Son günlerde, Kenneth O'Keefe'nin videosunu herkes birbirine gönderiyor. Bana en az 20'yi aşkın farklı kişiden geldi. Amerikalı eski bir deniz piyade askeri olan Kenneth O'Keefe, katıldığı bir televizyon programında Amerika ve özellikle İsrail için neler söylemiyor neler!
O'Keefe, diğer konuşmacıların anlattıklarına katılmadığını söyleyerek başlıyor ve özetle; Amerika'nın teröre karşı verdiği mücadelenin hikaye olduğunu, İsrail'in "Büyük İsrail" hedefine yönelik genişlediğini ve büyüdüğünü, Ortadoğuyu bölüp parçalamak için mezhepsel nefretin tohumlarını ektiklerini, Irak'ı üçe böldüklerini, Suriye'de de aynı şeyi yapmaya çalıştıklarını, IŞİD'in arkasında İsrail'in olduğunu ifade ediyor.
Mavi Marmara
O'Keefe'nin söylediklerinin neredeyse yüzde yüzü doğru; ama bunları bir Amerikalı söyleyince mi daha doğru oluyor ve ilgi çekiyor? Demek ki; ne söylendiği değil, kimin söylediği daha önemli oluyor.
Peki o zaman, bu adam kim? Esasında O'Keefe'nin kim olduğunu ilk defa 6 Ocak 2011'de, yani 6 yıl önce, Mavi Marmara'nın ne olup ne olmadığını gözler önüne serdiğimiz "Mavi Marmara Operasyonu Nedir?" başlıklı yazımızda anlatmıştık. O günden bugüne kadar geçen zaman içinde "Mavi Marmara Operasyonu" konusunu iki defa daha ele almış ve bu Amerikalı'nın ne olduğunu anlatmıştım. Görünen o ki hem unutulmuş, hem de konu tarafımdan yeterince iyi anlatılamamış.
Canlı Kalkan
Amerikalı deniz piyade Kenneth O'Keefe, biraz karışık bir adam.1969 doğumlu, Irak Savaşı'na katılmış, savaştan sonra ordudan ayrılmış, İkinci Körfez Savaşı'nda "Canlı Kalkan" olarak Irak'a gitmiş, 2001'de ABD vatandaşlığından ayrılmış, aynı zamanda İrlanda ve Filistin vatandaşı, İngiltere ve Güney Kıbrıs'ta yaşadığını söylüyor.
Bu arada; canlı kalkan olarak Irak'a gidenlerin birçoğunun CIA ajanı olduğunu biliyoruz. Anımsarsınız; Bağdat direnmeden teslim olmuştu! Canlı kalkan kılığındaki ajanlar, Irak Ordusu'nun generalleri ile pazarlıkları kotarmışlardı.
Rotamız Filistin, Yükümüz İnsani Yardım
Kenneth O'Keefe'yi, daha sonra 31 Mayıs'ta, Gazze'ye intikalde iken İsrailli komandoların operasyonuna uğrayan Mavi Marmara'da görüyoruz. "Rotamız Filistin, Yükümüz İnsani Yardım" sloganı ile Antalya'dan yola çıkan 6 gemilik konvoyun, Mavi Marmara dahil 3'ü Türk gemisiydi. Gemilerdeki insan sayısı yaklaşık olarak 700 civarındaydı ve bunun 600'ü Mavi Marmara'daydı. Eylemcilerin çoğunluğu Türk, kalanı ise 32 ülkenin yurttaşlarından oluşmaktaydı.
Bu eylemi; lideri Amerikalı Greta Berlin olan, Özgür Gazze Hareketi (Free Gaza Movement) planlamıştı. Eylemin sevk ve idaresini ise; Türkiye orijinli, İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) yapmıştı.
Dokuz Yurttaşımız Öldürülür
Konvoy Gazze'ye intikaldeyken, İsrail'in hızlı botları gemilere yaklaşarak çeşitli muhabere vasıtaları ile "Deniz ablukası olduğunu, Gazze'ye intikal edemeyeceklerini, ısrar ederlerse operasyon yapılacağını" belirtmelerine rağmen; eylemcilerin kararlılığı üzerine, 31 Mayıs 2010'da İsrail açısından asla mazereti olmayan o müessif olay meydana gelir ve 9 yurttaşımız öldürülür.
Mavi Marmara'da gelişen olayların bire bir tanığı olan ve Londra'da yaşayan gazeteci dostum Mahir Tan'dan öğrendiklerimi size iletiyorum: Bir İsrail helikopteri havadan yaklaşır, sallandırılan halat (Fast Rope) vasıtası ile silahlı komandolar geminin güvertesine indirilir. Komandolar silahlıdır fakat, ateş etmemişlerdir. Güvertede bulunan eylemcilerden, Amerikalı eski deniz piyadesi Kenneth O'Keefe'nin aktif liderliğinde; gemiye inen komandolar etkisiz hale getirilir, silahları alınır, tartaklanarak kapalı mekana sokulur ve orada hırpalanır. Bu gelişme üzerine; ikinci helikopter ateş açarak yaklaşır, komandolar iner ve hatırlamak bile istemediğimiz gelişmeler olur.
One Minute
Mavi Marmara'da İsrail komandolarını etkisiz hale getirerek ve hırpalayarak tırmanmaya ve karşı tarafın silah kullanmasına neden olan başrol oyuncusu; Amerikalı deniz piyade Kenneth O'Keefe'dir. İHH daha sonra yaptığı açıklamalarda, bu olayda kullanıldığını itiraf etmişti.
Mavi Marmara olayı aynen "One Minute" gibi, Erdoğan ve Türkiye'yi Sünni İslam Dünyasında parlatmak ve Büyük Ortadoğu Projesinde (BOP) kullanabilmek için planlanmış ve manipüle edilmiştir.
Osmanlı'nın Dirilişi
Kenneth O'Keefe'nin geçmişi ve sicili ortadadır. Televizyon programında Amerika ve İsrail için söyledikleri; müteakip operasyonlar için Ortadoğuda ve İslam Dünyasında güven telkin edebilmek maksatlıdır. Söylenenlere ve söyleyene değil, söylettirenlere bakmak lazım. Örneğin; bizi o ekranlara çıkarırlar mı? Hayır! Belki de aynı şeyleri söyleyecektik! Ama bizi kullanamazlar! Kenneth'i çıkar, güven telkin et, savunma mekanizmalarını felç et ve operasyonda kullan!
Mavi Marmara operasyonunun arkasında bulunan isimlerden birisi de, bazı konuşmalarına Bismillahirahmanirrahim ve Selamünaleyküm diye başlayan, Birleşik Krallık (İngiltere) İşçi Partisi eski Milletvekili George Galloway'di. Bu da Kenneth gibi, biraz karanlık bir adam. Arap Dünyası ile bayağı sıkı fıkı ve akçeli işleri var. Galloway Türkiye'nin pozisyonunu; "Osmanlı'nın dirilişi" olarak yorumluyor ve "İslam Ülkelerine Erdoğan gibi liderler lazım'' diyordu. Şimdi ne diyor, merak ediyorum doğrusu! Pek sesi çıkmıyor da!
Gizli Müslümanlar
Emperyalizmin İslam Ülkelerini ve Müslümanları sömürebilmesinin ve yönetebilmesinin araçlarından biridir sanki; Müslüman'mış gibi davranmak veya gizli Müslüman görüntüsü vermek.
Örnek mi istiyorsunuz?
Alman İmparatoru ve Müslümanların koruyucusu Hacı II.Wilhelm,
Haydar Ebu Ali adlı gizli Müslüman Hitler,
Musa Nili adlı gizli Müslüman Mussolini,
Prens Charles da gizli Müslüman fakat veliaht olması nedeniyle açıklayamıyor,
Başkan Barack Hussein Obama, zaten babası Müslüman fakat konumu nedeniyle Hristiyan gibi gözüküyor, aslında Müslüman.
Bu örnekler uzar gider. Hepsinin tek bir amacı var: Aklın ve bilimin egemen olamadığı İslam Dünyasında, dince kutsal duyguları istismar ederek sömürmek ve emperyalist hedefler doğrultusunda yönlendirmek.
Türker Ertürk
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder