22 Eylül 2016 Perşembe

MUSTAFA K. ERDEMOL : Resneli Niyazi varken kim takar senin Abdülhamid’ini?

 


MUSTAFA K. ERDEMOL : Resneli Niyazi varken kim takar senin Abdülhamid'ini?

22.09.2016 08:29

Kahramangilleri duyan Abdülhamid Osmanlı'nın artık demokrasiye ihtiyacı olduğunu düşünmüş, dolayısıyla memlekete, bir anayasa önermiş sanır. Ne büyük yalan

TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın Meclis'teki Atatürk fotoğrafını kaldırıp yerine İkinci Abdülhamid'in portresini asmasına gerekçe olarak bu zalim padişahın "parlamenter sistemimizin" başlatıcısı oluşunu göstermesi Kahraman'ın her zamanki çarpıtma, gerçeği farklı gösterme çabasının bir ürünü.

 

İster resmi tarihi, isterse ona alternatif olarak gösterilen tarihi okuyanlar farklı Abdülhamid'lerle tanışmış da olsalar her iki tarih yazımında memlekette "parlamenter sistemin başlatıcısı"nın bu padişah olmadığı yazılıdır.

Kahraman gibileri toplumun hafızasızlığından ya da çoğunluğun, hangi kaynaktan olursa olsun, tarih okuma zahmetine katlanmayışlarından son derece yararlanan figürler, malum. Kahraman ile benzerlerini dinleyen, Abdülhamid Osmanlı'nın artık demokrasiye ihtiyacı olduğunu düşünmüş, dolayısıyla memlekette, üstelik padişah olarak kendisinin de yetkilerini kısıtlayan bir anayasa önermiş, bir demokratikleştirme hareketi başlatmış sanır.

Hiç de öyle olmamıştır. Gölgesinden bile korkan, bu nedenle memleketin her yerine dağılmış bir istihbarat örgütü kuran, kendisine yollanan akıldışı ihbarları bile ciddiye alıp binlerce insanı hapse, sürgüne gönderen Abdülhamid, kendisini de yargı önünde vatandaşlarla eşit hale getirecek bir anayasa isteyecekti, öyle mi? Asaf Tugay'ın Abdülhamid'in istihbarat ağının saçma ihbarları hakkında doyurucu bir belge niteliği taşıyan İbret adlı kitabını okumanızı öneririm. Kitapta yer alan ihbarların nasıl akıldışı gerekçeleri olduğunu gerçekten ibretle okur kişi.

Meclis'i kapatmıştı

Osmanlı'da anayasa hareketini de, parlamentarizmi de başlatanlar o dönemin aydınları oldular. Üstelik bu hareket öyle o aydınların tepeden bir girişimi değildir. Tabandan yukarıya gerçekleşmiş bir hareket oluşu ayrıca ne kadar toplumsallaştığını gösterir. Buna karşı koyamayan, koyarsa tahtını kaybedeceğini düşünen Abdülhamid, 1876'da anayasayı kabul etmek zorunda kalmıştır. Ama çok geçmeyecek aynı Abdülhamid, Osmanlı-Rus savaşının başlamasını fırsat bilip kabul ettiği anayasayı yürürlükten kaldırıp meclisi de kapatmıştır.

Ta ki 1908'e kadar. Bu tarihe değin bu yöndeki isteklere acımasızca karşılık veren, yüzlerce aydını, öğrenciyi yurtdışına ya da imparatorluğun başkente en uzak bölgelerine süren Abdülhamid, bir grup aydın askerin Manastır ile Selanik'te başladıkları bir nevi gerilla hareketiyle 24 Temmuz 1908'de anayasayı yeniden kabul etmek zorunda kaldı. Anayasa gereği bir meclis oluşturuldu, imparatorluğu oluşturan her millet burada temsil edildi. Anayasa'nın ilanının son derece sessizce duyurulduğunu da anımsatalım. Dönemin gazeteleri, Abdülhamid korkusu yüzünden bu son derece önemli gelişmeyi küçük bir haber olarak sundular okurlarına. "Parlamenterist sistemimizin babası"nın bu durumdan ne kadar hoşnut (!) kaldığının küçük bir göstergesi sayılmalı bu.

O dağlara çıkan aydın askerlerin arasında öne çıkan biriydi Resneli Niyazi. Abdülhamid'in baskılarına karşı bir grup arkadaşıyla meydan okuyarak dağa çıktıktan sonra "Hürriyet Kahramanı" ilan edildi. Biri "Parlamenter sistemimizin babası" sayılacaksa Resneli olmalıdır bu. Bu kahraman müthiş bir hayvan severdi aynı zamanda, belirteyim. Her yere götürdüğü, en az kendisi kadar ünlü bir geyiği vardı. Bazı fotoğraflarında yanı başında görülür. Düşmanları geyiğini öldürdüğünde günlerce gözyaşı dökmüştür denir. Kendi sonu da çok sevdiği geyiği gibi olmuştur.

Abdülhamid, ikinci anayasa ilanından sonra oluşturulan meclisin üyelerine verdiği ziyafetlerde de her fırsatta hoşnutsuzluğunu belli etmiştir. En küçük olayları bile bahane ederek hem de. Bir örnek şudur: Enver Paşa'dan yakınırken maiyetinden birine "şu Enver ne görgüsüz biri, bamyadan sonra hemen su içti." Bu tabii ki düşmanlığına gerekçe gösterilecek kadar önemli değil ama tahammülsüzlüğünün bir işaretidir kesinlikle.

Ondan da geridesiniz

Abdülhamid'e elbette yakınlık duyanlardan değilim. Ama onu savunduğunu söyleyen muhafazakârlara bakınca ister istemez "o nerede siz nerede" diyesi geliyor insanın. Bugün yaşasaydı, tamam belki bizim yanımızda olmazdı ama Kahraman'ın da yanında olmazdı. Kahramangillerin "milli"sini (ne demekse) oluşturmaya çalıştıkları operanın tutkunuydu Abdülhamid. Sarayında yaptırdığı küçük tiyatro sahnesinde çok opera izlemiş, dinlemiştir. Elinde her gün Kuran ya da ilmihal yoktu ama dedektif romanları düşmezdi elinden. 5 bine yakın polisiye roman koleksiyonu vardı örneğin. Sherlock Holmes'un tüm serisine de sahipti. Her saniye ahireti düşündüğünü sanan varsa yanılır, binicilik, atıcılık, yüzme, güreş zamanının çoğunu alırdı. Kızları okula layık görmeyen günümüzün gericisinin aksine memleketteki ilk kız okullarını açan da odur. Ali Fuat Türkgeldi'nin (Abdülhamid'in başmabeyncisi idi), Görüp İşittiklerim adlı anı kitabına bir göz atın.

Ama tabii ki Kahramangillere yakın olan tarafları onu sevimsiz kılar gözümüzde. İnanılmaz bir azınlık düşmanıydı örneğin. Akılcı politikalar izlediği de olmuştur ki bu politikaların imparatorluğun ömrünün az da olsa uzamasında yararı olmuştur. Ama hepsi bu. Ne bir bilgeydi ne bir dahi. Ne toplumu olumlu yönde değiştirdi ne de tebaasını mutlu etti. Döneminde yaşadığı sarayın adı olan Yıldız'ı da, alay konusu olacağını sandığı büyük burnu yüzünden "burun" kelimesini de yasaklayacak kadar kendini kaybetmiş bir ademoğluydu. Ülkede yenilikçilik kavgası veren Mithat Paşa'yı Taif zindanlarında boğduran bir diktatör olduğunu da unutmayalım tabii.

Her şeyi söyleyin, uyduruk övgü gerekçeleri bulun ama anayasanın da parlamenter sistemin de kurucusu, yanlısı, hayranı deyip, durmayın. Çünkü atıyorsunuz cidden.

Osmanlı'dan birine "parlamenter sistemimizin babası" diyecekseniz (madem Atatürk alerji yapıyor) alın size Resneli Niyazi işte. O dağa çıkmasaydı zor görürdünüz Osmanlı'da anayasayı.

Kalırdınız Abdülhamid babanızla baş başa.

 
a45UyF587661-160922153822 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2016/09/22  16:30 2  65  islamvebilim@googlegroups.com


 



--

Bir insanin yasamindan daha degerli bir seyi yoksa, o insanin yasaminin da bir degeri yoktur.

Rabindranahat tagore

Cehennem yakiti
BAKARA 24.bunu yapamazsaniz -ki elbette yapamayacaksiniz- yakiti, insan ve tas olan cehennem atesinden sakinin.
Cunku o ates kafirler icin hazirlanmistir.
TEBBET 4.odun tasiyici olarak karisi da (atese girecek).

ATATURKUN ERMENI TEHCIRI HAKKINDA TARIHI YANITI
Ermeni soykirimi iddialari icin, Bize karsi hakli bir ithamda bulunamazlar demisti.
Ulu Onder Mustafa Kemal Ataturk, uzun yillar once iddialari Dunya efkari, Ermeni ahalinin tehciri hususunda almaya mecbur kaldigimiz karar icin bize karsi hakli bir ithamda bulunamaz sozleriyle yanitlamisti.
Dunyanin, Ermeni tehciri konusunda Turk devletine karsi hakli bir ithamda bulunamayacagini belirten Ataturk, o donemde yasananlari, Bize karsi yapilmis olan iftiralarin aksine, tehcir edilmis olanlar hayattadir ve bunlardan ekserisi sayet Itilaf Devletleri bizi tekrar harp etmeye zorlamasa idi evlerine donmus olurlardi sozleriyle anlatmisti.
TURK KOYLERINDEKI ERMENI TERORU
Ataturk, 26 Subat 1921 de Amerikali gazeteci Clanence K. Streit in sorusu uzerine, Ermeni tehcirine iliskin su tarihi gercekleri dile getirdi:
Dusmanca ithamda bulunanlarin surdukleri buyuk mubalagalar disinda Ermenilerin tehciri meselesi aslinda suna inhisar etmektedir:
Rus Ordusu 1915 de bize karsi buyuk taarruzunu baslattigi bir sirada o zaman Carligin hizmetinde bulunan Tasnak Komitesi, askeri birliklerimizin gerisinde bulunan Ermeni ahalisini isyan ettirmisti.
Dusmanin sayi ve malzeme ustunlugu karsisinda cekilmeye mecbur kaldigimiz icin kendimizi daima iki ates arasinda kalmis gibi goruyorduk. Ikmal ve yarali konvoylarimiz acimasiz bir sekilde katlediliyor, gerimizdeki kopruler ve yollar tahrip ediliyor ve Turk koylerinde teror hukum surduruluyordu.
Bu cinayetleri isleten saflarina eli silah tutabilen butun Ermenileri katan ceteler, silah, cephane ve iase ikmallerini, bazi buyuk devletlerin daha sulh zamanindan itibaren kendilerine kapitulasyonlarin bahsettigi dokunulmazliklardan istifade ve bu maksada matuf olarak buyuk stoklar husule getirmeye muvaffak olduklari Ermeni koylerinde yapiyorlardi.
INGILIZLERIN IRLANDA YA REVA GORDUGU MUAMELE
Buyuk Onder Ataturk, Ermeni tehciri ve Ermeni cetelerinin yaptiklari katliamlar konusundaki goruslerini de su sozlerle dile getirmisti:
Ingilizlerin sulh zamaninda ve harp sahasindan uzak olarak Irlanda ya reva gordugu muameleye hemen hemen kayitsiz bir sekilde bakan dunya efkari, Ermeni ahalinin tehciri hususunda almaya mecbur kaldigimiz karar icin bize karsi hakli bir ithamda bulunamaz. Bize karsi yapilmis olan iftiralarin aksine, tehcir edilmis olanlar hayattadir ve bunlardan ekserisi sayet Itilaf Devletleri bizi tekrar harp etmeye zorlamasa idi evlerine donmus olurlardi. Gerek umumi harp sirasinda gerek mutarekeden sonra Ermeniler ve Rumlar tarafindan Musluman ahaliye yapilan mezalim uzerinde durmak uzun bir hikaye olur. Brest Litovks Muahedesi nin akdini muteakip Ruslarin sark vilayetlerimizi tahliyeye basladiklari sirada Ermeni cetelerinin yapmis olduklari katliam ve tahribat kafi derecede herkesin malumudur.
YUNANLILARIN YAPTIGI KATLIAMLAR
Ataturk, Streit e, Yunanlilarin Izmir i isgalleri sirasinda yaptiklari katliamlari da su sozlerle anlatmisti:
Yunanlilara gelince, Izmir in isgali sirasinda oyle cinayetler islemislerdir ki, Yunanistan in muttefiki Itilaf Devletleri tarafindan tescil edilmis bulunan Itilaf Devletleri Tahkikat Komisyonu uyeleri bile 1919 sonbaharinda bu vilayeti bastan basa kat ettikten sonra hazirladiklari raporda, Yunan makamlari aleyhinde son derece agir tenkitlerde bulunmuslardir. Yunanlilarin isgal ettigi diger bolgelerde her yas ve cinsiyetten on binlerce Turk katledilmistir.
TURKLER, HIRISTIYANLARI KATLEDIYOR IDDIALARI
1877-1878 Osmanli Rus Savasi nda Osmanli Devleti nin aldigi yaralari saramadigini goren buyuk devletler, Istiklal pesinde kosan Ermenilere yardim ederek Tiflis te Tasnak, Isvicre de Hincak teskilatlarini kurmalarina ve silahli mucadele baslatmalarina yardimci olmuslardi. Osmanli Devleti nin Balkan Harbi nden de maglup ciktigini goren Rusya, Ingiltere ve Fransa bir taraftan Turkiye yi aralarinda paylasma planlari, diger taraftan da Tasnak ve Hincak teskilatlarina her turlu silah ve para yardimi yapiyordu. Bu uc devlet, Turkiye aleyhine baslattiklari calismalari ve 1. Dunya Savasi nda Turkiye yi tasfiye etme hareketlerini kendi kamuoylarina kabul ettirebilmek icin kiliseleri de devreye sokarak buyuk bir propagandaya girismislerdi.
Bu amacla kitaplar yayinlayan ve toplantilar duzenleyen ulkeler, Musluman Turkler, Hiristiyan halklara zulmediyor, onlari katlediyor. Hiristiyan halklari kurtarmak icin Turkiye yi ve Turkleri cezalandirmamiz gerekiyor. Iste bu maksatla Turklere karsi harp ediyoruz temasini islemislerdi. Ulu Onder, bu gercek disi propagandanin onculugunu yapan Lloyd George ve George Clemenceau ya su carpici sozlerle yanit vermisti: Milletimiz aleyhinde soylenenler butunuyle iftiradir. Milletimizin zalim oldugu iddiasi bastan basa yalandir. Hicbir millet, milletimizden daha cok yabanci unsurlarin inanc ve adetlerine riayet etmemistir. Hatta denilebilir ki, baska dinlere mensup olanlarin dinine ve milliyetine riayetkar olan yegane millet bizim milletimizdir. Fatih, Istanbul da buldugu dini ve milli teskilati oldugu gibi birakti.
Rum Patrigi, Bulgar Eksarhi ve Ermeni Kategikosu gibi Hiristiyan din reisleri imtiyaza sahip oldu. Kendilerine her turlu serbestlik verildi. Istanbul un fethinden beri, Musluman olmayanlarin mezhar bulunduklari bu genis imtiyazlar milletimizin dinen ve siyaseten dunyanin en buyuk musaadekar ve civanmert bir milleti oldugunu ispat eden en buyuk delilidir.


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/










BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo LiteCoin URL:   LTtsCJ2mLUXLLs8v5US8w5zQeq66eakPtU

NameCoin URL       :  N7wbJyxqoueznDHu9tnu56y1V7B9P1Phs4
FeatherCoin URL     :  6rHGzeMefFvzqmBM5VNqmUziCxtga4wpDs
TerraCoin URL        :  1GQFs8GpaTXxoeTAsGmo56WNfYSZRy2mBD

PeerCoin URL         :  PMeBpz6X9RRLQxdFs5Jws5JwFec3Mzen8q6Twg





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder