19 Ağustos 2013 Pazartesi

15-GÜLŞAH KARADAĞ - Halkın cebinde limit yetersiz

Bu güne kadar hep teoriden bahsettik.
Şöyle olacak, böyle olacak, küresel oligarklar, yerel işbirlikçiler falan.
Laflar hep havada kaldı.
İşte bu haber olayı somutlaştırıyor.

Ülkedeki para mevcut yaşam standartlarını sürdürmeki için yetersiz.
Biz ise dünyanın en pahallı gayrimenkulü üzerinde yaşıyoruz.
Küresel oligarklar burayı boş bırakamıyor.
Ya davulcuya, ya da zurnacıya kaçarız diye korkuyorlar.
Bu nedenle sürdürülemez olanı sürdürmek üzere ülkenin finansmanını sağlıyorlar.
Sürekli sıcak para girişiyle uzun süredir sistem çalıştı.

Fakat şimdilerde Türkiye'yi finanse edenler de sıkıntıda.
Onlar da dünyanın çeşitli yerlerine dağıttıkları sermayeyi öncelik taşıyan işlerinde kullanmak üzere topluyorlar.
Bu durumda Türkiye'nin finansmanı da giderek zora giriyor.
Türkiye'nin finansmanı şu demek.
Her yönüyle satın alınmış bir sistem, bir ülke, bağlantılı işbirlikçiler, sistemden nemalananlar bir anda boşlukta kalma durumunda.
Mürteciler, bölücüler, new zuhur zenginler, yerel işbirlikçiler.
Bunlar artık kendi yağlarıyla kavrulacaklar.
Ülkenin kalan kesimleri de öyle.

Artık devlet bütçe tasarrufları yapacak, yeni yatırımlar durdurulacak, belediyeler eskisi gibi bonkör ihaleler yapamayacak, SGK Sağlık Uygulama Talimatındaki meşhur 0,593 katsayısını revize edecek, belki de toptan sözleşmeleri fesh edecek.
Memur, işçi, emekli maaşlarında indirimler yapılacak.
Ekonomik küçülme, satışlarda azalma, kapanan ve iflas eden işletmeler, işsizler, sokağa düşenler falan.

Bir tür altta kalanın canı cıksın dönemine doğru gidiyoruz.
Bankalara güvenmeyin, çünkü onlar size güvenmiyor.
Politikacılara da güvenmeyin, onlar da aynı şekilde size güvenmiyor.
Misal kredi ihtiyacınız mı oldu, salt kredi ihtiyacınız olduğu için sizin kredibiliteniz artık düşüktür.
Misal politikacıdan yardım mı istediniz, size diyeceği bana mı sordun kaaardeşim olacaktır.
Recep Tayyip ERDOĞAN(RTE) zaten sizi bu konuda yeteri kadar eğitmiş olmalı.
İşçiyi köylüye, köylüyü, memura, memuru berikine harcayacak.

Evet, AKP seçmeni, evet, cemaatin para sisteminden ekmek yiyenler malesef sizlerle beraber bizler de aynı ateşte yanacağız.
Üstelik öteki tarafa gitmeden bu dünyada olacak bu.
Bakalım önümüzdeki dönemde birbirmizi mi yiyeceğiz, elimizdeki azı paylaşıp hayatı idame ettirmenin bir yolunu bulabilecek miyiz?

Bunca zaman yaşadıklarımıza bakarak, benim tahminim bir tür yamyamlık dönemi olacak.
Üstelik dindar bir yamyamlık dönemi.
Başkasının etini yerken şükredeceğiz.

Saygılar.
Oraj POYRAZ.
--------------


GÜLŞAH KARADAĞ - Halkın cebinde limit yetersiz

19.8.2013 - 11:37

Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı Bülent Deniz, kredi ve kredi kartı borcunu ödeyemeyen yurttaş sayısında son aylarda görülen hızlı artışa dikkat çekerek, "Bankaların 90 gün içinde icra takibine başlaması zorunluluğu var.
Ekim ayında icra davaları başlayacak.
Büyük bir tehdit yükseliyor"
dedi.

Bülent Deniz, mevcut ortamda, BDDK'nin kredi kartlarına getirmeyi planladığı düzenlemenin ise düşünülenin aksine yurttaşın borç sıkıntısını artıracağını kaydetti.

Deniz, "Bir girdap oluşuyor.
Burada tek çözüm yeniden yapılandırma.
BDDK'nin planladığı düzenleme hayata geçmeden, daha önemlisi ekim ayı gelmeden Meclis harekete geçmeli.
Kredi kartı borçluları için bir yeniden yapılandırma yasası çıkarılmalı"
diye konuştu.
Kredi kartları için daha önce dört kez yeniden yapılandırma yasası çıkarıldığını hatırlatan Bülent Deniz, "Bu yasalar hep kara listede bulunanlar için çıkarıldı.
Oysa 17 milyon kart sahibinin 9,5 milyonu kara listeye girmemek için asgari tutarlarını ödüyor.
Yeniden yapılandırmaların bu insanları kapsamaması büyük hata, borçları giderek büyüyor"
uyarısında bulundu.

SIKINTI BÜYÜYECEK

Avukat Bülent Deniz, Bankacılık Düzenleme Denetleme Kurumu'nun (BDDK) kredi kartlarına gelir seviyesine göre limit koyma ve asgari ödeme tutarlarını artırma planı ile son dönemde yükselen borç sorununu BirGün'e değerlendirdi.

BDDK'nin taslak düzenlemesinde yer alan 'limit koyma' girişimini, tüketici derneklerinin yıllardır talep ettiğini hatırlatan Bülent Deniz, şöyle konuştu:

"Bu düzenlemeyi biz istiyorduk.
Ancak bu dönemde bu düzenleme tek başına ele alındığında yurttaşların sorunu çözülmeyecek, aksine büyüyecek.
İnsanların zaten ödeme sıkıntısı varken, asgari ödemeyi yukarı çekmek, üç ay borcunun yarısını ödemeyene kısıtlama getirmek, sıkıntıyı büyütecek"

54 AYDA ÖDENEBİLİYOR

Bülent Deniz, kredi kartında asgari ödeme tutarının 'tam bir girdap' olduğunu belirterek, "Bu girdaba giren kurtulamıyor.
Diyelim ki bu ay 1000 lira kredi kartı harcaması yaptınız.
Bundan sonra kartı hiç kullanmamaya ve her ay sadece asgari tutarı ödemeye karar verdiniz.
Asgari ödeme tutarı yüzde 23.
Bu borcu kapatmanız tam 54 ayı alıyor"
dedi.

YENİDEN YAPILANDIRMA

BDDK'nin yeni taslağının kredi kartı borçlarına fren getirme amacı taşıdığını kaydeden Bülent Deniz, "Fakat bu düzenleme yapılırken mutlaka stok haline gelmiş, birikmiş borcun da eritilmesi gerekiyor.
Şu anda Türkiye'de banka borcu olmayan yurttaş neredeyse yok.
Bu borçlar için bir yeniden yapılandırma yasası çıkarılması şart"
diye konuştu.

Bülent Deniz, kredi kartı borçlarının daha önce dört kez yapılandırıldığını hatırlatırken, bu uygulamaların hep borcunu ödemeyi bırakan ve 'kara listeye' giren kişileri kapsadığını, asgari tutarı ödeyerek yaşayan insanların 'girdapta kalmaya' devam ettiğini ifade etti.

9,5 MİLYONLUK SORUN

Deniz şöyle konuştu:

"Türkiye'de 17 milyon kişi kredi kartı kullanıyor.
56 milyon da kredi kartı var.
9-9,5 milyon kişi asgari ödeme tutarını yatırarak borcunu çeviriyor ve kara listeye girmiyor.
Türkiye'de daha önce yapılan kart borcu yapılandırma uygulamaları bu kişileri hiç kapsamadı.
Oysa bu kişiler her ay bir bileziğini satıp, birinden borç alıp ya da bir başka karttan nakit çekip asgari tutarını yatırıyor.
BDDK yeni düzenlemeyi çıkarırken, bu kişilerin durumu da düşünülmeli"

EKİM AYI FELAKETİ

Bülent Deniz, banka borçlarının yeniden yapılandırılması ihtiyacı konusunda, daha önemli bir soruna dikkat çekti.
Kredi ve kredi kartı borcunu ödeyemeyen kişi sayısının bu yıl hızla arttığını, son aylarda ise ivmenin önü alınamaz şekilde yükseldiğini ifade eden Deniz, "Bankacılık Yasası'na göre bankalar, ödenmeyen borçlar için 90 gün içinde icra takibi başlatmak zorunda.
Bu durumda ekim ayından itibaren icra dairelerinde dava patlaması yaşanacak.
Bu, sadece borçlu yurttaşları ilgilendiren bir durum değil.
Tüm ekonomiyi etkileyecek, tüketimi etkileyecek bir durum"
uyarısında bulundu.

EYLÜL'DE YASA ÇIKSIN

Bülent Deniz, 'ekim ayı felaketi' ve BDDK'nin yeni düzenlemesi öncesinde Meclis'i bir yeniden yapılandırma yasası çıkarmaya çağırdı.
Yeni Tüketici Yasası'nın tasarı halinde Meclis gündeminde bulunduğunu belirten Deniz, "Meclis açılır açılmaz tasarı görüşülmeye başlanabilir ve tasarıya borç yapılandırmasını içeren geçici bir madde eklenebilir.
Bu madde, asgari borç tutarını ödeyerek geçinen kişileri de kapsayabilir"
dedi.

***

Gelire göre limit

BDDK, bankacılık mevzuatında değişiklik yapan 3 ayrı yönetmelik hazırladı.

Sektörün görüşüne sunulan taslağa göre; gelir düzeyi bin lira veya altında olanlarla geliri tespit edilemeyenlerin kredi kartı limiti, bin lira ile sınırlandırılacak.

Limiti 15 bin liraya kadar olan kredi kartlarının asgari ödeme tutarı, dönem borcunun yüzde 25'inden yüzde 30'una çıkarılacak.

15 bin liradan 20 bin liraya kadar limiti olan kredi kartlarının asgari ödeme tutarı ise, dönem borcunun yüzde 30'undan yüzde 35'ine çıkacak.

Yeni yönetmelikle taksitli kredi kartları için üstlenilen risk oranları da artırılıyor.
Kredi kartlarıyla 1 ile 6 aya kadar olan taksitli alışverişlerde halen yüzde 75 olan risk ağırlığı, yüzde 100'e çıkarılıyor.
6 ile 12 ay arasındaki vadeler için risk ağırlığı yüzde 150'den yüzde 200'e çıkıyor.
12 ayı aşan taksitli alışverişlerde de risk ağırlığı, yüzde 250'ye çıkacak.

Bankalar, bu düzenlemeler için 26 Ağustos'a kadar BDDK'ye görüşlerini bildirecek.

Halk borcunu ödeyemiyor

Bankalar Birliği'nin haziran ayı verilerine göre, yılın ilk altı ayda kredi kartı ve ferdi kredi borcunu ödeyemeyenlerin sayısı 680 bin 168'e çıktı.
Geçen yılın tamamında (12 ayında) bu rakam 822 bin 87'ydi.

Kredi kartı borcunu ödemeyenlerin sayısı 398 bin 310, kredisini ödeyemeyenlerin sayısı 281 bin 858 oldu.

Borcunu ödeyemeyenlerin sayısı aydan aya giderek artmaya başladı.
Kredi kartı borcunu ödemeyen kişilerin sayısı ocakta 75 bin, şubat ve martta 70 bin civarındaydı.
Nisanda 87 bine çıktı, mayısta 100 bine dayandı.
Haziran ayında bu sayı 120 bin 515 oldu.

Yıllar itibarıyla bakıldığında 2013 yılının sadece altı aylık sonuçları yıllık rakamları aştı.
Kriz yılı 2009'un tamamında kredi kartı borcunu ödemeyenlerin sayısı 277 bindi.
2010 ve 2011 yıllarında sayı 220 bin seviyelerindeydi.
2012 yılında ise 453 bin 656'ya yükseldi.
Bu yıl altı ayda 398 bin 310 olan sayının, artış trendinin sürmesi halinde yıl sonu rakamı 700 bine ulaşabilecek.


http://birgun.net/haber/halkin-cebinde--limit-yetersiz-2309.html

a45UyF587661-201307301451-15
^^^^^ - vvvvv
 

zaryop:jaro

Talih insana butun nimetlerini verse, onlari tadabilecek bir ruh gerekir.
Bizi mutlu eden; bir seyin sahibi olmak degil, tadina varabilmektir.

Michel de Montaigne
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com

Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder