18 Eylül 2017 Pazartesi

SELÇUK CANDANSAYAR . ALÇAKLIĞIN EN BÜYÜĞÜ

 


SELÇUK CANDANSAYAR . ALÇAKLIĞIN EN BÜYÜĞÜ

BİLİNİR, ALÇAKLIĞIN EN BÜYÜĞÜ, ALÇAKLIK YAPMAK DEĞİL YAPILMASINA GÖZ YUMMAK, ÖNÜNÜ AÇMAKTIR.

İnsan bilinen evrende alçaklık yapabilen tek canlı türü. Yaptığının kötülük olduğunu bile bile kötülük yapmayı, ahlaksızlığın ne olduğunu bilse de ahlaksız olmayı tanımlıyor. Vicdanla dolaysızca bağlantılı ama asıl olarak yargılama gücüyle. İyi, doğru olanla kötü, yanlış olanı birbirinden ayırabilenin bile isteyerek yaptığı kötülük, alçaklık. Çocuklar alçaklık yapamazlar örneğin; yaptıkları çok kötü bir eylem olsa bile. Beş yaşındaki bir çocuk, çok ama çok kıskandığı henüz yürüyemeyen kardeşinin boğazını sıkarken, eyleminin alçakça olduğunu kavrayamaz. Kötülüğü yaptığının kötülük olduğunu bile bile yapan, onursuz olduğunu da biliyor demektir.

En büyük alçaklar ise insanların alçaklık yapabilme becerilerinin önünü açıp, onları teşvik edenler. Büyük alçaklar görünürde önemsiz, sıradan, öylesine aldıkları bir kararın, yaptıkları bir davranışın aslında başka insanların alçaklık yapmasının önünü açtığını içten içe bilirler. Ama alçaklık ortaya çıktığında hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmezler. Çoğu zaman alçaklığa onların da çok şaşırdığını, hatta üzüldüklerini, sorumluların gereken cezayı alması için olayı sonuna kadar takip edeceklerini vs vs… Yüzlerinde ve ne de ruhlarında en ufak bir suçluluk duygusu olmadan kendilerini sütten çıkmış ak kaşık gibi hissederler. Vicdanları yoktur çünkü.

Ebu Garip hapishanesindeki alçaklıkları çoğu insan hemen hatırlar. İnsanlık dışı işkenceler ortaya çıktığında ABD Ordusu ve hükümetinin nasıl da kınadıklarını, işkencecileri nasıl da uzun uzun yargıladıklarını da, değil mi. Peki bu alçaklıkların yapılabilmesini ABD asker alma yönetmeliğinde Afganistan ve Irak işgali öncesi yapılan "küçük" bir değişikliğin, sağladığını bilen kaç kişidir? O küçük değişiklikle daha önce kesinlikle askere alınmayan, suç işlemiş, sabıkalı, madde bağımlısı hatta ağır kişilik bozukluğu sorunları olanların da askere alınıp kısa bir eğitim sonrası Afganistan ve Irak' a gönderildiklerini! Bu yolla "bir taşla iki kuşun vurulduğunu!" Hem "dışlanmış, zararlı, suça bulaşmış" "çöplerden" kurtul, hem de işgal edilen yerlerde yapılacak alçaklıklar için ellerini kirletmemiş ol! Şimdi bir düşünün hangisi daha büyük alçaklık sorusunun yanıtını…

Örneği Ebu Garip ve ABD Ordusu'ndan vermem, büyük alçaklıkların bu topraklara özgü olmamasından. Bize özgü değil ama bu coğrafyanın tarihi büyük alçaklıklardan ve büyük alçaklardan da geçilmez. Mamak, Diyarbakır hapishaneleri değil sadece. 1955 Eylülü'nde İstanbul'da gayri müslimlere yönelik yağma ve kıyımda ön sıralardaki yağmacılar mı, onları buna teşvik edenler mi daha alçaktılar. Maraş, Çorum, Madımak bir bakıma büyük alçakların en alçakça "kıyımları" da değil mi!

Errkek, hem de dini bütün ve şüphesiz milliyetçi, haberi alır almaz atlamış traktörüne, basmış mezarlığı. Kısa sürede kendisi gibi onlarcası da mevzilenmiş. Bu güruhun nasıl olup da defnedilecek olanın kim olduğunu bildiği muamma! Mezarlıkta acılı insanlar var. Annesine son kez veda etmek isteyen kızını bekliyorlar. Kadını tutanlar, en çok da dindar olmalarıyla övünüyorlar. Ama her ne hikmetse inandıkları dinin kurallarına göre güneş batmadan defnedilmesi gereken cenazeye kadının yetişebilmesi için sorumluluk hissetmemişler.

Errkek ve dahil olduğu güruhun yaptıkları, şüphesiz alçaklık. Hem de öyle böyle değil. Ne gelenek ne inanç, ne insanlık ne vicdan! Topraklarımıza gömdürmeyiz, gidin kendi toprağınıza gömün, diye böğürmüşler. İstediklerini de yaptırmışlar. Hem de bu "bölücü" isteklerini İçişleri Bakanı ve Vali ve Emniyet Müdürü'nün gözetim ve denetimi altında gerçekleştirme imkânı bulmuşlar.

Bu üç kudretli ve haşmetli makam sahibi, siz ne dediğinizin farkında mısınız, diye sorma gereği bile duymamışlar. Ölen bir insana ve yakınlarına saygı duyma gibi en sıradan insani gereklilik hakkında bir beklentiye girilmeyecek kişiler olduklarını geçelim zaten. Sonra da gönül rahatlığıyla, ne de olsa "mahalle eşrafı"ndan oldukları için hatıra fotoğrafı çektirmekte sakınca da görmemişler. Errkek de haklı olarak fotoğrafı sosyal medyadan paylaşarak övünmekten kaçınmamış.

Makam sahiplerine biraz daha yakından baktığımızda her üçünün de doğma büyüme siyasal İslamcı olmadıkları hemen anlaşılıyor. Dahası en makamlısının siyasal hayatı reisine karşıtlıkla, en ağır eleştirilerle başlamış. Demem o ki, öyle politik bir bilinç, tutarlı bir siyaset anlayışı, ilkelerine sadık bir politika geçmişi olduğunu söylemek biraz güç. Daha çok siyasal İslamcı çizgide ikbal bulmuş, o çizgi tarafından teşvik edilmiş olduğu söylenebilir.

Evet insan, kapasitesi varsa ve olanak verilirse alçak olabilen tek canlı türü. Aynı zamanda içinde yatan alçak olma potansiyeli kışkırtılabilen tek canlı. Bu yüzden alçaklık bir tür zincirleme reaksiyon ve alçaklığa karşı çıkmak isteniyorsa zincirin en ucundakiyle mücadele yürütmek zorunlu. Ama hiçbir zaman alçaklığa başvurmadan onurlu bir mücadele…

 
a45UyF587661-170919000619 Oraj Poyraz oraj.poyraz@openmail.cc
2017/09/19  09:44 2  65  alelma@yahoogroups.com


 

Ayrilik olmasaydi, olum yol bulup gelmezdi.

Anonim Nasihat

Sana gelen kotuluk, kendindendir, (gunahlarin yuzundendir)..

(Nisa, 4/79)
Lutfen bundan sonra Muslumanlardan eza, cefa ceken, basina bir musibet gelenler aglayip, zirlamasin.
Cunku baslarina gelen her turlu olumsuzluk onlarin Allahin sevgili kullarindan oldugunu gosteriyor.
Ben demiyorum, hadisler, ayetler boyle soyluyor.

Universite Tercihini Dogru Duzgun Yapin

24 Temmuz 2013

Yavas yavas universite tercih donemine yaklasiyoruz. Tercih yaparken dikkat etmeniz gereken bazi hususlar var. Oncelikle kataloglara sakin aldanmayin. Bir universite katalogunun iyi olmasi onu hazirlayan reklam ajansinin iyi oldugu hakkinda fikir verebilir, universitenin degil.

Maalesef pek cok universitemiz Slav irkindan mankenler getirtip cimlere yayilmis ders calisan ogrenci pozu verdirterek kataloglara koyuyor. Binlerce masum liseli de bu fotograflara aldanip o universiteleri tercih ediyor. Ama okula gelip o kizlari bulmak istediklerinde husrana ugruyorlar cunku onlar muhtemelen o sirada baska bir universitenin katalog cekimlerinde.

Zaten dikkatli bakarsaniz o resimlerdeki inanilmaz mantik hatasini gorebilirsiniz. Guzeller guzeli bir kiz elinde deney tupu guya laboratuvar dersinde... Boyle bir sey mumkun mu? O guzellikte bir kiz deneyle falan ugrasmaz, siniftaki herhangi bir erkege Canim su deneyi halledebilir misin, benim ojelerimi tazelemem gerekiyor demesi yeterlidir. Ben yillarca cok sayida kizin odevini, projesini yaptim, yeri geldi hocalara onlar adina not icin yalvardim. Ama karsiliginda hicbir sey alamadim. Hicbirine hakkimi helal etmiyorum, beni cok uzduler.

Gelelim hangi bolumu sececeginize. Asagidakileri okumadan bolum tercihi yapmayin.

FELSEFE

Bunlarin okula basladiktan bir iki sene sonra devreleri yaniyor. Birlikte misket oynadigim, komsunun bahcesinden erik caldigim cocukluk arkadasim yillar sonra bana evde salcali tost yaparken Acaba dunya diye bir yer aslinda yok mu, ya butun bunlar zihnimizde yarattigimiz bir yanilsamaysa dedi. Dunya var dedim. Kanitin ne? dedi. Tost yaniyor dedim. Bu bir kanit mi sence? dedi. Abi tost yaniyor dedim. Ve tost yandi. Sacmasapan bir soru yuzunden yemegimizden olduk.

MUHENDISLIK

Bu bolumde kiz ogrenci sayisi sifir ile bir arasinda degisiyor. Bunu bile bile muhendislik secmek nasil bir mantiktir anlamis degilim. Universiteye niye gidiyorsun ki o zaman? Erkek liselerinde bile daha fazla kiz oluyor.

ULUSLARASI ILISKILER

ISMI gercekten cok havali. Ama duragan bir sektor oldugunu da kabul etmek gerekiyor. Diplomat olma hayalleriyle bolume gelenler mezun olduklarinda genelde babalarinin isine geri donuyor. Bunun sebebi gayet net: Yeni ulkeler kurulmuyor. Elbette zahmetli bir is, bunun bayragini milli marsini ayarlamak gercekten kolay degil. Cok az insan yeni bir ulke kurmaya girisiyor.

Tabiatiyla uluslararasi iliskiler mezunlari bosta kaliyor.

HEMSIRELIK

EN cok istedigim bolumdu. Ogrencilerin tamamina yakini kiz oluyor. Eger akrabalar Hangi bolumde okuyorsun? diye sorduklarinda biraz utanmayi bastan kabul edersen guzel bir egitim hayati seni bekliyor. Elbette mezun olduktan sonra hemsirelik yapmak zorunda degilsin. Erkekten hemsire olmaz. Gecen ay hastaneye yattigimda bana erkek bir hemsire verdiler, yemin ederim tiptan sogudum.

PSIKOLOJI

Bu bolumu sececeklere tavsiyem once bir p$ikologa gorunmeleri. Her sey aslinda sende bitiyor cumlesini kurmak icin dort sene dirsek curutmeniz gerekmedigini oracikta anlayabilirsiniz.

ISLETME

TIBBI bitirdiginizde doktor, muhendisligi bitirdiginizde muhendis, eczaciligi bitirdiginizde eczaci, isletmeyi bitirdiginizde ise mezun oluyorsunuz. Mezun olmak da son yillarda tek basina yeterli gelen bir vasif degil. Isletme ogrencileri genellikle girisimcilik kulubu kurarlar ve cogunun egitim hayati boyunca yaptigi tek girisim bu olur.

COGRAFYA

BIR grup cografya hocasinin issiz kalmamasi adina cografyanin hala bilimden sayilmasi beni uzuyor. Ben bu kadar yerinde sayan, gelisime kapali bilim gormedim. Diger bilimlerde bir bulus, bir beyin firtinasi olur ama cografyada degisen bir sey yok. Karadeniz de daglar denize yillardir paralel, Ege hala girintili cikintili ve Italya sakin bir sekilde cizmeye benzemeyi surduruyor. Yani cografyada hicbir sey degismiyor ama cografya hocalarinin maaslari surekli degisiyor. Bugun 2 bin liraya yakin maas aliyorlar. Cok yazik.

http://beyinsizadam.net/
lukasaluka@gmail.com


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder