10 Eylül 2016 Cumartesi

Ahmet TAKAN : YUNAN'A VERİLEN DERS VE YUNAN BÜYÜKELÇİDEN ŞOK İTİRAF

 


Ahmet TAKAN : YUNAN'A VERİLEN DERS VE YUNAN BÜYÜKELÇİDEN ŞOK İTİRAF

ahttakan@gmail.com

Hain darbe girişiminin yarattığı cinnet ortamından birazcık dışarı çıkıp, hoş şeyler yazıp sizlere okutayım deseem... Kendi kendimizi kandırmanın manası yok!.. İngiliz anahtarı ile sıkıştırıldık malum gündeme... Yinede azmettim. 1-2 günlük de olsa sizlere darbe gündemi dışında bir haber yazısı sunmak için çok uğraştım. Ve sonunda Haziran ayı başında Ankara'da gizlice gerçekleşen çok kritik bir toplantının tutanaklarına ulaştım. Ha!.. Aşağıda okuyacağınız satırlar sizi malum gündemden kopartıp çok mu mutlu eder?.. Satırların yazarı olarak en azından yüzde 50'ye yüzde 50 derim.

Tarih; 2 Haziran 2016, günlerden Perşembe.

Yer; CHP Genel Merkezi/Ankara.

Toplantının gerçekleştiği saat dilimi; 15:30-17:30

Toplantı gerekçesi ve gündemi;

Binali Yıldırım'ın, Yunan işgali altındaki İzmir/Koyun Adası'na pasaportla girdiği haberi 24 Mayıs 2016 tarihli Yeniçağ Gazetesi'nde patlar. "Türk Topraklarına Pasaportla Giren Başbakan" başlıklı haberde konuyla ilgili belge ve bilgilere de yer verilmiştir. Ne hikmettir ki (!) Binali Yıldırım ve AKP Hükümeti bu skandal durum karşısında her zaman olduğu gibi sessiz kalmıştır... Fakat, Türk topraklarının işgaline ilişkin belgeleri ile yıllardır yaptığımız yayınlar ve son gelişme Yunanistan Hükümetindeki sıkıntıyı arttırmıştır. Homurtular Ankara'daki Yunanistan Büyükelçiliğine de yansımıştır. CHP Milletvekilleri ve Genel Başkan Yardımcıları Bülent Tezcan ve Öztürk Yılmaz'ın adalarımızın işgal edilmesini sert bir şekilde eleştirmeleri üzerine rahatsızlığı iyice artan Yunan Hükümeti, bu sıkıntısını CHP Genel Başkanın Kemal Kılıçdaroğlu'na iletmek üzere Ankara'daki Büyükelçisini görevlendirir.

Yunanistan'ın Ankara Büyükelçisi Kyriakos Loukakis, Kılıçdaroğlu ile görüşmek isteğini iletir. Görüşme talebi CHP'nin Dış İlişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz'a yönlendirilir. Randevu verilir. Görüşmeye, konunun uzmanı ve bilirkişi sıfatıyla, Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri Ümit Yalım da davet edilir. CHP Genel Merkezi'nde, yapılan görüşmeye, Öztürk Yılmaz, Ümit Yalım, Yunan Büyükelçi Kyriakos Loukakis ve beraberinde getirdiği Elçilik Müsteşarı katılır. Toplantı o kadar hararetli geçer ki, bazen Ümit Yalım'ın yükselen sesi CHP koridorlarını çınlatır. Ümit Yalım'ın bir çanta dolusu getirdiği belge ve haritalar karşısında Yunan heyeti dilini yutmuşçasına sessiz kalmıştır.

Şimdi,tutanaklar konuşsun;

Güncel konuların görüşülmesini müteakiben Yunan Büyükelçi Loukakis, "Ege'de gerilimin arttığını" söyleyerek konuya girer. Öztürk Yılmaz,"kendisinin siyasetçi olduğunu belirterek, konunun uzmanı Ümit Yalım'dır"der ve sözü Yalım'a bırakır. Yalım, Büyükelçi Loukakis'e, "Yunan Savunma Bakanı Kammenos, işgal edilen 17 ada ve 1 kayalığın Yunanistan'a ait olduğunu ve 12 ada grubunun içinde bulunduğunu iddia ediyor, siz de aynı fikirde misiniz" sorusunu yöneltir. Loukakis, aynı fikirde olduğunu söyleyince Yalım tarafından Loukakis'e, İngiliz ve Amerikan haritalarını içeren dosya sunulur. Loukakis'e 1939 ve 1943 tarihli İngiliz haritaları ile 1951 ve 1957 tarihli Amerikan haritaları gösterilerek, anılan haritalarda Yunanistan'ın işgal ettiği 17 ada ve 1 kayalığın, 12 ada deniz sınırının dışında ve Türkiye Cumhuriyeti'ne ait olduğunun açık bir şekilde gösterildiği belirtilir. Ayrıca, işgal edilen adaların 1923 Lozan Antlaşması ile Yunanistan'a verilen ve 1947 Paris Antlaşması ile Yunanistan'a devredilen adalar arasında olmadığı da ifade edilir.

Bu da Yunan Büyükelçiye sunulan belgeler;

Daha tartışmanın başında afallayan Loukakis, "Bizde de haritalar var, bizim Büyükelçiliğe gelin size gösterelim" diyerek yediği golü çıkarmaya, işi geçiştirmeye çalışır. Bu durum üzerine Ümit Yalım, "Sunumu yapılan haritaların resmi belge niteliğinde olduğu, İngiliz haritalarının Lozan Antlaşması'na taraf olan İngiltere tarafından, Amerikan haritalarının ise Paris Antlaşmasına taraf olan Amerika tarafından çizildiği" ifade eder. Ayrıca, Lozan Antlaşması'nın 15. maddesine ekli 2 numaralı haritada da, 12 ada, Rodos ve Meis olmak üzere İtalya'ya verilen toplam 14 adanın isimlerinin altının kırmızı renk ile çizildiği, anılan adaların 1947 Paris Antlaşması ile Yunanistan'a devredildiği ve devredilen adalar arasında, işgal edilen 17 ada ve 1 kayalığın bulunmadığı belirtilir. Loukakis, kendisine sunulan somut belge ve bilgiler karşısında savunma bile yapmamış/yapamamış, sessiz kalmak suretiyle işgali kabul etmek zorunda kalmıştır. Büyükelçi Loukakis, işgal edilen adaların Yunanistan'a ait olduğunu ispat edemeyince, Yunan Elçilik Müsteşarı söze girer ve "Türkiye'nin 3 milin ötesindeki adalar üzerinde egemenlik hakkının bulunmadığını" iddia eder. Bu iddia üzerine Ümit Yalım, "Türkiye'nin, Lozan Antlaşması'nın 16. maddesi ile 3 milin ötesindeki egemenlik haklarından vazgeçmediğini ve daha sonra İtalya ile 4 Ocak 1932'de yapılan Sözleşme ile 3 milin ötesinde bulunan adalar üzerindeki egemenlik haklarının somut olarak belirlendiğini" ortaya koyar.

*Merakla takip edeceğinizden eminim. Arkası yarın...

Yunan Büyükelçi'den gelen şok itiraf...

Dünden devam...

Türk topraklarının işgaline karşı CHP'den gelen itiraz seslerini bastırmak üzere görevlendirilen Yunanistan'ın Ankara Büyükelçisi Kyriakos Loukakis toplantıda önüne konulan belgeler karşısında ezilince tarihi bir itirafta bulunur. Büyükelçi Loukakis, sorun olan adalar hakkında Türkiye ile Yunanistan arasında yapılan görüşmelerin herkesten (kendisi dahil) gizlendiğini açık eder.

Yazımızın dünkü bölümünde, siz değerli YENİÇAĞ okurlarını mutlu edebileceğini inandığım -ki gelen tepki ve yorumlarda bu yönde- yüzde 50'lik bölüme yer vermiştim. Bugün de -maalesef- madalyonun diğer yüzüne geçelim.

Tutanaklardan devam;

Büyükelçi Loukakis, "Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunların istikşafi görüşmeler yoluyla halledilmeye çalışıldığını bu maksatla Yunanistan tarafından 2 diplomatın görevlendirildiğini ancak neler görüşüldüğü hakkında kimsenin bilgisi olmadığını" söyler. Ümit Yalım'da, "Yunan heyetinde bir de amiral olduğu ve heyetin 3 kişiden oluştuğu belirtir ve Türk heyetinde de 3 diplomat olduğu, Türkiye'de de görüşmelerden kimsenin bilgisi olmadığı ve görüşmelerin kamuoyundan gizlendiğini" ifade eder .

Ümit Yalım, "Yunan işgali altında bulunan Aydın/Eşek Adası'nda Yunan Sahil Güvenlik botları ile birlikte AB FRONTEX Sahil Güvenlik botlarının da bulunduğunun tespit edildiğini ve 2015 yılında eski Milli Savunma Bakanı sıfatıyla Barlas Doğu tarafından AB Türkiye Delegasyonuna bir mektup gönderilerek AB botlarının geri çekilmesinin talep edildiğini, AB'nin de Temmuz 2015 itibarıyla botları geri çektiğini ve böylece AB'nin de fiili işgali kabul ettiğini" belirtir.. Büyükelçi Loukakis ve Elçilik Müsteşarı bu duruma da sessiz kalır ve cevap veremez.

Ümit Yalım, "Yunanistan'ın egemenliğinde bulunan Doğu Ege Adalarının da 60'lı yılların başından itibaren silahlandırıldığını ve böylece 1923 Lozan ve 1947 Paris Antlaşmalarının ihlal edildiğini, anılan adaların da silahtan arındırılması gerektiğini" belirterek bir hamle daha yapar.. Büyükelçi Loukakis, "Türkiye'den tehdit bekledikleri için adaları silahlandırdıklarını" ifade etmekle yetinir. Bunun üzerine Yalım tarafından,"Lozan ve Paris Antlaşmaları ile Yunanistan'a verilen 23 ada üzerinde tam egemenlik yetkisi verilmediği, adaların silahlandırılması nedeniyle Yunanistan'ın antlaşmaları ihlal ettiği ve hukuken adalar üzerindeki egemenlik hakkını kaybettiği ayrıca asıl tehdidin 17 ada ve 1 kayalığımızı işgal eden Yunanistan olduğu" kaydedilince,. Büyükelçi Loukakis ve Elçilik Müsteşarı bu duruma da cevap veremez..

Görüşmelerin sonunda CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz tarafından, "Eski CHP Milletvekili Faruk Loloğlu'nun adalar hakkında 2012 yılında soru önergesi verdiği ve dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından verilen cevapta Yunan işgalinin kabul edildiği" kayda geçirilir.

Gizli toplantının sonrası...

Yunan heyetinin, "susun,olup bitenlere ses çıkarmayın" diye CHP Genel Merkezine gelip, süklüm püklüm geri dönmesini ardından neler olur?..

Görüşme sonuçları CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na aktarılır. Görüşmeyi takip eden günlerde, Binali Yıldırım'ın kendi adamıza pasaportla girerken aynı adaya Yunan Kara Kuvvetleri Komutanı'nın pasaportsuz girdiği Sözcü Gazetesi'nde Saygı Öztürk tarafından da haber yapılır. Ümit Yalım anlatıyor;

"Bütün bu gelişmeler olurken Kılıçdaroğlu'nun Meclis'te yapılan grup toplantısında konuyu gündeme getirmemesine bir anlam verilememiştir. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye de, adaların işgali ile ilgili olarak 2015 yılının başında ayrıntılı bir rapor sunulmuştur.

CHP ve MHP'li Milletvekilleri tarafından, vatan topraklarının işgali hakkında onlarca soru önergesi verilirken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bir kez bile konuyu gündeme getirmemesi birçok soruyu da beraberinde getirmektedir. Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'nin, 16 ada ve 1 kayalığın işgaline tam 5 yıldır sessiz kalmasından cesaret alan Tayyip Erdoğan ve AKP Hükümeti, 17. adayı da gözlerini kırpmadan Yunan askerine teslim etmiştir.Artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Kılıçdaroğlu ve Bahçeli, Yunan askerine alenen teslim edilen adaların hesabını derhal Erdoğan ve AKP Hükümeti'nden sormalıdır. Aksi halde Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'nin de, Tayyip Erdoğan ile işbirliği yaptığı ve ihanete ortak olduğu tescillenmiş olacaktır."

Esasında haklı soruları doğrulayacak çok fotoğraflara şahit olduk ve olmaya da devam ediyoruz. Mini(!) bir soruyla yazıya nokta koyalım;

Türk topraklarının aleni işgali konusunda Yeniçağ'ın ısrarlı yayınlarından ve bunların CHP'nin bazı sözcüleri tarafından dile getirilmesinden rahatsız olan Yunanistan'ın heyeti neden Dışişleri Bakanlığı'na değil de CHP'ye gidiyor?...

Kaynak: Yunan Büyükelçi'den gelen şok itiraf... - Ahmet TAKAN



a45UyF587661-160910173648 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2016/09/10  22:20 2  65  islamvebilim@googlegroups.com


 



--

Bu odeme isi nerden cikti ?
Ben yillik vergimi bir yil
once odemistim !

Hommer SIMPSON
Postmodern cagin buyuk dusunuru.

Sait Nursi ye gore her sey, her zerre Allah a ibadet eder, mesela pusulanin Kabe deki Hacer i Esvet i isaret ederek titremesi, namaz kilmasidir.

Tiryak, s.116

Biz Spinoza nin izleyicileri, Tanri yi, butun varolanlarin harika duzeni ve yasaliligi ve insanda ve hayvanda kendini ortaya cikardigi olcue onun ruhu icinde goruruz.

We followers of Spinoza see out God in the wonderful order and lawfulness of all that exists and in its soul as it reveals itself in man and animal.

From a letter to Eduard Busching, Oct.25, 1929, Einstein Archive, reel 33-275, quoted in Jammer, p.51:
(Bu goruslerinden dolayi Einstein in Panteist oldugu sonucu cikarilabilirse de, bir sonraki gorusunde de agnostiklige yakin oldugunu belirttigini gorecegiz)


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/










BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo LiteCoin URL:   LTtsCJ2mLUXLLs8v5US8w5zQeq66eakPtU

NameCoin URL       :  N7wbJyxqoueznDHu9tnu56y1V7B9P1Phs4
FeatherCoin URL     :  6rHGzeMefFvzqmBM5VNqmUziCxtga4wpDs
TerraCoin URL        :  1GQFs8GpaTXxoeTAsGmo56WNfYSZRy2mBD

PeerCoin URL         :  PMeBpz6X9RRLQxdFs5Jws5JwFec3Mzen8q6Twg





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder