-bilim-neden-ilerlemiyor/
lukasaluka@gmail.com
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo | LiteCoin URL: LTtsCJ2mLUXLLs8v5US8w5zQeq66eakPtU |
NameCoin URL : N7wbJyxqoueznDHu9tnu56y1V7B9P1Phs4
FeatherCoin URL : 6rHGzeMefFvzqmBM5VNqmUziCxtga4wpDs
TerraCoin URL : 1GQFs8GpaTXxoeTAsGmo56WNfYSZRy2mBD
PeerCoin URL : PMeBpz6X9RRLQxdFs5Jws5JwFec3Mzen8q6Twg
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder