21 Eylül 2016 Çarşamba

Erinç Yeldan: Bu arada Çin ekonomisinde...

Küresel ve milli ekonomimiz için haklı uyarılar var.
Ekonomik aktörler için bence ciddi uyarılar var.

Oraj POYRAZ ( 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
           L2fSIJNoA0xfSNxA       


Erinç Yeldan: Bu arada Çin ekonomisinde...

21 Eylül 2016 Çarşamba

2008 küresel krizinin ardından merkez bankaları dünya para piyasalarına 12 trilyon dolara yakın taze likidite sundu. Para bolluğu hemen tüm ülkelerde faizlerin sıfıra değin gerilemesine ve varlık fiyatlarının şişmesine neden oldu. Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu Yükselen Piyasa Ekonomilerinde yaşanan sıcak para bolluğu sayesinde yapay bir canlılık yaratıldı. Bu ülkelerde borçlanmaya dayalı ve özünde sürdürülemez nitelikli bir büyüme süreci sağlandı. Ta ki borç oranları kritik eşikleri zorlayana dek. Avrupa'da borç krizi böyle patlak verdi ve mülteci krizi altında yeni insanlık dramlarına dönüştü.

Bu arada küresel piyasalarda eksi getiri oranına sahip varlıkların değeri neredeyse 10 trilyon dolara ulaşmıştı. Ucuz borçlanma olanakları finans dışı şirketleri de rantiyer spekülasyon balonunun içine sürükledi; sabit yatırımlar ve tasarruflar tüm dünyada geriledi; tüketim patlamasına dönüştü.

Buraya kadar bu öyküyü artık yakından biliyoruz. Bilemediğimiz konu bu vurgun dünyasının ne zaman ve ne şekilde dengeye ulaşacağı...

Dünya merkez bankalarının "başkanı" konumundaki BIS – Uluslararası Ödemeler Bankası bu hafta başında önemli bir uyarıda bulundu: dünya ekonomisinin motoru konumunda gösterilen Çin'in borçluluk oranlarının kaygı verici olduğunu ve finansal bir krizin tetikleyicisi olabileceğini savlayan bir değerlendirme yayımladı.

BIS tarafından yayımlanan analize göre Çin ekonomisinin toplam borcu 25 trilyon dolara ulaşmış durumda. Bu rakam Çin milli gelirinin yüzde 250'si düzeyinde. Burada özellikle finans dışı şirketler kesimindeki borçluluğun hızlı artışı dikkat çekiyor. Ucuz döviz ve sıfıra yakın faiz maliyetlerinin cazibesine kapılan Çin şirketleri, ihracata yönelme yerine borçlanmayla beslenen ve giderek iç tüketim talebine dayalı bir büyümenin peşine düşmüş gözüküyor. "Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisinin" performansının ardında aslında hızla artırılan borçluluğun yattığı anlaşılıyor. Çin'de kredi hacmi milli gelire oran olarak son sekiz yılda iki misli artış göstererek yüzde 255'e ulaşmış. Kredi hacmindeki hızlı artış ise özellikle inşaat ve altyapı hizmetler sektörlerinde tüketim patlamasını beslemiş.

BIS, küresel piyasalarda bir kriz göstergesi olarak izlediği verilere dayanarak Çin ekonomisindeki çarpıklıklara dikkat çekmekte. Bunların başında da "kredi hacminin GSYH açığına oranı" sergilenmekte. BIS, söz konusu oranın Çin'de yüzde 30'u aştığını, oysa bu oranın "normal" eşiğinin yüzde 10 civarında olması gerektiğini savunuyor. 1997 Asya krizi öncesinde, örneğin, bu oran sadece yüzde 8 idi. Dolayısıyla BIS, durgunlaşmanın ötesinde, küresel piyasalarda Çin ekonomisinden kaynaklanabilecek bir finansal krizin öncü göstergelerinin kaygıyla izlenmekte olduğunu vurgulamakta.

BIS'e göre faiz oranlarının artık sıfıra gerilemesi merkez bankalarının bundan sonra atabileceği adımların etkinliğini de sınırlıyor. Daha ötesi, Fed veya başka kaynaklı bir parasal şoka karşı dünya ekonomilerinin istikrar içerisinde bir tepki vermesinin artık çok zor olacağını savunuyor.

***

Söz konusu uyarıları Türkiye açısından da değerlendirmekte fayda olabilir. Türkiye'nin dış borcu 2000 yılında 118 milyar iken, bunun sadece 30 milyarı finans dışı özel şirketlere aitti. 2016'nın ilk üç ayı itibarıyla dış borçlarımız dört misli artarak 411 milyar dolara fırladı. Finans dışı özel şirketlerin dış borçları da benzer oranda artarak 130 milyar dolara çıktı.

Borçlanmayla beslenen iç talebe dayalı büyümenin hem sürdürülemez nitelikte olduğunu, aynı zamanda da istihdam-dostu olmayan bir sürece işaret ettiğini çok yakından biliyoruz. Dün açıklanan TÜİK verileri işsizlik oranının yüzde 10 bandının üstüne çıktığını belirtiyor.

Dahası, "Temmuz darbesi" konulu resmi suçlamalar henüz başlamadı.

http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/602965/Bu_arada_Cin_ekonomisinde....html# 
a45UyF587661-160921111030 Oraj Poyraz At Openmail oraj.poyraz@openmail.cc
2016/09/21  10:30 2  65  islamvebilim@googlegroups.com


 


Deha yalnizca uzun sabir ve calismadir.

FLAUBERT BUFFON

Teskilat-i Milliye sergerdeleri, bu mahluklar kadar baslari ezilmek ister yilanlar tasavvur edilemez.
Dusmanlar onlardan bin kere iyidir

(ALi KEMAL, Peyami Sabah, 23.4.1920)

Sismanlarin Dunyaya Katkilari

24 Temmuz 2013

SON yillarda sismanlara sisman demek yerine kilolu , obez falan deniyor. Burada amac bu insanlarin incinmemesi. Acaba boyle bir mantik ne kadar dogru? Siz sismanlari boyle isimlendirirseniz kimse sisman olmaktan gocunmaz. Bence onlara sisman demeliyiz, hatta samimi olduklarimiza sisko demeliyiz ki durumun vehametinin farkina varip kendilerine cekiduzen versinler.

Ama bu yazida sismanlari degil onlara savas acan diyetisyenleri masaya yatiracagim. Cunku herbiri dal gibi olan diyetisyenleri masaya yatirmak sismanlari masaya yatirmaktan daha kolay, takdir edersiniz.

Sabah aksam ot ve ot urunleri tuketen sevgili diyetisyenler; sismanlar olmazsa insanlik olarak neler kaybedecegimizi goremiyor musunuz? Aklinizi bir kibrit kutusu yagsiz peynir ve kepek ekmekle mi yediniz?

Sismanlari olmayan bir toplumun hayat damarlarindan biri kesilmis demektir. Iste kilolu insanlarin dunyaya katkilarindan sadece birkac ornek:

Agac dikecegine sismanlara destek ver: Sismanlar yerkureye biz normal insanlardan daha fazla basinc yaptiklari icin topragi $ikilastirir, toprak kaymalarini onlerler. Tarih boyunca sismanlarin yogun yasadigi bolgelerde yer kaymasi, heyelan vakalarinin olmamasi bunun en acik ispatidir.

En buyuk sanatcilar hep sismandir: Pavarotti, Akrep Nalan ve daha ismini sayamadigim bircok buyuk sanatcinin ortak ozelligi kilolu olmalaridir. Neden? Cunku kilolu insanlar hareketi sevmedikleri icin durduklari yerde yapabilecekleri islere yonelmis ve bize sanatin en guzel orneklerini vermislerdir.

Basin $ikistiginda sismana git: Bir derdin oldugunda, saglam bir dosta ihtiyac duydugunda, yardim edecek kimseyi bulamadiginda sisman arkadasina git. Acaba su an evinde midir, yerinde bulabilir miyim? diye korkma. Evindedir o. Cunku sismanlar pek fazla hareket etmeyi sevmez, bir yere gitmemistir.

Ortamin nese kaynagi sismanlar: Bir ortamda eglence ve kahkaha ek$ik olmuyorsa bilin ki orada kilolu bir insan vardir. Cunku onlar hayata bizler gibi olumsuz bakmazlar. Devamli baklava yiyen bir insan nasil mutsuz olabilir ki? Ote yandan siz dort-bes zayif insanin bir arada eglendigine sahit oldunuz mu? Boyle bir sey mumkun degildir.

Sismanlar yeryuzunu sekillendirir: 10 sismanin ayni yolda yillarca gidip geldigini dusunun. Bir sure sonra orada tektonik gocme adini verdigimiz cografi hadise meydana gelecektir. Yagmur sulari ve daglardan gelen erimis kar suyu bu istikamette minik dereler ve irmaklar olusturacaktir. Nehirlerin ve gollerin kurudugu gunumuzde kimse yeni bir akarsuya hayir demez tahminimce.

Son bir soz de enginari tavsiye eden diyetisyenlere... Tavsiyeniz uzerine yedim. Bence enginarin sirri hicbir lezzetinin olmamasinda. Ona o kadar para verecegime agac kabugu da yiyebilirim, o da lezzetsiz.

Halaybasilik kimsenin tekelinde degil!

YILLARDIR cesitli sebeplerle dugunlere giderim. Kah annemin zoruyla kah annemin israriyla kah annemin tehdidiyle dugunlerden dugunlere akiyorum. Gectigimiz gun yine annemin baskisiyla pistte dans ederken aniden bir simsek cakti kafamda.

Bogazim dugumlendi, gozlerim bugulandi. Az kalsin hemen yanibasimda duran, nedense her dugunde gordugum, etrafi yara yara dans eden 90 kiloluk sarisin kadinin altinda kaliyordum. Aklima gelen dehset verici gercek suydu: Ben hayatimda hic halaybasi olmamistim!

Sebep neydi bilemiyorum, belki yetersiz goruldum, belki pistte etkili tanidiklarim yoktu ama bir sans verilemez miydi bana? Halayin en basina gecip elime mendili alip kitleleri pesimden suruklemek benim de hakkimdi. Herkes nese icinde dans ederken gozyaslari icinde pisti terk ettim.

Maalesef bu ulkede eger kiz veya erkek tarafindan saglam baglantilariniz yoksa halaybasi olmaniz mumkun degil. Dugunlerdeki bu agam pasam duzeni, bu kayirmacilik bitmedikce cagdas medeniyetler seviyesi bir hayal olarak kalir.

http://beyinsizadam.net/
lukasaluka@gmail.com


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/










BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo LiteCoin URL:   LTtsCJ2mLUXLLs8v5US8w5zQeq66eakPtU

NameCoin URL       :  N7wbJyxqoueznDHu9tnu56y1V7B9P1Phs4
FeatherCoin URL     :  6rHGzeMefFvzqmBM5VNqmUziCxtga4wpDs
TerraCoin URL        :  1GQFs8GpaTXxoeTAsGmo56WNfYSZRy2mBD

PeerCoin URL         :  PMeBpz6X9RRLQxdFs5Jws5JwFec3Mzen8q6Twg





1 yorum:

  1. Bu Erinç beyi gönderin London School'a, ağız değiştirir, burada okuduğu nâmeleri asla okumaz. Bu yeteneğe sahip olmayan, yani başka nâme bilmeyen Dr. Osman A. A. 1980'li yıllarda gittiği yurtdışında çok kötü deneyimler yaşamış, bunları yazı-dizisi olarak halâ yazmakta olduğu gazetede tefrika etmişti.

    YanıtlaSil