Irak Şam İslam Devleti(IŞİD/DAİŞ), PKK(Kürdistan İşçi Partisi, Partiya Karkerên Kurdistan), PYD(Demokratik Birlik Partisi (Suriye), Partiya Yekîtiya Demokrat) ve daha başka bir sürü eli silahlı politik oluşum. Bunların Büyük Ortadoğu Projesi"nin araçları olduğunu bilmek gerekir. Tıpkı diğer araçlar gibi hepsinin kullanışlı olduğu bir yer, bir an vardır.
Eli silahlı olmayan daha başkaları da var, Fitnebaz Cemaat(The Sinister Fraternity), AKP, RTE ve daha başka bir sürü sivil toplum kuruluşu vb.
Bunlar gizli, gizemli, kanıtsız laflar değildir. Sözde ulusal ve küresel basında yukarıda bağlantılı olarak sıraladıklarımın haberleri tekrar tekrar yayınlanmıştır.
Bağımsızlık, federasyon, konfederasyon, Kanton, demokratik özerklik laflarının şakası yoktur. Bunlar ne şekilde olursa olsun kan çıkaracak laflardır.
Bu lafları ettikten sonra işin ucu imhaya vardığında kimsenin aman dilemeye de hakkı yoktur.
Ve hep Türkiyenin ve Türklerin Kürt sorunundan bahsediliyor.
"Türkiyenin Kürt sorunu" kurgusu arızalı olan bir cümledir.
Hayır düzeltelim, rahatsız olan, sorunu olan biz değiliz.
Bizim Kürtlerle aramızda bir sorun yoktur.
Ayrılıkçı Kürtlerin Türkiye sorunu vardır.
Ve bırakalım bu sorunla beraber yaşamak zorunda olanlar onlar olsunlar.
Bir de "otuz yıldır Kürt sorununun çözümlenmediğini", eski dönemleri suçlayarak söyleyenler var.
Bu da çarpıtılmış arızalı kurgusu olan bir cümledir.
Daha önce belirttim gibi ilk olarak Kürt sorunu yoktur, Kürt ayrılıkçılarının bizim için değil ama en çok da kendisi için yarattığı bir sorun vardır.
İkinci olarak, sorun Türkiye Cumhuriyeti ile başlamış bir sorun değildir. Osmanlıdan mirastır.
Kürt ayrılıkçılığını cumhuriyetin kuruluşuyla beraber, Türk milliyetçiliğinin yarattığını öne sürenlerin derdi farklıdır.
Bu hem doğru değildir, hem de hedef saptırmaya yöneliktir.
Bu iddia Osmanlı dönemi isyanları açıklamaz.
Ve son olarak bu sorun gelecek yüzyıllarda da birlikte yaşamayı öğrenmek zorunda olduğumuz bir doğumsal anomalidir.
Malesef taa 1600'lerden bu yana Kürt halkında düşük bir oranda da olsa ayrılıkçılık fikrinden etkilenen bir kesim hep olmuştur, kuvvetle muhtemel bundan sonra da olacaktır.
Bu gün, ayrılıkçıların siyasi taleplerini karşılayarak sorunu bir hamlede çözmek de olası değildir.
Çünkü 2015 yılı itibariyle Kürt ve Türk halkı arsında fiziki sınırlar çizme imkanı yoktur.
Özerk bölge, Kanton Yönetimi, Federasyon, Konfederasyon ve bunun gibi ayrılıkçılık fikrini güçlendirecek her türlü siyasi tedbir her iki toplumda daha şiddetli tepkimelerle cevap bulacaktır.
Kürt ve Türk halkının yeniden ayrışması, başka sınırlar için çekilmesi, en iyimser ihtimalle sınırların belirlenmesi ve mübadele için barışçı ve uzlaşmacı görüşmeleri zorunlu kılar.
En kötü ve en olası ayrılık senaryosu etnik arındırmalar, katliamlar, pogromlar, iç savaş ve etnik göçler yoluyla olacaktır.
Osmanlı'nın tasfiyesi sürecinde Balkan Hezimeti sırasında yaşanmış olanlar, Girit, Mora isyanları sırasında karşılıklı olarak yaşanmış olanlar, milyonlarca kişinin göç ettirilmiş olması, etnik arındırmalar, soy kırım mertebesine varmış olan katliamlar, mübadeleler, Ermenilerin hala daha soykırım diye ovunup durmaları hep aklımızın bir yerinde durmalı.
Bu nedenle aklı başında her Türk ve Kürt aydının ucunda böylesi kıyamet senaryolarının zihin egzersizlerini dahi yapmaması, aklına dahi getirmemesi, konuşulmasına dahi razı olmaması gerekir.
Oraj POYRAZ(cimcime@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / mehmet_yazici@runbox.com / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
L2fSIJNoA0xfSNxA
Cemil Can : "TÜRKİYE'NİN KOBANİSİ"
13 Eylül 2015, 16:49
Obama, "IŞİD için verdiğimiz eğitimi hızlandırdık" dedikten sonra, ABD'den ışık hızıyla düzeltme geldi... Biji Obama'nın dili sürçmüş...
Karadeniz bölgesinde biz söz vardır: "Şaşıran doğrusu söyler"!..
ABD Başkanının bilinç altı ortaya çıkmıştır!
***
Emperyalist güçlerin iyice şımarttığı PKK, Suriye'nin Kuzeyinden sonra Cizre'yi de kanton (1) ilan etti...
HDP Eş Başkanı Demirtaş; "Cizre Türkiye'nin Kobani'sidir" (2) dedi...
Lamı-cimi yok bu açıkça bir "özerklik" girişimidir!..
Cizre olayı, emperyalizmin Türkiye toprakları üzerindeki planını açık seçik ortaya koymaktadır.
ABD'nin kara gücü olarak görev yapan PKK'nın siyasi uzantısı HDP'ye, baraj atlatarak AKP'yi iktidardan düşürme hayali kuranlar, fena halde duvara tosladılar!.
Milli olmayan güçleri (HDP'yi ve Cemaat'i) destekleyerek, Erdoğan'dan kurtulacağını sanan şaşkınları, bugünlerde elin bilmem nesi ile gerdeğe giren damada benzetiyorlar!..
***
Erdoğan, aldatıla aldatıla Cumhurbaşkanlığına kadar geldi!..
Bu bir Türkiye gerçeğidir...
"Aldatılma" sermayesi hala tükenmeyen AKP'liler, şimdi de PKK'nın kendilerini aldattığını ileri sürerek, yeniden mağduriyet edebiyatına sarıldılar...
Demek ki bu yöntem hala işe yarıyor...
Erdoğan, sürekli aldatıldığı için 400 milletvekilini hak ediyor galiba!
Hazretin tek başına iktidar olması şart!..
Türk halkı için en iyi seçimin; en kolay ve en çok aldatılanı seçmek olduğu artık tescillenmiştir...
Bu nedenle en şanslı Erdoğan gözüküyor!..
***
İkinci Cumhuriyetçi ve liberal solcuların durumu ise oldukça vahimdir!
Onlara da bir şeyler vermek gerekiyor!..
Yaraları pek ağırdır...
Barajı geçmeleri ve Meclis'e girmeleri halinde, anaları ağlatmayacakları sözünü veren PKK, onları fena aldatmıştır!..
"Çatışmasızlık hali bitti" diyerek, 11 Temmuz'da askerlerimize saldırdı...
2 ayda 112 şehit anasını ağlattılar...
O arada, Dolmabahçe buluşmasına kadar (1 Ocak 2013-28 Şubat 2015) PKK tarafından 13 akserimiz şehit edilmiş, 90 askerimiz yaralanmıştı...
Açılım sürsün diye bu haberler kamuoyuna yansıtılmamıştı!..
Bu kötü sonuçta, HDP'ye emanet oy verenlerin de ağır sorumluluğu var!
Tarih boyunca "taklitçi sol"un kaderi hep kullanılmak olmuştur.
Kullanılmış olmanın zirvesi, sanırım bu aldatılma olayı ile kayıtlara geçecektir!..
***
Sonunda Erdoğan'a "Seni başkan seçtirmeyeceğiz" diyerek, seçmene sempatik görünen Selahattin'e, PKK'nın "kanton" ilan ettiği Cizre'de oldukça ağır bir Osmanlı tokatı indirildi...
Bugünden itibaren Cizre'de sokağa çıkılabilir...
Seçim hükümetinde görev alan iki Kürt bakanını yanına alıp, sokağa çıkma yasağı ilan edilen Cizre'ye girmeye çalışan Demirtaş, gerçek düşüncesinin Erdoğan'dan kurtulmak değil, Türkiye'nin Güneydoğusunu Türkiye'den koparmak olduğunu bir kez daha belli etmiştir...
Demirtaş'ın açıklamalarına paralel bir açıklama, Cizre Belediye Başkanı Leyla İmret'ten geldi.
"Türkiye'de bir iç savaş yürüttüğümüzü söyleyebiliriz" diyen İmret, "Barış olacaksa Cizre'den başlayacak ve savaş da olacaksa Cizre'den başlayacaktır" ifadelerini kullanarak, HDP'nin gerçek niyetinin iç savaş çıkartmak olduğunu söylemekten çekinmedi...
PKK, iç savaş çıkartmak için her türlü provokasyonu yapıyor!..
Selahattin Efendi, sanki Kürt esnafın dükkanlarına saldıranlar Türk esnaflarmış gibi, Kırşehir'de dükkanları saldırıya uğrayan Kürt esnafa, soğukkanlılık tavsiye etme yerine,"Onların dükkanlarını da yakıp yıkmak sizin hakkınızdır" diyecek kadar kendilerini kaybetmiştir...
Demirtaş, "Cizre yanarken Bodrum'daki mutlu olabilir mi?" sözleri ile de 77 milyonu tehdit etmektedir!
"Zannediyor musunuz Bodrum, Cizre'ye çok uzaktır" diyerek,çekinmeden, terörü Batı'ya taşıyacaklarını söyleyebiliyor...
HDP'nin kapatılma koşulları fazlasıyla gerçekleşmiştir....
***
Bu arada Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks, sokağa çıkma yasağı uygulanan Cizre'ye, "bağımsız gözlemciler"in girmesini istedi...
Yollara döşenen ve üstü asvaltla kaplanan bombalar hakkında hiçbir şey söylemedi...
Pusuya düşürülen asker ve polislerin yaşam hakkı da onları ilgilendirmiyor...
Avrupa Birliği bu konularda, sağır ve dilsizleri oynuyor!..
PKK'nın Türkiye'de yaratmaya çalıştığı yeni kanton Cizre'ye, ABD gibi AB'den de tam destek geliyor...
Belediye hoparlöründen "Öz yönetim" ilanıyla başlayan ve 9 gün süren operasyon sonunda bitirilen "özerklik" hayaline, ağır darbe indirilmiştir...
Güvenlik kuvvetlerini tebrik ederiz...
Umarız ki, bu operasyonlar Kürtlerin ve destekçilerinin rüyadan uyanmalarını sağlamaya yeterlidir!..
***
7 Haziran seçimleri ile PKK saflarında işbaşı yapan sahte solculara, yaptıkları bu fahiş hatadan dönme olanağı 1 Kasım seçimleri ile doğmuştur...
Bu defa bu fırsatı kullanamayanları, düşman saflarında çarpışan "paralı askerler" gibi göstermek, hiçbir şekilde haksızlık olarak değerlendirilemez...
1 Kasım'da; CHP, Vatan Partisi ve diğer yurtseverlerin yapacağı "güç birliği"nin yaratacağı sinerji, oy kullanmayan küskünleri de sandığa çekebilir.
Bu umut verici gelişme kesinlikle desteklenmelidir...
CHP ve Vatan Partili olmayanların, güç birliğine vereceği destek, hiçbir şekilde boşa gitmeyecektir.
Güç birliği adaylarının elde edeceği başarı, emperyalistlerin mevzi kaybetmeleri ile sonuçlanacaktır.
Başka türlü AKP iktidarından kurtulmak mümkün görülmemektedir.
***
6 Ok'ta birleşip, Aslanlı Yol'da yürümek,Türkiye'nin ikinci kurtuluşuna giden yolun kilometre taşıdır ve başlangıç olarak son derece önemlidir...
Cemil Can
DİPNOTLAR:
(1) Kanton nedir?
http://fotibenlisoy.tumblr.com/…/rojava-ve-d%C3%BCnyada-kan…
(2) Cizre Türkiye'nin Kobani'sidir:
http://www.ulusalkanal.com.tr/…/demirtas-cizre-turkiye-nin-…
a45UyF587661-150914113749 Oraj Poyraz oraj.poyraz@openmail.cc
2015/09/14 12:10 1 39 undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com
Ciliz sahsiyetler taklitle beslenir.
Anonim Nasihat
Cariyelik & kolelik
NAHL 75.allah, hicbir seye gucu yetmeyen ve baskasinin mali olan bir kole ile; kendisine guzel rizik verdigimiz, o riziktan gizli ve acik harcayan kimseyi misal olarak anlatti.
Hic bunlar bir olurlar mi?
Hamd Allah a mahsustur, fakat coklari bilmezler.
MUMINUN 6.ancak esleri ve ellerinin sahip oldugu (cariyeleri) haric.(bunlarla iliskilerden dolayi) kinanmis degillerdir.
MEARIC 30.ancak eslerine ve cariyelerine karsi mustesna; cunku onlar kinanmaz;
NISA 24.(harp esiri olarak) sahip oldugunuz cariyeler mustesna, evli kadinlar da size haram kilindi.
Allah in size emri budur.
Bunlardan baskasini, namuslu olmak ve zina etmemek uzere mallarinizla (mehirlerini vererek) istemeniz size helal kilindi.
Onlardan faydalanmaniza karsilik kararlastirilmis olan mehirlerini verin.
Mehir kesiminden sonra (bir miktar indirim icin) karsilikli anlasmanizda size gunah yoktur.
Suphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir.
NISA 92.yanlislikla olmasi disinda bir muminin bir mumini oldurmeye hakki olamaz.
Yanlislikla bir mumini olduren kimsenin, mumin bir kole azat etmesi ve olenin ailesine teslim edilecek bir diyet vermesi gereklidir.
Meger ki olunun ailesi o diyeti bagislamis ola.(bu takdirde diyet vermez).
Eger oldurulen mumin oldugu halde, size dusman olan bir toplumdan ise mumin bir kole azat etmek lazimdir.
Eger kendileriyle aranizda antlasma bulunan bir toplumdan ise ailesine teslim edilecek bir diyet ve bir mumin koleyi azat etmek gerekir.
Bunlari bulamayan kimsenin, Allah tarafindan tevbesinin kabulu icin iki ay pespese oruc tutmasi lazimdir.
Allah her seyi bilendir, hikmet sahibidir.
AHZAB 50.ey peygamber!
Mehirlerini verdigin hanimlarini, Allah in sana ganimet olarak verdigi ve elinin altinda bulunan cariyeleri, amcanin, halanin, dayinin ve teyzenin seninle beraber goc eden kizlarini sana helal kildik.
Bir de peygamber kendisiyle evlenmek istedigi takdirde, kendisini peygambere hibe eden mumin kadini, diger muminlere degil, sirf sana mahsus olmak uzere (helal kildik).
Kuskusuz biz, hanimlari ve ellerinin altinda bulunan cariyeleri hakkinda muminlere neyi farz kildigimizi biliriz.(bu hususta ne yapmalari lazim geldigini onlara acikladik) ki, sana bir zorluk olmasin.
Allah bagislayandir, merhamet edendir.
AHZAB 52.bundan sonra artik baska kadinlarla evlenmen, elinin altinda bulunan cariyeler haric, guzellikleri hosuna gitse bile, bunlarin yerine baska hanimlar alman sana helal degildir.
Allah her seyi gozetler.
BAKARA 178.ey iman edenler!
Oldurulenler hakkinda size kisas farz kilindi.
Hure hur, koleye kole, kadina kadin (oldurulur).
Ancak her kimin cezasi, kardesi (oldurulenin velisi) tarafindan bir miktar bagislanirsa artik (taraflar) hakkaniyete uymali ve (olduren) ona (gereken diyeti) guzellikle odemelidir.
Bu soylenenler, rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir.
Her kim bundan sonra haddi asarsa muhakkak onun icin elem verici bir azap vardir.
RUM 28.Allah size kendinizden bir temsil getirmektedir: mulkiyetiniz altinda bulunan koleler icinde, size verdigimiz riziklarda ortaklariniz var mi?
Iste biz ayetlerimizi, aklini kullanacak bir kavim icin boylece acikliyoruz.
Safsata [( Ing:Fallacy), (Osm;Kiyasi-i batil)], bir dusunceyi ortaya koyarken ya da anlamaya calisirken yapilan yanlis cikarsamalarin tamamina safsata denir.
Safsatalar, ilk anda gecerli ve ikna edici gibi gozuken ancak yakindan bakildiginda kendilerini ele veren sahte argumanlardir.
Gunumuz Turkce sinde safsata kelimesi kusurlu akil yurutme anlamini kaybetmis, yanlis inanc manasinda kullanilir olmustur.
Oysa, safsata, insanin muhakeme yetisinin yanlis yonde kullanimidir ve cogu kez onyargi, ek$ik bilgi, batil inanclar, duygusallik, yersiz gondermeler, acelecilik, ozensizlik, genelleme, duygu somurusu, Turkce yi kotu kullanma gibi sebeplerden kaynaklanir.
---
Tecahulu Arifane Ispatlama Mecburiyeti Safsatasi (Argument from Ignorance Argumentum Ad Ignorantium) :
Bir seyin yanlisliginin ispatlanamamis olmasi nedeniyle dogru oldugunu ya da dogrulugunun ispatlanamamis olmasi nedeniyle yanlis oldugunu ileri surmek.
Bu Siyah-Beyaz Safsatasi nin ozel bir seklidir.
Bu safsata Bir sey aksi ispatlanamadigi surece dogrudur varsayimina dayanir.
Ornek 1: Allah in varligi kimse tarafindan kanitlanmamistir.
Oyleyse Allah yoktur.
Ornek 2: UFO larin olamayacaklari ispat edilemedigine gore, UFO lar mevcuttur.
Ornek 3: Hayaletlerin olmadigi kanitlanamadigina gore, hayaletler vardir.
Ornek 4: Bilim adamlari kuresel isinma nin varligini ispat edemediklerine gore, kuresel isinma yoktur.
Ornek 5: Mehmet, Baris tan daha yaki$ikli oldugunu soyledi.
Fakat bunu ispat edemedigine gore, demek ki degil.
Ornek 6: Peki, uzaylilarin hukumette kontrolu ele gecirdigine inanmiyorsun.
Bunu ispatlayabilir misin?
Ornek 7: Emin:
Bazi insanlarin telepati gucune sahip oldugunu dusunuyorum.
Akin: Delilin var mi?
Emin: Hic kimse insanlarin telepati gucune sahip olmadigini ispatlayamaz.
Guncel Ornek 1:
Muhabir telefonda haberi Erbakan a cok yakin kaynaklardan aldigini ileri suruyor, Erbakan Ailesi nden yalanlama gelmemesini de haberin dogruluguna kanit olarak gosteriyordu.
Ahmet Hakan ise birincil kaynaginin kendisi olmasi gereken haberin tamamen yalan oldugunu one suruyordu.
(3.9.2000, Hurriyet)
Muhabir, haberin yalanlanmamasini haberin dogruluguna kanit olarak one surmektedir.
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder