23 Mart 2017 Perşembe

Selcan Taşçı : Türklere bir sorun bakalım; var mı sorun!

Doğrusu bu ülkede eğer bir Kürt sorunu varsa bir de Türk sorunu vardır.
Ben hep bunu söyledim.
Dinleyen olmadı.

Bu bir tahterevallidir.
Bir ucunda Türk bir ucunda Kürt vardır.
Birine bir şey olursa, öbürüne de bir şeyler olur.
İlla ki...

Bu güne kadar hep Kürdün gönlünü alalım, kalbini kazanalım olayı düşünüldü.
Ama kimseler Türk ne der, ne eder düşünmedi.

Bence artık bunu da düşünme zamanı geldi, hatta geçti.
Kürt vurgulu bir federal bölge kurulursa Türk buna ne der?
Bu çok önemli bir soru.
Bazıları çok hevesli, böyle bir federal yapı kurulursa bütün dertler çözülecek, ilahi saadet dünyada sağlanacak diye düşünüyorlar.
Peki, bu durum olduğunda, ülkenin kalan bölgelerinde nasıl bir ruh hali olacak?
Doğrusu ben her gün internette bunu tartışıp duruyorum.

Bu günlerde bir de megapollere özerklik isteme huyu çıktı.
Peki onun da zihin cimnastiğini yapalım.
İstanbul özerk olsun.
Peki İzmir'in kabahati ne?
Antalya, Adana, ve diğer metropollerin kabahati ne?
Biz milat sıralarındaki şehir devletleri dönemine mi döneceğiz?
Atina, Sparta falan...

Yein Devlet Attik-Delos Birliği mi olacak?
https://tr.wikipedia.org/wiki/Attik_Delos_Birli%C4%9Fi.

Ben doğrusu kent devletlerini döneminin tarihte kaldığını zannediyordum.
Ve görürum ki, bizim politikacılarımız tarihin karanlık sayfalarında kalmış eski ne kadar iş varsa yeniden ve sanki yeni bir icatmış gibi karşımıza çıkarıp duruyorlar.

Oraj POYRAZ ( 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
           L2fSIJNoA0xfSNxA     

 


Selcan Taşçı : Türklere bir sorun bakalım; var mı sorun!

23 Mar, 2017  selcantasci@gmail.com

Dün sabah Fox TV'de İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat'in konuğu olan Başbakan Yardımcısı Mehdi Eker, Gezi sürecinden Güneydoğu politikasına kadar bir dizi değerlendirmede bulunurken "AK Parti'nin hatası gibi bir şey söz konusu değil" dedi ve ekledi:

"Kürt sorununu çözerken Türk sorunu yaratmadık."

***

Ağzım açık kaldı.

Sayın Eker'e tavsiyem -öncesi de var da- özellikle 2009 yılından itibaren gazete arşivlerini bir taratsın bakalım sadece başlığı "Türk sorunu" olan kaç köşe yazısı çıkacak karşısına?

Bunun dışında kaç analiz yapılmış "Türk sorunu" hakkında?

Hem de öyle "marjinal" addettikleri gazetelerde değil topal ördek gibi de olsa var olmaya çalışan ana akımda.

***

Dehşetengiz ifadeler uçuşuyor hafızamda:

Dönemin AKP Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan'ın "Dağlardaki 'Ne mutlu Türk'üm diyene' yazısının sosyal tedbir çerçevesinde silinmesi gerekir. Bunlar daha önce başçavuşun talimatıyla yazılmış yazılardır. Bugün de başçavuşun talimatıyla silinir" sözleri, iddia olunan "Kürt sorununu Türk sorunu yaratmadan çözmek" miydi?

Ya Abdullah Gül'ün, "'Ne mutlu Türk'üm diyene' lafını tutup her yere yaza yaza, Türkiye aslında ilkel bir hale dönmüştür" ifadesi?..

Peki ya o dönem Başbakanlık koltuğunda oturan Sayın Erdoğan'ın;

– Sen 'Ne mutlu Türk'üm diyene' dersen, doğal olarak etki tepkiyi doğurur o da 'Ne mutlu Kürt'üm diyene' der…

– Yahu milletin bütünlüğü 'Ne mutlu Türk'üm diyene' ifadesi ile sağlanır mı?..

– Kimse bizim karşımıza Türklükle çıkmasın…

Çıkışları?

Türklerde hiç mi rahatsızlık yaratmadı varsayıyorsunuz?

Yasin Aktay'ın "Türk diye bir ırk yok" buyurmasını "elle gelen düğün bayram" vurdumduymazlığında mı karşıladı yani Türkler?

Ne ara "kandırıldık"tan, zeytinyağı gibi üste çıkma kıvamına geldiniz yine "hatamız yok" diye!

***

"T.C." ibaresi "sığmıyor" gerekçesiyle tabelalardan kaldırılacak…

"Ayet değil" denilerek Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi tartışmaya açılacak…

"Irkçılığı öne çıkarıyor" diye Andımız yasaklanacak…

"Çocuklarda olumsuz duygular uyandırıyor" denilip Arif Nihat Asya'nın "Bayrak" şiiri sansürlenecek…

Anayasa'dan Türk'ü silmek için girilmedik arkadan dolanma yolu kalmayacak…

Ve "Türk sorunu" yaratılmamış olacak ha!

Türkler, 100 yıldır başka ne zaman kendilerini, bu derece, öz vatanlarında "öteki" hissettiler acaba!

..  ..  ..  ..  ..  ..  ..  ..  ..  ..  ..  .. 
..  ..  ..  ..  ..  ..  ..  ..  ..  ..  ..  .. 

http://www.ilk-kursun.com/haber/311298/turklere-bir-sorun-bakalim-var-mi-sorun/

 
a45UyF587661-170323162015 Oraj Poyraz At 0raj.p0yraz@neomailbox.net 0raj.p0yraz@neomailbox.net
2017/03/23  18:26 2  65  alelma@yahoogroups.com


 

--

SARKI..
. . . . . .
Gelin oldugun gun gordum seni-
Alevli bir pembelik yuzune indiginde
Mutlulukla sarilmistin, oyleyken
Tumden aska kesilmisti dunya onunde.
Ve senin gozlerinde tutusan i$ik
(artik her ne idiyse)
Guzellik diye gorduguydu
Sizlayan gozlerimin yeryuzunde.
O pembelik, kizlik utanci belki-
Gecip gider oyleyse-
Ama hala harli bir ates, oyleyken
Tutusturdu, yazik, o adamin gogsunde.
O, gelin oldugun gun seni goren
Hani su derin pembelik yuzune coktugunde
Mutlulukla sarilmistin, oyleyken
Tumden aska kesilmisti dunya onunde.

Edgar Allan Poe

Turkler kendi gucleri ile adam olamaz.
Ingilizler elimizden tutup bizi kurtaracak.

Yazar Refi Cevat Ulunay -21.05.1919

Kendi Kendisi ile Yetinme

Krallar hicbir seyimi almazlarsa bana cok sey vermis olurlar hicbir kotuluk etmezlerse yeterince iyilik etmis sayilirlar bana. Butun istedigim budur onlardan. Ama nasil sukrediyorum tanriya, varimi yogumu bana aracisiz vermis, beni yalniz kendisine borclu kilmis oldugu icin! Nasil yalvariyorum ona gece gunduz beni hicbir zaman, kimseye karsi agir bir minnet altina sokmasin diye! Ne mutlu bir ozgurlukle bunca zaman yasadim: Onunla bitsin omrum!
Butun cabam kimseye muhtac olmadan yasamak. Butun umudum kendimde.
Bunu basarmak herkesin elindedir; ama olmeyecek kadar yiyecek icecegi olanlar daha kolay basarabilirler elbet bunu. Bir baskasina bagli yasamak yurekler acisi ve belali bir seydir. Kendimiz ki en iyi, en emin siginagimiz odur; kendimiz bile guvenilir degiliz yeterince.
Kendimi hem yurekce asil is yurekli olmakta cunku, hem varlikca oyle hazirliyorum ki, baska her seyimi yitirdigim zaman kendimle yetinmesini bileyim. Hippias gereginde her seyden sevine sevine elini cekip Musalarla bas basa kalabilmek icin kendini bilime vermekle kalmadi; ruhunun kendi kendiyle yetinmesi, disaridan gelecek rahatliklardan yigitce vazgecebilmesi icin filozof olmakla da kalmadi; buyuk bir merakla yemek pisirmesini, tiras olmasini, giysilerini, ayakkabilarini, ote berisini kendi yapmasini da ogrendi ki, kendi yukunu tasiyabildigi kadar kendi tasisin ve kimsenin yardimina muhtac olmasin... Vermede nasil bir ustun olma niteligi varsa, almada da bir boyun egme niteligi vardir. Onun icindir ki Beyazit I, Timurlenk in gonderdigi hediyeleri kufurler ederek geri cevirmis. Sultan Suleyman in bir Hint Imparatoruna yolladigi hediyeler de oyle kizdirmis ki adami, kabaca reddederek bizim adetimiz almak degil vermektir, demekle kalmamis, hediyeleri getiren elcileri zindana attirmis.

Michel de Montaigne : Denemeler


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/










BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder