11 Ocak 2017 Çarşamba

Nihat Genç : Çekine çekine bu satırları yazmamın sebebi

Abi haklı, eleştirilerinin tamamına katılmakla beraber, özellikle PORTAKAL ORDA KAL şekliden olan eleştirilerine önem verin diyorum.
Fırat Harekatı amacına ulaşmıştır.
Kent çatışmaların girmeyin derim ben.

Oraj POYRAZ ( 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
           L2fSIJNoA0xfSNxA     



Nihat Genç : Çekine çekine bu satırları yazmamın sebebi

11.01.2017

BİR

Yanlış eksik hatalı abartılı yazılmış rapor ve yazılar felaket getirir.

Mao kendine sunulan raporlara bakarak pirinç stoklarına güvendi ve ihraç etmeye başladı, sonra dünya tarihinin en büyük kıtlığı yaşandı, milyonlar açlıktan öldü.

Ya da Enver Paşa'ya gece tipi fırtınasında ve soğukta askerin yürüyemeyeceğini söyleyebilen bir kurmay çıksaydı, tarihimizin o en büyük felaketi yaşanmazdı.

Ya da Abdülhamit Bulgar çetelerine karşı sarayından telgraf hattıyla yönetme gafletine düşmeseydi, Balkan Harbi'nde Türkiye kadar büyük topraklar kaybetmeyecek Çatalca'ya kadar geri çekilmek zorunda kalmayacaktık.

Başkanın-komutanın korkusundan resmi raporların hatalı-eksik yazılması nasıl büyük felaketlerle sonuçlanmışsa, Diyanet ve din adamlarının ve yazarların, Tanrı'nın gücünü yanlış sayfalara yazarak büyük felaketlere sebep olurlar.

Allah şüphesiz büyüktür, ancak askeri bir harekatta silah mühimmat ve eksiklerin ve zayiatın yazıldığı bir rapora Allah adını yazmak başka birşeydir.

Kurmay kadroların eğitimi teknik hesap sayı fizik kimya vs.dir. Bir fabrika gibi bir askeri harekat da asker sayısı silah sayısı, iş üretimi planı dahilinde çalışır.

Fırat operasyonu ile raporlar şüphesiz en detaylı bilgileriyle cumhurbaşkanlığın önündedir.

Yandaş yazarlar ve TV'ye çıkan sözcüler ise moral motivasyon ve psikolojinin yıpranmaması adına ama en çok korkuyor oluşlarından gerçekleri söyleyemiyor.

Bir savaş içindeyiz ve ne olduğunu bilemiyoruz ve en önemlisi, El Bab'da bugün bilemiyorsak yarın çok daha büyük bir savaşa (ki hazırlanıyoruz) yine gerçekçi rakamlarla değil yine Allah büyüktür diye gireceğiz.

Çekine çekine bu satırları yazmamın sebebi El Bab'da durum bilindiği gibi değil.

Durum bir hezimet mi koordinatsızlık mı teknik ve silah yetersizliği mi kimse bilmiyor.

Bu satırları mahkeme kapılarına sürüklemeyecek en itidalli cümle 'işler hiç de yolunda' gitmiyor.

Birinci sebebi malum, Fetö'den boşalan kurmay kadroları birkaç günde doldurmak mümkün değilmiş. İkinci sebebi, silah ve mühimmat eksikliği. Üçüncü sebep, plansızlık ve acelecilik.

Peki şu satırlar bizi mahkemelerde süründürür mü: Türk ordusu şimdilik hazırlıksız yakalandı ve bu ordu eski Türk ordusu değil dedikodusu hızla yayılıyor.

Bu panik yaratacak çok korkulacak bir şey değildir, Türkiye büyük bir ihtilal yaşadı ve asker ve emniyeti baştan sona yenilendi, sadece olup biten karşısında 'gerçekçi' olmalıyız.

Kurmay kadrolar 'gerçekçi' olmak zorundadır.

Siyasiler 'gerçekçi' olmak zorundadır.

Cumhurbaşkanımız 'gerçekçi' olmak zorundadır.

Bir zamanlar Şam'a olduğu gibi yandaş-baskın medyanın El Bab'a iki günde gireriz hamaseti yalan yanlış ve çok hatalıdır ve cepheye zarar vermektedir, ve bu gaz, cephedeki kurmay kadroyu da aceleci davranmaya zorlamaktadır.

Kardeşlerim, şehidler, yaralılar ve en önemlisi istifalarla oluşacak 'zayiat'ın gerçekliği ve büyüklüğü çok dikkatli ve çok hassas olunması gerektiğinin ilk büyük işaretlerini vermiştir.

Fırat kalkanı operasyonunun iki amacı vardı, birinci Kürt Koridorunu kesmek, ki, başarılmıştır, portakal orda kal.

İkincisi dünya kamuoyunda Recep Tayyip Erdoğan'ın Daeş'i el altından destekliyor imajını yıkmaktır, ki, yıkılmıştır, portakal, orda kal.

Bundan sonrası sabırla beklemektir, bu sabrı halkımıza öğretmektir, sabırla beklerken bu ana kadar cephedeki tecrübelerimiz ve eksiklerimizi gidermek, yani savaşı çok ama çok ciddiye alıp bir büyük askerin gururunu ve direncini kıracak yaralayıcı felaketle karşılaşmamaktır.

Bu çok tedirgin yazıyı kaleme almamızın sebebi, cephede olup bitenleri açıklıkla halkımıza anlatacak durumda, yetkide, psikolojide, ve sorumsuz bir muhalefet içinde hiç değiliz.

Büyük sorun da buradadır, bir saatten sonra etrafınızda korkudan sahici rakamları gerçekleri söyleyebilecek kimsecikler kalmaz.

İKİ

En uygun ve sakin kelimelerle söyleyebileceklerim bu kadardır, şimdi, sırf sayfa dolsun diye birkaç entelektüel yorumda bulunacağım.

Londra'da tek bir katolik'in Paris'te tek bir protestonun ve tüm Avrupa'da tek bir yahudinin yaşayamadığı yüzyıllarda İstanbul ve Kahire'de hepsi yaşayabiliyordu.

Bilim adamlarının sorusu şudur, peki Avrupa'daki bunca bağnazlığa ve yasağa rağmen bilimsel keşifler neden İstanbul'da değil de Avrupa'da başlamıştır.

Cevap çok basittir: Çünkü Osmanlı ekonomik büyümeyi sadece 'fetih' sanıyordu.

Bundan iki yüzyıl önce de bu topraklarda yaşayanlar herşeyin icad edildiğine inanıyordu, bugünkü İmam hatip nesli de bugün herşeyin icad edildiğine inanıyor.

Diktatörlüğü-padişahlığı yaratan ortam budur: herşeyin icad edildiğine inanmak.

Şu anda şehirlerimizin içine kadar sokulan bombaları bulamayacak ve cephede üstümüze atılan bombaların markalarını dahi bilemeyecek bir durumdayız ve yine 'fetihdeyiz'.

ÜÇ

Tarih boyu kutsal kitabı kim oturup ezberlese halktan bağış-kurban almayı kendine hak görüyor.

Kutsal kitabı okuyan insanlar kendilerini dünyanın merkezi ve kendi kararlarını dünyanın en önemli kararı görüyorlar.

Oysa başka kitaplar da okumalı, oysa başkalarının kararlarına da saygı gösterilmeli.

Bu toprakların Müslüman bir tarihi ve kültürü ve tecrübesi vardır, Müslümanlığı gelenekten kaldırıp yerine İslamcılık'ı koyanlar insanlığa büyük bir savaş ilan ettiler.

Müslüman kültür ve tarihin müktesebatı bütün insanlığa savaş açacak kadar cahil değildir.

Sebebi çok basit, bütün insanlığa savaş açan İslamcı örgütlere cemaatlere iyi bakın, hiç biri üretmiyor, hiç birinin fabrikası yok.

İslamcıların bu din savaşı sırf halktan para toplayabilmek için, ve peşinden siyasiler de aynı yolu denedi, sırf halktan oy alabilmek için…

İslamcılar halktan çok kolayca bağış yardım ve oy aldıkça hem güç oldular hem bütün dünyanın manşetlerinde moda oldular, ve bu para ve bu oylar onlara, Müslümanlığın tarihini ve anlamını unutturdu.

Daha ötesi huzur güven ve istikrarın hayati anlamını unutturdu, yani para-bağış ve oy, İslamcılar'ı kudurttu.

Ve önce parasını ve oyunu veren halkımız, bugün huzur içinde diktatörlük ister hale geldi.

O paralar ve oylar yoksullar için mi toplandı yoksa İslamcılık için mi?

Bugün bütün kuvvetleri tek bir başkanda toplayan başkanlık tartışmasını izliyoruz, zenginden alıp fakire vereceğiz diyen tek cümlelerini görmüyoruz. Üstelik İslamcılar'a oy veren halkımızın da İslamcı iktidar zenginden alıp fakire verecek diye bir beklentisi de yok.

Tarihin yasaları değişmez, hem kapitalistler hem de dinciler cenneti herkese vaad eder, ama sonunda cennet sadece birkaç kişiye kalır.

Ve tarihler yeter be doydum artık diyen bir kapitalist ve İslamcı görmemiştir.

Oysa kültürü içinde büyüdüğümüz Müslümanlık huzur ve güven ister siyasi tercihlerini hep huzur ve güvenden yana kullanırdı.

Şimdi çatışma ve savaş isteyen bir İslamcı kıyametin ortasındayız.

Ve korkulan oldu, İslamcılık cemaatleri ve örgütleriyle yepyeni bir terörist kuşak ve ilaveten ajan kuşak yetiştirdi.

Bu terörist ve ajan kuşak sokak çarşı pazar demeden gün ortasında herkese saldırıyor.

Her türlü düşman devlet ve ajanlarla çok kolaylıkla ilişkiye girebiliyor oyunlarına alet olabiliyorlar.

Büyük şehirlerin ortasına savaş cephesi gibi tırlarla silahlar sokabiliyorlar.

İnsan sormadan edemiyor, bütün Müslümanlar hepsi mi İslamcı oldu.

Huzur güven istikrar isteyen ve bölüşen ve dünyaya kardeşlik insanlık mesajları veren ilaç niyetine tek bir Müslüman dahi kalmadı mı topraklarımızda.

Halktan bağış toplamayan halktan Allah deyip oy istemeyen bir Müslüman kaldı mı?

Kimseden maaş almadan yazıp-çizebilen bir Müslüman kaldı mı?

Makamı ödülü malı haksız serveti kabul etmem diyen bir Müslüman kaldı mı?

Allah'tan korkup fedakarlığı bir Müslüman olarak sen yapmıyor isen, cephedeki askeri, hangi 'fedakar' duygularla savaştıracaksın.

Hangi asker senin hangi ahlakına bakıp bedenini vatanına dinine siper edecek?

Cephedeki asker vekil maaşlarınızı villalarınızı keyfinizi savaşın acı gerçekliği karşısında tv'deki boş konuşmalarınızı, her şeyi görüyor.

Uğruna canını veren insanlar ahlaki bir muhasebe yapıyor!

Bu ahlaki muhasebe felaket rakamlarına ulaşmadan 'teknik' hesaplarınızı daha sabırlıca temkinli ve çok akıllıca yapın.

Acı gerçekler de bu OHAL ortamında ancak bu kadarcık söylenebiliyor.

Nihat Genç

Odatv.com

 
a45UyF587661-170111212238 Oraj Poyraz At 0raj.p0yraz@neomailbox.net 0raj.p0yraz@neomailbox.net
2017/01/11  21:28 2  65  alelma@yahoogroups.com


 

--

Cahilligin eyleme gecisinden daha korkunc bir sey yoktur.

Goethe

BAKARA-180.Sizden birisine olum yaklastiginda, eger ardinda mal birakacaksa, vasiyet etmek farz kilindi.
***
NISA - 11-12.Allah size evlatlarinizin miras taksimini soyle emrediyor: Cocuklarinizda, erkege iki kadin payi kadar, eger hepsi kadin olmak uzere ikiden de fazla iseler, bunlara mirasin ucte ikisi ve eger bir tek kadin ise o zaman ona malin yarisi vardir....(diye devam ediyor)

A$ik Daimi : Madem Ki Ben Bir Insanim

Kainatin aynasiyim
Madem ki ben bir insanim
Hakkin varlik deryasiyim
Madem ki ben bir insanim

Insan hakta hak insanda
Ariyorsan bak insanda
Hic ek$iklik yok insanda
Madem ki ben bir insanim

Bunca temenni dilekler
Viz gelir cark-i felekler
Bana egilsin melekler
Madem ki ben bir insanim

Tevrati yazabilirim
Incili dizebilirim
Kurani sezebilirim
Madem ki ben bir insanim

Ilim bende kelam bende
Nice nice alem bende
Yazar levh-i kalem bende
Madem ki ben bir insanim

Enelhakkim ismim ile
Hakka erdim cismim ile
Benziyorum resmim ile
Madem ki ben bir insanim

Daimi yim harap benim
Ayaklara turap benim
Ask ehline sarap benim
Madem ki ben bir insanim


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/










BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder