15 Eylül 2016 Perşembe

TARİH : KURTULUŞ SAVAŞININ HAİN HOCALARI İLE GERÇEK HOCALARI /// OKUYUN VE PAYLAŞIN

TARİH : KURTULUŞ SAVAŞININ HAİN HOCALARI İLE GERÇEK HOCALARI

KURTULUŞ SAVAŞININ HAİN HOCALARI

DAMAT FERİT:

'Padişahım ve benim yegane ümidimiz, Allahtan sonra ingilteredir.'

İSKİLİPLİ ATIF HOCA :

'İslam kilidinin anahtarını ingiltere'nin güvenilir ellerine teslim etmekte İslam alemi için hiçbir tehlike yoktur.Yunan askerlerine karşı gelmeyin onlar padişah efendimizin daveti üzerine ülkemizi işgale gelmişlerdir'diye kurtuluş savaşında bildiri dağıttırarak halka savaşmayın diye çaba göstermiştir.

İskilipli Âtıf HOCA başında bulunduğu Teâlî-i İslam Cemiyeti'nin (ada bakın!) imkânlarını kullanarak İngiliz ve Yunan işgallerine karşı çıkılmaması için çalışmış, bu yolda hazırlattığı beyan-nameleri Türk köylerine dağıtmıştır. İstiklal mahkemesi İskilipli atıfı vatan hainliğinden asmıştır birilerinin mazlum gösterip şapka kanunundan asıldığı yalandır .

BABAESKİ MÜFTÜSÜ ALİ RIZA İLE ÂTIF HOCA Millî Mücadele'de batı Anadolu'yu işgal etmiş olan YUNAN ORDUSUNA DİRENİLMEMESİ İÇİN FAALİYET GÖSTERDİKLERİ mahkemece belgelenmiştir.

BABAESKİ MÜFTÜSÜ ALİ RIZA :

Yunan işgaline karşı çıkanları şikâyet ederek cezalandırdığı da belgelenmiştir. Bu müftü, Millî Mücadele devam ederken vatana ihanet suçundan on yıl ceza yemiş, fakat genel aftan yararlanarak kurtulmuştu. Daha sonra vatana ihanetten idam edilmiştir

SAİDİ NURSİ :

'Özgür Kürdistanın tohumunu ekiyorum ,onu geliştirip büyütün'.

Yalnızca bir dakika durup düşünün. Yukarıdaki tümceyi kim söylemiş olabilir? Apo mu? Aklınıza hemen Apo geldiyse, aslında bir bakıma başarılı oldular demektir. Görünen düşmana karşı Türk'ün savaşması zor olmaz.

Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşı'ndan yenik çıkınca Said-i Nursi tekrar sahneye çıkar. İngilizlerin güdümünde Kürt Teali Cemiyeti'ni kurar ve İngilizlerin işgal planlarına uygun olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yeniden Kürdistan düşleri görmeye başlar. "Uyan ey Selahattin Eyyübi'nin torunları Kürtler!" diyerek Kürtleri ayaklanmaya çağırır. 16 Eylül 1919'da İkdam gazetesinde bir bildiri yayınlayarak, Türk Ulusunu Kuvayı Milliye'ye destek vermemeye, hatta onlara karşı mücadele etmeye çağırır.

İngiliz Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın Bağdat'tan yazılan gizli raporunda, Kürtleri Türklere karşı kışkırtarak ayaklandırmak amacıyla kurulmuş olan Kürdistan Teali Cemiyeti'nin kurucuları arasında Said-i Kürdi (Nursi)'nin de adı vardır.

SEYYİT RIZA :

Sene 1937… Mustafa Kemal, başbakan Celal Bayar'la birlikte Tunceli'ye gelip, Murat Nehri üzerindeki Singeç Köprüsü'nün açılışını yapacaktı. Köprünün ucunda karakol vardı. Basıldı.

33 asker şehit edildi. Peşinden… Telefon hatları kesildi, pusular kuruldu, Mazgirt Köprüsü havaya uçuruldu, jandarma taburu vuruldu, 56 asker daha şehit oldu.

Film koptu. Elebaşı Seyit Rıza'ydı…

Başbakanımızın "hikâyesi yürek burkucudur" dediği Seyit Rıza. Kukla'ydı…

Kendisini oynatanların ipleri bıraktığını hissedince, paniğe kapıldı, İngiltere Dışişleri Bakanı'na mektup yazdı, Suriye'deki İngiliz Elçiliği'ne gönderdi.

ANADOLU ÇORAK TOPRAK KÜRDİSTAN BEREKETLİ

Yalvaran mektubunda, Anadolu için "çorak toprak" derken, "Kürdistan bereketli toprak diyordu… "Sayın ekselansları" diye başlıyor, "Türk Hükümeti yaptığı anlaşmalar sayesinde dış baskılardan kurtuldu, Dersim'e girmeye kalkıştı, Türk ordusunu başarısızlığa uğrattık, direnişimiz karşısında Türk uçakları bombalamaya başladı" diye vaziyeti anlatıyor, "sayın ekselanslarına sesleniyorum, hükümetinizin yüksek manevi etkisinden Kürt halkını yararlandırmanızı istirham ediyorum, en derin saygılarımın kabulünü rica ediyorum" diye bitiriyor, "Seyid Rıza" diye imzalıyordu.

Seyit Rıza'yı masum göstermeye çalışıyorlar

Hal böyleyken… Seyit Rıza'yı "masum" göstermeye çalışan arkadaşlar, böyle bir mektubun asla varolmadığını iddia ediyor. Altında kabak gibi "Seyid Rıza" imzası bulunmasına rağmen, Seyit Rıza yazmadı, Nuri Dersimi yazdı diyorlar. Üstelik, sanki Fransa babamızın oğluymuş gibi, "o mektup Fransa'ya yazıldı, Fransa Devlet Arşivleri'nden doğrulamak mümkün" diyorlar.

Gel gör ki…

Londra'da The National Archives diye bi yer var. İngiltere devlet arşivi… Kayıt ofisine gidiyorsun, "FO 371/20864/E5529″ numaralı belgeyi rica edebilir miyim kardeş diyorsun, hay hay deyip, yukardaki mektubu veriyorlar. 50 pens filan, fotokopisini alabiliyorsun.

Cumhurbaşkanı frak giymişken o mektubu alabilir

Demem o ki.
Taa 1937'ye gitmek zor ama…
Buckhingham Sarayı'yla The National Archives'in arası metroyla üç dakka.

Hazır, frak giyerek yakasına şövalye nişanını takan Cumhurbaşkanımız ordayken… Yemekte Windsor kuzusu ikram eden Kraliçe'ye "tarihimizle yüzleşelim" dese fena olmaz yani.

KURTULUŞ SAVAŞINDA ANADOLU'DA GERÇEK DİN ADAMLARI DİRENİŞ HAZIRLIKLARI

Anadolu'nun işgali üzerine "gerçek din adamları" ya silaha sarılarak ya da cami cami dolaşarak halkı "kurtuluş için" harekete geçirmeye çalışmıştır. Hatta birçok din adamı Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri kurarak bölgesinde silahlı direniş başlatmıştır. Kurtuluş Savaşı başlarında kurulan 47 Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nde 84 din adamı yönetici durumundadır. Ayrıca bu 47 Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin 16'sının başkanı din adamıdır.

ESAT HOCANIN AYDINI ZİYARET EDEN HEYET-İ NASİHAYA(o zamanki akil adamalar) CEVABI

"Sebeb-i teşrifinizi bildiğimiz için istikbalinize varamadık.

Bizim nasihata ihtiyacımız yoktur.

Hıristiyanlarla iyi geçinmediğimizi kim söylüyor? Eğer siz söylüyorsanız bütün cihan umumî efkârına siz ilân ve tebliğ etmiş oluyorsunuz.

Bu havaliyi gezeceksiniz, Hıristiyan mahalleleri mamur ve âbâdân (şen, bayındır), İslâm mahalleleri ise muhtac-ı ümrandır.

Biz Türkler, cephelerde harp edip aziz vatanımızı korumaya çalışırken, onlar fabrikalar kurmuşlar, bağlar, bahçeler içinde yaşarlar.

Servet, saadet, refah her şey onlarda, fakr-ü zaruret Türkler'de toplanıyor.

Nasihati bizlere değil, bizi iktisaden öldürmeye çalışan zümreye vermeniz lâzımdır."

Esat Hoca (daha sonra Aydın milletvekili olan Mehmet Esat İleri)

29.04.1919, Aydın'ı ziyaret eden Heyet-i Nasiha'ya (o zamanın "akil"leri) hitaben…

KAHRAMAN MARAŞ ULUCAMİ İMAMI RIDVAN HOCA

Cuma namazı hür insanlar için farzdı.Kalesinde kendi bayrağı dalgalanmayan bir memlekette Cuma namazı kılınmaz.

Kahraman Maraş ulu cami imamı Rıdvan Hoca 1920 Cuma hutbesi

Denizli Müftüsü AHMET HULUSİ EFENDİ : Denizlide kuvvayi milliyeyi örgütledi ,düşmana atacak silah yoksa ,yerden üç taş alın üzerlerine fırlatın diye fetva yayınladı.

DİĞER HOCA VE İMAMLAR

Ankara'da Müftü Rıfat Börekçi,

Afyon'da Müftü Sait Efendi,

Amasya'da Müftü Hacı Tevfik Efendi,

Bilecik'te Müftü Mehmet Şükrü Efendi,

Bolu'da Müderris Kürtzade Mehmet Sıtkı Efendi,

Çankırı'da Müftü Bekirzade Ata Efendi,

Denizli'de Ahmet Hulusi Efendi,

Erzurum'da Hoca Raif Efendi,

Hakkari'de Müftü Ziyaeddin Efendi,

Isparta'da Şeyh Ali Efendi canla başla Mustafa Kemal'e ve Türk Kurtuluş Savaşı'na destek olurken, Said-i Nursi yine ortalarda yoktur. Bu sırada Said-i Nursi, İstanbul'da, Kürdistan Teali Cemiyeti'ni ve Kürt Neşriyat Cemiyeti'ni kurmakla meşguldür.

"Kuvvacı din adamları" birçok yerel kongrenin de aktif katılımcılarıdır. Örneğin, 26-30 Temmuz 1919 tarihleri arasındaki Balıkesir Kongresi'ne katılan 48 delegenin 13'ü, mahalli müftü ve müderrislerden oluşmaktadır. 10-23 Mart 1920 tarihleri arasında toplanan V. Balıkesir Kongresi'ne katılan 60 delegenin yarıya yakını, müftü, vaiz ve müderrislerden oluşmaktadır.16-25 Ağustos 1919 tarihleri arasında toplanan Alaşehir Kongresi'ne katılan 45 delegenin 9'u müftü ve müderristir. 6-9 Ağustos 1919, 19 Eylül 1919 ve 6 Ekim 1919 tarihleri arasında toplanan Nazilli Kongresi'ne Eşme Müftüsü Nazif Efendi, Isparta Müftüsü Hacı Hüseyin Hüsnü Efendi, Karacasu Müftüsü Mustafa Hulusi Efendi, Bozdoğan Müftüsü Mehmet Efendi, Sarayköy Müftüsü Ahmet Şükrü Efendi, Isparta'dan müderris Ali Efendi, Tavas'tan Bektaşi Dedesi Mazlum Baba gibi birçok din adamı katılmıştır. 18 Ağustos 1919'da toplanan Muğla Kongresi'ne ise başta Müftü Zeki Efendi ve Hafız Emin Efendi olmak üzere çok sayıda din adamı katılmıştır. 5 Ağustos 1920 ve 8 Ekim 1920 tarihleri arasında toplanan Pozantı Kongresi'nde de din adamlarının çokluğu dikkat çekicidir. Ayrıca Erzurum ve Sivas Kongreleri'ne de çok sayıda din adamı katılmıştır.

Kuvvacı din adamları, işgallere karşı halkı örgütlemek için düzenlenen yerel kongrelere katılırken Said-i Nursi nerededir? O günlerde Said-i Nursi İstanbul'da Kurtuluş Savaşı'yla ilgisi olmayan Müderrisler Cemiyeti (Teali İslam Cemiyeti), Yeşilay Cemiyeti ve Darül Hikmet'ül İslam gibi örgütlerde, kuruluşlarda yer almıştır.

KURTULUŞ SAVAŞINDA LİBYALI ŞEYH AHMET SUNUSİ GÜNEYDOĞU'DA CAMİ CAMİ GEZEREREK HALKI ÖRGÜTLEMŞTİR

Kurtuluş Savaşı'na destek veren sadece Türk din adamları değildir, bazı yabancı Müslüman din adamları da Kurtuluş Savaşı'na destek vermiştir.

Örneğin,

Iraklı Uceymi Paşa, Hindistanlı Muhammed Ali ve Libyalı Şeyh Ahmet Sunisi bu din adamlarından ve Müslüman önderlerden birkaçıdır.

Özellikle Libyalı Şeyh Ahmet Sunisi'nin Kurtuluş Savaşı'na verdiği destek çok önemlidir. Mustafa Kemal, İngilizlerin ve Fransızların, Kürtleri Türklere ve Milli Harekete karşı kışkırtmalarını önlemek, İngiliz ajanlarının Kürt bölgelerindeki ayrılıkçı faaliyetlerine engel olmak ve Kürtleri Milli Hareket'e kazandırmak için gerek Güneydoğu Anadolu'da gerekse Kuzey Irak'ta çok iyi tanınan Şeyh Ahmet Sünusi'yi görevlendirmiştir.

Mustafa Kemal, Şeyh Ahmet Sunusi'yi "genel vaaz" olarak görevlendirmiştir. Sunusi, Mustafa Kemal'den aldığı bu görevle, özellikle Güneydoğu Anadolu'da çeşitli illerde camilerde vaazlar vererek, Kürtleri, Milli Hareketi desteklemeye çağırmıştır. Her gittiği yerde beyazlara sarılmış olarak verdiği vaazlar ve hutbeler çok etkili olmuş, önde gelen Kürt aşiret reisleri Milli Harekete katılmaya başlamıştır. Ahmet Sunusi, Urfa, Diyarbakır, Mardin'de cami cami, köy köy gezerek halkı Mustafa Kemal'in arkasında Milli Hareketi desteklemeye çağırmıştır

CUMHURİYET DÖNEMİ DİN SÖMÜRÜCÜLERİ

FETULLAH GÜLEN: Amerika dünya gemisinin kaptanıdır ,onunla iyi geçinmek lazım

Said-i Nursi'nin ölümünden sonra nurcular kendi aralarında bölünmüş Fethullahçılar, Med Zehracılar, Kırkıncılar, Aczmendiler gibi çeşitli akımlar türemiştir.

Jandarma Genel Komutanlığı'nın hazırlamış olduğu rapora göre, nurcular dokuz gruba ayrılmış olup, içlerinde en güçlü konumda bulunan Fethullahçılard ır. Ekonomik yönden inanılmaz bir güce ulaşan bu grubun en tanınan şirketleri ise Zaman gazetesi ve Samanyolu televizyonudur. Finans sektöründe Asya Finans eğitim sektöründe ise yurdun her tarafına yayılmış olan dersaneler ve Fatih Üniversitesi ile faaliyet göstermektedir. Bu dershaneler ve üniversite Fethullahçılar için bir numaralı insan kaynağıdır. Çok sayıda tarikat  tarikat cumhuriyet düşmanlığı yapıyor.

Gönderen : Gazi Polat



a45UyF587661-150206111752-2

 

Sine qua non
Olmazsa olmaz

Latin Atasozu

Oglunu ve kizini dindar yetistirmeyen ebeveyn, onlarin manevi katili olur.

Mehmet Sevket Eygi
Murtecilerin cok sevdigi ve onemsedigi fikir adami.

Halk buyuk yalanlara, kucuk yalanlara gore daha cabuk inanir.

Joseph GOEBBELS
(Hitler in Propaganda Bakani)


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder