8 Ocak 2017 Pazar

Mehmet Ali Güller : ABD’ye Erdoğansız direnmek mümkün değil mi?

Abinin yazısı ulusalcı, milliyetçi, vatansever çevreler için ciddiye alınması gereken bir yol haritası sunmaktadır.
Bence değerlendirilmesi gereken fikirler var.

Oraj POYRAZ ( 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
           L2fSIJNoA0xfSNxA       


Mehmet Ali Güller : ABD'ye Erdoğansız direnmek mümkün değil mi?

Türkiye iki yıldır terör tehdidi altında. Terör bu iki yıl içinde kimi zaman PKK olarak, kimi zaman IŞİD olarak, kimi zaman da FETÖ olarak ülkemizi ve insanlarımızı vurdu…

Ancak gün geçtikçe daha çok kesim terörün arkasındaki esas kuvvetin ABD olduğunu görmeye başladı.

Peki Türkiye bu terör saldırısı dalgalarını nasıl püskürtecek?

'6 AY SONRA YOK'DAN 'ERDOĞANSIZ MÜMKÜN DEĞİL'E

Maalesef, bir bölüm muhalefet terörün doğrudan Erdoğan'ı hedef aldığını propaganda ederek, teröre Erdoğan'ı tahkim ederek direnilebileceğini savunmaya başladı!

Öyle ki, "Erdoğan'a karşı olmanın ABD'nin yanında olmak anlamına geldiği" bile iddia edilerek, Erdoğan'a muhalefet edebilmenin önüne ideolojik barikatlar inşa edilmeye çalışılmaktadır.

İş gittikçe "AKP'yi güçlendirerek teröre direnilebilir" noktasına varıyor. Zaten Erdoğan'ın yakın ekibi de aylardır "ya başkanlık ya kaos" tezini propaganda ediyordu!

Burada muhalefet edebilme biçimimiz açısından not alınması ve ders çıkarılması gereken ise şudur: Bugün "Erdoğansız Türkiye mümkün değil" diyerek Erdoğan'ın tahkim edildiği sürece, "Erdoğan 6 ay sonra zaten yok" denile denile gelinmiştir. Erdoğan 6 ay sonra olmayacağı için de ona muhalefet etmek askıya alınmış, tirkeşdeki bütün oklar hep başka hedeflere atılmıştır. Tüm bunlar olduktan sonra da "ama Erdoğan'ın yerine zaten kimi koyacaksın ki" denilerek, muhalefetin siyasetteki varlık nedeni yok sayılmıştır!

Sonuç? Erdoğan 28'inci 6 aydır iktidardadır, son iki yılda önce cumhurbaşkanı olmuştur , şimdi de başkanlığı zorlamaktadır! Dahası bu 28 kez geçen 6 ay içinde Cumhuriyet'in hemen her kurumu tarumar edilmiştir! Neredeyse Cumhuriyet'ten geriye bir şey kalmamıştır!

TERÖRÜN ZEMİN BULMASINDA AKP'NİN SORUMLULUĞU

Şimdi bu noktada ancak Erdoğan'la ABD'ye direnilebileceğini savunmak, meseleye tarihsel ve bütünlüklü bakmamaktan kaynaklanmaktadır. Çünkü yukarıda saydığımız üç terör örgütü de bir şekilde iktidarla ilişkilidir:

PKK, AKP'nin Açılımı ile palazlanmış, AKP'nin göz yumması ile hendek kazmış, şehirlere silah depolamıştır.

FETÖ AKP'nin sayesinde paralel bir devlet haline gelmiştir. AKP ise FETÖ'nün operasyonel gücü sayesinde Cumhuriyeti ve devleti tasfiye etmiştir.

IŞİD, AKP Hükümetinin Esad'ı yıkma hedefi zemininde büyümüş ve bölgesel bir tehdit haline gelmiştir; AKP'nin Esad'ı devirmek için desteklediği örgütler zaman içinde IŞİD'e katılarak bu örgütü büyütmüştür. Örneğin IŞİD'liler AKP'nin göz yummasıyla Türkiye'de devlet hastanelerinde tedavi olabilmiştir vs.

Dahası AKP Hükümeti terörün arkasındaki asıl isim olan ABD'nin BOP eşbaşkanlığını yapmıştır yıllarca…

Şimdi tün bu süreci tarihselliğinden çıkarıp, anın fotoğrafını çekerek "ama ABD Erdoğan'ı hedef alıyor" diyerek Erdoğancılık yapmak, bilimsel değildir! Çükü Erdoğan problemin kaynağıdır ve problemin kaynağı probleme çözüm olamaz!

TÜRKİYE'NİN ZAYIF KARNI: AKP

Kaldı ki Erdoğan hiç de ABD tarafından hedef alınıyormuş gibi davranmamaktadır, ona göre konumlanmamaktadır. Hâlâ Washington'a "PKK'yi değil, bizi seç" diyerek pazarlık aramakta, hâlâ Washington'a Rakka'da ortak operasyon önermektedir. Rusya'yla yakınlaşmayı, ABD'yle pazarlığında bir koz haline getirmeye çalışmaktadır.

Türkiye, sırf bu nedenle bile Erdoğan'la ABD saldırısını en az maliyetle püskürtemez; elbette eninde sonunda püskürtür ama maliyet artmış, fazla bedel ödenmiş olur!

Yakın tarihimiz derslerle doludur. ABD daha önce de Türkiye'yi hedef aldı, terörle "hizaya getirmeye" çalıştı. Örneğin Türkiye'nin bugünkü Fırat Kalkanı'na benzer Çelik Harekatı'nı engelleyebilmek için Gazi provokasyonunu yaptı. Örneğin Jandarma Genel Komutanı Org. Eşref Bitlis'i katletti. Örneğin Muavenet Zırhlı'sını vurdu.

Fakat hiçbir zaman ABD şimdiki gibi iki yıldır kesintisiz terör saldırısı yapamadı? Neden? Çünkü Türkiye'de hiçbir iktidar bugünkü iktidar kadar ABD'yle ilişkilerinde Türkiye'nin zayıf karnı olmamıştı! Özal, hatta Çiller bile…

Bu Amerikancı isimlere rağmen Türkiye ABD'nin terör tehdidini savuşturabiliyordu. Ancak AKP iktidarı geçmiş bağları, özel ilişkileri nedeniyle o kadar "zayıf karın" halinde ki, ABD rahatça at oynatabilmektedir! Üstelik dünya çapında kuvvet kaybederken…

İşte tek başına bu gerçek bile "Türkiye ancak Erdoğan'la ABD saldırısını püskürtür" tezinin ne kadar yanlış olduğunu ortaya koymaya yetmektedir!

Bagajında BOP eşbaşkanlığı, 2 sayfalık 9 maddelik anlaşma, Müslüman katleden ABD askerinin sağlığına duacı olma mektubu, Genelkurmay Başkanı ile görüşebilmek için Pentagon'dan ricacı olma mektubu gibi yığınla yük taşıyan bir iktidarın ABD saldırısını daha az maliyetle püskürtme şansı yoktur!

Olmadığı da iki yıldır görülmektedir. İki yıldır ödenen bedel ve maliyet oldukça ağırdır!

TURNUSOL KAĞIDI: 4 MADDELİ ACİL EYLEM PLANI

Sürece Erdoğan'la bütünlüklü direnilemeyeceği, her şey bir yana, sırf 15 Temmuz'dan bu yana yaptıkları nedeniyle bile görülmektedir. Çünkü Erdoğan bu süreçte fırsat bu fırsat diyerek Cumhuriyet'ten geride kalanlarla da hesaplaşmakta, laiklikten kalanları da tırpanlamakta, dahası başkanlık ile rejimi değiştirmeye çalışmaktadır.

Yani "vatan, millet, Sakarya" diyerek muhalefetten "teröre karşı birlik, beraberlik" isteyen iktidar, tersine bu yaptıklarıyla gerçekte birliği kendisi torpillemektedir. Dahası toplumun yarısından fazlasının karşı çıktığı başkanlığı bile, "teröre karşı birlik" rüzgarını kullanarak TBMM'den geçirmeye çabalamaktadır.

Kısacası, Erdoğan milletin birliğini değil, tersine kendi konumunun tahkimatı peşindedir. Milletin birliğini düşünen, hiç değilse, başkanlık ısrarından vazgeçer!

Sonuç olarak başlıktaki "ABD'ye Erdoğansız direnmek mümkün değil mi?" sorusuna gelirsek, yanıtımız şu olacaktır: Tersine, Türkiye AKP nedeniyle, AKP'nin ABD'yle özel ilişkisi nedeniyle bu bedelleri ödemektedir!

Mesele yalındır. ABD'yle/terörle mücadelenin acil eylem planı bellidir:

1) Başkanlık girişimi terkedilmeli!

2) Cumhuriyet kurumları yeniden inşa edilmeli ve devlet/toplumsal ilişkilerimizde yeniden laiklik esas alınmalı!

3) Şam'la hızla anlaşmaya varılmalı!

4) İncirlik'i kapatma yolunda 22 Temmuz 2015 tarihli İncirlik Mutabakatı yırtılmalı.

Öncelikli ihtiyaç olan bu dört madde, ABD'ye karşı "bütünlüklü" direnilip direnilmediğinin de turnusol kağıdıdır!

Bitirirken şunu söyleyelim: "AKP'siz olmaz, Erdoğansız mümkün değil" diye bir sızlanma, bırakın Türkiye'yi, çok daha geri demokrasilerde bile muhalefetin dile getirebileceği bir argüman değildir! Muhalefet iktidarı indirmek ve iktidar olmak için vardır!

İktidar olma hedefi olduktan sonra, mutlaka ya bir yol bulunur, ya da bir yol açılır!

Son olarak şu notumuzu da düşelim: Devrimci bir muhalefet sırf dışarıda ABD'yle karşı karşıya geliyor diye içeride Cumhuriyet'i yıkan bir iktidara tam destek vermez! Devrimci muhalefet zaten her koşulda ABD'yle karşı karşıyadır, ülkesi için her zaman görev başındadır…

Mehmet Ali Güller

8 Ocak 2017

https://mehmetaliguller.com/2017/01/08/abdye-erdogansiz-direnmek-mumkun-degil-mi/

 
a45UyF587661-170108215058 Oraj Poyraz At 0raj.p0yraz@neomailbox.net 0raj.p0yraz@neomailbox.net
2017/01/09  08:22 2  65  alelma@yahoogroups.com


 

--

Veritas vos liberabit
* * *
Gercek seni ozgur kilar.

Latin Atasozu

Kalbinde hardal tohumu kadar kibir bulunan cennete giremez.
Yine kalbinde hardal tohumu kadar iman olan da cehenneme giremez.

Buhari 81/51

Merkezi Erivan olan Ermeni Cumhuriyeti ne karsi dostca olmayan hicbir niyetimiz yoktur....
Bu yeni devletteki Ermeniler, Ermeni mufreze kumandaninin emirleriyle, Musluman unsuru imha etmek uzere faaliyette bulunuyorlar.
Bu emirlerin suretlerini gozlerimizle gorduk.
Erivan daki Ermenilerin, Muslumanlarin imha siyaseti guttukleri ve bu kanli vahset dalgasinin sinirlarimiza kadar genisledigi, sinirlarimizin, obur taraftan, olumden kacan sayisiz Muslumanla dolu olmasiyla da teyit edilmis oluyor.
Ingilizler, bu hareketlerin cereyani esnasinda, bir yandan Ermenilerin Muslumanlara karsi tutumlarini tesvik ettiler, hatta onlari bu konuda kiskirttilar, diger taraftan Ermenilerin tecavuzlerini bize sayip doktuler ve bunlari tahammul edilemez hareketler olarak nitelediler ve bu komsu devlete saldirarak misillemede bulunmaya bizi zorladilar.
Fakat biz hakikatin kendini gostereceginden emin olarak Ermeni tahriklerine tahammul ettik ve Ingilizlerin ofkelerini fark etmemis gorunduk.
Hakikaten, bizi Ermenilere saldirmaya tesvik eden ve bu sekilde kendi boluklerini o topraklara gonderebilmelerini saglayacak bir ortam yaratmayi planlayan Ingilizlerin tutumlarini meydana cikarabilecegimizi dusunduk.
Ingilizlerin butun bu manevralari, Kafkasya yi bosaltmalari mecburiyetini hissettikten sonra, onlarin subay ve temsilcileri tarafindan baslatildi.
Erzurum ve Van daki Muslumanlarin ve bilhassa sinir bolgelerinde yasayanlarin; Ermenistan da cereyan eden katliama dair her gun aldiklari haberler ve olumden kacan ve aglanacak vaziyette olan multecilerin manzarasi karsisinda, buyuk heyecana kapilmalari cok normaldir.

(24 Eylul 1919)
K.ATATURK


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/










BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder