28 Ocak 2020 Salı

17 YILLIK AKP İKTİDARININ BİLANÇOSU


17 YILLIK AKP İKTİDARININ BİLANÇOSU



17 yıl önce bugün iktidara gelen AKP cumhuriyetin birikimi yerli ve milli ne kadar kamu kuruluşu varsa elden çıkardı. Dev projeleri ise yandaş şirketlere yaptırıp Hazine garantisi vererek ülkenin geleceğini ipotek ettirdi.



14 Ağustos 2001'de kurulan 3 Kasım 2002 seçimlerinden birinci parti çıkan AKP bugün iktidardaki 17'nci yılını geride bıraktı.

O günden bugüne ekonomiden siyasette adaletten güvenliğe kadar birçok alanda büyük bir değişim yaşandı. AKP iktidarı Türkiye'nin en büyük şirketlerini fabrikalarını otellerini limanlarını enerji üretim tesislerini elektrik ile doğalgaz dağıtım şebekelerini ve arazilerini yerli ve yabancı özel şirketlere sattı.

268 KURULUŞTA KAMU PAYI SIFIRLANDI

2002 yılından bu yana 273 kuruluşta hisse senedi veya varlık satış-devir işlemleri yapıldı. Bu kuruluşlardan 268'inde kamu payı kalmadı. 1986 yılından AKP'nin iktidara geldiği döneme kadar 8.2 milyar dolarlık özelleştirme yapılırken 2002'den günümüze toplam 62 milyar dolarlık satış gerçekleştirildi.

ÖNCE 'FABRİKA KURAN FABRİKALAR' GİTTİ

AKP iktidara gelir gelmez ilk önce 'fabrika kuran fabrikaları' elden çıkardı. 2003 yılında iki kamu şirketi Ortadoğu ve Balkanlar'ın en büyük tezgah üreticisi TAKSAN ile sanayi tesisi imalatı yapan GERKONSAN satıldı. Aynı yıl Türkiye Denizcilik İşletmeleri'ne ait limanlar SEKA'nın kağıt fabrikaları ve kamu arazileri de satılarak toplam 187 milyon dolar gelir elde edildi.

PARÇALAYA PARÇALAYA VERDİLER

Takvim yaprakları 2004 yılını gösterdiğinde özelleştirmelerde vites yükselten AKP iktidarı 1 milyar 282 milyon dolarlık satış yaptı. 2003 yılında fabrika yapan fabrikaları elden çıkaran AKP iktidarı bu defa parçalaya parçalaya sanayi kuruluşlarını satmaya başladı.

TEKEL'in alkollü içecekler bölümü 292 milyon dolara satılırken gübre üreten şirketler ve onların fabrikaları özelleştirildi. Eti Bakır 21.8 milyon Eti Krom 58 milyon Eti Gümüş 41.2 milyon ve Eti Elektrometalurji 15.3 milyon dolara satıldı.

Çayeli Bakır İşletmeleri 49.2 milyon dolara Karadeniz Bakır işletmeleri Samsun İşletmesi 11.1 milyon BET Kütahya Şeker Fabrikası 23.8 milyon dolara Amasya Şeker 1 milyon 250 bin dolara özelleştirildi.

THY'NİN YÜZDE 20'Sİ BORSADA SATILDI

Doğalgaz dağıtım şirketleri ESGAZ 43 milyon dolara BURSAGAZ 120 milyon dolara satıldı. Sümer Holding bünyesinde yer alan fabrika arazileri de tek tek satıldı. 44 milyon dolara satılan Sümerbank Bakırköy İşletmesi'ni ve 27 milyon dolara satılan TÜMOSAN izledi. Blok satıştan toplam 402 milyon dolar gelir elde edilirken 2004 yılında 689 milyon dolar değerinde tesis varlık ve arazi satışı gerçekleştirildi. Türk Hava Yolları'nın (THY) hisselerinin yüzde 20'si ise 177 milyon dolara borsada satıldı.

TÜRK TELEKOM LÜBNANLILARIN OLDU

2005 yılında AKP iktidarı toplam 8.2 milyar dolarlık özelleştirme yaparak rekor kırdı. Türkiye'nin en stratejik kurumlarından biri olan Türk Telekom'un yüzde 55'i 6 milyar 550 milyon dolar bedelle Lübnanlı Hariri Ailesi'ne satıldı. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü'ne ait olan İstanbul Hilton Oteli binası ve arazisi 255 milyon dolara Ataköy Otelcilik 62.7 milyon dolara Ataköy Marina ve Yat İşletmeciliği 23.7 milyon dolara Ataköy Turizm ise 33.5 milyon dolara satıldı.

ETİ ALÜMİNYUM 305 MİLYON DOLARA SATILDI

2005 yılının bir başka büyük özelleştirmesi ise 305 milyon dolara Eti Alüminyum'un satışı oldu. Kıbrıs Türk Havayolları 33 milyon dolara Adapazarı Şeker Fabrikası 45.7 milyon dolara blok olarak satılan kuruluşlar oldu. AKP 2005 yılında Türkiye'nin en büyük sanayi kuruluşlarından TÜPRAŞ ve PETKİM'in bir bölümünü borsada sattı. Bir gece yarısı TÜPRAŞ'ın yüzde 14.76'sı İsrailli iş adamı Sami Ofer'e 453 milyon dolar bedelle devredilirken PETKİM'in yüzde 35'i 273 milyon dolara halka arz edildi.

TÜPRAŞ VE ERDEMİR ELDEN ÇIKARILDI

2006 yılı özelleştirme çapı açısından 2005'i bir önceki yılı aratmadı. Türkiye'nin en büyük sanayi kuruluşu olan TÜPRAŞ'ın özelleştirme ihalesi Eylül 2005'te yapıldı ve 4 milyar 140 milyon dolar teklif eden Koç Holding-Shell ortak girişimi ipi göğüsledi.

Birkaç gün sonra ise bir başka sanayi devi Erdemir 2 milyar 770 milyon dolara OYAK Grubu'na satıldı. Başak Sigorta ve Başak Emeklilik'e mayıs ayında blok olarak 268 milyon dolara özelleştirildi. THY'nin yüzde 25'i 207.8 milyon dolara borsada halka arz edilirken TEKEL'in Ankara'daki genel müdürlük binası da 100 milyon dolara TOBB'a satıldı.

OTELLER PEŞ PEŞE GİTTİ

Emekli Sandığı'nın sahip olduğu oteller de bir bir özelleştirilirken Büyük Ankara Oteli 36.3 milyon dolar Büyük Efes Oteli 121.5 milyon dolar Büyük Tarabya Oteli ise 145.3 milyon dolara satıldı. 2006 yılında toplam 8 milyar dolarlık özelleştirme yapılırken taşınmaz ve tesis satışından toplam 710 milyon dolar gelir elde edildi.

ARAÇ MUAYENE İSTASYONLARINI VERDİLER

2007 yılında AKP hiç kamu şirketi satmadı. Araç muayene istasyonlarını taşınmazları ve borsada Halkbank hisselerinin bir kısmını elden çıkartarak toplam 4 milyar 258 milyon dolar gelir elde etti.

Bugün Zorlu Center'ın yükseldiği İstanbul Boğazı'na nazır Karayolları arazisi 800 milyon dolara Mersin Limanı 755 milyon dolara araç muayene istasyonları 613 milyon dolara Halkbank'ın yüzde 25'i ise 1.8 milyar dolara satıldı.

YERLİ VE MİLLİ PETKİM AZERBAYCAN'IN OLDU

2008 yılında iki şirket blok olarak özelleştirildi. Birincisi tıpkı TÜPRAŞ ve Türk Telekom gibi Türkiye'nin en stratejik kurumlarından biri olan Petkim Petrokimya Holding'di. 30 Mayıs 2008 günü imzalanan sözleşmeyle Azerbaycan devlet şirketi Socar Petkim'i 2 milyar 40 milyon dolara satın aldı.

TEKEL'in sigara bölümü ise 24 Haziran 2008'de 1 milyar 720 milyon dolara satıldı. Ankara Doğal Elektrik Üretim ve Ticaret A. Ş'nin (ADÜAŞ) sahip olduğu 9 santral ise 510 milyon dolara özelleştirildi.

ŞİRKETLER BİTİNCE TESİS VE VARLIKLARI SATTILAR

2009 yılında İSE 2 milyar 270 milyon dolar değerinde özelleştirme işlemi gerçekleştirildi. Yapılan satışlarda en büyük kalemi elektrik dağıtım şirketleri oluşturdu. Başkent Elektrik 1 milyar 225 milyon dolara Sakarya Elektrik 600 milyon dolara Meram Elektrik ise 440 milyon dolara satıldı.

Blok olarak satış yapacak kamu şirketi sayısı azalınca ilerleyen yıllarda tesis ve varlık satışına ağırlık veren AKP hükümeti kamu arazilerini fabrikaları enerji üretim santralleri ile dağıtım şebekelerini elden çıkardı. Devletin yapacağı yatırımları ise özel sektöre ihale eden AKP seçtiği işbirliği yöntemiyle de ülkenin geleceğini sayıları iki elin parmaklarını geçmeyecek şirkete adeta ipotek ettirdi.

HAZİNE'DEN 100 MİLYAR DOLAR ÇIKABİLİR

Üçüncü Havalimanı Yavuz Sultan Selim Köprüsü Osman Gazi Köprüsü Avrasya Tüneli ve şehir hastaneleri başta olmak üzere yap-işlet-devret modelli projelerde işletici firmalarla yapılan sözleşmelerde günlük veya yıllık olmak üzere yolcu araç ve hasta sayısı garantisi verildi.

'TİCARİ SIR' DEYİP HALKTAN GİZLİYORLAR

Eğer planlan sayıda kullanım olmazsa kamu-özel işbirliği projelerinde devletin hazinesi 25 yıl boyunca firmalara toplam 100 milyar dolarlık ödeme yapabilir. Ülkenin geleceğini ipotek altına alan bu mega yatırımlar için verilen taahhütler ise "ticari sır" olarak halktan gizleniyor.

KAMU ÇALIŞANI SAYISI YÜZDE 100 ARTTI

AKP iktidara geldiğinde devleti küçültüp harcamaları kısarak daha verimli bir yapı oluşturma iddiasına taşıyordu. Kamu şirketleri satılacak işçiler özel sektör tarafından istihdam edilecek merkezde toplanan yetkiler yerele devredilerek kadrolu memur sayısı azalacaktı.

2003 yılında Türkiye'de kamuda çalışan kişi sayısı 2 milyon 187 bin 599'du. 2019 yılının ikinci yarısı itibariyle kamuda istihdam edilenlerin sayısı 4 milyon 569 bin 916'ya çıkmış durumda.

Ekonominin hız kesmeye başladığı yıllarda peş peşe gelen seçimler 2013 yılından bu yana kamuda çalışanlarının sayısı 2 milyon kişi artmasına neden oldu. 2002 yılında iktidar koltuğuna oturduğunda devleti küçültme iddiasını taşıyan AKP aradan geçen 17 yılda kamuda çalışan sayısını yüzde 100'den fazla artırmış bulunuyor.

10 KİŞİDEN ÜÇÜ EKONOMİK SUÇTAN CEZAEVİNDE

2002 yılında Türkiye'de toplam 98 bin 955 kişi cezaevindeydi. Hırsızlık zimmete para geçirme rüşvet irtikap sahtecilik para ve mal kaçakçılığından hapse girenlerin sayısı ise 13 bin 169'di.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun konuyla ilgili yakında dönemde yayınladığı son veri 2017'ye ait. Buna göre söz konusu tarihte Türkiye'de ceza infaz kurumuna 215 bin 761 kişi girdi.

Hırsızlık zimmete para geçirme ve benzeri suçlardan hapse giren hükümlü sayısı ise 68 bin 528 oldu. 2002 yılında cezaevine giren her 10 kişiden biri ekonomik suçlardan dolayı hapse girerken 2017 yılında bu oran her 10 kişiden üçü bu nedenle ceza aldı.

CİNSEL SALDIRI HÜKÜMLÜSÜ SAYISI 14 KAT ARTTI

Uyuşturucu madde kullanma satma veya satın alma suçunu işleyen 3 bin 450 kişi 2002 yılında cezaevine girdi. Takvim yaprakları 2017'i gösterdiğinde ise bu sayı 22 bin 490'a yükseldi. Cinsel suçtan dolayı 2002'de bin 858 kişi hüküm giyerken bu sayı 2017'de 26 bin 539 oldu. Cinsel saldırıdan cezaevine giren suçluların 14 kat uyuşturucu hükümlülerinin ise 7 kat artığı görülüyor.

İCRA DOSYALARINDA PATLAMA

Adalet Bakanlığı'nın verilerine göre; 2002 yılında 8 milyon 613 bin 759 adet icra dosyası bulunuyordu. Yıllar için icra dairelerindeki icra ve iflas dosyaları artarken bu sayı Kasım 2019 itibariyle 21 milyonu aşmış durumda.

İŞSİZ SAYISI

2002: 2 milyon 464 bin

2019: 4 milyon 596 bin (Temmuz)

İŞSİZLİK ORANI

2002: Yüzde 10.3

2019: Yüzde 13.9 (Temmuz)

TÜRKİYE'NİN BRÜT DIŞ BORÇ STOĞU

2002: 129.6 milyar dolar

2019: 446.8 milyar dolar (Ekim)

DIŞ BORCUN GSYH ORANI

2002: % 54.8

2019: % 61.9

MERKEZİ YÖNETİM TOPLAM BORÇ STOKU

2003: 283.2 milyar lira

2019: 1 trilyon 239 milyar lira (Ekim)

GSYH

2002: 231 milyar dolar

2019: 749 milyar dolar (Tahmini)

KİŞİ BAŞI GSYH

2002: 3 bin 492

2019: 9 bin 93 dolar (Tahmini)

BÜYÜME

2002: Yüzde 6.2

2019: Yüzde 0.5 (Tahmini)

ENFLASYON

2002: 29.8

2019: 9.26 (Eylül)

İsmail ŞAHİN

https://www.sozcu.com.tr/2019/gundem/17-yillik-akp-iktidarinin-bilancosu-5427893/



- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Cumhuriyeti kuranlar onu korumaya da muktedir olmalidir.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

46. BU SOZDE ALLAH LUTFU DUNYAYI IYILESTIRMEKTEN COK BOZMAKLA MESGUL VE INSANIN DOSTU OLMAKTAN COK DUSMANIDIR

Kendisinin yucelmesinde dayanak sayilan hayranlik verici eserlerinin korunmasinda, tanrisal lutfun ozel bir sekilde ortaya ciktigini goruyor muyuz? Eger dunyayi yoneten oysa, onu, dunyayi duzeltmekten cok yikmakla, olusturmaktan cok yok etmekle mesgul goruyoruz. Insanlarin korunmasini ve mutlulugunu hep gozettigi varsayilan tanrisal lutuf, ayni insanlari her an binlerce kez yok etmiyor mu? Tanrisal lutuf, her an, sevgili yaratigini gormez oluyor; bazen evini depremle sarsintiya ugratiyor; tarlasini bazen suya bastiriyor, bazen yakici bir kuraklikla kasip kavuruyor. Butun dogayi insana karsi silahlandiriyor; bizzat insani insana karsi silahlandiriyor, genellikle insani nihayet aci icinde olduruyor. Evreni korumak ve kollamak bu mudur?

Batil inanclardan ayri olarak, tanrisal lutfun insan turu ve duygulu butun varliklar hakkinda bu kuskulu, bu karisik durumu incelemeye alinirsa gorulur ki, merhametli ve ozen gosteren bir anaya benzemekten cok uzak olarak, bu tanrisallik, daha cok o ahlaksiz analara benzer ki; sehvetli asklarinin sonuclarini hemen unuturlar, rahimlerinde tasidiktan yukten kurtulmus olmalarindan dogar dogmaz memnun olurlar, onlari bir daha anmazlar, cocuklarini yardimsiz ve korumasiz olarak talihin keyif ve hevesine terk ederler.

Kendilerine barbar islemi yapan milletlerden bu konuda daha uyanik olarak, "Hotanto"larin, cogu kez iyilik yapiyorsa kotuluk de yaptigi icin " Allah"a ibadet etmekten sakindiklari rivayet olunur. Hotantolar'in bu muhakemesi; Allahlarinda iyilikten, sezgiden, ozenden baska bir sey gormeyen ve sayisiz pek cok dert ve sikinti icindeki dunyanin coskuyla ve kendilerinden gecerek optukleri ayni elden cikmis olmasi gerektigini gormek istemeyen bircok insanin muhakemesinden daha dogru ve tecrubeye daha uygun degil midir?

- - - - - - - - - - - - -
Peki, bu durum, Doganin bir yasasi midir?
Ulkemiz, topraklarinda yasayanlara duzgun bir hayat sunamayacak kadar yoksul mudur?
Hayir, yoldaslar, asla!
Ingiltere topraklari bereketlidir, havasi suyu iyidir yurdumuz, bugun bu ulkede yasayan hayvanlardan cok daha fazla bol yiyecek saglayabilir.

George OrwellHayvan Ciftligi

- - - - - - - - - - - - -
Mistik aciklamalarin derin oldugu kabul edilir.

Gercek su ki, yuzeysel bile degildirler.
VOLTAIRE (Francois-Marie Arouet) (1694-1778) Fransiz yazar ve filozof.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder