5 Ekim 2016 Çarşamba

Ahmet TAKAN: Dabık önlerinde tıkandık...

Bir kez daha tekrar edeyim, tarihte ve çağımızda askeri sağlık sistemi olmayan ordu görülmemiştir.
Bunu böylece aklınızda bir yerlere mıhlayın.
Oldu, olacak, olur diyenler gaflet, delalet hatta hıyanet içindedir.

Oraj POYRAZ ( 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
           L2fSIJNoA0xfSNxA     


Ahmet TAKAN: Dabık önlerinde tıkandık...

04.10.2016 00:00

ahttakan@gmail.com

Fırat Kalkanı'nda gerçek durum;

Operasyonun ilk başladığı günlerin aksine yavaşlama yaşandığı ve can sıkıcı gerçekleri bir süredir yakından takip ediyor ve olabildiğince YENİÇAĞ okuyucularıyla paylaşmaya çalışıyorum. Millî güvenliğimiz için Suriye topraklarında 960 kilometrekarelik alanda kontrolü sağladık. Yeterli mi?.. Tamam mı?.. Hayır. Ankara'da üzerinde tam ittifakın sağlandığı ender başlıklardan biri bu;

"Mutlaka El Bab'a inmeliyiz. Ve güvenlik sahamızı genişletmeliyiz."

El Bab dahil, Azez-Cerablus hattı olarak tanımladığımız güvenli bölgede tam saha kontrolü sağlamamız için en kritik kavşak ise Dabık.

Sahadan gelen şu andaki verilere göre 960 kilometrekarelik hatta tıkandık kaldık. Dabık'a en yaklaştığımız nokta, Mare-Ziyadiyah arası olarak tanımlanan hat. Ve yaklaşık 7 kilometrelik bir mesafedeyiz. Önümüzde IŞİD'den temizlenmesi gereken yüzü aşkın yerleşim yeri var. Fakat ilerleyemiyoruz. Bunun en başta gelen nedenlerinden biri ÖSO'nun yapısı!.. Bölgedeki askeri kaynaklardan ulaştığım bilgilere göre; şehit ve yaralılarının artması üzerine özellikle gece saatlerinde ÖSO'dan çok sayıda firar olayı yaşanıyor. IŞİD'den alınan yerleşim yerleri bu yüzden sürekli el değiştiriyor.

Diğer bir saha gerçeği ise; sahadaki zincirleme sistemi ile döşenmiş EYP'ler ve bubi tuzakları. Temizlik TSK'nın çok vaktini alıyor. Bu arada IŞİD, Bab'dan yukarı Dabık'a sürekli takviye gönderiyor. Diğer bir terör örgütü YPG de Menbic'den Bab'a doğru hareketlenmeyi artırdı.

Gerçeği çok net olarak görmek ve buna göre çok hazırlıklı olmalıyız. Dabık, büyük savaşın yaşanacağı ilk yer. Gerçek Cehennem ateşini hissedeceğimiz ilk nokta.

Dabık ve sonrası Rakka...

Ankara'nın şu anda önünde iki seçenek duruyor;

Ya Suriye'den geri döneceğiz ya da özel harekat birliklerimiz ve komandolarımızla Dabık'a, El Bab'a sonra da Rakka'ya yöneleceğiz. İkinci şık her türlü maliyeti ve riski çok olanı!..

***

Daha Dabık'a gidemeden Ankara'da iktidarın ayak dirediği ve inat ettiği asker hastanelerinin sivilleştirilmesi ise doğuracağı acı faturaları ile hâlâ önümüzde duruyor. GATA'nın eski statüsüne döndürülmemesi için ilgili Bakanların kamuoyu önünde yaptığı açıklamalar, ileri sürdüğü gerçekler ise saç baş yoldurmanın da ötesine geçti. Neymiş efendim, her yıl çeşitli fakültelere 250 civarında asker hekim olacak öğrenci alınacakmış... İsterse ve gerekli görülürse terör bölgelerinde Genelkurmay asker hastanesi kurabilecekmiş... Yahu!.. Öyleyse mevcutları neden kapatıyorsunuz?..

Tıp fakültelerine askeri öğrenci alınması işine gelince...

Eğer gerçek maksadınız GATA'yı ve bağlı kuruluşlarını "FETÖ"den temizlemekse bugüne kadar olan icraatlarınıza bakıp sormak gerekmez mi!..

Türkiye'nin dört bir yanındaki tıp fakültelerini nasıl kontrol edeceksiniz?..

FETÖ'sü var... Şu cemaati, bu cemaati var... DHKP-C'si var... IŞİD'i var... PKK'sı var... Var oğlu var!..

Bölücü terör örgütü PKK'nın halihazırdaki üniversitelerimizde nasıl örgütlendiği ve etkinliği de ortada!.. Daha bu pisliği temizlemiş değilsiniz üniversitelerimizden. PKK'nın her yıl -en az 5-10- askeri öğrenci olarak tıp fakültelerine sızma yapabileceğini bilebilmek için uzayda mı yaşamak gerekiyor?.. Bunu önleyebilecek gücünüz ve istihbaratınız var mı?.. Hele (!) MİT'e sızan 87 "FETÖ"cüyü ihraç gerçeği ortada dururken.

Tam bu noktada -hafızam beni yanıltmıyorsa-, 1981 yılında çıkarılan bir yönergeyi hatırlatmak isterim. O zaman da askeri hekim olacak bazı öğrenciler sivil tıp fakültelerinde öğrenim görüyordu. Mezun olduktan sonra asker hekim olarak görev yapıyorlardı. O öğrenciler FYO yurtlarında kalıyorlardı. Öğrenciler arasında öyle vahim yapılanmalar tespit edilmişti ki; bazı cemaatlerin ve aşırı sol fraksiyonların sızmaları, tehlikeli kamplaşmalar. O yönerge ile tıp fakültelerinde 4'üncü sınıfa kadar okuyan öğrenciler GATA'ya aktarıldı. Tek elde toplamanın gerekçesi açıktı, kontrol sağlanamıyordu. Yönergenin ardından GATA'da eğitim alan tıp öğrencilerine Kara Harp Okulu disiplini uygulandı. Askeri tababette bugün ulaştığımız müthiş başarı seviyesi ve kaliteye kim ne derse desin o günlerde alınan önlemlerle geldik. Bunu yıkmanın ne manası var?..

Diyeceksiniz ki; "bugünkü sistemde FETÖ'ye gedikler vermedi mi?.."

Eyvallah!.. Tüm zararlı yapıların kökünden temizlenmesi için en katı tedbirler alınsın. Fakat işin aslının ve bütününün altını ısrarla çiziyorum. Gerçeklerin görünmeye başlaması ile birlikte oluşmaya başlayan kamuoyu baskısı yüzünden iktidarın ilgili bakanları durumu idare edebilmek adına önerdikleri yandan çözümlerle makyaj yapıyor. Asker hastanelerimizin işleyen tüm sistemleri ile bir bütün olarak korunması olmazsa olmaz şart.

Askeri tababet sistemimiz çökertiliyor!..

"Tükürdüğünü yalamamak" anlayışı devlet yönetiminde asla ve kata kabul edilemez!.. Hatada ısrarın yüzünden ortaya çıkacak acı sonuçların sonra nasıl üstünden kalkılır?.. Asker hastanelerinin sivilleşmesi yüzünden daha ilk günden yaşanan acı olaylarla birlikte ve Perşembe'nin gelişi belliyken sormazlar mı; "yoksa çok daha öncelerden asker hastanelerini elinize geçirme niyetleriniz mi vardı" diye..

Yok öyle değil ise!.. Gerekçelerinizde gerçekten samimiyseniz;

Bozmayın o zaman GATA ve askeri hekimlik sistemini. Bağlayın bunları sivilleştirdiğiniz Millî Savunma Bakanlığı'na...

http://www.yenicaggazetesi.com.tr/dabik-onlerinde-tikandik-39944yy.htm



 
a45UyF587661-161005122850 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2016/10/05  15:30 2  65  islamvebilim@googlegroups.com


 



--

A cane non magno saepe tenetur aper
* * *
Yabandomuzu hep kendinden kucuk kopeklere yem olur.

Latin Atasozu

Resulullah sav buyurdular ki:
Bir seyde ugursuzluk olsaydi, bu atta, kadinda, meskende olurdu.

Buhari, Cihad 47, Nikah 17; Muslim, Selam 119, 2226 Muvatta, Isti zan 21

SMS cilesi

24 Temmuz

Gecen sene bir basvuru icin belediyeye gitmistim. Orada bir form doldurup telefon numarami yazmami istemislerdi. O gunden sonra surekli SMS gelmeye basladi; Belediye Baskanimiz Feridun Duzagac cevrecilerle bulustu , Belediye Baskanimiz Feridun Duzagac yarin esnaf ziyaretinde bulunacak gibi... (Burada belediye baskaninin ismini vermek istemedigim icin Feridun Duzagac i ornek olarak verdim. Kendisinden ozur diliyorum ama bir isim sallamak zorundaydim.) Baskan esnaf ziyareti yapacaksa bundan bana ne diye dusundum. Esnaf miydim? Bu ziyarette bana dusen bir gorev mi vardi? Cevreci oldugum da soylenemezdi.

Sonunda dayanamayip belediyeyi aradim, Seffaf belediyecilik anlayisimiz geregi, beyefendi dedi. Bana beyefendi demesi cok hosuma gitmis, gururum oksanmisti. Ilk defa birisi bana boyle hitap ediyordu. Birader, mudur, haci, kardo, panpa gibi hitaplara aliskindim ama buna hazirlikli degildim. Bir an panikleyip telefonu kapattim.

ESNAF NE COK ZIYARET EDILIYOR

SMS ler gelmeye devam ediyordu. Bu kez belediyenin bagli oldugu partiyi aradim. Gorevli telefon numarami sordu. Numaram sudur dedim. Numarayi soylemeyecek misiniz? dedi. Soyledim. Sorunla ilgileneceklerini belirtti.

Aradan bir hafta gecti. Belediye SMS leri tum hiziyla gelmeye devam ediyordu. Feridun Duzagac kah kendinden gecmis bir halde esnaflari dolasiyor, kah odalar birligini kabul ediyor, kah bir hali saha acilisinda penalti kullaniyordu. Tek bir fark vardi; bu kez belediye SMS lerine partinin SMS leri de eklenmisti. X Parti Ilce Baskanimiz yarin esnaf ziyaretinde bulunacak seklinde mesajlar gelmeye basladi telefonuma. Esnaflarin ne cok ziyaret edildiklerini fark ettim. Gorunen o ki X parti sorunla gercekten ilgilenmisti ama en cok ilgilerini ceken benim cep numaram olmustu.

Iyiden iyiye uyuz olmustum. X parti ilce baskani sanki kiz arkadasimmis gibi devamli rapor veriyordu. Kimsesizler yurdu ziyaretindeyim, market acilisindayim, cevrecilerle pisti oynuyoruz, babana soyle ben onunla artik konusmuyorum gibi mesajlar geliyordu. O sonuncusu annemden gelmis aslinda, bizimkiler bosandiktan sonra fark ettim.

Bu is karakolda biter deyip polisi aradim. Telefonum bir belediye ve surekli bir yerlere ziyaretler duzenleyen bir parti tarafindan taciz ediliyor dedim. Numarami sordu. Bu kez tecrubeliydim, numarami bir kuruma daha kaptirmayacaktim. Yo dostum yo, bu tuzaga dusmem, numarami vermiyorum dedim. Telefon numaranizi bilmeden telefon numaraniza gelecek mesajlari nasil engelleyebiliriz ki? dedi. Bir sure dusundukten sonra Evet bu gercekten ciddi bir sorun dedim.

Uzun bir sessizlik oldu. Iki taraftan biri taviz vermeden bu is cozulmeyecekti. Telefon numaramin birinci ve altinci hanesini soyleyebilirim dedim. Bu hicbir sekilde isimize yaramaz diye cevap verdi. Ama boyle olmaz ki biraz da siz adim atin komserim dedim. Aslinda siradan bir memurdu ama komserim diyerek onu onore edersem isimi halleder diye dusunmustum. Maalesef tam tersine, polis memuru sinirlendi Kardesim oyalama bizi, soyleyeceksen soyle su numarayi dedi. O an gozumun onune polislere yeni dagitilan son model coplar geldi ve numarayi soyleyiverdim.

SEN DE MI TUGCE? SEN DE MI!

Takip eden haftada tahmin ettigim uzere emniyetten de SMS ler gelmeye basladi. Bulgar numaralarindan arayip sizinle evlenmek istedigini soyleyerek kontor isteyenlere itibar etmeyiniz gibi bir seyler yaziyordu birinde. Son derece otekilestirici, irkci bir soylemdi bu ama bosver dedim. Pesinden hemen her Allah in gunu Sunlara itibar etmeyiniz, bunlara itibar etmeyiniz, sunlar dolandirici, bunlar yankesici mesajlari gelmeye basladi. Bir sure sonra arayan kimseye guvenemez oldum. Anama babama itibarim kalmadi. Kontor isteyen yakin arkadasimi polise ihbar ettim. Ailesi Bulgar gocmeniydi. Zaten hicbir zaman tam anlamiyla guvenmemistim ona.

Artik sinirden aglayacak hale gelmistim. Mesaj kutum kurum SMS leriyle dolup tasiyordu. Sinirlerim bozulmustu ve yapacak hicbir seyim kalmamisti. Dayanamayip eski kiz arkadasim Tugce nin yanina gittim ve omzunda agladim. Tugce her zaman yanimda olacagini, butun bunlarin gececegini, sakin olmami soyleyerek beni teselli etti.

Ertesi gun cep telefonuma XYZ magazalarinda yuzde 50 lere varan indirim seni bekliyor! seklinde bir mesaj dustu.

Tugce XYZ de calisiyordu...

http://beyinsizadam.net/
lukasaluka@gmail.com


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/










BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo LiteCoin URL:   LTtsCJ2mLUXLLs8v5US8w5zQeq66eakPtU

NameCoin URL       :  N7wbJyxqoueznDHu9tnu56y1V7B9P1Phs4
FeatherCoin URL     :  6rHGzeMefFvzqmBM5VNqmUziCxtga4wpDs
TerraCoin URL        :  1GQFs8GpaTXxoeTAsGmo56WNfYSZRy2mBD

PeerCoin URL         :  PMeBpz6X9RRLQxdFs5Jws5JwFec3Mzen8q6Twg





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder