27 Temmuz 2013 Cumartesi

15-Ali Rıza Üçer - -Prof Dr.Rennan Pekünlü’nün hapis cezasının onaylanması üzerine…

Hatırlatmak isterim:
  • Yargıtay'da son bir kaç yıl içinde mahkeme sayısını ikiye katlandığını,
  • Üye sayısının da bununla uyumlu olarak ikiye katlandığını,
  • Yeni hakim atamalarının blok şeklinde yapıldığını,
  • Eski(DİĞER) hakimlerin diğerlerine göre daha kıdemsiz üye olacak şekilde mahkemeler dağıtıldığını,
  • DİĞER hakimler yeni kurulan mahkemelerde azınlıkta kalacak şekilde düzenleme yapıldığını,
  • Diğer Yüksek Mahkemelerde ve HSYK'da bu şekilde yapılan blok atamalarla tam bir cemaatçi yapı oluşturulduğunu,
  • Kritik oylamalarda bu şeklide atanan blokda yer alan yargı mensuplarının topluca aynı yönde oy kullandıklarını,
  • Halen Yargıtayda onama bekleyen önemli davaların bu şekilde kurgulu yargıtay mahkemelerine verildiğini,
Bilmenizi isterim.
İşte bu nedenle Tayyip, AKP sorunların küçüğüdür, en büyük sorun Cemaattir diyorum.
Yüksek yargı Tayyipcan Efendi ve AKP'nin katkılarıyla Cemaatçe ele geçirilmiştir.
Yargının ele geçirilmesi Pensilvanya'da Amerikalı efendilerinin kucağında oturan ağlak imamın müritlerine gösterdiği en önemli hedeftir.
Bütün bunlardan dolayı bu ülkenin her türlü devlet nizamından cemaat ayıklanana kadar kimsenin rahat ve huzur yüzü görmesi mümkün değildir.
Yargıtaydan bir umut, bir çare bekleyenler boşuna beklemektedir.

Bilinmeli ki, bundan böyle Yargıtay kararları Pensilvanya'da oturan uzaktan kumandalı ağlak imamın tercihleriyle akord içinde olacaktır.
Son yıllarda, çeşitli siyasi davalarda Yargıtay aşamasından fayda bekleyen, adalet umudu taşıyanlara da sözüm,
hiç oyalanmadan bir sonraki aşama olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi için hazırlıklara başlamaları uygun olacaktır.

Oraj POYRAZ

Ali Rıza Üçer  - -Prof Dr.Rennan Pekünlü'nün hapis cezasının onaylanması üzerine…

25 Temmuz 2013

Sayın Kayhan Kantarlı, Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi Bölümü emekli öğretim üyesi Rennan Pekünlü'ye İzmir Asliye Ceza Mahkemesince verilen 2 yıl 1 ay hapis cezasının Yargıtayda onaylanması nedeniyle "Laik cumhuriyet sona erdi !" diyor.

İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal'ın yargının getirildiği durumla ilgili saptaması da oldukça sarsıcı: "HSYK'da siyasi iktidarın canını sıkan kararlara imza atan heyet başkanı görevden alınırken, AKP'nin düşündüğü gibi karar veren ve karara muhalefet şerhi koyan üye HSYK'ya başkan yapılıyor; AKP iktidarı yargıya canının istediği gibi yön veriyor.
"Bağımsız yargı ölmüştür.
Ellerimizi açarak "El-Fatiha"
diyoruz."

Yargı güvenliği olmayan bir ülkede yurttaşların sığınacağı liman kalmaz.
Böylesi bir iklimde hukuktan, demokrasiden, özgürlükten söz etmek anlamsızlaşır.
Tuz çürür zira.
Silivri mahkemelerindeki hukuk ihlalleri de bu güvencesizliğin çarpıcı örnekleriyle doludur.

Prof Dr.Rennan Pekünlü'ye verilen hapis cezası kararını Y-CHP yöneticilerine, özellikle de Kemal Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin'e ithaf etmek gerekiyor.
Anayasa Mahkemesi, Danıştay, AİHM kararlarına rağmen üniversitelerde, kamuda türban yolunu açan, dahası "Yargıda cemaatçi kadrolaşma var diyemem" açıklamaları yapan Sayın Kılıçdaroğlu'na bir soru soralım.
Fethullah Gülen'in Pensilvanya'dan "Son 200 yılın en önemli olayı, 20 seçime bedel, gerekirse ölülerimizi mezardan kaldırıp evet oyu kullanacağız" dediği 12 Eylül 2010 referandumu sonucunda yargı yeniden yapılandırılmasaydı, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in sık sık vurguladığı gibi yargının kimyası değiştirilmeseydi mahkemelerden bu ve benzeri kararlar art arda çıkacak mıydı?

Bir çift söz de akademianın seçkin mensuplarına, anlı şanlı öğretim üyelerine, profesörlerine.
Konjonktürün uygun ve güvenli olduğu dönemlerde, Cumhuriyet mitinglerinde, üniversite hocalarının ön saflarda yer aldığı diğer organizasyonlarda cübbeleriyle sokaklara dökülen sözde Atatürkçü öğretim üyelerine.

Orada mısınız, yaşıyor musunuz?

Olan biteni görüyor, duyuyor, anlıyor musunuz?

Dahası vicdanınızla baş başa kalabiliyor musunuz?


Ali Rıza Üçer.
Tıp Kurumu Genel Sekreteri

————————–

Laik Cumhuriyet Sona Erdi !

Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve AİHM kararları ile bunların uygulanması için YÖK ve Rektörlük tarafından verilen talimatların gereğini yaptığı için Prof.Dr.Rennan Pekünlü'ye verilen iki yıl bir aylık hapis cezası Yargıtay'da onaylandı (http://www.egedesonsoz.com/haber/Yargitay-onadi-EU-lu-profesore-turban-fisleme-hapsi/846366).

Rennan Hoca'nın fakültesinde sergilenen laiklik karşıtı tabloya (http://www.zaman.com.tr/gundem_dekandan-ozgurluk-adimi_1121125.html) karşın, kendisine verilen talimatların gereğini yerine getirmeye devam ettiği için hapse girecek olması Laik Cumhuriyet'in sona erdiğinin kanıtıdır!

Asıl yargılanması ve hapse mahkum edilmesi gereken girmesi gereken;

· Fakülte dekanlıklarına gönderdiği 5 Nisan 2011 tarihli gizli yazıda "2008 de AKP tarafından çıkarılan fakat aynı yıl Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilen 5735 sayılı yasayı yürürlükte göstererek öğretim üyelerine yasağın uygulanmaması talimatını verip hem öğretim üyelerini hem de öğrencileri anayasa ve yargı kararlarna karşı suç işlemeye yönlendiren" ve arkasından Fen Fakültesi Dekanının dekanlık binası önünde türbanlı öğrencilerle Anayasa ve yargı kararlarına meydan okurcasına verdiği poza göz yuman (http://www.zaman.com.tr/gundem_dekandan-ozgurluk-adimi_1121125.html)

Prof.Dr.Rennan Pekünlü hakkında üniversiteden izin alınmadan açılan 2.
davanın hazırlık soruşturmasında Cumhuriyet Savcısı'nın sorularına cevaben gönderdiği 21/11/2012 tarihli yazıda, yıllardır uygulanan ve yargı kararları gereğince halen de uygulanması gereken türban yasağını ve buna ilişkin arşivler dolusu belgeleri bilerek yok gösterecek şekilde

"1- Rektörlük tarafından Prof.Dr.Esat Rennan PEKÜNLÜ'ye konu ile ilgili bir görev verilmemiştir.

2- Üniversite yetkili kurullarınca öğrenciler hakkında türbanlı bir şekilde üniversite içine girme ya da derslere katılma yasağına yönelik alınan herhangi bir karar bulunmamaktadır.

3- Yüksek Öğretim Kurulu tarafından Üniversitemizde uygulanmak üzere konu ile ilgili bir yasaklama kararını içeren yönerge ve talimat gönderilmemiştir."

diyerek , yargıyı etkilemeye yönelik gerçek dışı beyanda bulunup Pekünlü'yü kafasına göre yasak uydurup uygulayarak üniversitede kargaşa çıkaran kanunsuz biri olarak göstermeye çalışan Ege Üniversitesi Rektörüdür.

Asıl yargılanması gerekenlerden biri de EÜ rektörünün iptal edilmiş anayasa fıkrasını yürürlükte göstererek öğretim üyelerine "türban yasağı uygulanmayacak" talimatı verdiği söz konusu gizli genelgeyle işlediği suçla ilgili olarak Üniversite Konseyleri Derneği (ÜKD) tarafından İzmir Cumhuriyet savcılığına yapılan suç duyurusuna (http://www.milliyet.com.tr/eu-rektor-u-icin-suc-duyurusu/ege/haberdetay/13.06.2012/1552920/default.htm) ilişkin ceza soruşturmasını bir yıldır sonuçlandırmayan YÖK Başkanıdır.

Kayhan KANTARLI.
EÜ emekli öğretim üyesi

a45UyF587661-201307270923-15
^^^^^ - vvvvv


--

zaryop:jaro

CANAKKALEDE OLUM
. . . . . .
Sen olum,
Evlerde pissin ama,
Daglarda igrencsin.
Sen olum,
Birinin adi silinir de,
Adin gecer ancak.
Sen olum,
Eli tutmaz olur da, gozu gormez olur da
Tutarsin, gorursun oralarda ancak.
Sen olum,
Ulkelerde kotusun ya
Ulkelerarasii daha cirkinsin.
Sen olum,
Sayriliklardan sonra gelirsin peki,
Su dev gibi, su dipdiri genclerle isin nedir?

Fazil Husnu DAGLARCA
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com

Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder