Burak Bozkuş Vallahi Ne CHP Ne AKP Ne MHP Ne HDP Ne Avrupa umrumda değil! Kimsenin kölesi değilim! Particilikten gözleri kör olmuslardan da değilim! Aklımı kullanıp, vicdanimla hareket ediyorum!
Cumhurbaşkanlığı /Başkanlık Sistemi :
1) Başkan kendisine verilen Kararname çıkartma yetkisi ile yürütmenin başı olarak yasamaya ortak oluyor.Güçler ayrılığı ilkesine ters.
2) Başkanın aynı zamanda parti başkanı olması sebebi ile Kararname yetkisine dayanarak çıkardığı kanunların, kendi seçtiği ve çoğunluğunu bulundurduğu mecliste iptal edilmesi imkansızdır!
3) Başkanın aynı zamanda bir parti genel başkanı olması ve o partinin milletvekillerini kendi seçmesi sebebi ile başkanı denetleme yolları kapatılmıştır! Çünkü meclisde çoğunluk Başkanın partisindedir .Bu sebeple Başkanın denetimi ve yargılanması için meclisten çıkması gereken oy hiç bir zaman çıkmayacaktır! Hadi çıktı diyelim Başkan yargılanmamak icin meclisi fesih edip yeniden seçimlere gidebilir ! Seçimlerde kendisini yargılamak için oy veren partilileri ihraç edip kendisine biat eden milletvekili listelerini hazırlar! Hadi buda olmadı diyelim.Yargıya gitti .. 15 üyenin tam 12 sini dolaylı ve direkt olarak Başkan atıyor! Bir kısmını direkt,bir kısmını adalet bakanı ve müsteşarı olarak,diğer kısmını da mecliste çoğunluğu olan partisinin sayesinde atıyor. Sizce bu atananların Başkanı denetlemesi ve yargılaması mümkün müdür?
4) Kaç Başkan yardımcısı olacağı ve bunların kimler olacağı halk oylamasına dahil değil! Başkanın tüm yetkiletini elinde bulunduracak kişinin seçilmemesi ve kaç kişinin yardımcı pozisyonunda olacağının milletin iradesine sunulmaması ne kadar mantıklı?
5)Başkanın partili olması tarafsızlık ilkesine ne kadar yaraşır?
6) Başkanın hiçbir muzakereye ihtiyaç duymadan tüm ülkenin meselesi olan konularda tek başına karar alabilmesi ne kadar mantıklı? Mesela yeni bakanlıklar açmak, mevcut bakanlıklardan istemediğini kapatmak gibi ..Bu sefer devlet her başkana göre zart zurt bakanlık açıp, bakanlık kapatmaz mı?
7) Partili Cumhurbaşkanı %100 Tüm Türkiye başkanı mı olur yoksa sadece kendisine oy verenlerin oranın mı? Sizce Cumhurbaşkanı ona oy versin vermesin herkesin mi lideri olmalı yoksa sadece bir grubun mu ?
8) Meclisin Başkanı fesih etmesi için ihtiyaç olan oy sayısına karşın başkanın tek başına tüm meclisi fesih etmesi ne kadar demokratik ? Üstelik fesih ettiği mecliste kendisine oy vermeyen vatandaşın vekilleri varken ..
9)Bakanların meclise gelmemesi ve siyasi hesap vermemesi ;yolsuzlukların, haksızlıkların önünü açmaz mı?
10)Vicdanlı olun Milletvekili sayısının 550 den 600 e çıkması israf değil midir ?
11) Gerçekçi olun sizce hangi garibanın çocuğu 18 yaşında millet vekili yapılır? Hadi yapıldı diyelim 18 yaşında çocuğun ülke siyasetine elle tutulur ne faydası olur ? Fatih Sultan Mehmet ile kiyaslarsaniz bilin ki Fatih 21 yaşına kadar hem askeri hem ilmi eğitim almıştır! Şimdiki sistemde gelen çocuk askerlikten dahi muhaf olacak ..
12)Belirli bir zumrenin eline geçen ve tamamen Başkan sayesinde tek bir kişinin yönetmeye çalıştığı Devlette kavgalar eksik olur mu ?
13) Uzlaşının, müzakerelerin, birbirini ikna etme diyaloğunun olmadığı memlekette ;gelişme, zenginleşme ve huzur olur mu ?
a45UyF587661-170324133540 Oraj Poyraz oraj_poyraz@alpinaasia.com
2017/03/24 14:22 2 65 alelma@yahoogroups.com
Hergun Bayram
. . . . . .
Sanma ileri gittik
Yirmi yil beri gittik,
Hep geri geri gittik
Bindokuzyuzelliye!
. . . . . .
Tere lelli tere lam
Demokrasi vesselam
Hergun bayram deliye
Donduk terelelliye!
. . . . . .
Eski devrin devami
Baska bir yolu var mi?
Buldurunca kivami,
El cektirdik valiye...
. . . . . .
Tere lelli tere lam
Demokrasi vesselam
Hergun bayram deliye
Donduk terelelliye!
. . . . . .
Kimine bazi vermis,
Bize bu tarzi vermis
Allah bu agzi vermis
Ne bulursan ye diye!
. . . . . .
Tere lelli tere lam
Demokrasi vesselam
Hergun bayram deliye
Donduk terelelliye!
. . . . . .
Esekiden farkimiz var,
Turlu bin carkimiz var
Kirk cesit sarkimiz var,
Hurriyet diye diye!
. . . . . .
Tere lelli tere lam
Demokrasi vesselam
Hergun bayram deliye
Donduk terelelliye!
. . . . . .
Kimleri dudukledik,
Secmeni surukledik
Iki ayda yukledik
Sermayeyi kediye...
. . . . . .
Tere lelli tere lam
Demokrasi vesselam
Hergun bayram deliye
Donduk terelelliye!
. . . . . .
Bez, Amerikan bezi
Tez, Amerikan tezi,
Istersen bir dis gezi
Getir bize hediye!
. . . . . .
Tere lelli tere lam
Demokrasi vesselam
Hergun bayram deliye
Donduk terelelliye!
. . . . . .
Iktidarla her sefer
Sen de olup seferber
Etmelisin transfer,
Bak Ali ye Veli ye...
. . . . . .
Tere lelli tere lam
Demokrasi vesselam
Hergun bayram deliye
Donduk terelelliye!
Aziz Nesinden
Kadinlar, sadaka veriniz; bana cehennem halki gosterildi; cogu sizler idiniz.
Tecrid-i Sarih Tercemesi, el, sh.223-224
Kur an daki Celiskiler Ve Nedenleri (4)
Kur an da Celiski Olmadigini, Celiskili Bir Mantikla One Surme Kurnazligi!
Fransizlar, Le coeur a sa raison, que la raison ne connait pas! derler ki, Kalbin kendine ozgu bir mantigi vardir ki, mantik dahi onu tanimaz anlamindadir. Kur an da celisme bulunmadigi iddiasina sarilan Islamcilar, hani sanki bu yukaridaki formulu dogrularcasma, kalp denen organin iyi ve kotu yonde belli bir gorus ve bilgilere sahip oldugunu, bu gorus ve bilgilerin oraya Tanri tarafindan kondugunu ve iste kalbin bunlardan birine dogru egilim gostermesiyle, kisinin dogru yola ya da aksine sapikliga suruklendigini soylerler. Hani sanki kalp denen sey, aklin gorevini ustlenmis gibidir ve bu niteligiyle iyi ya da kotu olandan birini secmektedir ya da akil denen sey, insandaki bes duyunun algilarinin varip dayandigi algilama yolunu aydinlatmaktadir.(1)
Seriatcilar, bu gorusu acikliga kavusturmak amaciyla, Enam Suresi nin 125. ayetini ornek alirlar. Bircok kez belirttigimiz gibi, bu ayet aynen soyledir:
Allah kimi dogru yola koymak isterse onun kalbini Islamiyete acar. Kimi de saptirmak isterse, goge yukseliyormus gibi kalbini dar ve $ikintili kilar. Allah inanmayanlari, kufur batakliginda birakir (Enam Suresi, ayet 125).
Dikkat edilecegi gibi, bu ayetin tumceleri celismeyle doludur: Tanri, diledigini Musluman, diledigini de saptirip kafir yapiyor ve kafir yaptigini kufur batakligina sokuyor! Yani kisiyi kafir yapan da Tanri dir, kafir dirler diye kufur batakliginda birakan da odur. Ve iste bu celismeyi ortbas edebilmek icin, Fahruddin Razi gibi yorumcular soyle derler: Tanri insanin kalbinde, hem iman m iyi hem de imansizligin kotu bir sey olduguna dair gorus ve bilgiler yaratir. Bu ikisinden birini secmek kalbin isidir. Daha baska bir deyimle, Tanri, insanda iman olmasini murat ettigi zaman, onun kalbinde buna iliskin egilim olusturup guclendirir. Tersini murat ettigi zaman da tersini yapar . (2) Ve iste guya kalp, bu iki egilimden dogru olani, yani Islama yonelik olani sectigi zaman, kendi yararina is gormus olur; aksini yaptigi zaman ise, kendisi icin kotu olur. Daha baska bir deyimle, Islamcilara gore, eger kalp gecerli bir akla sahipse iman yolunu secer; sahip degilse, Tanri nin gosterdigini anlayamayacagi icin inanmaz . Soylemeye gerek yoktur ki, butun bu laf cambazliklarinin altinda, kalbin kendine gore ve kendisinin de anlayamayacagi bir mantigi bulundugu safsatalari yatar. Daha baska bir deyimle, seriatcilar, Kur an da celiski olmadigini, celiskili bir mantikla kanitlama yolunu secmislerdir. Enam Suresi nin yukaridaki ayeti vesilesiyle one surdukleri goruslerin safsata oldugunu ortaya koyan olaylar vardir ki, bunlardan biri, ilerideki sayfalarda ele alacagimiz Ebu Talib olayidir. Cunku, Islam kaynaklarinin bildirmesine gore, bu ayet, Ebu Talib le ilgili olarak, daha dogrusu onun olumu sirasinda konmustur. Daha once deginmis olmakla beraber tekrar belirtelim ki, Ebu Talib, Muhammed in amcalarindan biri olup, onu kendi oglu gibi yetistiren bir kimseydi. Kureys in ileri gelenlerinden biri oldugu icin, Muhammed onu Musluman yapmak icin cok ugrasmistir. Ebu Talib olum dosegindeyken, onun basucuna giderek Musluman olmasi icin cok yalvarmis, fakat basari saglayamamistir. Saglayamayinca, cevresindekilere karsi kendisini temize cikarmak uzere sorumlulugu Tanri ya yuklemis ve Tanri diledigini Islama sokar, diledigini sokmaz seklindeki ayeti Kur an a yerlestirmistir. Yani demek istemistir ki, Ebu Talib in Islam olmadan olmesini Tanri istemistir! Bu dogrultuda olmak uzere Kur an a. koydugu ayetler arasinda, Tanri nin iman denen seyi insanin kalbine suslu (sevimli) bir sekilde yerlestirip, onu insana sevdirdigini (ornegin, Mucadele Suresi, ayet 22) ya da aksini yapip insanlarin kalplerini muhurledigini, kulaklarini perdeledigini (Bakara Suresi, ayet 6-7; Nahl Suresi, ayet 106-109; Casiye Suresi, ayet 23 vd...) ve Ey Muhammed! Tanri dilese nenin kalbini de muhurler... (Sura Suresi, ayet 24) dedigini yansitanlar vardir. ote yandan, yine Muhammed in soylemesine gore, Tanri, diledigini dogru yola soktugunu anlatmak uzere soyle demistir:
(Ey Muhammed!... (Taun) seni yetim bulup barindirmadi mi? Sasirmis bulup da yol gostermedi mi? Seni fakir bulup zengin etmedi mi?.. (Duha Suresi, ayet 6-8).
Yine bunun gibi, Tanri, iman etmek konusunda tereddut eden kimseleri, diledigi zaman inandirma yoluna gitmistir. Ornegin, Kur an da Ibrahim in, Tanri ya inanmak konusunda tereddut gosterdigi, tereddudunu gidermek icin ondan oluleri nasil dirilttigini bana goster! .diye mucize bekledigi, bunun uzerine Tanri nin, (Sen) Bana inanmadin mi? demekle beraber mucize gosterme yoluna gittigi yazilidir (Bakara Suresi, ayet 260). Yine bunun gibi Isa nin havarilerinin de, Tanri ya inanabilmek icin, Ey Meryem oglu Isa, Rabbin bize gokten donatilmis bir sofra indirebilir mi? diye Tanri dan mucize bekledikleri ve Tanri nin da onlari inandirmak icin gokten sofra indirdigi yazilidir (Maide Suresi, ayet 111-115).
Muhammed in Kur an olarak ve Kur an olmayarak ortaya koydugu yukaridakilere benzer hukumlerden anlasilan su ki, kisileri diledigi gibi dogru yola sokan ya da saptiran ne akildir ne de kalptir; sadece ve sadece Tanri dir. Ve Tanri, yine Muhammed in soylemesine gore, dogru yola soktuklarini mukafatlandirmakta, saptirdiklarini da azaba sokmaktadir. Nereden geliyor bu celiski? diye sorulacak olursa, cevabini asagida ozetleyecegiz.
Dipnotlar;
1) Bu konuda bkz. Turan Dursun, Kur an An$iklopedisi. Kaynak Yayinlan, Istanbul, 1994, c.l,s.295
2)Fahruddin Razi den bu alinti icin bkz. Turan Dursun, Kur an An$iklopedisi. Kaynak Yayinlari, istanbul,1994, c.l, s.308.
https://kuranelestirisi.wordpress.com/2011/11/25/kurandaki-celiskiler-ve-nedenleri-4/
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder