15-Ak Parti Eski millet vekili İşbaşaran - AKP’nin öyle sırlarını açıkladı ki...

AKP'nin öyle sırlarını açıkladı ki... Ak Parti Eski millet vekili İşbaşaran iktidarın bütün sırlarını ortaya döktü: İşte İşbaşaran'ın o tweetleri: Tayyip Bey nasıl Milletvekili oldu ve arkasından Başbakan oldu. Bu süreci geriye dönüp hatırlayın. Cezası infaz edildi ve aday olamamıştı. Tayyip Bey Milletvekili ve Başbakan değilken ve sadece Ak Parti Genel Başkanı olarak Beyaz Saray'da Bush tarafından Resmi olarak ağırlandı. Tayyip Beyin Bush tarafından resmi olarak ağırlanmasına Kamhi, Üzeyir Garih, Hahambaşı Hallavi ve Yahudi lobisi aracı oldu. Tayyip Bey Bush görüşmesinde ileriye dönük sözler alınıp verildi. Sıra Tayyip Beyin Başbakanlık yolunun açılmasına geldi. Bush'un gözü dönmüştü. Babasının başa çıkamadığı Saddam'ı bitiren adam olmak istiyordu. Bunu da en kolay Türkiye üzerinden yapabilirdi. Tayyip Bey Bush'un bu taleplerinin tamamına evet dedi. Meclisten yasa çıkmasını beklemeden ABD'lileri Türkiye'ye davet etti. ABD'liler Türkiye'ye geldi bazı havaalanlarımızı elden geçirmeye ve G.Antep, Urfa, Mardin, Hatay vs. İllerimizde arazi kiralamaya başladı. Tayyip Bey-Bush anlaşması Meclisin önünden gidiyordu. Araziler, havaalanları kiralanmış. Paralar ödenmiş ABD savaş gemileri İskenderun'daydı. Tayyip Bey Meclisten yasayı geçireceğine emindi. Başbakan A.Gül, TBMM Başkanı Bülent Arınç'tı Ak Parti içten içe kaynıyordu. Ak Parti tabanı ve Ak Partiye destek veren medya bu yasaya direndi. Asker sessiz kaldı. Gül ve Arınç da bundan rahatsızdı. Bu yasa meşhur 1 Mart tezkeresiydi. Tezkere Mecliste Hükümet ABD ile para pazarlığındaydı. 98 milyar dolar isteyince ABD çıldırdı. ABD 98 milyar dolar talebi ile karşılaşınca Türkler bizimle at pazarlığı yapıyor"dedi. Dış İşleri Bakanı Yakış ve ABD'li Powell kavga etti. ABD savaş gemileri 45 gün İskenderun açıklarında bekledi. Yasa Meclisten geçmedi. Tayyip Bey şaşkın-pişmandı. Yasayı tekrar getirmek istedi. ABD Tayyip Beye çok kızdı ve gemilerini çekti Irak'ka güneyden girmeye karar verdi. Türkiye'den girse kolay. Uzun yolu seçmek zorunda kaldı. Tayyip Bey ABD'ye "Ben Başbakan olmayınca etkim olmuyor" deyince, yeniden konuşuldu. ABD araya girdi Baykal ikna edildi. ABD'nin iknası üzerine Tayyip Bey ve Baykal biraraya geldi. Uzlaşıldı. Meclise yasa getirildi ve Tayyip Beyin Başbakanlık yolu açıldı. ABD-Tayyip Bey arasında çok sıkı "Stratejik ortaklık" kuruldu. Büyük Orta Doğu (BOP) planı devreye girdi. Bölgedeki görev Tayyip Beye verildi. Tayyip Bey artık bölgenin lideri ve kendisini küresel güç zaetti. Halbuki ABD'nin bölgedeki çıkarları "Konjoktürel" ve değişkendir. Tayyip Bey artık ABD ile duygusal ilişkiye girmişti. Aslında Tayyip Bey samimi adam birebir dostluğa önem verir. Ama, ABD'de öyle şey yok. Tayyip Bey aldığı ABD desteği ile bölgede, AB'de estiriyordu. Herkes "ABD'nin adamı" diye çekiniyordu. ABD'de Tayyip bey için fırça atıyordu. Tayyip Bey Bush dönemi çok fırtınalı geçti. Bush bölgeye saldırdıkça Türkiye'de Anti ABD'llik %87′ye çıktı. ABD bundan rahatsız oldu... ABD Tayyip Beyi davet etti "Türkiye'deki bu Anti Amerikancılık neden oluyor?" Tayip Bey "benden şüpheniz olmasın. Ben dostum." ABD peki kim yapıyor? Türkiye'de İsrail ve Amerika karşıtlığı çok yükseliyor. Hani biz "Stratejik müttefik"tik? Biz bu durumdan rahatsızız. Tayyip Bey'e bir dosya verdiler "CIA İyi bir Türkiye raporu hazırlamıştı" ABD için yeni bir durum vardı. Muvazzaf ve emekli asker söz konusu. ABD'nin CIA raporunda Muvazzaf ve emekli askerlerin Ak Parti kızgınlıklarını ABD'ye yönelttiği yazılıydı. Bunların dernekler kurduğu vs. Gerçekten Asker ABD muhatabı olamamaktan, Tayyip Beyin muhatap alınmasından rahatsızdı. Ama ABD 1 Mart tezkeresinden dolayı Askere kızgındı. Peki ne yapılmalıydı? Askeriyenin içindeki bir takım yapılanmayı Tayyip Bey biliyordu ama dokunamıyordu. ABD'nin bu desteği çok işe yaradı. ABD düğmeye bastı. ABD G.Kurmayın, Mit'in tüm gizli bilgilerine hakimdi. Çünkü uzun yıllardır iç içeydiler. Mit'in maaşlarını bile ödüyordu. Tayip Bey ABD'nin de desteği ile Askeri saf dışı etti. Yani Win win. Kazan kazan. Her iki taraf da memnundu. Ama öyle bir hal aldı ki... Tayyip Bey de ölçünün kaçtığını anladı. Çıkıp televizyonda bunu itiraf etti "Atayacak generalim kalmadı" ölçü kaçtı. Tayyip Bey Tutuklu Genel Kurmay Başkanı için "Genel Kurmay Başkanına terörist başı diyeni tarih afetmez" Gerçekten iş istemediği yere gitti. Tayyip Bey Obama ile de çok iyi dostluk kurdu. Ne de olsa Hüseyin'di. Obama Tayyip Bey'e çok değer verdi. Türkiye'ye geldi. TBMM'de konuştu. Tayyip Bey yine duygusal. Ne de olsa müslüman aileden geliyor. Sempati duyuyordu. Kardeş gibi oldular. Ama, ABD asla duygusal olamaz. Tayyip Bey Obama'yı da kafaya aldığını sandı ya, bölgede önüne gelen liderlere fırça atıyor, git falan demeye başlamıştı. Ders veriyordu. Tayyip Bey Bir şey unutuyordu, ABD stratejik davranıyordu. Kimin gitmesine kendi karar veriyordu. Tayyip Bey Libya konusunda direndi. Tayyip Bey Kaddafi'den "İnsan hakları ödülü"nü ve 250 bin doları yeni almıştı. Nasıl Kaddafi'ye git diyecekti? Zor durumdaydı. Tayyip Bey önce direndi "Nato'nun Libya'da ne işi var" dedi. ABD Tayyip beyi br şekilde ikna etti. Libya Nato'nun İzmir karargahından vuruldu. Libya'yı İzmir'den vurmak yetmedi bir de Bingazi üzerinden 300 milyon dolar verdik. Kaddafi insanlık dışı bir şekilde sokakta linç edildi. Libya'nın petrolü ABD, Fransa, İtalya, İspanya tarafından parsellendi. Bizim müteahitler de kapı dışarı edildi. Elimizdeki işler gitti. ABD Enerji koridoruna hakim olmak, Rusya, İran'ın Akdenize çıkışını kapatmak, İsrail'in güvenliği için Kürt Otonomi bölge kurmak istiyordu. ABD bunu nasıl yapacaktı? Suriye'nin bölünmesi gerekiyordu. Sünni S.Arabistan, Katar, Türkiye'yi organize ederse bu iş olurdu. ABD Rusya ve İrandan sert bir direnç gördü. Buna Çin ve Lübnan (Hizbullah) da ilave oldu. Durum zora girdi. ABD durum değerlendirmesi yaptı. ABD bu arada PKK'ya Türkiye ile anlaşın. Türkiye'ye de Kürt sorununuzu artık hal edin yardımcı olacağız. Görüşmeler başlamıştı. Türkiye için kürt sorununu çözmek, PKK (APO) için de legal siyaset yapma yolu açılıyordu ve önemliydi. Herkes memnun. ABD Rusya ile uzun görüşmeler yaptı ve Suriye'ye askeri bir müdahaleden vazgeçti. Sorunun diplomasi ile çözülmesi gerektiğine karar verdi. Abd'nin bu kararı üzerine Türkiye tam ortada kaldı. S.Arabistan, Katar çekildi. Arap ülkelerinin tamamı sustu. Yalnız kaldık. Bundan 8 ay önce Tayyip Bey Obama'yı Telefonla aradı. Suriye ve Gazze konusunda sert bir görüşme yaptılar. O günden sonra görüşme olmadı. Tayyip Bey-Obama telefon görüşmesinden sonra Beyaz Saray bu nezaketsizliği yaptı. Obama-Tayyip Bey görüşmesinden sonra bu sopalı fotoğraf Tayyip Beye soruldu "Şık değl neden yaptıklarını bilmiyorum" demişti. Hakaretti. Obama ikinci kez seçildi Tayyip Bey aradı kısa bir tebrik görüşmesi oldu. Ama,Tayyip Bey aylardır Obama'dan randevu bekliyordu. Cevap yoktu Suriye ile başımız belaya girdi. Herkesle kötü olduk. PKK ile görüşmeler nasıl neticelenir belli değil. Toplumun kafası bu konuda karışık. Dün giden heyete APO "Beni oyalayacaklarını sanıyorlarsa, yanılıyorlar. Ben üstüme düşeni yapıyorum. Hükümet hızlandırsın" İş zor. Tayyip Bey "Dış güçler Türkiye'yi karıştırmak istiyor" Biraz düşünün. Bu dış güçler kimler olabilir? Kimin öyle bir gücü var? Suriye mi:)) ABD Tayyip Bey ile yürümeyeceğine 8 ay önce karar verdi. Türkiye'nin kırılgan bir ekonomisi var... Merkez Bankasındaki paramızla övünüyoruz. Merkez Bankamızdaki paramız Bill Gates'in parası kadar. Yani sadece Amerika'da bir kişinin parası kadar. Biraz düşünmek lazım. ABD eski Başkan adayı, Yeni ABD Dışişleri Bakanı bölgeyi ve Türkiye'yi iyi bilen biri. Seçilir seçilmez Türkiye'ye geldi. Ama bir şey oldu. Abd Dışişleri Bakanı Kerry iner inmez TAYYİP Beyin "Siyonizm insanlık suçu sayılsın" haberi patladı. AB(D), BM, İsrail sert kınadı. Tabi Kerry de sert bir kınamada bulundu. Cumhurbaşkanı, Başbakan ile görüştü ve gitti. Aslında Tayyip Beye randevu tarihini söyleyecekti. Tayyip Bey Söylemlerini elaltında düzeltmeye çalıştı. Tekrar devreye girildi. Tayyip Bey Cumhurbaşkalığı seçimi öncesi Obamayla görüşmeliydi. Kerry bir kez daha Türkiye'ye geldi. Bu defa konu Gazze'ydi. Tayyip Bey Gazze'ye gitmekte ısrarlıydı. Gideceği tarihi açıklamıştı. Kerry Tayyip Beye "Gazze gidişiniz erken. Filistin Devlet Başkanı M.Abbas da istemiyor" Bunu ABD ziyaretinizde konuşalım. Kerry Tayyip Beyi ikna edemedi. Dışarı çıktı basın toplantısı yaptı ve "Tayyip Beyin Beyazsaray ziyaretinde Gazze'ye karar verilecek". Kerry'nin bu siyasi nezaket dışı açıklaması Tayyip Beyin karizmasını yerle bir etti. Tayyip Beye sordular "Şık olmadı" dedi. Hiç şık değildi. Tayyip Beyin yapacağı bir şey yoktu. ABD'nin Tayyip Beye randevu vermediğini biliyordu. CB seçimi öncesi bu yok olmaktı. Beyaz Saray Tayyip Beye randevu verdi. Tam o sırada Reyhanlı faciası yaşandı. Böyle bir durumda hiç bir ülkenin Başbakanı gitmezdi. TayyipnBey reyhanlı'da henüz cesetler çıkarılıyorken ABD'ye gitti. Gitmedenhttp://feyziisbasaran.Wordpress.com/ da Beyaz Saray'ı yazmıştım. Duruyor. Ülkenizde bomba patlamış 54 ölü var. Cesetler çıkarılırken ziyaret ettiğiniz Devlet Başkanı size hangi gözle bakar? Ama Tayyip bey gitti! Tayyip Beyin Beyaz Saray görüşmesi de tuhaftı. Ben de Beyaz Saray görüşmelerinde bulundum. Ailece gittiler. İlgili ilgisiz herkes gitmişti. Tayyip Bey Beyaz ve ailesi Saray'da iyi ağırlandı. Obama en son "Biz Suriye'de yokuz. Halkım müslümanlarla savaşmıyalım diyor" dedi. Bitti. Bu yazdıkarımı yaşıyan bir liderde moral-motivasyon diye bir şey kalmaz. Yaşadıkları gerçekten çok ağır. Aldatılmışlık çok kötü duygu. Dün gece size Tayyip Beyi biraz özetledim. 1991 Mv.Genel seçimlerinde ben de kendisi de lstanbul'da adaydık. Ben seçildim o seçilememişti. Ben ANAP'dan O da Erbakan Hoca'nın partisinden adaydı. Propagandaları bizi şaşırtmıştı. M.Ali Şahin elinde güllerle meyhaneleri geziyordu. Gel zaman git zaman Erbakan Hoca ile de yollarını ayırdılar. Sayın A.Gül Erbakan'ın adayı Kutan'a karşı aday oldu az oyla seçimi kaybetti. Sayın Gül 53 milletvekili ile partisinden istifa etti ve TBMM'de Ak Parti Grubunu kurdu. Grup Bşk Sn.Gül, http://Gn.bşk/.Sn.Erdoğan. Dsp-Mhp-Anap koalisyonu millete müthiş bir ekonomik kriz yaşattı. Ecevit, Bahçeli, Yılmaz şaşkındı. Sokağa çıkamıyorlardı. Halk perişan oldu. Sn.Bahçel'nin bir çağrısı ile apar topar erken seçime gidildi (Bu arada K. Derviş TBMM'den çok ağır yasalar geçirdi) Aslında düzeliyordu. Perişan olmuş üç parti erken seçime gitti (İntihar etti) üçü de barajın altında kaldı. En hazır ve yeni olan Ak Parti'ydi. İKTİDAR Doğrusu, Ak Parti iktdara geldiğindeki söylemleri çok iyiydi. ÖZAL'ın Anavatan'ı gibi konuşuyorlardı. 2002-2007 'de iyi işler yaptılar. Mesela "Türban" denildiğinde Bizim öyle bir sorunumuz yok. İşimize bakıyoruz (M.Ali Şahin) Ama, bir kesim şüphe ediyordu "Gizli ajanda var" Parti'yi kurduklarında Sn.Gül beni de partiye davet etmişti. Ben de teşekkür ettim." Anap Gn.Bşk.Yardımcısıyım. Partim zorda ahlaki olmaz" Anap'tan-DYP'den bazı arkadaşlar o dönem Ak Parti'ye gitti. Bir kısmı ayrıldı bir kısmı duruyor. Pasif duranlar var H.Çelik gibi aktifi de... 28 Şubat ve devamında TBMM'de Cumhurbaşkanı seçtirmeme (Yargı-Asker) korosu müthiş hata yaptı. Tam darbe girişimiydi.(E muhtıra) Ben de herkes gibi bu hukuksuzluğa ve darbe girişimine karşı çıktım. TBMM kilitlendi ve Ak Parti erken seçim kararı aldı. Doğru yaptı. 2007 Seçimlerinde beni bir kez daha aday olmaya davet ettiler. Bu defa kabul ettim. Seçim meydanları müthişti. Sn.A.Gül'e büyük sahiplenme... 2007 seçimlerinde Milletvekili seçildik Meclise geldik. Benim gibi dışardan gelenleri içlerine almıyorlardı. Bizim yanımızda konuşmuyorlardı. Benim gibi dışardan gelenlere İçimizdeki hainler" gibi görüyorlardı. Onlara Cemil Çiçek Ve A.Kadir Aksu yetiyordu. Soldan da E.Günay tamam... Ben Anavatan'da yaşadığım gibi kapalı toplantılarda fikrimi çok net söylüyordum. Her kes şaşırıyordu "Nasıl konuşabiliyor"! Sn.Gül'ü Cumhurbaşkanı seçtik.(Mhp'nin desteği ile) Arkasında Beklenmedik bir şey oldu. Tayyip Bey ispanya'da konuştu… Tayyip Bey İspanya'da bir soru üzerine "Türban velevki simge olsa ne olur?" Ortalık o gün karıştı. Toplantı üstüne toplantılar yapıldı. Kapalı toplantıda fikrimi söyledim "Sayın Başbakan Kılık kıyafet düzenlemesi Anayasa değişikliği ile olmaz. Bu uzlaşı-genelgelerle olur". Başbakan'a karşı fikrini söyleyen 2-3 kişi onlar da bir daha listeye konmadı zaten. Kalanı "Tam zamanı, Cumhurbaşkanı da bizden yaparız". Ben o gün de bugün de kız çocuklarının başörtüleriyle üniversitelere gidebilmesini savunan biriyim. Özgürlükler açısından bakıyorum. Tayyip Bey o Anayasa (Başörtü) değişikliğini Meclise getirdi. Oy da verdim. Bunun çözüm olamayacağını da biliyor ve söylemiştim. Ak Parti hakkında kapatılma davası açıldı. İki yıla yakın zaman bu kavga ile geçti. Bir şekilde kapatılma davası hal edildi… Bu kapatılma davasından sonra Tayyip Bey tamamen değişti. Asker ve yargı operasyoları başladı. İş artık intikam almaya dönmüştü. Ben 2007 Temmuzun'da seçildim. 2009′Aralığında beni disiplin kuruluna sevk ettiler. Beklemedim istifa ettim. Meclis öyle bir istifa görmedi. Sayın A.Gül arada bir "Bu iş rövanşist bir harekete dönüşmesin" uyarısına rağmen tam gaz gidiliyordu. Tayyip Bey tamamen değişmişti. Tayyip Bey artık ABD'nin tek muhatabıydı. Sayın A.Gül safdışı edilmiş ve kendisine bilgi verilmiyordu. Ailece de görüşmüyorlardı. ABD'nin geleneksel Genel Kurmay muhabeti de bitti. Cumhurbaşkanı zaten Başkakan'ken 1 Mart tezkeresini çıkartamamış. Tek muhatap Tayyip Bey. Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül neden ABD ve Tayyip Bey tarafından devre dışı bırakıldı? Biraz bunu yazacağım. 2007 seçimlerine seçilip Meclise geldiğimzde Cumhurbaşkanı seçimi önümüzde duruyordu. Mhp destek vereceğini açıklamıştı. Sorun kalmamıştı. Bu defa Tayyip Bey sorun çıkardı. "Adayımız kardeşimiz Abdullah Beydir" sözünü bırakmış. Vecdi Gönülü aday yapmak istiyordu.(Hatırlatma) Bazen geriye doğru hatırlatmayla bir yere http://xn--geleceim-cgb. B.Arıç ve Sn.Gül Tayyip Beyin Vecdi Gönül kararına direndi. B.Arıç "Ya kendin aday olursun yada Abdullah Bey adayımızdı onunla devam ederiz. Israr edersen V.Gönül'e karşı ben adayım" dedi. B.Arınç'ın bu restine Tayyip Bey direnemedi ve Sn.Abdullah Gül aday gösterildi. Ben de oy verdim. Doğru olan da buydu. O gün bu gündür Tayyip Bey Ve Sn.Gül'ün arası hep kötü gitti. Tayyip Bey her hareketi ile Cumhurbaşkanı'nı dışladı. Tek adamlığı oynadı. Size en çarpıcı örnek vereyim. Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı ilk defa Beyazsaray tarafından resmi olarak davet edilmedi. NEDEN? Cumhurbaşkanı Putin görşmesi engellendi. En son Çin'den fırlatılan uydu törenine davet edilmedi. Çok sayabilirim. Tayyip Bey ABD'den öyle bir destek alıyordu ki, gözü kimseyi görmüyordu. Artık bölge liderliği tamamdı. Tayyip Bey "Gazze" dedikçe Arap ülkelerinin halkı (Yönetimleri değil) ve Türkiye ayaktaydı. Arap liderlerini azarlıyordu. Olan oldu. İHH'nın bir organizasyonu ile Gazze'ye yardım gemisi Antalya'dan kalktı. Başta içlerinde AKP'li vekiller de vardı. İndirildi... Mavi Marmara gemisi yolda ve İsrail sert uyarıyordu "Vururuz"! Bu arada Hükümet İsrail ile Savunma sanayinde işbirliği içinde. Olan oldu. İsrail gemiyi uyardı ama gemi yoluna devam ediyordu. İşte o facia yaşandı. Sert bir müdahale 9 can kaybı, gemiye el kondu. Tayyip Beyin karizması yerle bir oldu. İsrail ile savaşacak durumu da yok. Karşısında bugüne kadar dost olduğun ABD var. Kolay mı? En başta size yazmıştım. İsrail ile böyle dostluk kurulmuştu. ABD'de memnundu. Yahudi lobisi cesaret ödülü vermişti; pic.twitter.com/EtSju5kK7A Tayyip Beye bir darbe de F.Gülen'den geldi. Gülen "Böyle savaşa gider gibi yardım mı olur? Keşke İsrail ile konuşsaydınız". ŞOK oldular. Doğruya doğru. F.Gülen'in küresel vizyonu geniş. Dünyadaki gelişmeleri ve ona göre konumlamayı çok iyi biliyor. Zamanlamayı çok iyi yapar. Ak Parti kendi içinde bir koalisyon. Bu koalisyonda zaman zaman çatışmalar yaşanır. Genelde üstü örtülür ve yola devam edilir. Bu defa öyle olmadı. Tayyip Bey F.Gülen grubuna karşı temizlik hareketine girişti. F.Gülen ve ona bağlı medya mesajlar vermeye başladı. Tayyip Bey Cemaatı eski cemaat zanetti. Cemaat artık Medyası, eğitimli insanı, parasal gücü ve Devletteki gücü ile ciddi bir güç. Cemaat Hakan Fidan olayında tavrını net olarak ortaya koydu. Medyası ile yüklendi. Tayyip Bey tv'lere çıktı "Hedef benim" dedi. Çözüm sürecini (Adı bir kaç kez değişti) "Güzel şeyler olacak" diyen Sayın Gül'dü. O başlattı. Ama,Sn.Gül'e bilgi bile verilmiyor. Artık gizlemeye gerek yok. Ortada yok farz edilen bir Cumhurbaşkanı var. Tek adamlığına ABD'de tarafından son verilen Tayyip Bey var. Tayyip Bey ve yakın çevresi "Dış güçler"den bahsediyor." Yedirmeyiz" diyorlar. Bu dış güçler kimse açıklasınlar bilelim. Tayyip Bey Sn.Gül'ü siyasetin dışına itmek için; Başkanlık, yarı Başkanlık, bir kaç maddelik Anayasa vs. Bunlar boş işler. Dedim ya, Ak Parti kendi içinde koalisyon. Önümüzde üç seçim var. Belediye, Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri. Bu kaderi belirler. Son 12 gündür yaşanan ve masum bir gençliğin başlattığı Gezi Parkı olayı sivil bir direniş olarak tüm Türkiye'ye yayıldı. Sayın Cumhurbaşkanı ve Tayyip Beyin bu olaylar karşısındaki tutumu gayet net. Cumhurbaşkanı "Masum hak arayışı" olarak görüyor. Tayyip Bey ise Gezi Parkı olayını "Bir kaç çapulcu" nun işi." Yol ver gidelim, Taksim'i ezelim" sloganları ile yürüyor. Halkla inatlaşıyor. Tayyip Bey alel acele bu mitingleri kime karşı yapıyor? Meydanlardaki gençlere karşı. Tayyip Bey son iki yıldır çizdiği profil. ABD, AB, Arap Ülkeleri liderlerini, İsraili, İran'ı, Rusya'yı çok rahatsız etti. Karar verildi. "Bu dış güçlerin işi. Tayyip Beyi yedirmeyiz "Diyenler Dış güçleri açıkladım. Gezi Parkı ve Kuğulu Parktakiler mi sizi yiyecek? :)) Sevgili Ak Parti'liler bu dış güçleri Tayyip Bey kendi yanlış politikaları ile meydana getirdi. Hepsinden arka arkaya kınama geliyor. Tayyip Bey için Gezi Parkı olayını yatıştırmak zor değildi. Bunu yapardı. Asıl meseleyi biliyor. Dünya Kamuoyunda hızla güç kaybediyor. Türkiye siyaseti-ekonomisi kırılgandır. Göreceli başarılarlar, tek adamlık yapamazsınız. Dini-Milli duyguları kullanmak da bir yere kadar. Türkiye'de bunlar yaşanırken, Tayyip Beyin Cumhurbaşkanı ile konuşması gerekmezmiydi? Arınç gitti görüştü Özür diledi. Özürün tersi oluyor. Ana Muhalefet lideri, Diğer partiler, kişiler, Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu vs. Cumhurbaşkanı ile görüştü. Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşenler Cumhurbaşkanı'nın tutumunu doğru bulduklarını ve desteklediklerini açıkladılar. Bunun bir izahı olmalı... Sayın Başbakan; Size karşı görüşü olan hiç mi olmayacak? %50'ye yapmadığınız hakaret kalmadı. Ağzınızdan çıkan kanun! Bu nasıl şey? Sayın Başbakan; Hatırlıyormusunuz? AB'den gün almak için çırpınıyordunuz. Mecliste "Zina" görüşülüyordu. AB'den arayıp iptal ettirdiniz. Sayın Başbakan; Hatırlıyormusunuz? AB'den gün aldınız. Melih aynen dün yaptığı gibi size karşılama yaptı. Açık otobüste AB Fatihi diye... Sayın Başbakan; Bu halkın ne çapulculuğu, ne ayyaşlığı, ne ahlaksızlığı vs. kaldı. Hergün saatlerce tv'lerdesiniz. Herkesi tehdit ediyorsunuz... Sayın Başbakan; Size karşı yazı yazacak kimse bırakmadınız. Sabah-ATV satışı faciaydı. Bu yetmedi Show, Sky, Akşam ihalesiz verildi. Sayın Başbakan; Halk korku eşiğini aştı. Üzerlerine ateş açtırsanız dahi meydanlardan çekilmeyecekler. Siz sakin olun ve miting yapmayın. Sayın Başbakan; Sayın Cumhurbaşkanı ile oturup konuşun. Cumhurbaşkanı Devletin-Millettin varlığı ve birliğini temsil ediyor. Sayın Başbakan; Milletvekillerinizi 3 dönem yaptınız hadi evinize. Cumhurbaşkanını da yok farz etmeniz yanlış. Siz köşke diğerleri eve... Sayın Başbakan; Siz Dünyada gerçekten büyük itibar kaybettiniz. Başkanlık, tek adamlığı falan bırakın. Sayın A.Gül ile oturup konuşun. Sayın Başbakan; Sayın Gül ile partiyi beraber kurdunuz. Şimdi "Bu parti benim" demenizin anlamı yok. Konuşun ve çözün. Halkı germeyin. Sayın Başbakan; Siz de epey tecrübe kazandınız. Şu an Sayın A.Gül'den daha deneyimli, donanımlı devlet adamımız yok. Yok sayamazsınız. Cumhurbaşkanı olma gibi bir arzunuz varsa, yol bu değil. Sayın A.Gül de Ak Parti'nin akli selim siyasetçileri de Türkiye'ye lazım. Meydanlar kalabalıklar toplarım. Dünyaya gücümü göstereceğim. Fikrini size kim verdiyse yanlış. Diğer partiler Cumhurbaşkanınına güveniyor. Meydanlardakilerin temsilcileri ile görüşürüm. Kim bu temsilciler? Seçtiğiniz akil insanlar gibi mi olacak. Bunu 90 kuşağı gençlik yemez. Sizin Bakanlarınız, milletvekilleriniz de rahatsız. Fikirlerini söyleyemiyorlar. Ama, bize konuşuyorlar. Kendinizi kandırmayı bırakın. Son olarak; Sayın Cumhurbaşkanı ile bir araya gelin. Sorunu suhuletle çözün. Sayın Cumhurbaşkanı buna hazır. Bu gençlere de kıymayın. Yazacak yerimiz omadığı için bu platformu kullanıyoruz. Keşke daha çok yazan- çizen insanımız olsaydı. Böyle bir basınımız olsaydı! Burda herkesi memnun etmek mümkün değil. Benimde öyle bir tarzım yok. Kalbinini kırdıklarım olduysa özür dilerim. Bunlar benim fikirlerim. Umarım faydalı olmuşumdur. Hepinizin sabrına ve ilgisine teşekkür ediyorum. İyi geceler.

a45UyF587661-201306121402-15
^^^^^ - vvvvv

--

zaryop:jaro

M.L.S. ICIN
. . . . . .
Varligini sabah diye selamliyanlardan-
Yoklugunu gece sayanlardan-
Yuksek goklerde kutsal atesi golgeleyen-
Aglayarak umit icin her saat seni kutsayanlardan-
Yasam icin-ah. Hepsinin ustunde,
Derinlere gomulu inancin Gerceklik
Erdem ve Insanlikta canlanmasi icin-
Umitsizligin menfur yataginda olmeye yatanlardan,
Birden yukselir, senin mirildandigin sozler uzre,
Isik olsun
Mirildandigin sozlerin, gozlerinin-
Seraphlara ozgu bakisiyla gerceklesen-
Sana en cok borclu olanlardan-sukrani
Tapinmaya benzeyen-ah, animsa
En dogrusunu-adanmis olani en cok tutkuyla,
Ve dusun ki bu gucsuz dizeleri o yazdi-
O yazdi, yazarken urperip dusunerek
Bir oldugunu ruhunun bir meleginkiyle.

Edgar Allan Poe
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com

Ayrilmak isterseniz de : Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com

Grup Sayfamız : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/

Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.