11 Şubat 2017 Cumartesi

Müslüman toplumlar bilimden ne zaman koptu

 


Müslüman toplumlar bilimden ne zaman koptu

Mahmut Yanar yazdı...

11.02.2017 03:28

Her toplumun tarihinde iniş ve çıkışlar, karanlık ve aydınlık dönemler olmuştur. Müslüman toplumlar için de durum böyledir. Sorun; çağımız Müslümanların bilimde ileri oldukları yükseliş dönemlerindeki değerler yerine, Gazali'yle başlayan bilginin gereksiz, aklın yetersiz görüldüğü çöküş dönemindeki değerlere sahip çıkmalarıdır. Günümüz Türkiye'sinde de olan budur.

MÜSLÜMAN TOPLUMLAR BİLİM SAYESİNDE GELİŞTİ VE YAYILDILAR

Yayılmacılık güçle, güç ise bilim ve teknoloji ile olur. Müslümanların Arap coğrafyasından başlayarak Kuzey Afrika ve İspanya'ya, diğer taraftan Hindistan ve uzak doğu ülkelerine kadar geniş bir coğrafyayı işgal etmeleri bu sayede olmuştur. Avrupa toplumları ortaçağ karanlığında iken, Müslüman toplumlar bugünün aksine, 1.000-1.450 yılları arasında bilim ve teknolojide ön saflarda yer alıyordu. Dönemin Müslümanları bilim ve teknolojinin fetih, fetihin ise zenginlik getireceğinin farkındaydılar. Bu nedenle Arap ordularının arkasından tüccarlar yürüyordu. Bilime saygıları vardı. Herkesin dilediği gibi düşünüp inanmasına izin verilirdi. İranlı ve Musevi bilim insanlarıyla birlikte evren ve onun işleyişi konusunda serbestçe tartışırlardı. Bizans imparatorları Müslüman/Arap bilim insanlarından yararlanmak için onları saraylarına davet ederlerdi. Dünyanın en zengin kütüphanesine sahiptiler. Arap kütüphaneleri, dünyanın o güne kadarki tüm bilgi ve deneyimleri kapsayan kitaplarla doluydu. Dünyadaki pek çok önemli eserleri Arapçaya çevirdiler. Okuma ve yazma oranı Avrupa toplumlarından çok yüksekti. Eğer Nobel ödülü o zaman verilseydi, kuşkusuz bunların tamamını Müslüman/Arap bilim insanları alırdı. Aristo'yu zamanında Avrupalılardan daha iyi özümsemişler ve daha iyi biliyorlardı. Bu nedenle Yunan bilginlerini Yunanistan'da Arap sanırlardı.

MÜSLÜMAN TOPLUMLARIN DA BİLİME KATKILARI OLMUŞTUR

Müslümanlar bilim dünyasına pek çok yenilik getirdiler. Değirmenleri, yelkenleri, trigonometriyi keşfettiler. Tarımda sulama yöntemleri geliştirdiler. Felsefe, matematik, geometri ve astronomide çok önemli gelişme sağladılar. Kimya ve metal sanayinde önemli adımların atılmasında öncülük ettiler. Avrupa'nın kağıt ve barutla tanışması Müslümanlar sayesinde olmuştur. Musa el Harezmi (780-850) , Ebu Maşer (787-886), El-Kindi (796-870), Ahmed El–Fergani (?-861), Ebul Hasan Zencani (1250), El-Avfi (1171-1253), Farabi (870-950), İbni Sina (980-1037), bilim dünyasına damgasını vurmuş önemli İslam aydını ve bilim insanlarıdır. Ebu Ali Sina ve Farabi biyoloji ve evrim konusunda Avrupa'yı etkilemiştir. İbni Haldun Sosyolojinin babası olarak bilinir. Marks ve Hegel diyalektik felsefe ve tarihsel materyalizmin kurucusu olarak bilinse de öncüsü İbni Haldun'dur. Keza Evrim teorisinin kurucusu Darwin olarak bilinse de öncülleri Cahiz, İbn Miskeveyh, Ebu Ali Sina, Farabi, Devvani ve Kınalızade Ali Efendi gibi Müslüman/Arap bilim insanlarıdır.

BİLİM SEVİLMEDİĞİ YERDE DURMAZDI

Müslümanların bilimle ilişkileri Gazali'yle birlikte kopmaya başladı. Bilginin gereksiz, aklın yetersiz olduğu savunuluyordu. Bu dönemden sonra bilimden tamamen uzaklaşılmış, doğa ve toplumsal olaylar artık hurafelerle açıklanmaya başlanmıştı. Tabii ki bilim sevilmediği yerde durmazdı: Nitekim öylede oldu. Bilimin yönü bu kez Doğu'dan Batı'ya çevrilmeye başladı. Avrupa ortaçağ karanlığından çıkmış, Rönesans'la aydınlanma dönemine girmişti.

BİLİM SOYUT, FANTEZİ BİR UĞRAŞ DEĞİL, MUTLULUK VE ZENGİNLİK DEMEKTİR

Bilim soyut, fantezi bir uğraş değildir. Sonuçları itibariyle aş demektir, iş demektir; refah demektir, mutluluk demektir; kısaca hayatta kalmak, insanca yaşamak demektir. Türkiye'nin yüzünün batıya yönelmesi, Atatürk ilke ve devrimleri, cumhuriyetin demokratik ve laik değerleri işte bu nedenle önemli ve değerlidir. Bu bağlamda, Darwin'den çok önce pek çok İslam aydını ve bilim insanı tarafından ileri sürülen evrim teorisinin, öte yandan Türk insanını kulluktan çağdaş birey seviyesine getiren Atatürk ve değerlerinin Türk Milli Eğitim müfredatından uzaklaştırılması, öte yandan düşünceleri nedeniyle pek çok bilim insanının üniversitelerden uzaklaştırılması büyük bir talihsizlik olmuştur.

Mahmut Yanar

Odatv.com

http://odatv.com/musluman-toplumlar-bilimden-ne-zaman-koptu-1102171200.html

 
a45UyF587661-170211160123 Oraj Poyraz oraj_poyraz@alpinaasia.com
2017/02/11  18:15 2  65  alelma@yahoogroups.com


 



--

Afrika ya ilac gondermeye karar vermistik; fakat hepsinin uzerinde tok karnina yaziyordu.

Charles Bukowski Sozleri / Heinrich Karl Bukowski / Bilge Sozleri

ALLAH SONSUZ MERHAMET VE BAGISLAMA SAHiBiDiR.
***
ZARIYAT 13 : Ateste kivrandirarak yakar.
VAKIA.52 : Yakarak cezalandirmak ona yetmez ; ustune bir de zehirli zakkum yedirir.
GASIA .6 Sonra kuru diken yedirir, cali yedirir.
IBRAHIM.16 : Ofkesini Kontrol edemez ; ustune bir de irinli su icirir.
MUMIN.72 Rad 5 : Boynuna zincirli demir halka baglayarak seni yerde surukler.
HACC 19 : Kafana kaynar su doker
MUHAMMED 15 ve VAKIA 54 : Kafana dokmekle yetinmez, kaynar suyu ,icirererek bagirsaklarini parcalar.
TEVBE 35 : Kizgin demirler, alnini bogrunu sirtini daglar.
NISA 56 : Butun bunlari yaptiktan sonra yine ofkesini alamaz ve daha cok aci cekesin diye, derilerini tazeleyip tekrar tekrar yakar.

Babalar ve Cocuklar

Cocuklarin babalarina karsi duyduklari, saygidir daha cok. Duygu dusunce alisverisleriyle beslenen dostluk onlar arasinda kurulamaz; dunyalari cok ayridir cunku, ustelik dogal odevleri de orseler bu dostluk. Babalar butun gizli dusuncelerini cocuklarina acamazlar, yaki$iksiz bir sirdaslik yaratmamak icin; dostlugun bas gorevlerinden biri olan uyarmalar, akil vermeler de cocuklarin babalarina yapabilecekleri seyler degildir. Kimi uluslarda cocuklarin babalari, kiminde de babalarin cocuklari oldurmeleri adetmis, birbirlerine cikarabildikleri zorluklari onlemek icin, dogal olarak birinin varligi otekinin yikimina bagli oldugu icin. Babalarla cocuklar arasindaki dogal baglari hor goren filozoflar da cikmistir Aristippos bunlardan biridir. Kendisinden cikmis olan cocuklarini nasil olup da sevmedigi soylenince tukurmus Aristippos ve demis ki: Bu tukuruk de benden cikti; bitler, kurtlar da cikiyor benden! Plutarkhos un kardesiyle baristirmak istedigi biri de soyle der: Ayni delikten ciktik diye kardesimin buyuk onemi olamaz benim icin... Babayla ogul apayri mizaclarda olabilirler, kardesler de oyle. Oglum olur, akrabam olur, ama belali, kotu, budala herifin biri de olabilir. Hem sonra, yasalarin ve dogal zorunlulugun bize buyurdugu dostluklarda secme ve isteme ozgurlugumuz azaliyor. Oysa bu ozgurluk sevgi ve dostluk kadar bizim diyebilecegimiz baska hicbir sey yaratamaz. Her inanc kendini can pahasina benimsetecek kadar guclu olabiliyor.

Michel de Montaigne : Denemeler


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/










BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder