22 Aralık 2011 Perşembe

POLITIK - İran’a Amerikan Yaptırımı

Yazının ana fikri bu cümlededir.
Dünya artık tek kutuplu değildir.
Giderek iki eksen etrafında öbekleşen bir mücadele görüyoruz.

Kutuplardan birinde yükselen güç Çin, Çine sermaye taşıyan başta Rothchilds olmak üzere İngiltere ve Commonwealth kaynaklı hanedanlar, ve onunla alışveriş içinde olan ülkeler.

Diğerinde ABD/AB ve onunla alışverişde bulunan, vesayetinde bulunan ülkeler(!; misal Türkiye), ve Rochefeller hanedanı ve bağlaşıkları.

Taraflar kabaca bunlar.
Türkiye ve Türk halkı da bu mücadelede nerede olmalı?
Soru budur.
Aman haa bu sorunun cevabını ararken.
Yanılmayın, sanal ölçüler (mesela dinkardeşliği, demokrasi, humanizma),değil, gerçek kavramları(ulusal yarar) öne alın.

Yoksa Libya'da, Irak'da, Suriye'de olduğu gibi emperyalistlere alet olursunuz.


İran'a Amerikan Yaptırımı

Bülent ESİNOĞLU

Yaşadığımız bu sürecde,İran'a ve Suriye'ye düşmanlık Amerika'ya, İsrail'e dostluk ve hizmettir.

Cümle pek diplomatik bir cümle değil, ama anlaşılması en kolay siyasi ifade bu olsa gerek.

Menfaati Amerika ile bir olanlar, ya da, aklı laiklikten başka hiçbir şeyi görmeyen aklı evveller, bu cümle için, çok düz mantık diyeceklerdir.
Onların dolambaçlı mantıklarını dinlerseniz, bu iki ülkeye düşman olmak mantıklıdır.
Böyle durumlarda, ağızlarını gere gere sanki çok önemli bir şey söylüyorlarmış gibi, rasyonellik, efendim rasyonellik derler.

Obama, 2011'in başında beyan etmişti, bir kere de, Kasım 11 de söylediğini tekrarladı.
"Asya Pasifikteki kalıcı menfaatlerimiz, bizim bölgede kalıcı olmamamızı gerektiriyor."

Amerika, Çin'i dört bir tarafından kuşatma girişimlerini saklamıyor.
ASEAN ülkeleri ile Çin'in ekonomik, siyasi, kültürel bağlarını kesmek için her şeyi yapıyor.

Bildiğiniz gibi, karadan Afganistan, İran kuşatmasını tamamlamalı ki, Çin'in enerji ve ham madde yollarını tıkayabilsin.
Denizden çevirme zaten öteden beri var

ABD'nin, İran'a bir müdahale yapılabilmesi, önceden, İran'ı zaafa düşürecek unsurları tamamlamış olmasını gerekiyor.

Yaptırım bunlardan birisidir.
İran'ın Enerji satmasını engellerseniz, gelir daralması sebebi ile halkı ile yönetim karşı karşıya gelir.
Bu hesap yapılıyor.

Aslında Amerika 1979 yılından bu yana İran'a yaptırım uyguluyor.
Son yıllarda, bazı ülkeleri de yanına alarak bu ambargoyu sıkılaştırmaya çalışıyor.

Amerika'nın itibarının nerelere geldiğini anlamak için şu birkaç rakam her şeyi anlatmaya yetiyor.

İran Çin'in enerji ihtiyacının %15'ini sağlıyor.
Hindistan'ın hemen hemen tüm ihtiyacını karşılıyor.
Pakistan enerjisini İran'dan karşılıyor.

Sıkı durun bu söyleyeceğim sizi şaşırtacak.
Avrupa, İran'dan günde 900 bin varil petrol allıyor.

Amerikan senatörleri, kapı kapı dolaşıp İran'dan petrol alınmaması için baskı yapmaya çalışıyorlar.
En son Pakistan'dan elleri boş dönmüşler.

Gelelim bu ambargonun Amerika'ya zararına;  İran baskı altında olduğu için petrolünü dünya piyasasından daha düşük fiyat ile satıyor.
Yani Çin ve Hindistan gibi Amerika'nın rakibi olan ülkeler, Amerikan baskısı sayesinde daha ucuz enerji temin etmiş oluyorlar.

Bu duruma tabi Rusya kızıyor.
Çünkü onun sattığı enerjinin fiyatı da baskılanmış oluyor.

İran petrolü ucuza satınca, geliri azalıyor.
Halkına vereceği kaynaklar azalıyor.
Halkı ile karşıya gelmesi ihtimali artıyor.

Amerikalı yetkililer bize de çok sık geldiği bilinen bir husus.
Bizde İran'dan on milyar metre küp gaz alıyoruz.
Gaz gelişi ne zaman duracak diye kulağım haberlerde.
Amerika, bu gazı almayın diye, ne zaman talimat verecek merak ediyorum.

Eşbaşkan bir dakika bile durmadan vanayı kapatır.

21.12.2011, bulentesinoglu@gmail.com

 

--   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .   Insanlar aslinda mutluluga dayanamiyorlar. Mutlu olmak istiyorlar tabii, ama bunu elde eder etmez, birtakim yersiz duslerle kendilerini yiyip bitiriyorlar... Insanlar mutluluga mi dayanamiyorlar, yoksa onu yanlis mi taniyorlar, ya da kendileri icin neyin gerekli oldugunun mu farkinda degiller, mutlulugu kullanmayi mi beceremiyorlar, yoksa oteye beriye cekistirmekten yorgun mu dusuyorlar, bilmiyorum; bildigim bir sey varsa, habire ondan soz ediyorlar, boyle bir sozcuk ortada ve herhalde bosuna icat edilmedi.  Marguerite Duras   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .   Kurmus oldugum guruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir guruptur.  Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .  . . .  Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.  http://orajpoyraz.blogspot.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder