28 Eylül 2015 Pazartesi

D.Ali Ercan : Haccın matematiği

D.Ali Ercan : Haccın matematiği

 daliercan@gmail.com

Değerli arkadaşlar, Bayram vesilesiyle, geçen yıl gönderdiğim 'Haccın matematiği' konulu iletiyi, güncellenmiş haliyle tekrar yolluyorum.

Esenlik ve Mutluluk dileklerimle. æ

***

MÜSLÜMANLARIN SADECE % 15 ' i HACI OLABİLİYOR...

'Dinde Reform' galiba Hac ile başlayacak...

Beytullah önündeki izdiham...

Değerli arkadaşlar,

Müslümanlığın beş şartından biri, yaşam süresince en az bir defa Mekke'ye giderek (Hac) Kâbe'yi tavaf etmektir. Bu yıl yine rekor kırılmış, 3 milyonun üzerinde hac ziyaretine giden mümin var Dünyanın dört bir yanından. Mevcut koşullarda Yıllık Hac kapasitesinin fiziksel sınırına gelindiği (hatta aşıldığı) anlaşılıyor.

Mekke'de durum

13mx12m boyutlarındaki Kâbe'nin (Müslümanlara göre Dünyadaki ilk mabet) yakınında dikilmiş gökdelenlerden dolayı, Kâbe etrafında tavaf için serbest kalan fiziki alan yaklaşık 185 metre yarıçapında, ~100 bin metrekarelik bir alandır. Bu alana en fazla 300 bin hareketli insan sığabilir.

Küçük bir hesap yapalım : Kâbe'nin etrafında 7 kere dönüşü en kısa zamanda sağlamak için yürüyüş yolunun dıştan içeriye doğru bir sarmal şeklinde olması (sonra Kâbe duvarına yakın bir alt tünelden çıkılması) en etkin çözümdür.

yürüyüş dışarıdan merkeze doğru

Kâbe'nin etrafında Yarıçapı 185 metre olan alanda, gittikçe küçülen daireler halinde (spiral şeklinde) 7 defa dolanan yürüyüş kulvarının genişliği 25 metre, uzunluğu yaklaşık yaklaşık 4,3 km. olurdu. Bu yürüyüş kulvarı üzerinde rahatça yürüyebilmek için metrekarede en fazla 3 kişi olmalıdır; dolayısıyla teorik olarak, bir seferde 300 bin kişilik bir grup 75 dakikada Kâbe ziyaretini bitirebilir. (ortalama yürüyüş hızı ~1 metre/saniye, ~3,6 km/saat) ve 15 dakikalık aradan sonra yeni bir gruba hizmet verilir.. (1,5 saat/grup)

Bu hesaba göre, Organizasyonun çok çok mükemmel olması koşuluyla, bir günde (24 saat içerisinde)

300 bin/grup x 16 Grup = 4,8 milyon, veya biraz daha gerçekçi yaklaşımla, "yılda en fazla 4 milyon insan hacı olabilir" diyebiliriz. S. Arabistan ne yapacağını şaşırmış durumda, inşaat üstüne inşaat yapıyor (Bu acele tempoda tabii Vinç kazaları da oluyor) Önümüzdeki yıllarda 5 milyona yakın Müslümanın Kabeyi ziyarete geleceği bekleniyor.

Kabul edelim ki, Müslümanların sağlık durumlarında ve maddi durumlarında hiç bir problem yok. Peki böyle bir durumda Dünyada mevcut bütün Müslümanların ömürleri boyunca bir kerecik olsun Hacca gidebilmeleri mümkün mü? Yanıt: HAYIR.

Çünkü, Dünyada ortalama insan ömrü 70 yıl kadardır. (aslında Müslüman ülkelerde daha kısa, ama biz 75 yıl alalım) Bir insan ~15 yaşından sonra hacca gidebilecekse, adam başı hac ziyareti için yaklaşık 60 yıllık bir süre var demektir.. Kâbe'yi ziyaret kapasitesi azami 4 milyon kişi/yıl olduğuna göre, Dünyada ömür boyu hacca gidebileceklerin sayısı azami 60x4=240 milyon kişidir; oysa Dünyada Müslümanların toplam nüfusu bugün 1,6 milyarı aşkındır. Bu demektir ki, Müslümanlığın beş şartından biri olan Hac farizesini Müslümanların ancak yüzde 15 i yerine getirebiliyor!!! Müslümanların yüzde 85 kadarı fiziki koşullar nedeniyle hacdan mahrum durumdalar..*

Bu gün için 7,35 milyar olan Dünya nüfusu 2050 yılında 9,5 milyara yaklaşırken, Gezegenimiz üzerinde 2,8 milyar Müslüman bulunacak; ve o zaman Hac koşulunun gerçekleştirilmesi daha da zorlaşacak demektir... (Hacca gidebilenlerin oranı %15 ten % 10 a düşecek)

Çözüm: Mekke'nin Hac kapasitesinin 2050 yılına kadar 40 milyona çıkarılması gerekiyor, ya da Dinde bir Reform yapılacak, Haccın usulü değiştirilecek, Yılın her günü Hac mümkün olacaktır. Tabii bu arada, 40 milyon kişiyi 4-5 gün süreyle misafir edebilecek bir şehir olabilir mi, o da ayrı bir mesele...

***

BİR YANLIŞLIK VAR, AMA NEREDE?

Değerli arkadaşlar, bu basit hesap gösteriyor ki, Hac Müslümanlığın "olmazsa olmaz" türünden bir koşulu olamaz. Peki, sadece sağlıklı ve mali durumu yerinde olanların hacca gitmeleri kaderleri (!) ise, o zaman da sormak gerekir:

Müslümanların hacca asla gidemeyecek olan yüzde 85 inin sağlık yönünden ve/veya maddi yönden kısıtlığı, yani fakirliği, sefaleti ilahi kader olabilir mi?...æ

* S. Arabistan Türkiye'ye binde bir oranında Hac kontenjanı tanıyor. Bu nedenle 2015' te Türkiye'den 74 bin kişi Haca gidebildi; 1,3 milyon aday da neredeyse 10 yıldan beri sırada bekliyor... Yani her yıl yeni hacı adayı sayısı 200 bin civarında; ayrıca, Hac dışında, Umreye gidenlerin sayısı da yılda 400 bin civarındadır.

Türkiye'deki Sünni Müslümanların tümü (Nüfusun % 80 i) Hacca gitmeye kalksa, yılda ortalama 1 milyon kişinin Mekke yollarına düşmesi gerekirdi. Şimdiki durumda, Sağlık ve maddi kısıtlar nedeniyle isteyip de gidemeyenlerle birlikte, Türkiye'de Hacı olmak isteklisi Sünni oranı % 50 kadardır; diyebiliriz; yani tüm Nüfusun %40 kadarı... Bu orantıyı başka kıstaslardan da tanıyoruz zaten. æ

-----------------------------------------

Hacca giden Müslümanlar Akaba Cemresinde Şeytanı (ortadaki sütun) taşlıyorlar;

Buralara atılan çakıl taşları Havuz dibinde toplanıyor, yeniden kullanım için poşetleniyor




a45UyF587661-150922163628 Mehmet Yazici mehmet_yazici@runbox.com
2015/09/28  11:10 1  39  undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com

 

Bu millete cok sey ogretebildim ama onlara usak olmayi
bir turlu ogretemedim.

K.Ataturk

Dunya baligin uzerindedir.
Balik basini sallayinca dunyada depremler olur.

Ibni Kesir, 2/29; 50/1

Sessiz Gemi

Artik demir almak gunu gelmisse zamandan,
Mechule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hic yolcusu yokmus gibi sessizce alir yol;
Sallanmaz o kalkista ne mendil ne de bir kol.

Rihtimda kalanlar bu seyahatten elemli,
Gunlerce siyah ufka bakar gozleri nemli.
Bicare gonuller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranli hayatin ne de son matemidir bu!

Dunyada sevilmis ve seven nafile bekler;
Bilmez ki giden sevgililer donmeyecekler.
Bircok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Bircok seneler gecti; donen yok seferinden...

Yahya Kemal Beyatli
. . . . . . . .
Yahya Kemal Beyatli nin yasami boyunca iki aski oldugu soylenir, bunlardan biri Nazim Hikmet in annesi Celile Hanim dir, digeri ise siirlerinde hep anlattigi Istanbul...

Celile Hanim siddetli gecimsizlik nedeniyle 1917 de Nazim in babasi, esi Hikmet Bey den ayrilir.
Ilk esi Hikmet Bey den ayrilmak uzere oldugu sirada tanistigi unlu sair Yahya Kemal ile buyuk bir ask yasar.
Ancak bu iliski arzu ettigi gibi evlilikle sonuclanmaz.
Bazi kaynaklara gore Nazim Hikmet, bir gun Celile Hanim ile Yahya Kemal i evde samimi bir sekilde gorunce cok ofkelenir ve Yahya Kemal in cebine Ogretmenim olarak geldiginiz bu evden babam olarak cikamayacaksiniz yazili bir kagit birakir.

Yahya Kemal in Sessiz Gemi siiri hep olume yazilmis bir siir olarak bilinir.
Oysa demir alip bu limandan kalkan gemi Yahya Kemal in, hayatindaki en buyuk aski olan Celile sinin, Ada dan gemiyle Istanbul a dogru uzaklasirken yasadigi caresizligi anlatir.
Olumdur elbette Sessiz Gemi nin konusu ama askta aranan olumdur ve Celile nin ardindan Ada limaninda bakakalan Yahya Kemal in acilarini anlatir aslinda...


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder