19 Eylül 2015 Cumartesi

Şiddet dili sağlık ortamına da yansıyor

Şiddet dili sağlık ortamına da yansıyor

Ülkemizde şiddet yaşamın her alanında sürüyor. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Acil Kliniği de sürmekte olan şiddet ortamından nasibini aldı. 9 Eylül Çarşamba günü Çocuk Acil Servisi'nde görevli bir meslektaşımız acil serviste yatan hastanın yakınlarına enfeksiyon riski nedeniyle yanında yalnızca bir kişinin bulunması gerektiğini ifade etti. Meslektaşımız, bu uyarıya sinirlenen hasta yakınları tarafından darp edildi. Darp olayından sonra Dr. Gözde Apaydın'a dört gün iş göremez raporu verildi.

Yaşanan şiddet olayı üzerine 11 Eylül Cuma günü, sabah 09.00'da hastane bahçesinde bir araya gelen çalışanlar, İstanbul Tabip Odası öncülüğünde gerçekleştirilen iş bırakma eylemi ve bir basın açıklamasıyla şiddet olayına tepki gösterdi. İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Selçuk Erez ve yönetim kurulu üyesi Dr. Ümit Şen, Türk Tabipleri Birliği (TTB) İkinci Başkanı ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Raşit Tükel ve TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Hüseyin Demirdizen'in de katıldığı eylemde yapılan konuşmaların ardından klinik çalışanları adına hazırlanan basın açıklamasını Dr. Firuze Erdek Alp okudu. Basın açıklamasından sonra Hastane içerisinde bir yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüşün ardından dekanlığın önünde toplanan çalışanlar adına, Prof. Dr. Selçuk Erez ve Prof. Dr. Raşit Tükel ve Dr. Hüseyin Demirdizen'in de içinde olduğu heyet yaşanan şiddet olayını ve alınması gereken tedbirleri görüşmek üzere Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özgün Enver'i ziyaret ettiler.

Basın metni için tıklayınız

 

 

 


http://www.ttb.org.tr/index.php/Haberler/istanbul-5586.html


a45UyF587661-150919100426 Oraj Poyraz oraj.poyraz@openmail.cc
2015/09/19  15:00 1  39  undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com

 

CAN YOLDASI ..
. . . . . .
Can yoldasi dostlar cekildi gittiler
Ecel cignedi hepsini birer birer
Yan yana oturmustuk hayat sofrasina
Bizden birkac kadeh once sizdi gittiler

OMER HAYYAM

Bakara-29 Yeryuzundeki herseyi sizin icin yaratan odur. Sonra goklere yonelerek yedi kat gogu sizin icin duzenledi, yaratti. O herseyi bilir.

Fussilet-9 - Yerzunun iki gunde yaratildigi,

Fussilet-10 - Bitkilerin daglarin ve gidalarin yaratilmasi.

Fussilet-11 Sonra duman halinde bulunan goge yoneldi...

Fussilet-12 Allah bu suretle iki gun icinde yedi gok vucuda getirdi ve her gogun isini kendisine bildirdi...

Yani bu iki Sure de, once yer sonra gokyuzunun yaratildigi soylenmekte.

Naziat-27 Sizi mi yaratmak daha guctur, yoksa gogu mu? Allah onu (gogu) kurdu.

Naziat-28 O nu yukseltti ve duzen verdi.

Naziat-29 Onun gecesini karartti gunduzunu aydinlik yapti.

Naziat-30 Bundan sonra da yeryuzunu duzenledi.

Naziat-31 Oradan suyunu cikardi ve otlak meydana getirdi.

Naziat-32 Daglari sapasaglam yerlestirdi. ... Goruldugu gibi, Naziat Sure sinde once gok, sonra yeryuzu yaratiliyor.

Kendi Kendisi ile Yetinme

Krallar hicbir seyimi almazlarsa bana cok sey vermis olurlar hicbir kotuluk etmezlerse yeterince iyilik etmis sayilirlar bana. Butun istedigim budur onlardan. Ama nasil sukrediyorum tanriya, varimi yogumu bana aracisiz vermis, beni yalniz kendisine borclu kilmis oldugu icin! Nasil yalvariyorum ona gece gunduz beni hicbir zaman, kimseye karsi agir bir minnet altina sokmasin diye! Ne mutlu bir ozgurlukle bunca zaman yasadim: Onunla bitsin omrum!
Butun cabam kimseye muhtac olmadan yasamak. Butun umudum kendimde.
Bunu basarmak herkesin elindedir; ama olmeyecek kadar yiyecek icecegi olanlar daha kolay basarabilirler elbet bunu. Bir baskasina bagli yasamak yurekler acisi ve belali bir seydir. Kendimiz ki en iyi, en emin siginagimiz odur; kendimiz bile guvenilir degiliz yeterince.
Kendimi hem yurekce asil is yurekli olmakta cunku, hem varlikca oyle hazirliyorum ki, baska her seyimi yitirdigim zaman kendimle yetinmesini bileyim. Hippias gereginde her seyden sevine sevine elini cekip Musalarla bas basa kalabilmek icin kendini bilime vermekle kalmadi; ruhunun kendi kendiyle yetinmesi, disaridan gelecek rahatliklardan yigitce vazgecebilmesi icin filozof olmakla da kalmadi; buyuk bir merakla yemek pisirmesini, tiras olmasini, giysilerini, ayakkabilarini, ote berisini kendi yapmasini da ogrendi ki, kendi yukunu tasiyabildigi kadar kendi tasisin ve kimsenin yardimina muhtac olmasin... Vermede nasil bir ustun olma niteligi varsa, almada da bir boyun egme niteligi vardir. Onun icindir ki Beyazit I, Timurlenk in gonderdigi hediyeleri kufurler ederek geri cevirmis. Sultan Suleyman in bir Hint Imparatoruna yolladigi hediyeler de oyle kizdirmis ki adami, kabaca reddederek bizim adetimiz almak degil vermektir, demekle kalmamis, hediyeleri getiren elcileri zindana attirmis.

Michel de Montaigne : Denemeler


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder