3 Mart 2017 Cuma

2017 ankara asbest faciası

 


Ankara'da asbest ve kanser iddiaları, son birkaç gündür yaşanan gelişmeler neticesinde iddia olmaktan çıkarak Ankara halkı için bir realite halini almış, cumhuriyet tarihinin en büyük skandallarından biri olma yolunda hızla ilerlemektedir.

dolayısıyla iddia sözcüğü, içinde bulunduğumuz durumun vehametini ifadede artık yetersiz kalmaktadır.

bir başka yazarın diğer başlıkta önermiş olduğu üzere 2017 Ankara asbest faciası ifadesini kullanmaya başlamanın daha uygun olacağı fikrine katılıyorum.

*

Eğer Mimarlar Odası Ankara şubesi ve kimya mühendisleri odası'nın, Maltepe'de yıkımına başlanan fabrikanın çevresinden alınan numuneler ile yabancı bir firmaya yaptırdıkları yüzey ölçümlerinin sonuçları gerçeği yansıtıyor ise;

Ankara'da, yıllar sonra başta akciğer zarı kanseri olmak üzere sayıları korkunç boyutlara ulaşacak olan solunum hastalığı vakalarının şüpheye mahal bırakmayacak şekilde müsebbibi olacak faciadır.

izahı ve telafisi mümkün olmayan bu yıkım ile birlikte bütün bir Ankara halkının canı hiçe sayılmıştır.

bu felaketin ve ömürlerinden çalınan çocukların, gençlerin, bütün bir Ankara halkının vebali;

başta Ankara büyükşehir belediye başkanı olmak üzere büyükşehir belediyesi bünyesindeki yetkili kimselerin, yıkıma göz yuman çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı yetkilileri ile sağlık bakanlığı yetkililerinin, bilirkişilerin, teknik yeterliği olmadığı halde ihaleyi üstlenmeye cüret eden yüklenici firmanın, bu yıkımın gerçekleşmesinde Ankara halkının sağlığını ve geleceğini riske atma pahasına menfaat gözeten herkesin üzerinedir.

*

Öncelikle gelişmeleri kronolojik olarak yazmak ve konu ile ilgili henüz hiçbir fikri olmayan kimseleri yalnızca bu entry ile mümkün olduğunca aydınlatmak isterim.

*

15 şubat 2017 tarihinde Mimarlar Odası Ankara şubesi ve Ankara tabipler odasının yapmış olduğu ortak basın toplantısında, yapımında 350 ton asbest kullanıldığı tespit edilen tarihi havagazı fabrikasının yıkım sürecine dair duyulan kaygılar dile getirildi.

ankara tabip odası

*

Ankara Maltepe'de atıl durumda bulunan ve 2006 yılında bir bölümü yıkılmış olan fabrikanın, şartnamede 350 ton asbest ihtiva ettiği belirtilen kalan kısmının yıkımına başlandı.

hürriyet

milliyet

evrensel

*

Mimarlar Odası ve meslek odalarının basın açıklamalarıyla birlikte olay kamuoyunda yankı bulmaya başladı.

Mimarlar Odası karantina çağrısında bulundu.

mimarlar odası

kimya mühendisleri odası

ankara tabip odası

sözcü

*

Mimarlar Odası Ankara şubesi ve kimya mühendisleri odası tarafından yıkımın gerçekleştiği arazi ve civarındaki noktalardan alınan numuneler ile yabancı bir firmaya yaptırılan yüzey ölçümleri neticesinde, yüksek oranda amphibole tipi asbestin bölgeye yayılmış olduğu tespit edildi.

Mimarlar Odası bölge halkının acilen tahliye edilmesi gerektiğini belirtti ve karantina çağrısını yineledi.

kimya mühendisleri odası

cumhuriyet

*

Bölgede yoğun miktarda asbest varlığının kesinleşmesinin ardından Ankara tabip odası ve meslek odaları yürütmenin durdurulması istemiyle idare mahkemesine başvurdu.

mimarlar odası

bianet

*

Halkevleri üyeleri, farkındalık yaratmak amacıyla Kızılay'da maske ve koruyucu kıyafetler giyerek "havagazı" eylemi yaptı.

t24

cumhuriyet

*

Mimarlar Odası'nın asbestli hafriyatı hiçbir koruyucu önlem almadan taşıyan tırlara dair bimer'e göndermiş olduğu şikayet dilekçesi, uyuşturucu ile mücadele şube müdürlüğü'ne yönlendirilmiş ve müdürlüğü ilgilendiren bir husus olmadığı gerekçesiyle geri çevrildi.

mimarlar odası

*

Ankara 7.idare mahkemesi, 1 mart 2017'de yürütmenin durdurulmasına karar verdi ve yıkım işlemi aynı gün durduruldu.

hürriyet

cnn Türk

sözcü

*

Ankara büyükşehir belediye başkanı melih gökçek, mahkeme kararına tepki gösterdi ve meslek odalarını tehdit etti.

dha

*

Sağlık bakanı recep akdağ, konu ile ilgili açıklama yaptı.

sözcü

*

Asbestin ne olduğu ve asbestten nasıl korunulacağı ile ilgili genel birtakım bilgiler için,

(bkz:

asbest/#66600071)

*

Asbestle çalışma konusunda izlenecek yol haritası ne olmalıdır?

*

İstanbul'da kentsel dönüşüm kapsamında yıkılmakta olan eski binalar örnek gösterilerek asbest maruziyetinin bizler için yeni olmadığı, havagazı fabrikası faciasının büyütüldüğü dillendiriliyor.

yıkımına başlanan bina alelade bir apartman değil;

havagazı üretmek üzere inşaa edilmiş, dolayısıyla ısı yalıtımının önem arz ettiği ve 350 ton kadar asbestin her tarafında bol kepçeden kullanıldığı atıl durumdaki bir fabrikadır ve böyle bir fabrikanın usule aykırı biçimde yıkılması halinde etrafa saçılacak asbestin etkileri de yıkıcı olacaktır.

yıkımı durdurulan havagazı fabrikasının bulunduğu arazi tez elden çevrilerek karantina altına alınmalıdır.

sıfır noktasından ve civar semtlerden düzenli aralıklarla numuneler alınarak, serbest haldeki asbest lifi miktarının ölçümleri yapılmalı ve limit değeri aşan bölgelerde vatandaşların tahliyesi gerçekleştirilmelidir.

*

Olayın toplumsal histeri boyutuna geldiğini iddia eden kimselerin ne yazık ki asbest hususunda henüz yeterli bilince ulaşmamış oldukları kanaatindeyim.

hepimiz hayatımıza kaldığımız yerden devam etmek istiyoruz.

yetkili ağızlardan rahatlatıcı açıklamalar duymak, ertesi sabah çocuklarımızı gönül rahatlığıyla okul servisine bindirmek, işimize odaklanmak, soluduğumuz havanın bizi ölüme hızla yaklaştırmadığı geçmişe dönmek istiyoruz.

uyuşmak istiyoruz;

zira zihnimizin uzun süreli yoğun stres altında sağlıklı biçimde işleyişini sürdürmesi mümkün değil.

akıl sağlığımızı koruyabilmemiz için olayın gerçekliğini ve etkilerini gözardı etmek, onu reddetmek, onu unutmak eğilimindeyiz.

fakat vaziyeti olduğu gibi kabul edip göz göre göre zehir solumamız, hayatlarımıza pervasızca devam etmemiz, ömrümüzün bir kısmından vazgeçmemiz kabul edilemez.

uyanık kalmalıyız.

Ankara halkının bu faciayı minimum hasarla atlatmasını sağlayıcı tüm tedbirlerin alınması elzemdir.

öyle durumlar vardır ki;

sizi radikal kararlar almak zorunda bırakır.

bir hortum, bir tsunami, yahut bir yanardağda hareketlilik beklendiğinde afetten etkilenme ihtimali olan insanlar bölgeden ivedilikle tahliye edilir.

akl-ı selim sahibi hiçbir kimse yoktur ki başına gelecek bir felaketin varlığını ve gerçekliğini idrak ettiği halde harekete geçmesin, hiçbir önlem almasın.

Mimarlar Odası Ankara şubesi ve kimyagerler odasının yıkımı gerçekleştirilen binanın çevresinde yapmış oldukları ölçümler ve kamuoyuyla paylaştıkları veriler neticesinde, Ankara'da bir felaketin var ve yaşanmakta olduğundan emin olabilirsiniz.

Ankara'da vuku bulan bu olay, herhangi bir doğal afetten daha az ciddi değildir.

bir doğal afetin sonuçları gerçek zamanlı olarak tecrübe edilmekte iken;

asbest denen bu musibet sinsice ilerleyecektir ve neticelerini insanlar ancak seneler sonra çok acı bir biçimde tecrübe edecektir, tek fark budur.

*

İhmalkarlık, iş bilmezlik, liyakatsizlik, şark kurnazlığı ve cahil cesareti sonucu başkent Ankara'nın göbeğinde meydana gelen bu vahim tablonun Ankara halkına daha fazla zarar vermemesi için olaya bir afet ciddiyetiyle yaklaşmak elzemdir.

bölgede aldığımız her nefes, havada asılı duran asbest liflerine biraz daha maruz kalmamıza, ciddi solunum hastalıklarının vücudumuzda vuku bulma riskini artırmamıza sebep olacaktır.

*

Ankara halkı, kendi hayatları ve çocuklarının hayatları için harekete geçmelidir.

birey olarak sorumluluklarımız etrafımızdakileri bilinçlendirmek;

Maltepe, Kızılay ve civarındaki semtlerde koruyucu maske kullanmak, içinde en azından biraz vicdan kırıntısı taşıdığına inandığınız yetkililerin açıklamalarını takip etmek ve talimatlarını dinlemek, sosyal medya yoluyla kamuoyu oluşturmaya yardımcı olmak, ilgili kurum ve kuruluşları telefon ve email yoluyla göreve davet etmek, havagazı fabrikasının yıkımının teknik yeterliğe sahip bir yıkım firması tarafından gerekli tüm tedbirler alınarak usule uygun biçimde sürdürülmesini talep etmek ve tatmin edici bir netice alana kadar pes etmemek, durumu kanıksamamaktır.

*

Asbest konusunda toplumsal farkındalık sağlanması ve yalnızca bu olay özelinde değil;

Türkiye genelinde asbest ihtiva eden tüm binaların yıkım işlemlerinde azami ölçüde tedbir alınmasının ve yıkımın mevzuata uygun olarak gerçekleştirilmesinin talep edilmesi hususunda hepimize büyük sorumluluk düşmektedir.

https://eksisozluk.com/entry/66619266


a45UyF587661-170303141815 Oraj Poyraz oraj_poyraz@alpinaasia.com
2017/03/03  15:19 2  65  alelma@yahoogroups.com


 



--

Beneficium accipere libertatem est vendere
* * *
Yapilan bir lutfu kabul etmek ozgurlugunu satmaktir.

Latin Atasozu

Tevbe Suresi 5.Ayet:

Musrikleri buldugunuz yerde oldurun.

Kur an-i Kerim in bazi ayetlerine iliskin mazeretler:
1- Bu ayetler yanlis tercume edilmis!
2- Bu ayetler yanlis anlasilmaya musait yani herkes anlayamaz!
3- Bu ayetler zaman asimina ugradi yani bugun gecersiz!
4- Bu ayetler cag disi yani Islam da reform yapilmasi lazim!
5- Bu ayetlere iman etmek imkansiz ama yine de ben bir muslumanim!

Mazeretlerin Cevaplari:

1- Diyanet Vakfi Meali ni, konularinda uzman Ilahiyatci Heyet hazirladi. En cok itibar edilen meal. Heyetteki herkesin yanlis tercume yapmasi imkansiz. Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.
2- Kur an-i Kerim i herkesin anlayabilecegine dair ayetler var* ve zaten bu sebeple indirilmis . Tersi ise adaletsizlik olur cunku herkesin anlayamayacagi ve yanlis anlasilmaya musait bir kutsal kitap gondermek Allah a yakismaz. Bir sakinca da sudur; Muslumanlara siz Kur an i anlamazsiniz, sadece biz anlariz diyen ruhban sinifi olusur ki Islam da ruhbanlik haramdir. Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.
3- Kur an in, kiyamete kadar , cihansumul(evrensel) yani her zaman ve her yerde hukmunun gecerli olduguna inanmak farzdir. Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.
4- Allah 21. yuzyilin hayat sartlarini ve yasam bicimini ezelden beri bildigine gore Allah in bu durumu hesaba katmadigi ni iddia etmek Allah a karsi cok buyuk bir iftiradir. Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.
5- Bu ayetlere iman etmeyenin adi Musluman degil Kafir dir.** Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.

*Bakiniz: Nahl Suresi 89. Ayet, Enam Suresi 38. Ayet, Maide Suresi 15. Ayet, Hac Suresi 16. Ayet.
**Bakiniz: Bakara Suresi 85. Ayet ve Maide Suresi 44. Ayet.

Kuran daki Celiskiler ve Nedenler (3)

Bazi Ayetlerin Muhkem (Kesin) Anlamli, Bazilarinin Da Mutesabih (Supheli) Oldugu Ve Celismeli Gorunumun Bundan Dogdugu Iddialarindaki Gecersizlikler

Seriatcilar, Kur an ayetlerinin cesitli anlamlara gelebilecek sekilde indirildigini ve boyle oldugu icindir ki, hem muglak (guc anlasilir) hem de celismeli ymis gibi gorunduklerini ileri surerler:

Kur an in bazi ayetleri herkes tarafindan anlasilabilecek nitelikte seylerdir; bunlara muhkem ayetler adi verilir. Bazi ayetleri ise herkesin anlayamayacagi sekilde gonderilmistir ki, bunlara da mutesabih , yani supheli ayetler deniri Tanri kesin ayetler yaninda suphe uyandiracak nitelikte ayetler yollamistir; cunku, gonderdigi ayetlerin tumunun herkes tarafindan anlasilmasini istememistir. Bazi ayetleri herkesin anlayamayacagi sekilde indirmis olmasinin nedeni, bir yandan fikir ozgurlugunu gelistirmek ve diger yandan cahil Arabin inanc bocalamasina kapilmasini onlemek icindir. Cunku, eger her sey anlasilir sekilde aciklanmis olsaydi, cahil Araplara o anda akillarinin alamayacagi bir sey soylenmis olur, bu da onlari tereddude dusurebilir, urkutebilirdi. (1)

Ve iste guya bundan dolayidir ki, Kur an daki ayetler celiskiliymis gibi gorunmektedir. Dikkat edilecegi gibi, seriatcilarin iddialarina gore Tanri, esas itibariyle fikir ozgurlugunu olusturmak amaciyla ayetleri farkli anlamlarda indirmistir. Guya bazi ayetleri anlasilmaz nitelikte kilmakla, bunlarin yorumlanmasina ve boylece cesitli durumlara ve ihtiyaclara uydurulmasina ve ayni zamanda Arabin inanc bocalamasinda kalmamasina olanak yaratmak istemistir! Bununla da Islamiyette dinin temellerinin guclenmesini saglamistir.(2)

Yukaridaki iddialara sarilanlar, genellikle Kur an in Al-i Imran Su-resi ndeki su ayeti ornek verirler:

...Oyle bir Tanri ki, sana kitap indirdi. Onun bir kismi apacik ayetlerdir ve bunlar kitabin temelidir. Diger kismiysa cesitli anlamlara benzerlik gosterir ayetlerdir. Yureklerinde egrilik olanlar fitne cikarmak ve onlari tevil etmek icin anlamlari acik olmayan ayetlere uyarlar. Halbuki, onlarin tevilini ancak Allah bilir. Bilgide supheleri olmayacak kadar kuvvetli olanlarsa derler ki biz inandik ona, hepsi de Rabbimizdendir . Bunu akli tam olanlardan baskalari dusunemez (Al-i Imran Suresi, ayet 7).

Hemen belirtelim ki, ne bu ayet (ve benzerleri) ne de seriatcinin yukaridaki aciklamasi, Kur an daki celismelerin gercek nedenlerini ortaya cikaracak yeterlilikte degildir. Ayetlerden bazilarinin mutesabih (supheli, kapali) nitelikte olmasi, ne fikir ozgurlugunu saglamak icindir ne de cahil Arabin tereddude dusmesini ya da urkmesini onlemek icindir. Eger Muhammed in Tanrisi fikir ozgurlugunu yaratmak isteseydi, ayetleri anlasilmaz ya da celismeli sekilde gonderecek yerde, anlasilir sekilde kilar ve kisilere, ozgur akil rehberligiyle, bunlari uygulamak ya da degistirme yeterliligini saglardi. Kalkip da, Bazi ayetlerin tevilini ancak Allah bilir deyip, anlamini sadece kendisine sakladigi ayetleri kisilere gozu kapali sekilde kabul ettirmez ve onlardan, anlamini bilmedikleri bir sey icin Biz inandik ona, hepsi de Rabbimizdendir demelerini beklemezdi. Cunku, bunu yapmakla, fikir ozgurlugunu temelinden yikmis olacagini bilirdi. Mutesabih (supheli) ve celismeli hukumler yoluyla fikir ozgurlugunu yaratmanin mumkun olamayacagini ELBETTEKI dusunurdu. Zira, fikir ozgurlugu, herhangi bir hukmu, sirf Tanri dan gelmistir diye kabul etmekle ya da yorumlamakla degil, fakat onu akilci yoldan degistirebilmekle, yerine yepyenisini getirebilmekle, cerh edebilmekle olusabilir. Oysa ki, Kur an a gore aklin rehberligi diye bir sey soz konusu degildir; vahiylerin akil suzgecinden gecirilerek yok edilmesi mumkun degildir. Aksine, Kur an da Tanri ve peygamber emirlerinin mutlakligi, degismezligi, ongorulmustur. Kisinin tum yasantilarini en ince noktasina kadar duzenleyen ve insan aklina bunlari ogrenmekten baska bir olanak vermeyen bu emirleri insan iradesiyle degistirmek, ilga etmek mumkun degildir; cunku yasaklanmistir: Bakara Suresi ndeki Ayetlerimi degistirmeyin (Bakara Suresi, ayet 41) seklindeki hukumden tutunuz da, Kitabi batil kilacak hicbir sey olmadigina (Fussilet Suresi, ayet 41-42) ya da kitabi ciddiye almayip reddedenlerin cehennemlik sayilacaklarina (Bakara Suresi, ayet 113-115) varincaya kadar, Kuranda yer alan buyruklar, fikir ozgurlugunu kokunden kurutacak nitelikte seylerdir.

Araplari tereddude dusurmemek ya da urkutmemek icin bazi ayetlerin mutesabih nitelikte gonderildigi iddiasina gelince... Boyle bir iddia, Tanri yi aciz durumdaymis gibi tanimlamaktan baska bir ise yaramaz. Cunku, eger Tanri, kendi yarattigi kullarini tereddude dusurmekten ya da urkutmekten cekiniyor ise, bu takdirde, gucsuzlugunu, aczini itiraf etmis oluyor demektir. Eger onlari urkutebilecek emir vermekten cekiniyor da, bu emri bazilarinin anlayamayacagi bir dilde veriyor ise, bu takdirde kullarindan korkuyor demektir! Ote yandan kullarina diledigi gibi anlayis gucu sagladigini ya da onlari dogru yola sokmak,gonullerini acmak olanagina sahip oldugunu soyleyen bir Tanri nin (ornegin, Enam Suresi, ayet 125), bazi ayetleri mutesabih nitelikte gondermeye neden ihtiyac duymus olabilecegi de ayrica anlasilmasi guc bir sorundur!

Butun bunlar bir yana, Muhammed in ilk anlarda yerlestirdigi ayetlerden anlasilan odur ki, Tanri, kendi emirlerinin herkes tarafindan anlasilmasini istemis bu nedenle de, buyruklarini apacik olmak uzere gonderdigini bildirmistir. Daha once diger ummetlere -sirf anlasinlar diye-, kendi dillerinde kitap gonderdigi gibi, Araplara da Kur an i, apacik bir dille, Arapca olarak, yani Araplarin kendi anlayacaklari dilde hem de yedi farkli okunusta gondermistir.

Yani anlasilmasini istedigi icindir ki, Kur an i apacik olmak uzere, en acik ve en anlasilacak tarzda, hem de cesitli Arap kavimlerinin kullandiklari yedi lehcede olmak uzere indirdigini soylemistir. Kur an in apacik olmak uzere gonderildigine dair Kur an da sayisiz denecek kadar cok ayet vardir. Butun bunlar ortadayken, bazi ayetleri muhkem (kesin, anlasilabilir) ve bazilarini mutesabih (supheli, anlasilamaz) sekilde gondermesinin ELBETTEKI anlami olamaz ve aksini iddia etmek ELBETTEKI yersizdir.

Dipnotlar ;

1)Sahih-i..., c.ll,s.62 vd.

2)Cerrahoglu, age, s. 17 vd
https://kuranelestirisi.wordpress.com/2011/11/24/kurandaki-celiskiler-ve-nedenler-3/


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/










BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder