14 Eylül 2017 Perşembe

"ABD'NİN MISIR'A YARDIMLARI DONDURMASI KAHİRE'YE BİR UYARIDIR"

Görüyor musunuz?
ABD'nin megalomanik, buyurgan, emperyal vizyonunu...
Mısır, Türkiye gibi ülkeler ABD nazarında ne durumda, nasıl?
Önüne havuç, ardına sopa.
Şantaj, tehdit, suikast, medya kampanyaları, ekonomik operasyonlar ve en sonunda bildiğin Amerikan ordusu derece derece türlü türlü oyunu var.

Şimdi S-400'ler kimin için, ve ABD neden bu kadar rahatsız anlaşıldı mı?
Ve ülkenin yanına sağlam yandaş, müttefik arayışlarının ne kadar önemli olduğu daha açık oldu değil mi?

Adam Japon Yakuza babası gibi, sadakatını kanıtlamak için ara ara küçük parmağını kesmek de yetmiyor.
Bazen kolunu, bacağını da kesmeni istiyor.
İtiraz ettiğinde, ikircik yaşadığında büyük tepki gösteriyor.
Sadakatsizlik sayıyor, hemen terbiye etmeye kalkışıyor.

Bu nedenle bu devletle ilişkiler ayarlanmalı.
Yeni bir eksene oturtulmalı.
Yoksa ülkemiz tek ve bütün olarak kalamayacak.

Oraj POYRAZ ( 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
           L2fSIJNoA0xfSNxA      


"ABD'NİN MISIR'A YARDIMLARI DONDURMASI KAHİRE'YE BİR UYARIDIR"

09-14-2017

ABD uzmanı Minşavi, "ABD'nin Mısır ile gerginlik yaratma çabası yok. Böyle bir gerginlikten de memnun olmaz. Bunlar Kahire'nin kulağını çekmek amaçlı geçici kararlar" dedi.

ABD'nin Mısır'a yaptığı yardımları iptal etmesinin, "geçici" bir karar olduğu ve Mısır'ın Kuzey Kore ve Rusya yakınlaşmasından rahatsız olan Washington yönetiminin, bu adımı Kahire'nin "kulağını çekmek" için attığı ifade ediliyor.

ABD ve Dış İlişkiler alanında uzman isimler, ABD'nin "insan hakları ve demokrasi alanında ilerleme sağlanamadığı" gerekçesiyle Mısır'a yapacağı yardımların bir kısmını iptal etme bir kısmını ise dondurmasının, nihai bir karar olmadığını ifade etti. Uzmanlar, Kahire'nin "kulağını çekmek" için alınan kararın, "Mısır'da kabul edilen STK kanunu, Kahire yönetiminin Kuzey Kore ve Rusya yakınlaşması ve ABD iç çatışmasının bir neticesi" olduğunu savunuyor.

STK kanununa tepki

ABD uzmanı Muhammed el-Minşavi, AA muhabirine, "ABD'nin Mısır ile gerginlik yaratma çabası yok. Böyle bir gerginlikten de memnun olmaz. Bunlar Kahire'nin kulağını çekmek amaçlı geçici kararlar." dedi.

Washington'un, dernek ve sivil toplum kuruluşlarının çalışma sistemini düzenleyen STK kanununu, "insan hakları ve barışçıl muhalefete karşı bir kampanya" olarak gördüğünü ve Kahire'den tartışmalı kanunu yeniden gözden geçirme sözü aldığını hatırlatan Minşavi, uluslararası ve yerel düzeyde pek çok eleştiriye rağmen Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi tarafından onaylanan STK kanununun, ABD'yi böyle bir karar almaya ittiğini öne sürdü.

ABD iç çatışması

El Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde siyasi uzman Atıf el-Sadavi de yardımların dondurulmasının "nihai bir karar" olmadığını belirtti.

Sadavi, "Mısır'ın önünde, bu kararın üstesinden gelebileceği ya da etkilerini hafif bir şekilde atlatabileceği bir takım fırsatlar mevcut. ABD de ilişkileri kesmek ya da siyasi bir gerginlikten yana değil. ABD'nin, Mısır ile terörle mücadele ve Ortadoğu meselelerinde kesişen çıkarları çok daha büyük." ifadesini kullandı.

Sadavi ayrıca "cezalandırıcı" bu adımı, Beyaz Saray, ABD Kongresi ve Dışişleri arasında alenen görünen güç çatışmasının bir yansıması olarak nitelendirdi.

Kahire'deki Amerikan Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü Said Sadık da Mısır yönetiminin, Beyaz Saray'la iyi ilişkilerinin olduğunu ancak bazı Kongre üyeleri ve Obama döneminden kalan isimlerle problem yaşadığını kaydetti.

Atılan adımların, Washington ve Kahire ilişkilerini etkilemeyeceğini dile getiren Sadık, söz konusu krizin STK kanunuyla ilgili olduğunu ve bu kanunda değişikliğe gidilmesi durumunda krizin son bulacağını savundu.

ABD, MISIR'IN RUSYA VE KUZEY KORE YAKINLAŞMASINDAN RAHATSIZ

El Ahram merkezinde Uluslararası İlişkiler uzmanı Said el-Lavendi de iki ülke arasındaki ilişkilerin geçmişte de çok sağlıklı yürümediğini, ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimi devralmasının ardından bir nebze iyileşme gösteren ilişkilerin bir süre sonra aynı mecrada ilerlemeye başladığını söyledi.

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri'nin 20 Ağustos'ta yaptığı Rusya ziyaretine dikkati çeken Lavendi, "Mısır'ın dış siyasetinin çeşitlenmesi, Washington'u rahatsız etti. Kahire ile Moskova yakınlaşmasından ABD hoşnut değil. Kuzey Kore ile yakın ilişkiler de bu kararın temel sebebi." değerlendirmesinde bulundu.

ABD'nin "insan hakları ve demokrasi alanında ilerleme sağlanamadığı" gerekçesiyle geçen ay, Mısır'a yapacağı yardımların bir kısmını iptal etme bir kısmını ise dondurma planı olduğu açıklanmıştı.

Bunun üzerine Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Ekonomik programla ilgili bazı yardımların azaltılması veya askeri yardımların dondurulması, iki ülke arasında onlarca yıldır devam eden stratejik ilişkiler açısından yanlış bir değerlendirmedir. Tasarının hayata geçirilmesi Mısır-ABD ortak çıkarlarını olumsuz etkileyebilir." denilmişti.

ABD Başkanı Trump da Mısır Cumhurbaşkanı Sisi'yi telefonla arayarak, ikili ilişkilerin geliştirilmesine verdikleri önemi dile getirmişti.

Mısır ile İsrail arasında 1979 yılında imzalanan Camp David Barış Antlaşması gereği, ABD Mısır'a 1 milyar 300 milyonu askeri olmak üzere yıllık toplam 1 milyar 500 milyon dolar yardımda bulunuyor.

http://www.turkishny.com/other-news/4-other-news/252710-abdnin-misira-yardimlari-dondurmasi-kahireye-bir-uyaridir

 
a45UyF587661-170914235040 Oraj Poyraz oraj.poyraz@openmail.cc
2017/09/15  00:37 2  65  alelma@yahoogroups.com


 

Sorumlulugu ustlen. Sorumlu ol cunku o zaman bir sey yapilabilir. Sadece kendinle bir sey yapabilirsin. Dunyadaki baska kimseyi degistiremezsin, sadece kendini degistirebilirsin... Mumkun olan tek devrim budur...

OSHO

Ganimet
ENFAL 1.sana savas ganimetlerini soruyorlar.
De ki: ganimetler Allah ve peygamber e aittir.
O halde siz (gercek) muminler iseniz Allah tan korkun, aranizi duzeltin, Allah ve resulune itaat edin.
ENFAL 41.eger Allah a ve hak ile batilin ayrildigi gun, iki ordunun birbiri ile karsilastigi gun (bedir savasinda) kulumuza indirdigimize inanmissaniz, bilin ki, ganimet olarak aldiginiz herhangi bir seyin beste biri Allah a, resulune, onun akrabalarina yetimlere, yoksullara ve yolcuya aittir.
Allah her seye hakkiyla kadirdir.

DOGA YASALARI UZERINE DUSUNCELER -1-

Her satirinda beynimi tetikleyen harika bir kitap okuyorum: Buyuk Tasarim . Dr Stephen Hawking ve Leonard Mlodinow tarafindan yazilmis. (Dogan Kitapcilik. Ceviri: Selma Ogunc)

Sanirim Dr Hawking i tanitmama gerek yok. Bedeni nerdeyse tamamen islevsiz duruma gelen bu adam, akli ile galaksiler arasinda yolculuk etmekte. Leonard Mlodinow a gelince. ABD li bir fizikci. Babasi, Buchenwald toplama kampinda bir yil kadar tutulmus ve Polonya da Nazi yonetimine karsi gerceklestirilen direnisin basina gecmis. Aile bu soykirimdan kurtulup ABD ye yerlesmisler. Burda kucuk yaslarda kimya ve fizige ilgi duyan Mlodinow, Israil deki bir kutuphanede Feynman in fizik yasalari uzerine tezleri kitabini okuduktan sonra tamamen fizige yonelmis. Hic sasirmadim. Richard Feynman, fizigi milyonlarca insana sevdiren gercek bir dehadir.

Simdi bu kitabin doga yasalarina ayrilan bolumunden alintilar yaparak, kendimden de yorumlar katarak bir seyler karalayacagim.

Doga yasalari hepimizin oylece kabul ettigi gercekliklerdir. Onlara alisiriz; oyle alisiriz ki bir sure sonra onlarin aslinda ne kadar sasirtici olduklarini unuturuz ve merak hissimiz hayatin akisi icinde olur gider.

Oysa insanlik binlerce yil boyunca, etrafinda gordugu ve bir anlam veremedigi olaylari aciklamak icin sayisiz inanc ve mitoloji gelistirdi. Neden volkanlar aniden ofkelenip ates sacmaya basliyordu, neden Gunes bazen karariyordu, neden sakin bir havada firtina patlayip gemileri denizin dibine gonderiyordu? Misir dan Hind diyarlarina, Iyon medeniyetinden Maya uygarligina kadar her yerde insanlar bu sasirtici ve korkutucu olaylari aciklamak icin binlerce tanri, tanrica, melek veya ifrit modelleri gelistirdiler. Yakla$ik 50 bin yil oncesine uzanan avci-toplayici atalarimizdan miras aldigimiz korkular hepimizin bireysel ve kolektif bilincaltina kadar isledi ve dinsel davranislarimizin temelini olusturdu: Tanrilara sukran dualari, sunulan kurbanlar, olum rituelleri, bereket sarkilari, tanrilarin insanlara ahlaksizliklarindan dolayi kitlik, savas veya afetler yagdirmalari ve bundan kurtulmak icin mabetlere dolusan insanlar. (Cok uzaga gitmeye gerek yok. Ingiltere Londra da 1665 yilinda cikan buyuk bir yangindan dolayi, binlerce insan kiyametin geldigini zannedip kiliselere dolusmuslardi. Halley kuyruklu yildizinin her gelisinde ise insanlar korku icinde kiyameti beklemislerdir. Bunlara volkanlarin, depremlerin insan uzerindeki etkilerini ekliyebilirsiniz.)

Bilimsel dusuncemiz ise, tum insanlik tarihi ile kiyaslandiginda cok yeni sayilabilir. Gerci, o muhtesem Iyon medeniyetinde bilimimizin temelleri atilmisti ama, pek cok tarihsel sebep yuzunden yuzyillar boyunca uykuya yatti ve onlarin yerini genelde teolojik aciklamalar aldi. Bu arada, belirtmeliyim ki, su an uzerinde tepistigimiz topraklarda muhtesem bir insan yasadi: Milet li Thales. M.O 624-546. (Simdiki Aydin in Didim ilcesinde) Felsefenin ve bilimin onculerinden sayilan Thales cesitli geometrik kuramlar gelistirmis ve bir Gunes tutulmasini onceden hesaplayip haber vermistir.

Ne yazik ki, o donemlerin devlerini tek tek sayabilmem cok zor ve yazinin tamamen amaci disina tasmis olurum. Arkhimedes, Anaksimandros, Empedokles, Epikurus, Oklid, Pythagoras. Daha bir suru isim... Simdi bu isimleri alfabetik sira ile yazmak kolay, ama inanin her biri ayri bir dunya, ayri bir gunes... Onlarin actigi yol, buyuk usta Galileo ve nihayet Newton a kadar uzandi .. arada binlerce yol emekcisi var. Dunyanin her yerinden bilgi emekcileri. Yunan, Roma, Misir, Babil, Islam topraklari, ortacagdaki Kilise nin aykiri dindarlari .... Neyse, uzun mesele.

Bilimsel kuramlarla ilgili olarak bazi insanlarin yanlis bir kanaatleri bulunur. Herhangi bir onerme, bir kuram eger yanlis ise bunun bilim disi oldugu gibi iddialarda bulunulur. Oysa ki, bilimsel kuramin en onemli ozelligi, onun yanlislanabilir olmasidir. Yanlislanamayan sey, bilimden cok kehanetin, mistik sezgilerin veya inanclarin alanina girer. Karl Popper, tumevarimsal dusuncenin her durumda gozlemlenebilir veya sinanabilir olamiyacagini farkederek, ispatlamaktan cok yanlislamak olgusu uzerinde durmustur. Ornegin:

Uydumuz Ay kasar peynirinden yapilmistir derseniz bu, bilimsel bir onermedir. Cunku yanlislanabilmesi mumkundur. Ote yandan, Ay i goze gorunmeyen melekler hareket ettirir, bunu ancak iman sahibi kisiler farkedebilir derseniz, bu bir bilimsel onerme degildir; zira goze gorunmeyen melekleri olcmek, sinayabilmek mumkun degildir. Bir bilimcinin gelistirdigi kuram; olculebilir, yanlislanabilir, farkli insanlar tarafindan gozlemlenebilir, denenebilir olmalidir. Bunu, Richard Feynman Fizik yasalari uzerine kitabinda soyle aciklar:

Once bir tahminde bulunursunuz. Gulmeyin, saka yapmiyorum. Eger tahmininiz, kuraminiz, yapilan olcumlerle, deneylerle, gozlemlerle celisiyorsa yanlistir. O anda, sizin ne kadar zeki, ne kadar sempatik oldugunuzun onemi yoktur. Tahmininiz verilerle celisiyorsa yanlistir. Hepsi bu kadar !

Ben de, bu kadar giris fasli yeter diyerek sozu Dr Hawking e veriyorum.

Iyonyalilar, antik Yunan felsefesine ait farkli ve genellikle birbirine karsit geleneklere sahip pek cok ekolden biriydi. Ne yazik ki Iyonyalilarin dogaya bakis acilari -genel yasalar araciligi ile aciklanabilen ve bir dizi basit ilkeye indirgenebilen gorusleri- yalnizca birkac yuzyil boyunca etkili olabildi. Bunun nedenlerinden biri, Iyonya kuramlarinin ozgur irade, amac veya dunyanin islerine karisan tanrilar kavramlarina yer vermemeleriydi. Bunlarin ihmal edilmesi o zamanin cogu Yunan dusunuru icin son derece urkutucuydu, tipki gunumuzde bir cok insan icin oldugu gibi! Ornegin filozof Epikurus (yak.M.O. 341-270) standart atomcu goruslere dogaci filozoflarin yazgilarina kole olmaktansa, tanrilar hakkindaki mitleri izlemenin daha iyi oldugunu soyleyerek karsi cikti. Aristotales de atomcu gorusu reddetti; cunku insanlarin ruhsuz ve cansiz maddelerden meydana gelmis olmasini kabul edemiyordu. Iyonyalilarin, insanin evrenin merkezinde olmadigi gorusu, kozmosu anlamamizda bir donum noktasi olmustur, ancak bu gorus Galileo Galilei ye kadar, nerdeyse yirmi yuzyil boyunca bir kenara birakildi.

Sanirim bir sigara molasi vermenin zamani geldi. Hawking in cok kisaca dokundugu bu surec bir anlamda iman ile aklin, dogal yasalarin birbiri ile catismasinin tarihidir. Bu ayni zamanda dogal fenomenleri dogal sureclerle aciklama tarihi olarak bilinir. Herhangi bir hastaligi bir yerel tanrinin laneti ile aciklamak da mumkundur ve her zaman buna inananlar olacaktir. Bir depremin ise, gunahlarimizin bedeli olarak gerceklestigini de dusunebiliriz ki boyle dusunenler gunumuzde bile mevcuttur. Yukardaki pasajda, benim ozellikle ilgimi ceken yer ise surasi: insanin evrenin merkezinde olmadigi gorusu, kozmosu anlamamizda bir donum noktasi olmustur. Kesinlikle katiliyorum. Insanlar nedense, dinsel inanclar araciligi ile kendilerini ustun ve secilmis zannederler. Insanin, bir tanri tarafindan secildigi veya onun halifesi oldugu inanci hala cok yaygindir ve binlerce ilahiyatci tarafindan islenmektedir.

Peki, illa, bilim ile din catismak zorunda midir? Mesela, dindar bir bilimci olamaz mi? Elbette olabilir ve zaten pek cok dindar bilimci bulunmaktadir. Sorun surda ki, dinsel bir inanc baskalarina mutlak dogru bilimsel gercek olarak dayatilamaz. Veya tersine, bilimsel bir bulgunun herhangi bir inanci ispat ettigi savi son derece tartismali olabilir. Bilimsel kuramlar yanlislanabilirken, inanclar icin yanlislama yontemi bulunmaz. Sorgulayan Denemeler kitabinda Bertrand Russel bunu guzel bir benzetmeyle anlatir. Herhangi bir kisi, tum evrenin kocaman bir kaplumbaganin uzerinde durdugunu iddia edebilir. Peki, kaplumbaga neyin uzerinde duruyor, diye sordugunuzda ise, ondan asagisinin hep kaplumbaga oldugunu soyleyerek cevap verebilir. Bu cevabi yanlislayamazsiniz. Galaksinin neresini gosterirseniz gosterin, soz konusu kisi, bu kaplumbaganin daha da otelerde oldugunu soyleyerek sorunuzu savusturabilir. Veya bunlarin gozle gorulemiyecegini, manevi aleme ait oldugunu da iddia edebilir. Benzer durum cennet, cehennem, Tanri nin huzuru, meleklerin Tanri yi ovdukleri yer, herhangi bir din buyugunun manevi makami gibi inanclar icin de gecerlidir.

Din ile bilim bazen icice gecse de, bunlarin alanlarinin birbirlerinden ayrilmasinda fayda gorunmekte. Buna bir ornek vermek istersem, dindar bir fizikci olan Newton, bas eseri Philosophia Naturalis Principia Mathematica (Doga Felsefesinin Matematiksel Ilkeleri) kitabinda, kutle cekim kanunlarini herkes tarafindan sinanabilecek formullerle ifade etmistir ki, bu formul ve yasalarin yakin uzaydaki dogrulugu bilinmektedir. Aksi halde, ne uydumuz Ay a ne de cesitli gezegenlere gozlem uydulari gonderebilirdik. Eger Newton, anlasilabilir cekim kanunlari yerine Isa efendimizin sevgisi tum varliklari birbirine baglar gibi seyler yazsaydi, herhalde bu cok anlasilmaz bir sav olurdu.

Doga ile ilgili kuramlarin formule edilmesi, yasalastirilmasi, bizler farkina varmasak da hayatimizin her aninda gecerlidir. Ornegin, Newton fizigini uzay-zaman kavrami ile revize eden gorelilik kuraminin matematiksel cikarimlari, uzaydan yerinizin bulunmasini saglayan GPS kuresel yer belirleme sistemi (global positioning system) teknolojisinde kullanilmaktadir.

Elbette doga yasalari ile ilgili tartismalar burda bitmez. Kaldi ki Demokritos, Anaksimandros gibi doga felsefecilerinden bu yana insanlarin doga yasalari ve atom hakkindaki dusuncelerinde koklu degi$iklikler olmustur. Kismetse onlara da Dr Hawking in kitabini takip ederek deginecegim.

-devam edecek-

Levent ERTURK
LEVENTERTURK1961
https://leventerturk1961.wordpress.com/


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder