24 Ağustos 2021 Salı

AHMET SONER KOÇ* : AFGAN HALKI VE TALİBAN

AHMET SONER KOÇ* : AFGAN HALKI VE TALİBAN

-*Emekli pilot binbaşı


2017 de yazmıştım, artık bu yazının üstünü bir daha açmanın zamanı geldi...

Bir süredir Siyaset ve gündemdeki konular arasında zayıfta kalsa, Afgan göçü, Suriye yada Irak veya başka mültecilerden çok farklıdır!??

Dün bir de sakarya taraflarında bir kız çocuğun kaybını duyunca ruh gibi dolaştım bütün gün.

Kimseyle konuşmadan TV'de haberleri seyrettim, uzun uzun.

Afganistan'da 10-11 yaşındaki oğlan çocuklarının ailelerine para verilerek satın alındığı, kimilerinin sıra gecelerinde köçek olarak yetiştirildiği kimilerinin babası, dedesi yaşındaki adamların özel hizmetine verildiği yüzyıllardır süregelen geleneği anlatmıştım 2017 deki yazımda. Belki de geçmişte Afganistan da bulunduğumdan ilgimi çekmişti bu konu.

Her çocuk kaybında olduğu gibi, göç sonrasında bunun denk gelmesi tam şok oldu, yüreğimi burktu, kanattı, korkuttu…

Zamanında Sovyetlere karşı savaşan mücahit komutanlarının çoğu, sonrasında nüfuzlu savaş baronu olmuşlardı.

Kendilerine paylaştırılan bölgelerde her biri Ali kıran baş kesen durumunda, tabii Amerikan ordusunun izni ile idi.

Adamların aralarında konuşurlarken "Oğlanların en güzelleri o komutanlara gidiyor" dedikleri anda nasıl imrendiklerini görseniz aklınız almazdı.

Çocuklara makyaj yaptırıyorlar, dansöz kıyafeti giydiriyorlar, zil taktırıyorlar. Sıra gecesinde, oturak âleminde oynatıyorlar. Bu arada seyreden adamların yanlarında da kendi hizmetlerine aldıkları çocuklar var.

Adama sahip, çocuğa şakirt diyorlar. Elele tutarak, çocuğun saçını okşayarak seyrediyorlar dansözü.

Sahip yer sofrasından bir parça et didikliyor, şakirdin ağzına tutarak yediriyor.

Aynı adamlar ve çocuklar namaz vakti geldiğinde yan yana safa durup Allah huzurunda secde ediyor, görseniz inanamazsınız.

Evlerine de götürüyorlar şakirtleri, her türlü işlerini gördürüyorlar. Adamların karıları ve çocukları da var. Karıları durumu biliyor da çocuklarına nasıl açıklıyorlar bilmiyorum.

KİMSE ORASINI SORMAMIŞ ZATEN!

Karın ne diyor bu işe? diye sormayı akıl etmemiş!!?

Bir tanesi pis bir sırıtışla "Ben kültürlü adamım" diyordu, "evvela karımı ikna ettim sonra oğlan aldım kendime!"

Afganistanla ilgili oradan döndükten yıllar sonra izlediğim belgeselde aynen anlattığım bu hikayenin benzeri bir yerinde, 11 yaşındaki bir çocuğun babasına çocuğunu satarken soruyor bir muhabir, "Sadece hizmet değil biliyorsun değil mi, sahip dediğin adam gece çocuğu yanında yatırıyor!"

Bin yılların geleneğini ona mı öğretiyorsun, tabii ki biliyor.

İyi tarafından bakmaya çalışıyor baba. Diyor ki, "Bu yaşananlar unutulur, gün gelir çocuk büyür, sahibi onu evden çıkarır, evlendirir, belki para bile bağışlar"

Sovyet işgali döneminde Afganistan'ın milli ve manevi değerlerine, aile yapısına saldırmak için!!? Ruslar bol miktarda kadınlara meslek edindirme kursu açmışlar.

Çocukların okula gitmesini zorunlu yapmışlar.

Çocukların ev hizmeti için başka bir aileye verilmesini şiddetle yasaklamışlar.

Neyse ki savaşmışlar ve Batı'nın ahlaksızlığını almamışlar!!?

Kendi gelenek, görenek, din ve ahlaklarını korumuşlar!??

O meslek edindirme kursları falan hepsi yok olmuştu. Artık sokakta kadın diye bir şey de yoktu. Burka giymiş kadına bile binde bir rastlanıyordu.

ABD ve çok uluslu güç geldiğinde ve kaldığı döneminde.

Amerikalılar bu konularda çok daha tecrübeliler.

Yerel kültürün unsurları olarak gördükleri ayrıntıları görmezden gelmeyi ve büyük resme bakmayı çok iyi bildiler. Demokrasi havariliği ile geldiler, hiçbirşeyi değiştirmediler. Yani üç maymunu oynadılar…

En çok etkilendiğim neresi oldu biliyor musunuz?

Afgan toplumu bu kurumlaşmış pedofiliyi o kadar kanıksamıştı ki, hiç kimse şaşırmıyor, dehşete kapılmıyor, sakin sakin konuşuyorlardı.

Adamların pişkin sırıtışları, şimdiye kadar kaç tane şakirdi olduğunu anlatırken böbürlenmeleri hele o gururlu pis sırıtışları bugün bile aklımda.

Konuşurken bol bol "elhamdülillah, vallahül azim, inşallahül cabbar" diye Allah'ın adını dillerinden düşürmemeleri, sürekli sağ ellerini göğüslerine koyarak birbirlerini selamlamaları ve işte kimsenin yadırgamadığı, hatta falancanın çok güzel oğlanı var diye imrendikleri, çocuklar için cehennem olmuş bir toplum düzeni.

Bir kez daha hatırlatayım, hamdolsun Batı'nın ahlaksızlığını almadılar!???

Bu sabah uyanınca dünkü haberlere bugünküler eklenince hayata küskünlüğümün artık geçmeyeceğini hissettim.

Heleki talibanın yeni yönetim kurallarını okuyunca vah ki insanlık dedim.

TALİBANA KIZMIYORUM!

O Kendi gelenek görenek dini emirlerinin gereğini yaşıyor ve yapıyor. Her dini kendine göre yontan yobaz gibi.

Bizde de 45 çocuk emanet edildikleri vakıf yurdunda tecavüze uğramış ama dini bütün bakanımız, bir seferden birşey olmaz! demedi mi!!? Çocuk gelinlerimiz varmış, ki CB seçilen zatı muhterem bile övünerek, evlendiklerinde eşinin 13 yaşında olduğu söylemedi mi?

Afganistan'da birçok ili ele geçiren Taliban, başkent Kabil'e de girdi artık.

Yeni yönetim kurallarını açıkladı.

1) Şeriata dayalı anayasal sistem yürürlüğe girince Hanefi mezhebi ön planda tutulacak,

2) Hayatın her alanından soyutlanan kadınların çalışması, kız çocuklarının okula gitmesi ve eğitim alması tamamen yasaklanacak.

3) Kadınlara peçe zorunluluğu erkeklere ise takke ve sakal mecburi olacak.

4) Sakalını kesenler için 6 aydan başlamak üzere hapis cezası verildi.

Yüzü görülen kadınlar kırbaçlanacak.

5) Afganistan Televizyonu'nun yayını durduruldu.

Fotoğraf dahil her türlü görsel yayın ve müzik yasaklandı.

6) Erkeklere, evine en yakın camide 5 vakit namaz kılma mecburiyeti getirildi.

Camilerde yoklama alacak ve mazeretsiz camiye gitmeyenlere ağır yaptırım uygulanacak.

7) Namaz surelerini bilmeyenler kırbaçlanacak.

8) Bütün okullar medreseye dönüştürülecek .

Ders kitaplarındaki görseller yok edilecek.

9) Medreselerde 3'üncü sınıftan itibaren tüm öğrencilere en az 3 metre olmak üzere sarık sarma mecburiyeti getirildi.

10) Ele geçirilen tüm bilgisayarlar TV kabul edilerek kırılacak.

11) İslam devletine karşı gelenler hain ilan edilerek doğrudan idam edilecek.

12) Özellikle farklı mücahit gruplara mensup kişiler, yakalandıklarında şer ve fesat hükmü ile idam edilecek.

13) Hırsızlık yapanın eli kesilecek.

14) İdamların ve el kesmeler cuma namazlarından sonra gerçekleştirilecek ve halka izlettirilecek. Kesilen eller, şehrin merkezinde sergilenecek.

15) Toplu taşıma araçlarındaki aynalar, kadınlara bakılabileceği gerekçesiyle kaldırıldı.

Türkiye'de Şeriat isteyenler, Arabistana bile gitmezken, Afganistan'a geçerler mi? bilemem.

Ama Laik ülkede olup:

"Talibanla aynı inanca sahibiz, ters görüşümüz yok!!!" diyenlerin söylemlerini de, özlemlerini de çekmeye inanın artık gücüm yok..!!!

Sizlere dostca uyarım.

Bu göç'ü diğerleri ile mukayese etmeyin!!?

Cumhuriyeti korumadınız! Çocuklarınızı, (kız-erkek ayırmaksızın) gözünüzün önünden ayırmayın ve canınız pahasına koruyun bu güruhtan.



--

- - - - - - - - - - - - - - - -

Sesini degil, sozunu yukselt.


- - - - - - - - - - - - - - - -

Milli benligini bilmeyen milletler baska milletlere yem olurlar.

~K.Ataturk~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Dostlarimla beraber oldugum zaman yalniz degilim.
O dakikadan sonra da iki kisi degili.

~Pisagor~

- - - - - - - - - - - - - - - -

"En iyisini yapmak, hiç bir zaman denemeyi bırakmamaktır"

~Anonim~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Oğuzam, Türkmenem
. .
Oğuzam, Türk menem… Bayatlardan Türkmenem…
Damarlarındaki asil kan, aslına çektiğin ırk menem…
Yaprağın asılı dallar, gövdeni taşıyan kök menem…
Yolunu gözleyen yar, aşkınla çarpan ürek menem…
Can içre canan bilmişem gavim gardaş, nerdesen…
. .
Yedi koldan, yirmidört boydan gelmişem Orta Asyadan…
Yayından fırlayan ok, huduttan hududa atılan mızrak,
deli taylar gibi dörtnala esmişem…
Az gitmişem, uz gitmişem, dere tepe düz gitmişem…
Kuş uçmaz kervan geçmez dağları göçebe adımlarla gezmişem…
Irağı yakın, yurdumu ırak eylemişem…
Tırnaklarımla oymuşam tortu kayaları,
kıraç toprakları gözyaşlarımla sulak etmişem…
Kızgın tohumlar serpmişem, emek vermişem, aşa getirmişem…
Türk illerine haber salmışam gavim gardaş nerdesen…
. .
Selçuklu şah-ı sultanlarım adım atmış otağıma,
kapıda karşılamışam civan-ı mert erlerimi,
başım üstünde berhudar ağırlamışam…
Musul'da Zengiler, Kerkük'te Kıpçak,
Erbil'de Beg Teginliler adıyla Atabegleri kurmuşam,
Türk'ün adını âlemlere duyurmuşam…
Bayındır Kızanı torunlarımı kucaklamışam,
bahar coşkusu Akkoyunlar gibi meralara yayılmışam…
Sultan Cined oğlu Şah İsmailimle pişirmişem ham yanlarımı,
ocağımda tüten Safevi ateşiyle alev alev yanmışam…
Genç Osmanlıyla açmışam Bağdat'ın kapısını,
cahiliye devrini kapatmışam…
Dil, din ve ırk özgürlüğüyle donatmışam halkları,
mum gibi aydınlatmışam kör karanlık tarihi,
çevreme ilim, irfan, ışık saçmışam…
Derin hülyalara dalmışam gavim gardaş, nerdesen…
. .
Ne zaman ki Türk birliğine diş bilemiş düşman,
çapraz fişek silahıma davranmışam…
Zırnık ödün vermemişem sevgimden,
korkmamışam heç, ölümleri kuşanmışam…
. .
Yalın ayak koşmuşam Kafkas cephelerine,
Sarıkamış harekâtına katılmışam…
Buz kesmiş yüreğim Allah-u Ekber Dağlarında,
katmer katmer kefensiz donmuşam…
. .
Çanakkale'de etten duvar olmuşam,
göğüs göğüse çarpışmışam Allah vekil,
bir adım geçirmemişem gâvuru öteye,
üst üste cansız yığılmışam…
. .
Nasıl ki harb-i cihanlarla zayıflamışam,
güçten kudretten düşmüşem heyhat,
yeraltı kaya yağlarım sulandırmış ağızları,
hemhal manda manda paylaşılmışam…
. .
Öyle ki et ve tırnak misali ayrılmışam,
süt kuzu yavru gibi Anadolu'dan koparılmışam…
Köpekler hırlamış peşimden, yılanlar tıslamış…
Sahipsiz kalmışam gavim gardaş nerdesen…
. .
Lord planları tayin etmiş kaderimi,
Misak-i milli sınırlar dışına çıkarılmışam…
İtilmişem, kakılmışam, horlanmışam külliyen,
tekme tokat yerlere yatırılmışam…
Dağ ayılarının önüne atılmışam yaralı,
çöl develerinin hörgücüne tepe taklak asılmışam…
. .
Türk menem demişem, Türkçe söylemişem,
Eskiyaka'da kurşunlara dizilmişem…
Emeğimin hakkını istemişem,
Gavurbağ'da linç edilmişem…
Adalet beklemişem, iplere gerilmişem…
Eşitlik yeğlemişem, zab suyu kana bulanmış,
Altunköprü'de ekin gibi biçilmişem…
El insaf vicdan dilemişem zindanlara sürülmüşem…
Diri diri gömülmüşem gavim gardaş nerdesen…
. .
Kollarım kırılmış omuzlarımdan, işkencelerle yoğrulmuşam…
Gözlerim kan çanağı, fincan fincan oyulmuşam…
Ölmem yetmemiş kâfire, ip sarılmış cesedime,
ibret-i âlem sokaklarda dolaştırılmışam…
Lime lime dağılmışam gavim gardaş, nerdesen…
. .
Kimliğim değiştirilmiş,
El-Temim olmuş Türkmen Kerkük,
hafızalardan kazınmışam…
Baas baas bağırmışlar,
kin kusmuşlar yüzüm barabarı,
evimden yurdumdan göçe zorlanmışam…
. .
Okumak yazmak yok…
Düşünmem, konuşmam, kızmam yasak…
Ağzım dilim bağlanmışam…
Başın kaldırıp bakmak, göz ucuyla süzmek ne cüret…
Oturmam, yürümem, gezmem yasak…
Elim ayağım dolanmışam…
Taş kesilmişem gavim gardaş nerdesen…
. .
Di gah gel…
Di gel ölem di gel…
Adına gurban olam di gel…
Alnına kanım çalam di gel…
Bayrağım göğün mavi yeli, ay yıldızım sen…
Yurdum Türkmen eli, can özüm sen…
Soyum sopum Türkoğlu, yüzüm sürdüğüm izim sen…
Oy men ölmüşem gavim gardaş, nerdesen…

~Ali YAŞAR~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Gözler Kendilerine, Kulaklar Başkalarına İnanırlar.

~ALMAN ATASÖZÜ~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Akillilar dovusmeden once kazanirlar, cahiller kazanmak icin dovusurler.

~Zhuge Liang~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Tutuklunun Günlüğü

..salı gecesi..

~kara bir balta buldu akşam vuracak noktayı
hücreler doldu bir ıslık en yakın maçka tramvayı
kim bırakmış yalnızlığıma bu hüzzâm şarkıyı
kimin bu karanlık kimler sürgülemişler kapıyı
insan olan bağlar her koptuğu yerden yaşamayı

~daktilolar camları bulutlu sorgu odalarında

~Atilla İlhan~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Ömer Hayyam Bütün Dörtlükler [ 328. - 389 ]

Bu masmavi kubbenin kurulduğu gün
Bu nur Cevza burcuna verildiği gün
Mumun başına bağlanan alev gibi
Bağlandı yüreğime senin aşk gülün.
OrajKalip


- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -



Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder