25 Mart 2017 Cumartesi

ARMAĞAN KULOĞLU : RUM VE YUNAN FIRSATÇILIĞI TÜRKIYE'NIN UMURSAMAZLIĞI

 


ARMAĞAN KULOĞLU : RUM VE YUNAN FIRSATÇILIĞI TÜRKIYE'NIN UMURSAMAZLIĞI

25.03.2017 00:00 Armağan KULOĞLU oakuloglu@gmail.com.


Yönetim bugüne kadar, Yunanistan ve bu bağlamda Rum'ların, Türkiye ve KKTC aleyhinde yarattığı durumlara ciddi bir açıklama getirmemiş ve tepki de göstermemiştir.

KIBRIS'TA BITMEYEN MÜZAKERE BEKLENTISI

Kıbrıs konusunda yıllarca müzakere yapılmış, ancak netice alınmamıştır.

Sonuca en çok yaklaşıldığı ve neredeyse faciayla neticelenecek Annan Planı'nın Rumlar tarafından referandumda reddedilmesiyle, KKTC direkten dönmüştür.

Bu planın kabul edilmesi için yönetimin Kıbrıs Türklerine yaptığı kuvvetli telkinler ve Millî Kahraman Rauf Denktaş'a görülen reva unutulmamıştır.

Bu planın kabul edilmesiyle, egemenliğin zaman içinde Rumlara geçmesi, AB'den müzakere tarihi almaya tercih edilmiştir.

Hal böyleyken, Kıbrıs'ta yönetimlerin değişmesiyle müzakereler, büyük ümitlerle yeniden başlamıştır.

Ancak müzakerelerde, Rumların reddedilen Annan Planı'ndaki kazanımları, sanki bir müktesep hakmış gibi görülmüş ve Rumlara bunun da ötesinde tavizler verilmiş, yönetim paylaşımı, garantörlük ve asker bulundurma konularına kadar gelinmiştir.

Türk tarafınca, Rumların müzakereyi terk etmemesi için asker bulundurma ve garantörlüğün dahi formüle edilebileceğine ilişkin yaklaşımlar sergilenmiş, ancak hiçbir çözümün Rumları tatmin etmeyeceği, onların amacının Enosis olduğu bir daha netleşmiştir.

Kıbrıs'ta Rumların, "Enosis'in okullarda anılması" kararının ardından, müzakerelerin yeniden başlatılması için BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Kıbrıs'a gelmiş ve yaptığı açıklamada her iki tarafın da görüşmelere istekli olduğunu ifade etmiştir.

Kıbrıs'ta müzakereye ihtiyacı olan Rum tarafıdır.

Hazır Rumların masayı terk ettiği bir ortamda Akıncı, hâlâ müzakere peşinde koşmaktadır.

Bu yaklaşım kabul edilemez.

Türkler için çözüm, her yönüyle tavizdir.

Bağımsızlıktan, egemenlikten, can ve mal güvenliğinden, KKTC'den, yani vatanından vazgeçmektir.

Türkiye'nin de güney güvenliğini, Doğu Akdeniz'deki alaka ve menfaatlerini ve bölgedeki kontrolü kaybetmesidir.

Bu nedenlerle konu sadece Akıncı'ya bırakılamaz.

1974'deki durum yeniden yakalanamaz.

Bu konuda hassasiyet gösterilmeli, bu düşünceyle hareket edilmelidir.

EGE'DEKI FIILI DURUMA SESSIZ KALIYORUZ

Yönetim, Ege'de 18 adacığın Yunanistan tarafından işgal edilmesine hiçbir açıklama getirmemiştir.

Yunanistan, bu sessizliği fırsat bilerek, fiili duruma resmiyet kazandırma gayretindedir.

İşgal edilen ada ve adacıklara yönelik Türkiye'nin nota bile vermemiş olmasından da cesaret alarak, Ege'de gerginliği planlı ve kontrollü bir şekilde tırmandırmaktadır.

Bu kapsamda, adalara asker yerleştirmekte ve yetkilileri bu adacıklarda çeşitli resimler vererek dünya kamuoyuna bunu sergilemektedir.

Kriz çıkararak Kardak konusundaki eksikliğini de tamamlamaya çalışmaktadır.

Yunanistan'ın yarattığı fiili durumlar ve uluslararası anlaşmalara aykırı uygulamaları bununla da kalmamaktadır.

Lozan Antlaşmasıyla silahsızlandırılmaması ve tahkim edilmemeleri şartıyla kendisine devredilen adalarda da anlaşmaları ihlal etmektedir.

Yönetim, 18 adayla ilgili fiili işgalin 2004 yılından itibaren gerçekleştirilmesine ve bu konudaki uyarılara, her ne hikmetse, bugüne kadar sessiz kalmıştır.

Sadece Dışişleri Bakanı'nın "Adaların hukuki ve fiili durumunda hiçbir değişiklik olmamıştır" şeklinde inandırıcı olmayan zayıf bir ifadesinden başka bir şeye rastlanmamıştır.

YUNANISTAN FIRSATÇILIK PEŞINDE

Yunanistan'ın, önce AB uğruna verilen tavizlerden, sonra yönetimin askeri vesayeti kaldırma mücadelesi neticesinde TSK'nın etkisinin azaldığı düşüncesinden, daha sonra 15 Temmuz'un TSK'ya güç kaybettirdiği algısından, şimdi de TSK'nın PKK'yla mücadeleye ve Suriye'ye angaje olduğu anlayışından ve yönetimin de referanduma kilitlenmesinden istifade etmeye çalıştığı değerlendirilmektedir.

Güvenliğimizin ve itibarımızın her şeyin üzerinde olduğu dikkate alınmalı, bu konulardaki şüpheleri giderici tedbirler alınmalıdır.

Yönetim, kamuoyunun beklentilerini sadece sözle değil, uygulamalarla da karşılamalıdır.

http://www.yenicaggazetesi.com.tr/rum-ve-yunan-firsatciligi-turkiyenin-umursamazligi-42154yy.htm

 
a45UyF587661-170325164739 Oraj Poyraz oraj.poyraz@openmail.cc
2017/03/25  18:32 2  65  alelma@yahoogroups.com


 


Hayattan korkmayin cocuklar;iyi ve dogru bir seyler yaptiginiz zaman hayat oyle guzel ki.

Dostoyevski

Peygamberin izniyle ihramdan cikip Mina da bulunan kadinlarimiza yoneldik.
Zekerlerimizden meni damliyordu .

Buhari, Hac/81; Muslim Hacc/141

Ataturk Portresi...

Bana bir Ataturk portresi ciz kardesim,
Heykeltiraslar gibi haksizlik etmeden,
At ustunde olmasa da olur,
Bir sokakta insanlar arasinda yururken ...

Bana bir Ataturk portresi ciz kardesim
Bir birligi denetlerken olmasa da olur,
Ama mutlaka gulerken,
Cocuk parkinda bir kiz cocugunu salindirirken ...

Bana bir Ataturk portresi ciz kardesim,
Smokinli olmasa da olur,
Kuruyan yapraklar ve kus sesleriyle
Bir gol kiyisinda raki icerken ...

Bana bir Ataturk portresi ciz kardesim,
Savas meydanlarinda olmasa da olur,
Dudaginda sigarasi elinde tespih,
Bir ciftciyle cay icerken, tavla oynarken ...

Bana bir Ataturk portresi ciz kardesim,
Artik, gulerken olmasa da olur,
Basini kaldirmis Anitkabir den
Ana avrat soverken !...

(Maalesef yazan belirtilmemis)


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/










BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder