Göbeklitepe'nin ne İslamla ne de Hazreti İbrahimle ilgisi var
Arkeoloji belgesellerindeki titizliğiyle bilinen TRT'nin Göbeklitepe tanıtımında yaptığı yanlışlığı en kısa zamanda düzelteceği beklentisi hakim...
06.01.2017 19:24
Dünyanın en önemli arkeolojik buluntularından, 10 bin yaşındaki Göbeklitepe'nin kamuoyuna yanlış tanıtılması arkeologları endişelendirdi. Arkeoloji belgesellerindeki titizliğiyle bilinen TRT'nin Göbeklitepe tanıtımında yaptığı yanlışlığı en kısa zamanda düzelteceği beklentisi hakim.
TRT belgesel kanalında 3 Ocak'ta yayınlanan "Suların Ateşin ve Taşların İmparatorluğu" adlı programa konu edilen Göbekli Tepe'nin anlatımında yapılan bir yanlışlığın hızla yayılması, arkeologları harekete geçirdi.
"Cazibe Merkezlerini Destekleme" programı kapsamında yayınlanan söz konusu belgeselde Göbeklitepe'deki kalıntıların 4 bin yıl önce yaşadığı bilinen Hz. İbrahim ve onun kırdığı putlar ile ilişkilendirilmesinin çok büyük bir yanlış olduğunu belirten arkeologlar, Göbeklitepe'nin Hz. İbrahim'den 6-7 bin yıl önce önce inşa edildiğine dikkat çekiyorlar.
"Teolojik kaynakların verileriyle arkeolojik bulguları değerlendirirken çok dikkatli olunmalı" uyarısında bulunan arkeolog ve yayıncı Nezih Başgelen de, dün medyaya yansıyan ve 'infiale yol açtı' dediği "Göbeklitepe hedef gösterildi" haberleri için verdiği ve önemli bilgiler içeren röportajının tamamını kamuoyunun bilgisine sunma gereği duydu.
TRT, Diyarbakır Valiliği ve Kalkınma Bakanlığı'nın bölgenin hem ulusal hem de dış turizm için büyük potansiyel olduğunu anlatmak üzere hazırladığı ve Göbekli Tepe'deki üzeri hayvan betimli dikilitaşlardan birinin put olarak canlandırılarak tahrip edildiği belgesel, Aktüel Arkeoloji dergisi tarafından da "fikirden, düşünceden ve tanıtımdan uzak işler" olarak nitelendirildi, bunun Göbekli Tepe'yi zor duruma sokabileceği endişesi dile getirildi.
KÖTÜ NİYETLİ KİŞİLERİN BİLİNÇALTINA HİTAP EDEBİLİR
Konuya ilişkin Odatv'ye açıklamalarda bulunan ve Göbekli Tepe'ye ilişkin ayrıntılı bilgiler veren Nezih Başgelen, TRT belgeselindeki anlatım şeklinin kötü niyetli kişilerin bilinçaltına hitap edebileceği ve kötü sonuçlara neden olabileceği endişesini taşıdıklarını belirterek, "Belgeselde yapılan yanlıştan ben dahil, Arkeoloji dünyası ve bu konulara duyarlı tüm kültür insanları büyük rahatsızlık duyduk. Orada Göbeklitepe dikilitaşlarının put olarak canlandırılması ve kırılmasının da, Ortadoğu'daki şiddet bataklığında tarihi eserlerin başına gelenlerden sonra, Göbeklitepe'deki eşsiz eserlerin geleceği için tehlike yaratabileceğinden dolayı büyük endişe duyduk" dedi.
Başgelen, şu ana kadar Türkiye'de hiç bir arkeoloji belgeselinde böylesi bir yanlış ya da yanlış anlaşılmalara sebep olabilecek bir imaya rastlanmadığını da belirterek "Her şey son derece titizlikle yapılageldi. Dileriz bu Göbekli Tepe ile ilgili yanlışlık da en kısa zamanda düzeltilecektir. Teolojik kaynakların verileriyle arkeolojik bulguları değerlendirirken çok dikkatli olunması gerekmekte" dedi.
FİKİRDEN, DÜŞÜNCEDEN VE TANITIMDAN UZAK İŞLERİN GÜNDEME DÜŞMESİ ÜZÜCÜ
TRT belgeselinde dile getirilen; "Göbekli Tepe'de yer alan heykellerin Hz. İbrahim'in babası Azer'in yapmadığını kim bize söyleyebilir, ya da Hz. İbrahim'in kırdığı putların yer aldığı tapınağın Göbekli Tepe olmadığını ileri sürebilir miyiz?" yorumunu web sayfasından eleştiren Aktüel Arkeoloji Dergisi de, belgeselde söz konusu tapınağın en önemli dikilitaşlarından biri olan üzerinde tilki betiminin bulunduğu T biçimli dikilitaşın kırılışının canlandırılmasını da eleştirerek bunun 'Göbekli tepeyi zor duruma düşürebileceğine dikkat çekiyor.'
Dergi, söz konusu belgeselde insanlık tarihinin en önemli yapılarından biri olan Göbeklitepe'nin, Hz. İbrahim'in yıktığı putların yer aldığı tapınak olabileceğini ima ettiğine dikkat çekerek, "Kültür ve Turizm Bakanlığı büyük bir gayret ve çaba ile turizmin gelişmesi ve düşen turizm potansiyelinin artırılması için çalışırken bu tür fikirden, düşünceden ve tanıtımdan uzak işlerin gündeme düşmesi oldukça üzücüdür" değerlendirmesinde bulundu.
GÖBEKLİTEPE 11 BİN YAŞINDA; İSLAMİYET VE HZ. İBRAHİMLE İLGİSİ YOK
Arkeolog Nezih Başgelen, Hz. İbrahim ile Göbekli Tepe'nin hiç bir şekilde ilişkilendirilemeyeceğini belirterek şunları söyledi:
"Teolojik kaynaklara göre günümüzden yaklaşık 4 bin yıl önce yaşadığına inanılan Hz İbrahim, İslam açısından bir peygamber , Musevilik ve Hıristiyanlık açısından ise ulu saygın din büyüğüdür. Tevrat 'a göre Nuh'un soyundan gelen İbrahim'in Avram olan adı Tanrı tarafından "ulusların babası" anlamına gelen Abraham olarak değiştirilmiştir. Yahudilerin onun oğlu İshak soyundan geldiğine, diğer oğlu İsmail'in ise Hz Muhammed'in ve Arapların ataları olduğuna inanılır. Kur'an'da birçok ayette ismi geçen Hz.İbrahim Kabe'yi inşa etmesi, putperest babasıyla tartışması, atıldığı ateşte yanmaması olaylarıyla İslam açısından bir Peygamber olarak kabul edilir. Bilimsel yöntemlerle alınan sonuçlar çerçevesinde Göbekli Tepe şimdilik günümüzden önce yaklaşık 11.800 - 10.400 yılları arasına tarihlenmektedir."
Başgelen, 2014 yılında vefat eden kazı başkanı Prof. Dr. Klaus Schmidt'in son araştırmalarına göre Göbeklitepe'de Dikilitaşlı Dairesel Yapıların en erken kullanımının 'Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ'ın A evresine' yani yaklaşık olarak M.Ö 10.000 - 9000 öldüğünün bilimsel olarak ortaya konulduğuna dikkat çekiyor ve şu bilgileri veriyor; "Prof. Schmidt, III. Tabaka'nın M,Ö 10. binyıla, daha yeni tabakanın ise M.Ö 9. binyıla tarihlenmesi gerektiğini belirtmişti. En erken tarihin alındığı D Yapısının M.Ö 10. binyıl ortalarında yapıldığı ve aynı binyılın sonlarında terk edildiği raporlarda belirtilmişti" dedi.
GÖBEKLİTEPE ÇANAK ÇÖMLEKSIZ NEOLİTİK DÖNEMDE YAPILDI
Aktuel Arkeoloji Dergisi'nin Göbeklitepe'ye ilişkin verdiği detaylı bilgiler şu şekilde:
"Şimdiye dek keşfedilen en erken tarihli insan yapımı kült mimarı, Şanlıurfa'nın 15 kilometre kuzeydoğusunda yer alan Göbekli Tepe'de ortaya çıkmıştır. Günümüzden yaklaşık 10 bin yıl önce bilinçli olarak toprakla doldurulmuş ve yükseltilmiş olan bu anıtsal yapılar, son Buzul Çağının ardından, Çanak Çömleksiz Neolitik olarak adlandırılan dönemde avcı-toplayıcı gruplar tarafından inşa edilmiştir.
Çanak çömleğin ortaya çıkışından bile daha erken tarihli olan anıtsal yapılar, birbirlerine duvar ve şekiller ile bağlı T-biçimli dikilitaşların içerisine yerleştirildiği dairesel duvarlar ile yapıların merkezine yerleştirilmiş iki büyük boyutlu dikilitaştan oluşur. Yapıların tümü belirli bir süre sonra bilinçli olarak toprakla doldurulmuş ve neredeyse bir mezarı andırır biçimde kapatılmıştır. Çanak Çömleksiz Neolitik yerleşmeleri genellikle, şu ve diğer kaynaklara yakınlık gibi elverişli çevresel faktörlerin bulunduğu alanlara kurulurken, Göbekli Tepe bilinen en yakın şu kaynağından oldukça uzak bir noktadaki dağ silsilesinin en yüksek noktasında kurulmuştur. Diğer yandan, geniş bir alandan kolaylıkla fark edilebilen alan, çevreye hakim konumuyla dikkat çekmektedir.
Göbekli Tepe'nin, avcı-toplayıcı toplulukların değiş-tokuş ve bağları güçlendirme amaçlarına hizmet eden düzenli toplantılar, kolektif etkinlikler ve karşılıklı olarak düzenlenen şölenler için merkezi bir toplanma yeri oluşturmak için bu noktada inşa edildiği düşünülmektedir."
Emine Karakitapoglu
Odatv.com
a45UyF587661-170107141643 Oraj Poyraz At 0raj.p0yraz@neomailbox.net 0raj.p0yraz@neomailbox.net
2017/01/07 14:19 2 65 alelma@yahoogroups.com
Hatali insanlari yaratip, sonra onlari kendi hatalari yuzunden suclayan her seyi bilen ve her seye gucu yeten bir Tanri hikayesinin mantigini sorgulamamiz gerekir.
Gene Roddenberry
Dusunup ibret alasiniz diye her seyden (erkekli disili) iki es yarattik.
Zariyat-49
Mi acaba diye sorun?
Dr. Murat Beyazyuz : Savunma Mekanizmalari
Savunma mekanizmalarinin esas islevi, zihnin zorlanma durumlarinda, zihinsel yapinin butunlugunu ve dengesini surdurmektir. O halde, normal disi zihinsel isleyisin belirleyicisi savunma mekanizmalarinin kullanilmasi degildir. Istisnasiz her insan, zihinsel yapisinin butunlugunu korumak ve kendisini dengede hissetmek icin savunma mekanizmalari kullanir. Bununla birlikte savunma mekanizmalarinin nasil, ne $iklikta ve hangi durumlarda kullanildigi normal disi isleyisi belirlemekte bir kriter olabilir.
Zihinsel aygit ayni anda birbiri ile bagdasmayan bircok durtunun zorlamasiyla karsilasirsa bu duruma catisma denir. Catisma kavrami ayni zamanda superego istekleri ile id istekleri arasindaki uyumsuzlugu ve hatta id veya superego nun isteklerinin dis dunya ile uyumsuzlugunu da anlatir. Bu catismalarin ego da yarattigi anksiyete savuma mekanizmalarinin yardimiyla giderilir.
Simdi bu savunma mekanizmalarini kisaca anlatmaya calisalim.
Bilincdisi Bastirma (Repression)
Durtulerin, insanin istegi disinda bilincdisinda tutulmasi ve bilince cikmalarina izin verilmemesi anlamina gelen bilincdisi bastirma (repression) ile, istenmeyen, hosnutsuzluga yol acan istek, ani veya duygularin bilincdisina itilmesi yonundeki cabayi anlatan bilincli bastirma (supression) birbirinden farkli zihinsel surecleri ifade eder. Bilincdisi bastirma ile bilincdisinda tutulan durtuler hicbir zaman bilince cikmamislaridir ve cikamazlar.
Bilincli bastirma ile bilincdisina itilen yasantilar ise daha once bilincli olarak yasanmislardir ve daha sonra bilincdisina itilmislerdir.
Sonradan bilincdisina itilen bu yasantilar, bilincdisi bastirma mekanizmasi ile id de hapis tutulan durtulerden farkli olarak gerektiginde bilince tekrar cikarilabilirler.
Bilincdisi bastirma (repression) savunma mekanizmalari arasinda en onemli olandir, zira diger tum savunma mekanizmalari bu savunma mekanizmasi ile birlikte calisirlar.
Genellikle bastirmanin yetersiz kaldigi durumlarda, diger savunma mekanizmalari zihinsel yapinin selameti icin bastirma nin yardimina kosarlar.
Bastirilan durtulerin veya catismalarin zaman zaman davranislarda bir takim etkileri olabilir. Mesela odipus kompleksinin cozumlenmeden bastirilmasi sonucu, yetiskinlikte bir takim cinsel sorunlar, karsi cinsle ilgili kararsizlik durumlari ortaya cikabilir.
Yadsima (Denial)
Kotu bir durumla karsilastigimizda soyledigimiz bu gercek olamaz cumlesi yadsimanin izini surmek icin iyi bir ornektir. Yadsima, icten ya da distan gelen tehlikeli bir durumun yok sayilmasidir. Tum ilkel savunma mekanizmalarina degisen oranda yadsima da eslik eder. Hosnutsuzluk yaratan bircok olay, bilincdisina bastirilirken, ayni zamanda yasanmamis gibi de hissedilir, yani bastirmaya yadsima eslik eder.
Yansitma (Projection)
Kisi kendisinden kaynaklanan hos olmayan yasantilarin sorumlulugunu, kendi disindaki nesnelere yukleyerek bu yasantilarin yaratacagi anksiyeteden kurtulabilir. Yansitmanin bir diger sekli de, hosnutsuzluk yaratan veya dis dunyaya uygun olmayan id veya superego isteklerinin baska kisilere mal edilmesidir. Boyle bir durumda da yansitma, yadsima ile birlikte calisir.
Neden Bulma (Rationalization)
Bu savunma mekanizmasi yapilan hareketi hakli gostermek icin ya da hayal kirikliklarinin etkisini azaltmak icin kullanilabilir. Ornegin, bir elektronik cihazi kullanim kurallarina tam olarak riayet etmeksizin kullanan ve bu ihmali ile cihazin bozulmasina sebep olan kisi, cihazin kaliteli olmadigini, dayaniksiz oldugunu veya bir imalat hatasi oldugunu soyleyerek kendisini sucluluk duygularindan kurtarmaya calisabilir.
Anlasilabilecegi gibi, neden bulma savunma mekanizmasi da hemen her zaman yadsima ile birlikte kullanilir.
Dislastirma (Externalization)
Kisi kendisinden kaynaklanan hos olmayan dusunce, duygu veya isteklerin dis dunya ile ilgili oldugunu ve kendi zihinsel sureclerinden baglantisiz oldugunu dusunur. Dislastirma surekli sanssizliktan yakinan insanlarin $iklikla kullandigi bir savunma mekanizmasidir.
Iclestirme (Introjection)
Bu savunma mekanizmasinda, kisi baska bir insanin veya baska bir toplulugun ozelliklerini zihinsel yapisinin icine alir ve kendi kisiliginin unsuru haline getirir. Amac her savunma mekanizmasinda oldugu gibi zihinsel aygiti gerilimden korumaktir fakat bu savunma mekanizmasinda gerilim daha cok dis kaynaklidir. Superegonun olusumunda bu iclestirme mekanizmasinin esas rolu oynadigini soylemistik.
Ice Alma (Incorporation)
Bu mekanizmada, insan cesitli sebeplerle ayrilmak zorunda kaldigi kisi veya kisileri, bu kisilerden ayrilmasinin yarattigi anksiyete ile bas edebilmek icin kendi zihinsel aygitina dahil eder, bu kisilerin ozelliklerini kendi egosuna eklemler. Yani bir bakima o kisileri kendi icinde yasatir. Mesela, babasini kaybeden biri, onun paltosunu giyerek, onun tespihini kullanarak veya onun gibi davranarak onun ozelliklerini kendi ego suna dahil eder ve boylece ondan ayrilmanin yarattigi anksiyeteyi savusturur.
Odunleme (Compensation)
Bu savunma mekanizmasi ile insan, zihninde yer alan ek$iklik, yetersizlikle ilgili imajlardan, bedenindeki ek$ikliklerden ya da kusurlardan veya sosyal alanlardaki yetersizliklerinden kaynaklanan rahatsiz edici duygularindan kurtulmak icin bu ek$ik taraflarini yadsir, ama bu yadsima yeterli olmadigi zaman zihinsel, bedensel veya sosyal baska alanlarda kendisini gelistirerek ek$ik oldugu taraflarini yadsimayi kolaylastirir.
Ne var ki odunleme savunma mekanizmasi da diger savunma mekanizmalari gibi her zaman olumlu sonuclar dogurmaz. Ornegin, zihinsel bir takim ek$iklik imajlari sebebiyle surekli asagilanmaktan korkan bir insan, entelektuel alanda kendisini gelistirerek, bilgileri ile etrafindakileri surekli asagilamayi secebilir. Boyle bir durumda da odunleme mekanizmasinin yansitma ile birlikte calistigini goruruz.
Yuceltme (Sublimation)
Bu savunma mekanizmasinda, kisi durtu, egilim ve isteklerinin dis dunya gercekligi ile ortusmedigi durumlarda, bu durtu, egilim ve isteklerine toplum tarafindan hos gorulebilecek kiliflar hazirlayarak zihinsel gerilimden kurtulur.
Yer Degistirme (Displacement)
Bir duygu ya da durtu, asil hedefinden baska bir hedefe dogru yonlendirilmesi veya, bir duygunun ya da durtunun yerine bir baskasinin gecirilmesi seklinde calisan bir savunma mekanizmasidir. Baskici bir babanin disiplininde yetismis bir kisi babasina karsi olan saldirgan durtulerini ileride kocasina yonelterek bu durtulerin yarattigi anksiyeteden kurtulabilir. Diger durumda ise kisinin babasina yonelmis yogun saldirgan durtulerinin yerine yogun bir sevgi, saygi ve ilgi gecebilir.
Ozdeslesme, ozdesim kurma (Identification)
Yetiskinlikte daha cok kisinin kendi degerini arttirma veya kendisini korumak amaci ile kullanilir.
Ozdesim yoluyla edinilen kimlik bazi durumlarda yetersiz kalabilir ve kisiyi ciddi bir catisma icine sokabilir. Bu nedenle ozdeslesmenin derecesi ve cesitliligi bu savunma mekanizmasinin islevselligi acisindan oldukca onemlidir.
Karsit Tepki Olusturma (Reaction-Formation)
Bilincdisindaki durtu, egilim ve isteklerin bastirma mekanizmasi ile engellenmesi her zaman mumkun olmaz, bazen kisi, bilincdisindan gelen bu zorlayici isteklerle bas edebilmek icin bilincli olarak bunlarin tam tersi seklinde davranislar sergileyebilir ve bu sekilde sucluluk duygulari onlenir ve toplumun daha rahat kabul edebilecegi bir kisilik gorunumu olusturulur.
Duygusal Soyutlanma (Emotional Insulation)
Insan hayatta her an hayal kirikliklari veya p$ikolojik travmalarla karsilasabilir. Bu durumlarin yaratacagi gerilimden korunmak icin bazi insanlar, normal bir zihinsel surec olan duygulanma egilimlerini baskilarlar. Boylece hayal kirikliklari ve p$ikolojik travmalarin etkilerini en aza indirmeye calisirlar. Duygusal soyutlanma olarak adlandirdigimiz bu savunma mekanizmasini kullanan insanlar genellikle duygusal olmayi bir zayiflik sayarlar ve bu sebeple guclu olmak ugruna kendi duygularina yabancilasirlar.
Dusunsellestirme (Intellectualization)
Dusunsellestirme dedigimiz savunma mekanizmasi, neden bulma ve duygusal soyutlanma mekanizmalarinin birlikte kullanilmasiyla olusur. Hayal kirikligi veya sucluluk duygulari gibi hosnutsuzluk yasantilari karsisinda kisi, hem durum karsisinda duygularinin aciga cikmasini engeller hem de bunu kolaylastirabilmek icin hosnutsuzluk yasantilarina kendisi disinda nedenler bulur.
Duygudaslik (Sympathy)
Insan dis dunyadan gelebilecek tehlikelere karsi her zaman tedbirli olmak zorundadir. Dis dunya dedigimiz seyi buyuk olcude de diger insanlar olusturur. Duygudaslik dedigimiz savunma mekanizmasinda insan, diger insanlara kendini sevdirerek onlardan gelebilecek tehlikeleri engellemeye calisir. Bu savunma mekanizmasini kullanan bir kisi, diger insanlar tarafindan begenilmek, sevilmek ve onlardan zarar gormemek icin surekli diger insanlarin fikirlerini dinler, onlara hak verir, onlari destekler, kendisine yanlis gelen seylere dahi itiraz etmez ve kendi gercek goruslerini asla tam olarak ortaya koymaz.
Surekli sevilme ihtiyaci hisseden bu insanlar, sevilmek icin kendi gercek kisiliklerinden vazgecmis olmanin anksiyetesini de yasarlar ve icten ice dusmanca duygularini da kendilerini bir sekilde sevdirdikleri insanlara yoneltirler. Duygudaslik mekanizmasinin yaninda bu mekanizmanin sonucu olarak ortaya cikan bu dusmanca duygularin da bastirilmasi gerekir. Bu kadar cok isi yapmaya calisan ego zayif dusebilir ve bu insanlar hic beklenmedik ofke patlamalari sergileyebilirler.
Boyun Egme (Submission)
Bu savunma mekanizmasi da duygudaslik ile ayni amaca hizmet eder. Amac diger insanlardan gelebilecek tehlikelerin onunu kesmektir. Duygudaslik mekanizmasindan farkli olarak bu savunma mekanizmasinin kullanildigi durumlarda sevgi arayisi, sevilme ihtiyaci yoktur ve guvende olma, zarar gormeme dusuncesi daha on plandadir.
Yapma Bozma (Undoing)
Bu savunma mekanizmasinin isleyisi, adindan da anlasilabilecegi gibi, diger savunma mekanizmalarinin tam bir basarisizligi durumunda, ego nun son bir telafi manevrasi olarak ozetlenebilir. Soyle ki; ego nun kullandigi savunma mekanizmalarini atlatmayi basaran bilincdisi istek, durtu veya arzular gercek dunyaya ulasirlar ve id deki gerilimin bir sekilde bosalmasini saglarlar, yani savunma mekanizmalari basarisiz olur, sonrasinda ego bu yenilgiyi telafi etmek icin id in haz elde etmesinde rol oynayan araci mekanizma uzerinde degi$iklik yapma yoluna gider. Bunun orneklerine farkinda olmadan $ikca rastlariz. Mesela, her gun rastlayabilecegimiz, ama mantiksal olarak hicbir anlam ifade etmeyen sozunu geri alma fiili, basit bir yapma bozma isidir.
Donusturme (Conversion)
Bu savunma mekanizmasi iki amacla kullanilabilir; bunlardan ilki diger savunma mekanizmalarinda oldugu gibi, bilincdisi durtulerin bilince erismesini engellemektir, donusturme mekanizmasinin diger kullanilma amaci ise dis dunyadan gelen ve zihinsel aygiti zorlayan yasantilardan kacmaktir. Donusturme mekanizmasinda, ic veya dis kaynakli zorlayici etkenlerin yarattigi gerilim anksiyete seklinde yasanmaz, bu gerilim donusturulur ve vucutta bir takim hastalik belirtileri seklinde ortaya cikar. Bu belirtilerin tibben, organik sebepleri yoktur ve bu savunma mekanizmasi normal olmaktan oldukca uzaktir. Sinirsel bayilmalar, $ikintili olaylar sonrasinda vucudun cesitli yerlerinde ortaya cikan uyusmalar, titremeler, guc kayiplari donusturme mekanizmasina ornek olarak verilebilir.
Cilecilik (Asceticism)
Dis dunyanin sartlari karsisinda, cinsel veya saldirgan durtulerine her hangi bir doyum araci bulamayan kisi bu durtulerini tamamen bastirir ve tum haz veren faaliyetlerden uzak durma yoluna gider. Bazi tarikat mensuplarinda bilincli bir fiil olarak gorulen bu cilecilik, ozellikle ergenlerde, bas edilemeyen durtulere karsi kullanilan bilincdisi bir savunma mekanizmasidir.
Ego p$ikolojisi teorisine gore normal disiligi belirleyen sey bu savunma mekanizmalarinin kullanilmasi degil bunlarin ne $iklikla ve ne sekilde kullanildigidir.
Ego p$ikolojisi teorisi, temelde durtulerden cok ogrenilen davranislari ve dis dunya ile iliski bicimlerini esas aldigi icin, doga bilimlerine durtu teorisinden daha yakin bir noktadadir.
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder