Son aylarda böylesi makaleleri ciddiye almamaya kararlıydım, durdum durdum ama dayanamadım.
Batı medeniyeti çökmüyor.
Evet, bir ilkelleşme, bir gerileme dönemine giriyor bu kesin.
Faşistleşiyor, despotlaşıyor, dayatmacı, zorba kimlik kazanıyor bu kesin.
Ama çöktüğünü söylemek zor.
Bir de bir şeyleri bir şeylerle kıyaslarsınız.
Batının kıyasını Doğu ile yaparsınız.
Doğu derken İslam Medeniyeti(Sözde?).
Evet, birileri geriye gidiş yaşıyor ama, öbürü uzaya mı çıkıyor?
İslam ülkeleri taş devrine geri dönüyor.
Batılı ülkelerin orduları adeta kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor.
Ve bir zihin mastürbasyonuyla BATINI ÇÖKÜŞÜNE HAZIRLANIN deniyor.
Batı İslam ülkelerinin bu haliyle çökerse eğer, vayyyyy İslam ülkelerinin ve halklarının haline.
Batıyı ve batılı ülkeleri dizginleyen tek güç yine batının vicdanından başkası değildir.
İslam ülkelerinin orduları, devletleri asla caydırıcı değildir.
Bu nedenle kimse batının çöküşüne sevinmesin.
Eğer şimdi batı çökerse altında en çok İslam ülkeleri kalır.
Bu nedenle ADŞ bunağının zırvaların pey vermeyin, verenleri de uyarmak göreviniz olsun.
Batı şimdi çökerken dahi ısırdığında çok can yakar.
O yüzden batının çökmesinden çare aramayın.
Ve batı çökmüyor.
Batı tepki gösteriyor.
İslam ülkelerinde, Türkiye'de olup bitenlere tepki gösteriyor.
Recep Tayyip ERDOĞAN(RTE)'nın çalaklanmalarına batı tepki gösteriyor.
Bunca meydan okumanın karşılıksız kalmasını kimse beklememeliydi.
L2fSIJNoA0xfSNxA
Gönderdiğim yazı her nasılsa silinmiş.Yeni okuyucular için buraya kopyalıyorum.Selamlar
Dikkatle okunmaya değer bir yazıBatı sanıldığı gibi ideal bir konumda değildir.Türkiye de medeniyet ve değerler üzerinden batının çok önündedir.Alttaki yazının kısa yolu yazının altındadır.A. D. ŞimşekBATI MEDENİYETİNİN ÇÖKÜŞÜNE HAZIR OLUN22 Mart 2017 17:45Kanal A Genel Yayın Yönetmeni Alper Tan, Batının derdinin "demokrasi," "özgürlük," "şeffaflık," "insan hakları," "hak-hukuk" ve "adalet" olmadığını yazdı. İşte Tan'ın sahte Batı medeniyetinin gümbür gümbür yıkılacağını anlatan o analizi:Ortaçağdan bahsedilirken önüne veya arkasına "karanlık" kelimesi eklenir. "Ortaçağ karanlığı" gibi.. Sanki tüm dünya o devirde karanlıktaymış algısı oluşur. Bu, son derece yanlış bir algı.. Ortaçağ karanlığı tamamen, Hristiyan Batı dünyası için geçerliydi. Ortaçağda Müslümanlar en parlak dönemlerden birini yaşıyorlardı. İlim, fen ve teknikte, insan hakları (kul hakkı) ve hukukta Batının çok çok önündeydiler.
Ortaçağ, Batının kendi karanlığı idi. Kendileri karanlıkta oldukları için herkesin karanlıkta olduğunu zannederek Müslümanları da karaladılar. Kendileri gözlerini kapatınca her yerde gece olduğunu düşünüyorlar.
Ortaçağda, Batının karanlığa gömülmesinin en önemli sebebi kiliselerdi. Tahrif edilmiş İncillerdi. Kiliseyi ve dini istismar eden, Cennetten bahçeler pazarlayan, insanların günahlarını affettiği yalanını kullanan Hristiyan din baronlarıydı. Bu, din baronlarından soğuyan insanlar, kiliselerden de soğudular, dolayısıyla Hristiyanlıktan da soğudular. Geri kalış sebeplerini Hristiyanlığa bağladılar. Sonra da tüm dinleri geri bırakan inançlar olarak gördüler ve gösterdiler.
Osmanlı'nın sonlarına doğru ve Cumhuriyet döneminde bizler de buna inandırıldık. Müslümanların, İslam dışı yaşamları İslam'la özdeşleştirildi. Müslümanlar da, İslam'dan uzaklaşmaya, Batıya öykünmeye başladılar. Netice malum. Asrı Saadet'le birlikte Emevi, Endülüs, Selçuklu, Osmanlı medeniyetlerine baktığımızda ve Batıyla mukayese ettiğimizde gerçekleri tüm çıplaklığıyla görmüş olacağız.
Kimse çıkıp da "Onları, padişahlar, sultanlar, krallar yönetiyordu" demesin. O zamanlar zaten hiçbir yerde demokrasi yoktu. Ayrıca şu anda bile İngiltere, İsveç, Norveç, İspanya, Belçika, Hollanda, Danimarka, Norveç, gibi Batı ülkeleri ve gelişmiş Japonya, krallar, kraliçeler ve imparatorlar tarafından yönetiliyor. "Padişahlık kötüdür" diyerek Osmanlı'yı yıkanlar bu gün bile monarşiyle devam ediyorlar.
Bunları "padişahlık özleminde" olduğumuz için değil, Batının propaganda yöntemlerine dikkat çekmek, bir gerçeği vurgulamak için hatırlatıyoruz.
Bize "demokrasi iyidir" diyerek dayatanlar, bizdeki iktidarları halk seçiyormuş gibi gösterip arka planda kendileri halka rağmen hükümetler belirleyip, hükümetler düşürdüler.
Yeni yeni, halk, iktidarları belirlemeye başladı. Türkiye'de iktidarları halk belirlemeye başladığında ise Batının sahte "demokrasi havarileri" halkın tercihlerinin ne kadar bilinçsiz olabileceğine bizi ikna etmek için çalışmaya başladılar.
Batının derdi asla "demokrasi," "özgürlük," "şeffaflık," "insan hakları," "hak-hukuk" "adalet" falan değil. Batı derdi, son bir buçuk asırdan beri tasallut altında tutmayı başardığı Müslümanların uyanmasını engellemek, küresel sömürü düzenini devam ettirmektir.
Bir asır önce büyük bir gürültüyle devirdikleri Osmanlı ruhunun yeniden yeşermesi, Batıyı dehşete düşürüyor. Batı başkentlerini hafakanlar basıyor, çıldırıyorlar.
Onun için hep birlikte koro halinde üzerimize geliyorlar. Artık kendilerinin belirlediği hiçbir kural, kaide, kriteri gözetmiyorlar. Tıpkı Hudeybiye Antlaşması'na imza atıp da işlerine gelmeyince anlaşmayı bozan Mekkeli müşrikler gibi. Tıpkı helvadan yaptıkları putlara tapan ama acıktıklarında o helvadan putları yiyen putperestler gibi..
Sürekli hata yapıyorlar. Hata yaptıkça gözleri kararıyor, muvazeneyi kaybediyor ve derin bir çukura doğru hızla yuvarlanıyorlar.
Tarih, Müslümanların kemaline, Haçlıların zevaline doğru akıyor. Müslümanlarla, İslam düşmanları, keskin bir hesaplaşmanın eşiğindeler. Eğer Haçlı-Siyonist ittifakı, tarihten ders çıkarmaz da, mütekebbir tavrını devam ettirir daha kanlı bir savaşı tercih ederse bilsinler ki Müslümanlar bu savaşa hazırlar.
Şayet Batı, gay, lezbiyen, üçüncü cins yumuşak güruh, misyoner, devşirme, işbirlikçilerle, içerdeki kripto artıklarıyla, PKK, YPG, FETÖ gibi taşeronlarla savaş kazanacağını umuyorsa yine büyük bir ders almak istiyor demektir.
Havadan bombalar atarak zafer kazanacağını düşünüyorsa, savaşın nasıl yapılacağını da tatbiki olarak öğrenecektir. Batı, Birinci Dünya Savaşı'nın yüzüncü yılında yeni bir savaş istiyor demektir. Ama bu savaş bir asır öncekinin rövanşı olacaktır.
Batı bunun farkında. Batılı ülkelerin bizlere gösterdikleri anlamsız tepkiler, ne kadar "küçük" olduklarını gösteriyor. Kendine güvenen güçlü devletler, böyle refleks göstermezler. Olgun davranırlar. Bunlar korkunun, acziyetin küçüklüğün emaresi. Korku bacayı sarmış. Amansız bir acziyet ve utanç içindeler. Fakat bunu orantısız tepkilerle kendi içlerinde bastırmaya çalışıyorlar.
Bu yıldan itibaren inşallah, sahte Batı medeniyetinin gümbür gümbür yıkıldığını göreceğiz. Yerine gerçek güneşin doğduğuna şahit olacağız. Az kaldı. Gayret bizden takdir Allah'tan..
Alper TAN
http://www.kanalahaber.com/
haber/analiz/bati- medeniyetinin-cokusune-hazir- olun-351093/
28 Mart 2017 16:22 tarihinde ZEKI SAHIN <zekisahin@yahoo.com> yazdı:
Değerli Üstad,
Evet, güzel bir yazı. İsabetli bir tahlil Batı için.
Batıda hegemon güç Yahudilerdir. Tüm ülkelerde bunun müşahhas uygulamaları her yerde görülür.
Batılı ülkeler, İngiltere ve bir nebze Fransa hariç olmak üzere ordusuzlaştırılmıştır. Değil başka ülkelere saldıracak, kendilerini savunacak güçlerin oluşturulmasına izin verilmemiştir.
Krallık/Sultanlık düzeni şeytani efendi/köle düzenidir.
Bizde bu düzene karşı 50 yıl mücadele verilmiş ve nihayet Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşları tarafından, padişah/kul ilişkisi sonlandırılarak "kanunlar önünde eşit vatandaşlık" benimsenmiştir.
Halkın zaafiyetinden, gaflet ve cehaletinden faydalanan, savaşta askerlik mükellefiyetinden muaf azınlık güruhu, bu "eşit vatandaşlık" fırsatını çoğunluğun aleyhine bir "kripto kimlikli müstemleke mültezimi" sınıf oluşturarak milletin başına "musallat" olmuştur.
Bilgi ve iletişim çağında bu durum hızla değişmektedir. Bu değişimi önlemenin tek yolu "bir "demokratik (!) diktatörlük" ihdas etmektir. Tüm bu kayıkçı kavgasının ve batı ile oluşturulan danışıklı dövüşün menşei budur.
Saygılarımla.
Mustafa Zeki ŞAHİN
On Tuesday, March 28, 2017, 12:00:26 AM GMT+3, ahmet dogan Simsek ahmetdogan.simsek@gmail.com [UNITED-TURKS] <UNITED-TURKS@yahoogroups.com> wrote:Dikkatle okunmaya değer bir yazıBatı sanıldığı gibi ideal bir konunda değildir.Türkiye de medeniyet ve değerler üzerinden batının çok önündedir.Alttaki yazının kısa yolu yazının altındadır.A. D. ŞimşekBATI MEDENİYETİNİN ÇÖKÜŞÜNE HAZIR OLUN22 Mart 2017 17:45Kanal A Genel Yayın Yönetmeni Alper Tan, Batının derdinin "demokrasi," "özgürlük," "şeffaflık," "insan hakları," "hak-hukuk" ve "adalet" olmadığını yazdı. İşte Tan'ın sahte Batı medeniyetinin gümbür gümbür yıkılacağını anlatan o analizi:Ortaçağdan bahsedilirken önüne veya arkasına "karanlık" kelimesi eklenir. "Ortaçağ karanlığı" gibi.. Sanki tüm dünya o devirde karanlıktaymış algısı oluşur. Bu, son derece yanlış bir algı.. Ortaçağ karanlığı tamamen, Hristiyan Batı dünyası için geçerliydi. Ortaçağda Müslümanlar en parlak dönemlerden birini yaşıyorlardı. İlim, fen ve teknikte, insan hakları (kul hakkı) ve hukukta Batının çok çok önündeydiler.
Ortaçağ, Batının kendi karanlığı idi. Kendileri karanlıkta oldukları için herkesin karanlıkta olduğunu zannederek Müslümanları da karaladılar. Kendileri gözlerini kapatınca her yerde gece olduğunu düşünüyorlar.
Ortaçağda, Batının karanlığa gömülmesinin en önemli sebebi kiliselerdi. Tahrif edilmiş İncillerdi. Kiliseyi ve dini istismar eden, Cennetten bahçeler pazarlayan, insanların günahlarını affettiği yalanını kullanan Hristiyan din baronlarıydı. Bu, din baronlarından soğuyan insanlar, kiliselerden de soğudular, dolayısıyla Hristiyanlıktan da soğudular. Geri kalış sebeplerini Hristiyanlığa bağladılar. Sonra da tüm dinleri geri bırakan inançlar olarak gördüler ve gösterdiler.
Osmanlı'nın sonlarına doğru ve Cumhuriyet döneminde bizler de buna inandırıldık. Müslümanların, İslam dışı yaşamları İslam'la özdeşleştirildi. Müslümanlar da, İslam'dan uzaklaşmaya, Batıya öykünmeye başladılar. Netice malum. Asrı Saadet'le birlikte Emevi, Endülüs, Selçuklu, Osmanlı medeniyetlerine baktığımızda ve Batıyla mukayese ettiğimizde gerçekleri tüm çıplaklığıyla görmüş olacağız.
Kimse çıkıp da "Onları, padişahlar, sultanlar, krallar yönetiyordu" demesin. O zamanlar zaten hiçbir yerde demokrasi yoktu. Ayrıca şu anda bile İngiltere, İsveç, Norveç, İspanya, Belçika, Hollanda, Danimarka, Norveç, gibi Batı ülkeleri ve gelişmiş Japonya, krallar, kraliçeler ve imparatorlar tarafından yönetiliyor. "Padişahlık kötüdür" diyerek Osmanlı'yı yıkanlar bu gün bile monarşiyle devam ediyorlar.
Bunları "padişahlık özleminde" olduğumuz için değil, Batının propaganda yöntemlerine dikkat çekmek, bir gerçeği vurgulamak için hatırlatıyoruz.
Bize "demokrasi iyidir" diyerek dayatanlar, bizdeki iktidarları halk seçiyormuş gibi gösterip arka planda kendileri halka rağmen hükümetler belirleyip, hükümetler düşürdüler.
Yeni yeni, halk, iktidarları belirlemeye başladı. Türkiye'de iktidarları halk belirlemeye başladığında ise Batının sahte "demokrasi havarileri" halkın tercihlerinin ne kadar bilinçsiz olabileceğine bizi ikna etmek için çalışmaya başladılar.
Batının derdi asla "demokrasi," "özgürlük," "şeffaflık," "insan hakları," "hak-hukuk" "adalet" falan değil. Batı derdi, son bir buçuk asırdan beri tasallut altında tutmayı başardığı Müslümanların uyanmasını engellemek, küresel sömürü düzenini devam ettirmektir.
Bir asır önce büyük bir gürültüyle devirdikleri Osmanlı ruhunun yeniden yeşermesi, Batıyı dehşete düşürüyor. Batı başkentlerini hafakanlar basıyor, çıldırıyorlar.
Onun için hep birlikte koro halinde üzerimize geliyorlar. Artık kendilerinin belirlediği hiçbir kural, kaide, kriteri gözetmiyorlar. Tıpkı Hudeybiye Antlaşması'na imza atıp da işlerine gelmeyince anlaşmayı bozan Mekkeli müşrikler gibi. Tıpkı helvadan yaptıkları putlara tapan ama acıktıklarında o helvadan putları yiyen putperestler gibi..
Sürekli hata yapıyorlar. Hata yaptıkça gözleri kararıyor, muvazeneyi kaybediyor ve derin bir çukura doğru hızla yuvarlanıyorlar.
Tarih, Müslümanların kemaline, Haçlıların zevaline doğru akıyor. Müslümanlarla, İslam düşmanları, keskin bir hesaplaşmanın eşiğindeler. Eğer Haçlı-Siyonist ittifakı, tarihten ders çıkarmaz da, mütekebbir tavrını devam ettirir daha kanlı bir savaşı tercih ederse bilsinler ki Müslümanlar bu savaşa hazırlar.
Şayet Batı, gay, lezbiyen, üçüncü cins yumuşak güruh, misyoner, devşirme, işbirlikçilerle, içerdeki kripto artıklarıyla, PKK, YPG, FETÖ gibi taşeronlarla savaş kazanacağını umuyorsa yine büyük bir ders almak istiyor demektir.
Havadan bombalar atarak zafer kazanacağını düşünüyorsa, savaşın nasıl yapılacağını da tatbiki olarak öğrenecektir. Batı, Birinci Dünya Savaşı'nın yüzüncü yılında yeni bir savaş istiyor demektir. Ama bu savaş bir asır öncekinin rövanşı olacaktır.
Batı bunun farkında. Batılı ülkelerin bizlere gösterdikleri anlamsız tepkiler, ne kadar "küçük" olduklarını gösteriyor. Kendine güvenen güçlü devletler, böyle refleks göstermezler. Olgun davranırlar. Bunlar korkunun, acziyetin küçüklüğün emaresi. Korku bacayı sarmış. Amansız bir acziyet ve utanç içindeler. Fakat bunu orantısız tepkilerle kendi içlerinde bastırmaya çalışıyorlar.
Bu yıldan itibaren inşallah, sahte Batı medeniyetinin gümbür gümbür yıkıldığını göreceğiz. Yerine gerçek güneşin doğduğuna şahit olacağız. Az kaldı. Gayret bizden takdir Allah'tan..
Alper TAN
http://www.kanalahaber.com/
haber/analiz/bati- medeniyetinin-cokusune-hazir- olun-351093/
__._,_.___
Reply via web post • Reply to sender • Reply to group • Start a New Topic • Messages in this topic (4)
Have you tried the highest rated email app?With 4.5 stars in iTunes, the Yahoo Mail app is the highest rated email app on the market. What are you waiting for? Now you can access all your inboxes (Gmail, Outlook, AOL and more) in one place. Never delete an email again with 1000GB of free cloud storage.
KORKMA, SONMEZ BU SAFAKLARDA YUZEN AL SANCAK!
SONMEDEN YURDUMUN USTUNDE EN SON OCAK....
.
__,_._,___
Bir hedefi olmayanlar, calismaktan asla zevk almazlar.
E. Raux
Rasulullah ( Sallallahu Aleyhi ve Sellem ) soyle buyuruyor :
Cehennem ehlinin cogu kadinlardir
( Nesei )
Turkiye Cumhuriyeti nin resmi dini yoktur.
Turkiye de bir kimsenin fikirlerini zorla baskalarina kabul ettirmeye kalkisacak kimse yoktur ve buna musaade edilmez.
Hickimseye dini fikirlerinden dolayi birsey yapilmaz
ATATURK, 1931, Lise icin yazdigi Medeni Bilgiler kitabi
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder