Ertuğrul Özkök.... Doğrusu kendisine kefil olmam. Ancak, bu sefer söylenmesi gerekleri söylemiş. Eksik söylemiş.
Türk halkının Orta Doğu'da yaşanan büyük dramda payı vardır. Ben bilmiyordum, ben masumum, ben etmedim, ben yapmadım deme şansı yok.
Dört genel seçim, bir referandum, bir cumhurbaşkanlığı seçimi olmuştur. Bu gün yeniden seçim olsa AKP'nin en az yüzde kırk oy alması beklenmektedir. Demek ki, halkın en az yüzde kırkı hala daha anlayamamış, algılayamamış, yargılayamamıştır.
Benim düşüncem, plajlarımıza vuran cesetler, bunların yani Türkçe konuşabilen Anadolu ve Trakya Halklarının algılamasına yetmeyecektir. Unutmayın, henüz ufukta Suriye, Irak yokken bizim plajlarımıza bu seferde Afganistan ve Somali göçmenlerinin cesetleri vuruyordu. O günlere bakarak bu günleri tahmin etmek için siyaset bilimleri okumaya gerek yok.
Türk halkı kullandığı oyun sonuçlarını görmeli. Demokrasi çocuk oyunu değil, sorumluluk istiyor. Ben bilmiyordum, kandırılmıştımla olmaz bu işler.
Türk halkı Neo Osmanlı idealinin peşine takılmıştır, Türk halkı Sünni imparatorluğu idealinin peşine takılmıştır. Türk halkına siyaset kurumu dört genel seçim, bir referandum, bir cumhur-başkanlığı seçiminde bu idealleri sormuştur. Halk inat ve ısrarla oylamış ve onaylamıştır.
O halde hiç kıvırtmayalım. Gözlerimizin önüne o kumsala yüz üstü yatan çocuğun cesedini getirelim. Görmediğimiz ama, her ay bu şekilde ölen yüzlerce Irak ve Suriye kökenli vatansızı düşünelim. Ve artık algılayalım.
Biz emperyalistlerin tetikçiline gönüllü olduk. Biz Müslüman ülkelerde kitlesel şekilde ölümlere neden olan askeri müdahalelere destekçi olduk.
Evet, batılı ülkelerin kara vericileri, hükumetleri, oligarkları suçludur. Ancak, yaşanmakta olan kan banyosunda Türk halkının da payı vardır.
Biz komşu bahçesinden elma çalan sabi sübyan çocuk değiliz. Biz çok ağır sonuçları olan dış politik maceraları onaylamış bir milletin ahfadıyız.
Elimiz kanlıdır.
L2fSIJNoA0xfSNxA
Ertuğrul Özkök : Utan ey büyük adam
03.09.2015 Perşembe
Ey büyük adam,
Sen...
Ortadoğu'yu dünyanın en gaddar toprağı haline getiren sen...
***
Ülkesini babasının çiftliği sanan diktatör... Sen...
***
Güya ona karşı savaşıyorum diye kendi kininin davasını sürdüren güya Müslüman kardeş, Sen...
***
Güya İslam'a hizmet ediyorum diye, insanlık dışı her tür vahşeti gözünü kırpmadan yapan, kafa kesen kara cani... Sen...
***
Ve komşudaki diktatörü yıkıp yerine kendinin ve kendi adamının heykelini dikeceğim diye elinden geleni yapan güya komşu. Sen de...
***
Gördünüz mü Ege sahilinde yatan o küçücük masum bedeni...
Vicdansızlığın katarakt gibi çöktüğü gözünüzde bu yavruya dökecek tek damla yaş kaldı mı...
***
Gevşet biraz Rabia selamıyla takallüs etmiş parmaklarını...
Kara siyasetinin sıktığı yumruğunu aç, o eller duaya kalksın biraz...
***
Bak arkadaş bu çocuğun katili sensin.
Sensin, ey Ortadoğu denilen insafsız, imansız, acımasız mahalle...
***
Ey güzel ülkemin insanı...
Sen de bil ki, bu yavrunun katili, beş yıldır bizi de içine çekmeye çalıştıkları bu çamur deryasıdır...
***
Ve siz bu uğursuz mahallenin bütün sakinleri...
Bu küçücük masum yavrunun cansız bedeni Ege'nin sonbahar kıyısına vururken, hepiniz oradaydınız...
***
Hiç olmazsa utanın biraz be...
Utanın artık bu pis ve gaddar siyasetinizden...
DARBECİYİM, PARALELCİYİM, TERÖRİSTİM
İKİ günlük cezam bitti....
Müthiş, iddialı, riskli ve cesur bir cümle ile yeşil sahalara dönüyorum.
***
Lafım şu:
Ey bu ülkenin samimi insanı...
m Ülkende demokrasi mi istiyorsun...
-Tek arzun, adaletin gelmesi mi...
-Özlediğin şey, huzur, kardeşlik ve barış mı...
***
Arkadaş, yapacağım 3 şey var.
-Bir, "darbeciliği" göze alacaksın.
-İki, "paralelci" diye suçlanmayı, etiketlendirilmeyi, trol sürüsünün tecavüzüne uğramayı kabul edeceksin.
-Üç, "terörist" diye hakarete uğrama, hatta içeri alınma cesaretini göstereceksin.
***
-Ergenekon, Balyoz, Odatv davaları başladığında yapılanlara baktığımda, evlerinden alınan insanlara reva görülen zulmü seyrettikçe şunu hissetmiştim:
Feci bir adaletsizlik, zulüm ve intikam dönemi açılıyor.
Bana ve benim gibi düşünenlere "Darbeci" demişlerdi...
Sonunda ben haklı çıktım...
***
-Önceki gün, polisin Koza-İpek Grubu'nun kapısına dayandığında eline verilen arama gerekçelerine baktım.
Bugün "Paralelci" denilenlerin, o gün iyi birer müttefik olarak, Odatv, Ergenekon ve Balyoz davalarında yaptıklarından çok farklı değil.
* * *
Yine "Aman" diyorum... Aman dikkatli olun...
Biliyorum, şimdi bunları söylediğim için "Paralelci" diyecekler...
Hayhay, desinler...
Sonunda yine ben haklı çıkacağım.
-Türkiye'nin, çocuğunun, torunlarının geleceğini düşünen makul bir insan olarak, HDP ile PKK arasına bir çizgi çekmenin doğru olduğuna inanıyorum.
Çünkü Kürt meselesinin sokakta ve dağda değil, Meclis'te çözülebileceğine inanan bir insanım.
Böyle düşündüğüm için, ben ve çalıştığım kurum haftalardır "terörist" olmakla, "PKK'ya destek vermekle" suçlanıyor.
***
Hayhay, suçlayın...
Ama sonunda ben ve benim gibi düşünenler haklı çıkacak.
***
O yüzden diyorum ki...
Evet kardeşim.
Ben bugün, darbeciyim, paralelciyim, teröristim...
***
Ama bilin ki...
Empati yapmaz, aynı hataları, aynı kumpasları tekrar ederseniz, yarın, bugünün suçlarını üzerine atacak kimse bulamayacaksınız.
Kendi zulmünüzle baş başa kalacaksınız.
Yeni Şafak gazetesinin sahibi Sayın Albayrak o sahneyi hatırladınız mı
YENİ Şafak gazetesinin sahibi Mustafa Albayrak...
Şimdi sizden bir mertlik bekliyorum. Bir insanlık jesti, bir delikanlılık.
Koza-İpek Grubu'nun başkanı Akın İpek, evine gelen polislerin, çocuğunun odasına bile girdiğini söyledi.
Hatırladınız mı bu sahneyi...
Hani bir 28 Şubat sabahı, polis evinize gelmişti. Çocuklarınızın önünde sizi alıp götürmüşlerdi. Yengenizin çocuklarını bile almışlardı. Bu sahneyi yıllarca 28 Şubat'ın zulmünün en çarpıcı örneği olarak durmadan anlatmıştınız.
Merak ediyorum, Akın İpek'in sözlerini okuyunca ne hissettiniz?
O günlerde, bizim mahallenin Gazete Sahipleri Birliği bunu kınayan bir bildiri yayınlamıştı.
Bakalım bugün de sizin mahallenizden de insaflı bir ses gelecek mi.
a45UyF587661-150903114121 Oraj Poyraz oraj_poyraz@alpinaasia.com
2015/09/03 14:00 1 39 undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com
Insanin dogasi kotudur.
Hsun Tzu
Andolsun ki biz, (dunyaya) en yakin olan gogu kandillerle donattik.
Bunlari seytanlara atis taneleri yaptik ve onlara alevli ates azabini hazirladik.
Mulk-5
Hainlere Hiyanet
Antigonos, bir sehrin askerlerini kandirip kendi rakibi olan komutanlari Eumenes e ihanet ettiriyor; ama askerlerinin ihanetiyle adami oldurdukten sonra kendisi tanrisal adaletin uygulayicisi olmaya kalkiyor, hainleri sehrin valisine teslim edip hepsini diledigi bicimde temizlemesini emrediyor. Oylesine yaptiriyor ki dedigini, sayilari bir hayli cok olan bu askerlerin bir teki bile Makedonya ya donmuyor. Askerler kendisine ettikleri hizmetin buyuklugu olcusunde kotuluk etmis ve cezayi ha ketmis oluyorlardi. Efendisi Sulpicius un saklandigi yeri haber veren kole, Sylla nin vermis oldugu soz geregi serbest birakiliyor; ama devlet hikmeti geregi Tarpeion kayaligindan atiliyor. Bizim kral Clovis de, Cannacre in hizmetcilerine altin silahlar vadederek efendilerine ihanet ettiriyor. Sonra ucunu de astiriyor. Kimi yerde de hiyanet edenlerin boyunlarina ihanet karsiligi aldiklari keseyi takip asiyorlar. Kendi isteklerini yerine getirdikten sonra kamu istegini de yerine getirmis oluyorlar boylece. Fatih Sultan Mehmet, soyunun adeti uzere, taht kiskancligi yuzunden kardesini ortadan kaldirmak isteyince onun adamlarindan birini kullaniyor bu iste: Adam da fazla su yutturarak boguyor sehzadeyi. Is olup bitince Padisah bu cinayetin kefareti olarak katili olen kardesinin anasina (yalniz babadan kardestiler cunku) teslim ediyor o da padisahin gozu onunde katilin karnini yardiriyor, kendi elleriyle yuregini bulup sokerek sicak sicak kopeklere yediriyor. Kendileri hic de iyi olmayanlar, kotu bir eylemden cikar sagladiktan sonra, rahat yurekle, ise biraz iyilik dogruluk karistirmaktan hoslanirlar, bir karsilik oduyormus, vicdanlarini temizliyormus gibi. Kaldi ki, bu korkunc kotuluklere alet ettikleri kimseler kendilerini sucluyormus gibi gelir onlara. Olmelerini isterler ki bu yuz karasi islerin bilinci, tanikligi silinsin gitsin.
Michel de Montaigne : Denemeler
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder