Mursi'den Tayyip'e ılımlı İslam'ın sonu 01.07.2013 00:15 30 Haziran'da Türkiye'de neler olduğunu biliyorsunuz: Gazi Koşusu'nda yaşananlar, Taksim'de on binler, başta ODTÜ olmak üzere mezuniyet törenlerindeki gösteriler, binlerce Fenerbahçelinin yürüyüşü, Diyarbakır, Adana, Mersin olayları vd. Ve Tahrir Meydanı'yla başlayıp tüm Mısır'ı saran protestolar. 30 Haziran günü neler oldu neler... Ve daha da yaşanacak gibi... Peki bu tüm bu olanları nasıl analiz etmeliyiz? Önce Mısır'ı anlatalım; Türkiye'nin tarihsel gelişimini biliyorsunuz çünkü: Mısır küresel kapitalizmin çeperinde yer alıp da "yükselmeyi" denemiş bir ülkedir. Ulusal hareketlerin (Wafd) yarım yüzyıllık mücadelesi sonucu, burjuva tarzı bir anayasal demokrasi belirledi. Ancak İngilizler bundan hiç memnun değildi; Mısır'ın bağımsızlığını hiç istemiyordu.(Söz konusu olan Süveyş Kanalı'ydı vs.) Demokratik ilerlemeyi diktatör Sıddık Paşa'yla ittifak yaparak yıktılar. 2.Dünya Savaşı'ndan sonra yapılan seçimi Wafd kazandı. 1952'de "Özgür Subaylar" yönetime el koydu. 1967'de İsrail savaşını kaybetmesi Enver Sedat'ı sağa döndürdü ve Müslüman Kardeşler'le anlaşmaya gitti. İç istikrarsızlığı önlemek amacıyla ne yapıldı dersiniz; ordunun mevcut sayısı 500 bine düşürüldü; polis sayısı 1 milyon 200 bine çıkarıldı! Mübarek üç alanı siyasal İslamcılara bıraktı: Eğitim, adalet ve medya! Bunun karşılığında siyasal İslam, küresel kapitalizme onay veriyordu;"özel mülkiyet İslam'da kutsaldır" diyordu. Müslüman Kardeşler'in en büyük diğer temsilcisi zengin burjuvaziydi. İç politik tartışmalar hep benzerdir aslında; ve "liberaller" hep siyasal İslamcılar'ın yanındaydı.. Şeyhlerle, Mısırlı "liberaller" geleneklere saygı için kol kolaydı.. Özetle; küresel kapitalizm Mısır'da kitlesel gücünü Müslüman Kardeşler'den aldı. Sonuçta bu ittifak bozuldu. Bunun temel nedeni Müslüman Kardeşler'in "gizli ajandası"ydı. Ve daha da önemlisi: Kuşkusuz Mursi ile başlamadı ama onunla da devam eden neoliberalizmin kitleleri yoksullaştıran uygulamaları. Yoksullar anladı ki Müslüman kardeşler de mevcut rejiminin korucusuydu. Evet:Tahrir ile Taksim (ve hatta Brezilya) arasında direk bir ilişki var: Neoliberalizm çöküyor. Neoliberalizmin yedek lastiği olması için teorileştirilen Ilımlı İslam bu nedenle artık rafa kaldırılmaktadır. Çünkü kapitalizm biliyor ki Ilımlı İslam böyle devam ederse muhalifler gelecekte çözümü artık kapitalizm içinde görmeyecek. Bu nedenle Mursiler, Tayyipler gidici gözüküyor. 1929 dünya krizinden sonra hayata geçirilen Keynesyen ekonomik politikalar tekrar yürürlüğe konulacak. Evet, dünyanın sarkacı tekrar sağdan sola dönüyor... Bakalım sol'un öncüsü kim olacak; hala neoliberal politikalara boyun eğenler mi yoksa devrimci halkçılar mı? Gideni biliyoruz da geleceği henüz bilmiyoruz... Ama şundan eminiz ki geleceği de sokak belirleyecek. Üzgünüz Tayyip... Odatv.com |
^^^^^ - vvvvv
zaryop:jaro
Tarih, kendini tahrif edenleri tekzip etmek icin tekerrur ediyor.Nail Papatya
Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com | Ayrilmak isterseniz de : Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com | Grup Sayfamız : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ | Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder