4 Ekim 2013 Cuma

10-CHP, NATO, ABD Dışişleri ve Ricci, birlikte feryadı bastılar

Ben de CHP'yi ulusalcı sanıyordum:)
Değilmiş, o da icazetli, o da işbirlikçi.
İşte ben onu söylüyorum.

Sol iyidir, sol lazımdır.
Sol çok derde devadır.
Demode falan da değildir.
Solsuz bir dünya, aşırı derecede vahşi bir yer olur.
Ama mış gibi yapan, oligarşiden icazetli bir sol değil.

CHP KÜRESEL OLİGARKLARDAN İCAZETLİ BİR PARTİDİR.
TEK BİR AMAÇ İÇİN VAR EDİLMİŞTİR.
SOL OYLARIN/KESİMLERİN DAVULCUYA, ZURNACIYA KAÇMAMASI İÇİN.
Günümüz şartlarında davulcu ve zurnacı IP oluyor, onu belirteyim.

Halen ülkemizde siyaset yapmasına müsaade edilen bütün siyasi oluşumlar onaylanmıştır.
Bunların bütün kadroları da onaylanmıştır.
Soldan, sağa, bölücüden, mürteciye hepsi de kurguludur.
Dikkatle ulusal(satın alınmış) basını tararsanız hepsinin de zaman içinde sık sık New York'a gittiğini ve ÇEŞİTLİ İŞ ÇEVRELERİYLE temaslarda bulunduğunu göreceksiniz.

CHP'nin üstdüzey bütün yöneticileri de New York'a gitmiş, çeşitli(!) iş çevreleriyle görüşmüştür.
Türkçesi hepsi de Siyonistlerden oluşan küresel oligarları temsil eden bir heyetin karşısında dingildek bir sandalyede oturmuş, vaatlerini, kendini anlatmış, onay istemiştir.
Araştırın, bakın göreceksiniz.
Sarıgül, Kılıçdaroğlu New York'a gitmiş mi, kimlerle görüşmüş?
Dediğim doğrudur.

Bu ülkede gerçekten bağımsız, gerçekten icazetsiz, gerçekten ülkenin kendi kaynaklarından beslenen bir siyasi oluşum arıyorsanız, bakacağınız yer hapishanelerdir.
Artık daha ne  diyeyim?
Daha açık nasıl söyleyeyim?

Saygılar
Oraj POYRAZ
--------------


CHP, NATO, ABD Dışişleri ve Ricci, birlikte feryadı bastılar
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
 
Ali Serdar Bolat      2 Ekim 2013
 
Savunma Sanayi İcra Komitesi'nin (doğal olarak AKP'nin de onayı ile) 3 milyar dolar tutarındaki uzun menzilli füze ve füze savunma sistemini Çin'den alma kararı üzerine CHP, NATO ve ABD hopladı. Feryatlar yeri göğü inletti.
 
Erdoğan Toprak, CHP Genel Başkan Yard.
 
 
İşte CHP'nin feryadı, Fettoş muhibbi Genel Başkan Yardımcısının kaleminden:
(ABD, AB ve NATO'nun azat kabul etmez kölesiyiz makamından. Güfte: Fethullah, Beste:Toprakullah):
 
"Çin'den füze alımı, NATO ile olan ilişkilerimizi bozar. AB ile ilişkileri askıya alan AKP, şimdi de NATO ile bağları askıya almaya çalışmaktadır. NATO'nun karşıt bloğunda yer alan bir ülkeden silah satın almak, dış politikada farklı bir yörüngeye girmek anlamını taşımaktadır."
 
"Çin'den füze alınması ile, Türkiye itibarsızlaşmıştır. Ya AKP bunun farkında olmayacak kadar körleşmiştir, ya da Türkiye'yi yeni bir siyasal denkleme sürükleyecek kadar gözü kararmıştır."
 
Türkiye'nin  ABD, NATO ve AB boyunduruğundan bir nebze olsun kurtulması olasılığı, CHP'yi çılgına çevirmektedir. "Köleyiz, efendilerimizin sözünden asla çıkmamalıyız" noktasındadırlar. Kemalizmi bordadan aşağı atıp Atatürk düşmanı sosyal-demokrasi bayrağını göndere çekmenin sonucu budur.
 
Faruk Loğoğlu, CHP Genel Başkan Yard.
 
Faruk Loğoğlu da aynı makamdan tıngırdattı:
"Çin ile yapılan anlaşma, Türkiye'yi NATO'dan uzaklaştırır."
SABAH gaz tenekesinin haber başlığı şöyle: "CHP, NATO'ya sahip çıktı."
 
 
 
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Reuters Ajansı kanalı ile sızdırdığı feryat:
Habere göre, ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye Hükümeti'ne endişelerini bildirmiş. Endişe nedeni şu imiş: Bu Çin füzeleri NATO sisteminde kullanılamayacak cinsten imiş. Ayrıca, AKP Hükümeti nasıl olur da ABD'nin kara listeye aldığı bir şirket ile anlaşma yapma kararı almaya cüret edermiş. "Bu konudaki görüşmelerimiz sürecek" diye de ilave ediyor ABD Dışişleri. Yani Tayyip Bey'i sıkboğaz edecekler.
 
 
NATO Genel Sekreteri Rasmussen
 

NATO da feryadı bastı.

NATO Genel Sekreteri Rasmussen, "NATO'nun gereçleri yanında, Çin yapımı bir füze sistemi olmaz" dedi.
Son kararın henüz verilmediğini belirten Rasmussen, olası anlaşmadan ötürü "gerildiklerini" söyledi.
Ramussen, NATO'nun teknolojisiyle, Çin'in ürettiği füze savunma sisteminin nasıl uyum sağlayacağını anlamakta güçlük çektiğini belirtti.

http://www.ulusalkanal.com.tr/gundem/cin-turkiye-anlasmasi-natoyu-rahatsiz-etti-h15908.html

 

ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ricciardone

 

ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone: "Umarım NATO'ya uyumlu bir füze savunma sistemi seçersiniz. Böylece dünyadaki en iyi hava savunma sistemine sahip olursunuz"

 
 
Jen Psaki, ABD Dışişleri Sözcüsü
 
ABD Dışişleri, "AKP anlamamış olabilir" düşüncesi ile, bir gün önce Reuters üzerinden sızdırdığı fırçayı Bakanlık Sözcüsü Jen Psaki kanalı ile resmen açıkladı.
AKP Hükümeti, böylece dünyanın gözü önünde fırçayı yedi. Ajanslar fırçayı "tepki" olarak yorumladılar.
Konu füze olmasına rağmen Psaki araya Tayyip Bey'in açıkladığı paketi sokuşturdu, paketin "memnuniyet verici önemli bir ilerleme" olduğunu söyledi ve Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmasının pakette yer almamasından dolayı Obama yönetiminin hayal kırıklığı içinde olduğunu da ekledi.
 
 
 
ABD Savunma çevrelerine yakınlığı ile bilinen Defense News, "Türkiye Çin füzelerinin seçilmesini savundu" başlıklı bir haber yaptı.
Haberde, Savunma Bakanı Ahmet Yılmaz'ın VATAN gazetesine yaptığı açıklamalara yer verildi, görüşmelerin henüz sonuçlanmadığı, sürecin devam ettiği belirtildi.
 
 
 
Bakan İsmet Yılmaz:
"Füzelerin NATO ile uyumu konusunda sorun yok. Ortak üretim ve teknoloji transferi istedik. Diğer ülkeler bunu sağlıyor mu? Sağlamıyorsa, sağlayandan alacağız. Ayrıca en ucuz teklifi Çinliler verdi."
 
Çinli firmanın 4 milyar dolara mal olması beklenen sistem için 3 milyar doların altında teklif vermesi ve Türkiye ile ortak yapım teklif etmesinin ardından ihale için CPMIEC'in ürettiği FD-2000 sistemi tercih edildi. Çin Halk Cumhuriyeti'nin CPMIEC firması tarafından üretilen FD-2000 füze savunma sistemi 20 bin metre irtifa ve 100 kilometre menzile sahip. Radara yakalanmama özelliği bulunan füzeleri dahi tespit edebilen sistem, ikili ve altılı bataryalar halinde konuşlandırılıyor.
 
 
Abdullah Gül:
Karar kesin değil. Süreç tamamlanmadı. Bir liste oluşturuldu, Çinli firma da bu listenin içinde. Koşulları incelemeliyiz. Ancak şüphe yok ki, Türkiye öncelikli olarak NATO'dadır.
 
Sonuç:
Tarzan zor durumda. Her an "ne işi var NATO'nun Libya'da" durumu meydana gelebilir.
 
 
arşiv:

 
Çin şirketinin füze teklifi AKP'yi hizadan çıkardı
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
 
Ali Serdar Bolat   30 Eylül 2013
 
AKP Hükümeti, uzun menzilli füze ve FD2000 füze savunma sistemi üretimi için Çin şirketi CPMIEC ile anlaşma imzalama kararını açıkladı.
 
Çin şirketi, nükleer silahların yaygınlaştırılmasına karşı yapılmış olan anlaşmaları ihlal ettiği gerekçesi ile bu yılın Şubat ayında ABD tarafından yaptırım uygulanan şirketler listesine, yani kara listeye alınmıştı.
 
ABD yönetimi, AKP'nin bu kararına tepkisini Reuters Ajansı kanalı ile açıkladı. Habere göre, ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye Hükümeti'ne endişelerini bildirmiş. Endişe nedeni şu imiş: Bu Çin füzeleri NATO sisteminde kullanılamayacak cinsten imiş. Ayrıca, AKP Hükümeti nasıl olur da ABD'nin kara listeye aldığı bir şirket ile anlaşma yapma kararı almaya cüret edermiş. "Bu konudaki görüşmelerimiz sürecek" diye de ilave ediyor ABD Dışişleri. Yani Tayyip Erdoğan'ı bu anlaşmayı imzalamaması için sıkboğaz etmeye devam edeceklermiş.
 
Haberin tamamı için bakınız: http://www.hurriyet.com.tr/planet/24814218.asp
 

FÜZE İHALESİNİ ALAN ŞİRKET ABD'NİN KARA LİSTESİNDE

Foto: Hürriyet
 
Amerikan Raytheon şirketi ve Fransız-İtalyan ortaklığı Eurosam dururken Çin şirketinin seçilmesi Atlantik ittifakını çıldırtmış.
Hürriyet gaz tenekesi, yaptığı yorumda, Türkiye'nin Çin şirketini seçmesinin hem maliyeti düşürmek, hem de askeri üretime dahil olmak istemesinden kaynaklandığını söylüyor.
İşin püf noktasını, bam telini söylemiş ama, tam anlaşılır şekilde söylememiş.
 
Çin firmasının teklifini ABD  ve Avrupa şirketlerinin tekliflerinden ayıran temel özelliği Mehmet Ali Güller vurguladı:
Çin'in teklifi sadece ucuz olması açısından değil, aynı zamanda ve en önemlisi teknoloji transferi ve buna bağlı olarak ortak üretim imkanı sağladığı için de rakipsizdi.
(Aydınlık, 28 Eylül 2013)
 
Rus teklifi de teknoloji transferi içeriyordu ama AKP Rusya ile nükleer santral anlaşması yapmıştı. Bir elini de Çin'e uzatması daha akıllıca idi. Ayrıca, Suriye'nin elinde de Rus füzeleri vardı. Bunu AKP tabanına biraz zor anlatırlardı.
 
ABD ve Avrupa şirketleri, teknoloji transferinin adını bile duymak istemiyorlar. Onların tek istediği, mallarını satmak. Ve Türkiye'yi ilelebet kendilerine bağımlı halde tutmak.
Hem fiyatları pahalı, hem teknoloji vermiyorlar, hem de şikayet ediyorlar. Hem kel hem fodul yani.
 
ABD ve Avrupa'nın bize sattıkları uçakların beyinleri de kendilerine bağlı. Onlar hangi ülkenin silahlarını dost göstermek istiyorsa bizim uçaklar o silahları dost görüyor. Onlar ise istedikleri gibi ayar yapabiliyorlar. Çünkü teknoloji onların elinde. Örneğin biz ABD ve Avrupa uçaklarını düşman olarak göremiyoruz, ama onlar istedikleri anda bizim uçakları düşman görecek şekilde düzenleme yapabilirler. Bize kakaladıkları gemiler de, diğer tüm silahlar da aynı konumda.
 
 
Rusya ve Çin ile askeri ilişkiler kurulması 28 Şubat dönemine rastlar. Dolayısıyla, füze anlaşması da 28 Şubat'ın hazırladığı sürecin bir sonucudur.
Türkiye kendi milli savunma sanayisini oluşturamıyordu, NATO buna izin vermiyordu. 28 Şubat'ın kurduğu bu ilişkiler, bu çemberin kırılmaya başlanması için atılan adımlardı.
 
Mehmet Ali Güller, sözkonusu yazısında bu konuya da açıklık getiriyor:
MİLGEM ve MİLTANK projeleri de 28 Şubat'ın millileşme atılımının parçaları idiler. 28 Şubat'ın komutanları, diğer yandan da Rus ve Çin orduları ile ilişkiye geçerek silah envanterini çeşitlendirme uğraşına girişmişlerdi. Bütün bu çalışmaların amacı, ülkemize teknoloji transferi yapmak istemeyen ABD ve Avrupa'ya olan bağımlılığı azaltmaktı.
 
Dönemin MGK Genel Sekreteri Org. Tuncer Kılınç "Türkiye'nin Rusya ve İran'ı da içine alacak şekilde bir arayışın içinde olmasında fayda buluyorum" diyor, Genelkurmay Başkanı Org. Kıvrıkoğlu Çin'i ziyaret ederek Çin Ordusu ile ilişki kuruyor, silah alımı ve teknoloji transferi görüşmeleri yapıyordu.
 
28 Şubat komutanlarının NATO'dan uzaklaşıp Doğu'ya yanaşmalarını ABD Genelkurmayı, emekli Yarbay Steve Williams'ın Western Policy Center için kaleme aldığı 30 Ekim 2002 tarihli makale kanalı ile eleştirmiş, 4 yıllık görev süresi içinde Çin'e bile giden Kıvrıkoğlu'nın ABD'ye bir defa bile gitmemesi büyük bir sorun yapılmıştı.
 
ABD'ye gitmemek bir yana, 2001 yılında Türkiye'ye gelen ABD Savunma Bakanı Rumsfeld ile de görüşmemişti Kıvrıkoğlu, çünkü Çin'e yapacağı ziyaretin hazırlıkları ile meşguldü. :)))
Bir darbe daha: Rumsfeld daha Türkiye'den ayrılmamış iken, Rusya Genelkurmay Başkanı ile yaptığı ortak açıklamada Kıvrıkoğlu "Irak'ın toprak bütünlüğünün arkasındayız" diyerek ABD'nin Irak işgali sonrası kurmayı planladığı Barzani devletine karşı olduğunu açıklamış oluyordu.
 
Kıvrıkoğlu döneminde ABD yerine İran, Rusya ve Çin gibi ülkelerin askeri temsilcileri ile çok sayıda üst düzey toplantı yapılmış, bu suretle ABD'ye "Seninle olan müttefikliğimizi sorguluyoruz" mesajı verilmişti.
 
İşte bu yüzden, ABD kaynaklarının 28 Şubat sürecinde "Türk Ordusu hizadan çıktı" diye feryat etmeleri anlaşılabilir bir şeydir. Bu hizadan çıkışın intikamı, AKP Hükümeti döneminde, Ergenekon - Balyoz tertipleri ile alınacaktı.
 
 
***********
 
Peki, 28 Şubat'ı ABD adına yargılatan Tayyip Erdoğan, nasıl oluyor da Çin şirketi ile füze anlaşması yapma kararı alabiliyordu?
Çünkü, Türk Ordusu içindeki hangi görüşten olursa olsun hiç bir komutana hem diğerlerinden ucuz olan, hem de diğerlerinden farklı olarak teknoloji transferi ve ortak üretim içeren bir teklifi kabul etmemenin nedenini açıklayamazsınız. "Ülke yararına olan değil, ülkemizi kazıklayan teklifi kabul ediyorum" diyemezsiniz.
 
Ancak ABD bizimkileri iyice bunaltırsa, Çin şirketi ile anlaşma imzalamamak için bir neden bulunabilir. Ben bir tiyö vereyim: Çin füzelerinde komünizm mikrobu olabilir.
 
***********
***********


a45UyF587661-201307301451-10

  ^^^^^ - vvvvv

 

zaryop:jaro
Bir dert atlatildiktan sonra,insana bir kazanc olur.

Goethe
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder