Süper gücüme gidiyor böyle yaşamak!
DİKKAT Aşağıdaki makale kesinlikle bana ait değildir. Kaynak bağı makale başlığında yer almaktadır. |
Şüphesiz bunda en önemli faktör büyüyen ekonomimiz.
Milli gelirimizdeki artış süper güç olma yolunda ilerlediğimizi gösteriyor.
Fakat tek başına milli gelir yeterli mi?
Elbette ki değil.
Bir ülkeyi süper güç yapabilecek bir kısım nitelikler olduğu ve bu niteliklerin neler olduğu az çok herkes tarafından öğrenilmiş durumda.
Öyleyse gelin bu niteliklere bir göz atalım ve süper güç olup olmadığımıza karar verelim.
Bir ülkeyi güçlü kılan niteliklerin başında enerji geliyor.
Petrol bir ülkeyi güçlü kılan en kritik enerji türü.
2012 yılı verileriyle petrol üretiminde dünyada 62.sıradayız.
Yani bu alanda dünyanın 62.süper gücüyüz diyebiliriz.
Petrolün yoksa doğal gazın olsa da olur.
2012 yılı verilerine göre doğal gaz üretiminde dünyada 68.sıradayız.
Altın miktarı, güçlü bir ülkenin en önemli niteliklerinden.
2009 yılı verilerine göre altın üretiminde dünyada 26.sıradayız.
Hayatın olmazsa olmazı elektrik.
2013 verilerine göre elektrik üretiminde dünyada 20.sıradayız.
Sanayinin en kritik yanı motor parçaları.
2013 yılı verilerine göre motor parçası üretiminde dünyada 17.sıradayız.
2009 verilerine göre demir cevheri üretiminde dünyada 19.sıradayken, sanayinin diğer önemli girdisi gümüş üretiminde 16.sıradayız.
Dünyada bir tek bizde fıtratında ölüm olan kömür üretiminde bile 13.sıradayız.
Bugünümüz biraz karanlık olabilir ama geleceğimiz parlak diyorsan bir de geleceğe bakalım.
Gelecek denince akla teknoloji ve ar-ge geliyor elbette.
2012 yılı verilerine göre ihracatımız içinde yüksek teknoloji ürünlerinin payı %2; yani bu oran ile dünyada 101.sıradayız.
Ar-ge harcamalarının milli gelire oranı ise %1'in altında.
Dünya Bankası sadece %1'in üzerinde olan 34 ülkeyi belirlemiş.
Muhtemelen bu oranla ilk yüz içinde bile değiliz.
Ordumuz güçlü diyorsan; araç, gereç ve mühimmatın toplam parasal değeri itibariyle dünyada 16.sıradayız.
Maddiyatta değil maneviyatta süper gücüz diyorsan, okuryazarlık oranında dünyada 56.sırada, insan gelişmişlik endeksinde de 69.sıradayız.
Yaşam süresi beklentisinde bile 96.sıradayız.
Biz ortalama 74 yıl yaşarken Japon nasıl 85 yıl yaşıyor diye aklımızdan bile geçirmiyoruz.
Bu rakamlara bakınca ne kadar süper güç olduğumuzu anlamışsınızdır herhalde.
Öyleyse üzerine güzel bir Türk Sanat Müziği şarkısı iyi gider: "Süper gücüme gidiyor böyle yaşamak"
Bilim, gercegi bilmektir.
K.Ataturk
ISID Hakkindaki Hadis-i Serif
- -
Abbasogullarinin icinden dogudan ileride sancakli kisiler cikacak.
Onlarin once gelenlerinin ve sonra gelenlerinin isi adam oldurmek olacak.
Onlara yardim etmeyin.
Allah onlara yardim etmez.
Kim onlarin sancagi altinda yururse yahut bayragini tasirsa Allah onu kiyamet gunu cehenneme koyar.
Gercekten onlar Allah in en serliyaratiklaridir.
Onlar benden olduklarini iddia edecekler.
Dikkat edin, ben onlardanberiyim ve onlar da benden beridir.
Onlarin alameti sudur:
Saclarini uzatirlar ve siyah giyerler.
Onlari desteklemek icin oturmayin.
Carsilarda onlarla alisveris yapmayin.
Onlara yol gostermeyin ve onlara su vermeyin.
Cunku onlarin haykirdiklari tekbir ile sema ehli rahatsizolur
EINSTEIN IN KOZMIK DINSEL DUYGUSU
Tum bu dinsel- tiplerde ortak olan Tanri kavrami insanmerkezci karakteridir.
(...) Ama tum bunlarda bulunan dinsel deneyime dair bir ucuncu asama vardir, saf haliyle cok seyrek olmakla birlikte: ona kozmik dinsel duygu adini verecegim.
Bu duyguyu, hic yasamamis birine, ozellikle buna karsilik gelecek Tanri ya iliskin hic insanmerkezci olmayan bir kavrama sahip olmayan birine izah etmek cok zordur.
Kozmik dinsel duyguyu insanlar birbirlerine nasil iletebilirler, hele ki Tanri ya iliskin bir tanim vermiyorsa, bir teoloji ogretisi vermiyorsa?
Bence, sanat ve bilimin en onemli islevi, onu almaya acik olanlar icin, bu duyguyu diriltmek ve canli tutmaktir.
Bu sekilde din ile bilimin iliskisine dair, bilindik olandan cok farkli bir kavrama ulasiyoruz.
Bir kisi konuyu tarihsel olarak ele alsa, bilim ve dinin uzlasmas karsitliklar olarak gormeye baslar.
(...) Ben iddia ediyorum ki kozmik dinsel duygu bilimsel arastirma icin en guclu ve muhtesem gududur.
(...) Bir insana boyle bir gucu kozmik dinsel duygu verebilir.
Bir cagdasim soylemisti, haksiz olmayarak, bizim materyalistik cagimizda ciddi bilimsel arastirmacilar tek en derin dinsel insanlardir.
How can cosmic religious feeling be communicated from one person to another, if it can give rise to no definite notion of a God and no theology?
In my view, it is the most important function of art and science to awaken this feeling and keep it alive in those who are receptive to it.
We thus arrive at a conception of the relation of science to religion very different from the usual one.
When one views the matter historically, one is inclined to look upon science and religion as irreconcilable antagonists.
(...)I maintain that the cosmic religious feeling is the strongest and noblest motive for scientific research.
(...)It is cosmic religious feeling that gives a man such strength.
A contemporary has said, not unjustly, that in this materialistic age of ours the serious scientific workers are the only profoundly religious people.
New York Times Magazine on November 9, 1930 pp 1-4.It has been reprinted in Ideas and Opinions, Crown Publishers, Inc.1954, pp 36 - 40.It also appears in Einstein s book The World as I See It, Philosophical Library, New York, 1949, pp.24 - 28.)
Grup eposta komutları ve adresleri :
Gruba mesaj göndermek için...........................: ozgur_gundem@yahoogroupscom
Gruba üye olmak için : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroupscom
Gruptan ayrılmak için....................................: ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroupscom
Grup kurucusuna yazmak için : ozgur_gundem-owner@yahoogroupscom
Grup Sayfamız..............................................: http://groupsyahoocom/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyrazblogspotcom/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder