Bazen biz çadır devleti diyor ve itiraz ediyorlar ya ben popomla gülüyorum.
Çadır devleti dedikleri Kaddafi'nin Libyası, ya da ona benzer olanlar.
Ama işin aslına bakarsanız tam olarak çadır devletiyiz.
Hatta Muz Cumhuriyeti.
Devletin hem anayasal hem de geleneksel olarak tesis edilmiş kurumları var.
Bunlardan pek çoğu Osmanlı'dan miras.
Yani öyle New Zuhur şeyler değil.
Ama ülkemizin seçilmiş Galaksi Başkanı bunların hepsini bir bir halka düşman olarak gösterdi ve onları sonradan hallaç pamuğu gibi attı.
Bu kurumlardan TBBM içinden bir iktidar çıkaracak, hem de onu siyaseten denetleyecekti.
Şimdi bu tam bir masal.
Tam tersine mevcut iktidar TBMM'yi denetliyor.
Sayıştaş ise göya iktidarı/hükumeti mali denetime tabii tutacaktı ki, işin bu tarafı da tam bir fiyasko.
Devletin pek çok işi Sayıştay denetiminden kaçırılmıştır:
Özellikle de örtülü ödenekler, göya Özerkleştirildiği söylenen pek çok kurum denetim dışı kalmıştır.
Haa bir de Sayıştan denetimine takılanlar var.
Onlar için hükumete hiçbir yaptırım yoktur.
Bir de yasal denetim işi var.
Bu Anayasa Mahkemesi, ve Yargıtayın işi.
Ama hepsinin kukla olduğunu siz de biliyorsunuz sanırım.
Çünkü hükumet ve onun bürokratları yüksek ya da alçak bütün yargı kararlarınına net ve kesin olarak muhalefet etmekte ama hiçbir yaptırıma maruz kalmamaktadır.
Bir de idari denetim var.
Bunu da Danıştay ve İdare Mahkemeleri yapmalı.
Peki ya hükumet cephesinde bu iki kurumun kararlarını ipleyen, taklayan var mı?
Ve bütün bu anayasal suçlar nedeniyle hükumetin, ve onu üreten partinin her hangi bir yaptırıma maruz kaldığını duyan var mı?
Demek ki, neymiş efendim?
Biz bir tiyatro, bir mizansen izliyormuşuz.
L2fSIJNoA0xfSNxA
DEVLETİN ÇİVİSİ ÇIKMIŞ : SAYIŞTAY RAPORLARINDA KAMU İDARELERİNE YÖNELİK ÇOK SAYIDA ELEŞTİRİ YER ALDI.
03 Ekim 2018 Çarşamba
Sayıştay 'ın 2017 raporları yayınlandı. Raporlarda kamu idarelerine yönelik çok sayıda eleştiri yer aldı. En fazla eleştiri alan kurumların başında toplam 64 bulgu ile SGK geliyor. Ölülere bile aylık ödendiği sigortasız işçi çalıştıran patronların teşviklerden yararlanmaya devam ettiklerine dikkat çekildi. Kamu idareleri yedek ödeneğin tamamını harcayarak sıfırladı. Görevi çalışanların haklarını düzenlemek olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın kendi personeli için "kıdem tazminatı" ayırmadığı ortaya çıkarken temel görevleri arasında "muhasebe" tutmak da yer alan Maliye Bakanlığı'na önceki yıllarda olduğu gibi yine "muhasebe kayıtları" eleştirisi geldi. Bakanlık mali tablolarının Hazine'ye ait taşınmazlar hakkında doğru bilgi sunmadığına dikkat çekildi. Sayıştay'ın Türkiye İş Kurumu raporunda Toplum Yararına Program'dan yararlanmaktayken gelir getirici bir işte çalışmaya başlayan 1003 kişiye 4.2 milyon lira yersiz ödeme yapıldığı belirtildi.
Genel Uygunluk Bildirimi raporuna göre kamu kurumları 38 milyar liralık toplam yedek ödeneğin tamamını harcayarak sıfırladı. Raporda kamu idarelerinin ödenek üstü giderlerine de yer verildi. İlk sırada 20.4 milyar lira ile Milli Eğitim Bakanlığı yer aldı. İkinci sırada 7.7 milyar lira ile Emniyet Genel Müdürlüğü üçüncü sırada 111.9 milyon lira ile Diyanet İşleri Başkanlığı dördüncü sırada da 109 milyon lira ile Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu geliyor.
Takipli alacaklar kayıt dışı
Sayıştay 'ın SGK raporunda yine çok sayıda eleştiriye yer verildi. Toplamda 64 bulgu yer aldı. Raporda "SGK'nın 2017 yılına ilişkin mali rapor ve tablolarının doğru ve güvenilir bilgi içermediği kanaatine varıldığı" vurgulandı. Eleştirilerden bazıları şöyle: "Kurumun mali sisteminin cari ve geçmiş dönemde kurum alacağına dönüşmüş tutarların gerçek durumunu göstermediği alacakların yönetiminde mali saydamlığın ve hesap verilebilirliğin tam olarak sağlanmadığı; kişilerden alacaklar ve şüpheli alacaklar hesaplarının gerçek durumu tam ve doğru olarak yansıtmadığı; icraya devredilen takipli alacakların muhasebe kayıtları dışında takip edildiği (kurumun icra takibinde toplam 40.3 milyar lira alacağı var); mali tabloların yapılandırılan kurum alacakları konusunda tam ve doğru bilgi içermediği; tahakkuk ve tahsilatların gerçek tutarları yansıtmadığı..."
Raporun "denetim görüşünü etkilemeyen tespit ve değerlendirmeler" bölümünde yer alan eleştirilerden bazıları da şöyle:
-SGK tarafından sağlık hizmet sunucularına verilen toplam 10.1 milyar lira tutarındaki avans yasada belirtilen süreyi aştığı halde kapatılmadı.
-OHAL kapsamında çıkarılan KHK'lerle kapatılan kurum ve kuruluşların SGK'ye yaklaşık 108 milyon lira prim borcu var. Raporda bu alacakların takip ve tahsilatında izlenecek usulün belirsiz olduğuna dikkat çekildi.
-Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı yaklaşık 250 bin kişinin eski Tarım Bağ-Kur sigorta kayıtlarının olmadığı tespit edildi.
-30 büyükşehir belediyesi 519 büyükşehir ilçe belediyesi 51 il belediyesi 400 ilçe belediyesi ve 397 belde belediyesinden oluşan toplam 1397 belediyeden 1084'ünün SGK'ya olan toplam 8.7 milyar lira prim borcu tahsil edilemedi.
-Yeşil kartlılara ilişkin 4.4 milyar liralık GSS primleri Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndan süresi içinde tahsil edilemedi.
-29 bin 487 işverene toplam 823.1 milyon lira tutarında idari para cezası uygulanması gerektiği tespit edildiği halde tebligat yapılmadı.
-Otomatik icra programı özel nitelikteki geçici işyerlerine ilişkin alacakları kapsamadığı ve bu nedenle de söz konusu işyerlerine ilişkin alacakların takibinin sağlıklı bir şekilde yapılmadığı hatta bazı kurum alacaklarının zamanaşımına uğratıldığı tespit edildi.
-Bazı sporcu ve teknik adamların prime esas kazançlarının eksik ya da hiç bildirilmediği ortaya çıktı.
-Taşeron şirketlerin SGK'ye yasal süresi içinde ödenmeyen borçlarının tahsilinde asıl işverenlere başvurulmadığı belirlendi.
Haber görseliİşte Saray için harcanan günlük para!
Sigortasız işçi çalıştırana teşvik
-Kayıt dışı yani sigortasız işçi çalıştırdıkları için teşvik alması yasak olan işyerlerinden bazıları teşvikten yararlanmaya devam etti. Bu kapsamda sigortasız yani kaçak işçi çalıştıran 675 işyeri teşviklerden yararlanmayı sürdürdü.
-SGK'den aylık almakta olan kişilerden bazıları için yeşil kartlı olarak Genel Sağlık Sigortası primi tahakkuk ettirildi.
-Malullük aylığı alanlardan çalışmaya başlayanların aylığı kesilmedi.
Ölüye de aylık
-369 kişiye öldükten sonra da aylık ödenmeye devam edildi.
-SGK tarafından işletilen ve giderleri 38.6 milyon lira olan tesislere ilişkin veriler kurumun mali tablo ve raporlarında yer almadı.
Muhasebe bilmeyen Maliye
Sayıştay'ın Maliye Bakanlığı raporunda da şu eleştiriler yer aldı:
-Bakanlık mali tabloları Hazine taşınmazlarına ilişkin doğru ve güvenilir bilgi sunmuyor. Hazine taşınmazlarına ilişkin rayiç bedel kayıtları da doğru ve güvenilir değil.
-Bakanlık tarafından Hazine taşınmazları üzerinde tesis edilen tahsis işlemlerinin eksik muhasebeleştirilmesi nedeniyle mali tablolar diğer kamu idarelerinin kullanımına bırakılan varlıklara ilişkin doğru ve güvenilir bilgi sunmuyor.
Kamu konutlarının sayısına ilişkin kayıtları gerçeği yansıtmıyor.
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/ekonomi/1101695/Devletin_civisi_cikmis.html
-- a45UyF587661
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder