İthalat yapamayacağız.
O derece ki, ekonomiyi yönetenler hiç tereddütsüz küresel oligarkların kucağına oturacak.
Öyle ki, onlar ne derse desin, ne isterse istesin çekinmeden kabul edecekler.
Ülkeye taze para bulduklarında bilin ve anlayın ki, ülkemizin en yaşamsal menfaatleri dahi haleldar edilmiştir.
Göreceksiniz, akılsız başın cezasını ayaklar çekecek, halk çekecek.
L2fSIJNoA0xfSNxA
ESKİ MÜSTEŞARDAN HAZİNE YORUMU: BAYRAM İKRAMİYESİNİ ÖDEYECEK PARA YOK DENİYOR
13/05/2019 17:23
Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın bütçenin daha fazla bozulmaması için Merkez Bankası'nın (MB) 40 milyar liralık ihtiyat akçesini merkezi yönetim bütçesine aktarmasını yorumlayan eski Hazine müsteşarı iktisatçı Mahfi Eğilmez "Bayram ikramiyesini ödeyecek para yok deniyor" diye konuştu.
Eski Borsa İstanbul Başkanı İbrahim M. Turhan da bu konuda daha önce uyardıklarını fakat dikkate alınmadığını dile getirdi.
İhtiyat akçesi öngörülemeyen durumlara karşılık kârdan ayrılan para niteliği taşıyor.
Reuters haber ajansı üst düzey kaynaklara dayandırdığı bir haberde merkezi yönetim bütçesinde açığın şu anda öngörülenden daha fazla olduğu ve bütçenin desteklenmesi için böyle bir adımın atılmasının planlandığını belirtmişti.
İhtiyat akçesi daha önce hiçbir dönem Hazine tarafından kullanılmamıştı.
Eğilmez'in bu konudaki yorumu "Reuters'in TCMB'nin ihtiyat akçelerinin bütçeye devredileceği yolundaki haberi umarım doğru değildir. Bu para basmak demektir. Kısa vadeli avans uygulaması çok daha namuslu bir uygulamaydı" oldu.
Deneyimli iktisatçı bir takipçisinin "Bir yandan kur baskılanmaya çalışılırken bu niye yapılıyor" sorusuna "Bayram ikramiyesini ödeyecek para yok deniyor" diye yanıt verdi.
Eski Borsa Başkanı: İkramiyeler kamu maliyesine etki eder diye uyarmıştık dikkate alınmamıştı
TBMM'de Plan ve Bütçe Komisyonu Başkan Vekili olarak da çalışan eski Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim M. Turhan "Emeklilere her bayram ikramiye ödenmesinin kamu maliyesinde yaratabileceği etkiye işaret ettiğimizde pek dikkate alınmamıştı" sözleriyle konuya ilişkin daha önce yaptıkları uyarıları hatırlattı ve "Bugün @Merkez_Bankasi ihtiyat akçesinin Hazine'ye aktarılmasına ilişkin kamuoyuna yansıyan haberin arkasında bu yatıyor olabilir" ifadelerini kullandı.
Turhan 27-31 Mayıs haftasında 12 milyar liranın üzerinde ikramiye ödemesinin söz konusu olduğunu yazdı. Cuma hünü itibariyle Hazine'nin Merkez Bankası'ndaki hesaplarının bakiyesinin 43.5 milyar lira olduğunu belirten Turhan "TL likiditeyi bu kadar sıkınca ve piyasa katılımcılarının tedirginliğini artırınca maliyet artıyor" dedi.
Merkez Bankası'nın 40 milyar lirası Hazine'ye aktarılacak
Hazine'den nisanda 14 milyar lira açık
Merkez Bankası'ndan Hazine'ye 'avans'ın miktarı belli oldu: 37 milyar lira
HDP'li Paylan: Merkez Bankası AKP'yi fonlamak için genel kurulu erkene aldı
Genel kurul öne alındı: Merkez'den Hazine'ye 20 milyar liralık 'avans'
Merkez Bankası'nın 40 milyar lirası Hazine'ye aktarılacak
Hazine'den nisanda 14 milyar lira açık
Merkez Bankası'ndan Hazine'ye 'avans'ın miktarı belli oldu: 37 milyar lira
HDP'li Paylan: Merkez Bankası AKP'yi fonlamak için genel kurulu erkene aldı
Genel kurul öne alındı: Merkez'den Hazine'ye 20 milyar liralık 'avans'
http://www.diken.com.tr/eski-mustesardan-hazine-yorumu-bayram-ikramiyesini-odeyecek-para-yok-deniyor/?fbclid= IwAR2I4Q9Jn2_t8XuGYv_uf6Sbb6qx-B1qZgfSV4imfL2Z6gxlx1wNExH2gAk
KOZANOĞLU: EKONOMİDE BATIYORUZ...
Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu var olan zihniyet ve ekonomi politika anlayışı devam ettiği sürece Türkiye'nin nefes almasının mümkün olmadığını söyledi.
13 Mayıs 2019 Pazartesi 12:33
Kozanoğlu ekonomide umut verici söylemin zor olduğunu vurgulayarak "Dolar 6.20 TL'ye çıkmışsa belki yarın çok daha büyük bir sıçrama göstermeyebilir faizler bulunduğu yerde kalabilir ama bu bile bir ekonominin yavaş yavaş bulunduğu yerde çürümesi için yeterli bir neden" dedi.
Cumhuriyet Türkiye'de en endişe veren göstergenin işsizliğin yükselmesi olduğunu dile getiren Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu ile İstanbul seçiminin yenilenmesinin ekonomiye etkisini krizi ve çıkış yollarını konuştu.
İstanbul seçiminin tekrarlanması krizdeki Türkiye ekonomisi açısından ne anlama geliyor?
-
23 Haziran'a giderken ekonomide hiçbir gösterge 31 Mart'tan daha iyi olmayacak. Türkiye'de en endişe veren gösterge işsizliğin yükselmesidir. Ocak 2019'da işsizlik oranı yüzde 14.7'ye çıktı gelecek dönemlerde yüzde 15'in üzerinde gelecek. Bu süre zarfında da merak ediyorum geçim sıkıntısı çeken kesime AKP nasıl bir mesaj verecek. Türkiye'de zaten işgücü piyasasında yapısal bir bozukluk var. İşgücüne katılım yüzde 50 seviyesinde bu yüzde 15'in işsiz kalması demek 100 kişiden yaklaşık 43'ünün çalışması demek. Çalışacak insanların yarısı bile işgücüne katılamıyorsa o toplumun üretken bir toplum olması beklenemez. Türkiye ne yazık ki bu eşiğin altına düşmüş durumda.
Bu kadar yüksek işsizliğin sonu nereye varır?
-
İspanya gibi ülkelerde gençlere yeni yetenekler ve beceriler kazandırmak için çabalar var. Ama Türkiye'de işsizliğin getirdiği karamsarlık dışlanma duygusu şiddete yatkınlık gibi psikolojik sorunlarla karşılaşmaları daha yaygın. Türkiye'de ne bir işte ne eğitimde olan gençlerin oranı yüzde 25'lerin üzerinde. Dünyanın değişik coğrafyalarında kapitalist küreselleşmenin getirdği gelir ve servet dağılımı bozuklukları ve insanların üretimden dışlanmasına karşı çok ciddi bir tepki oluşmuş durumda. Bir anlamda küresel kapitalizmin sonuna geldik.
-
Nefes almak yok
Ekonomi için umutlu olabilme imkânı var mı her şey güzel olabilecek mi?
-
Ekonomik göstergelerde 23 Haziran'da da daha sonraki dönemde de var olan zihniyet ve ekonomik politika anlayışı devam ettiği sürece Türkiye'nin bir nefes alması mümkün değil. Aslında 2008-2009 krizinde farklı olarak gözlemlediğimiz 2 tane çok ciddi tehlike var. Birincisi borçların azaltılması çabası. Türkiye'nin dış borçları 2018'in birinci çeyreğinde 467 milyar dolarken şu anda 448 milyar dolara düşmüş. Bu borçların üretkenliği verimliliği artıracak alanlara yönelmemiş.
Borçların hızlı şekilde azaltılması daha büyük bir tehlikeyi getirir. Ekonomi durgunlukta. Mal ve hizmet üreten şirketlerin kapasiteleri artmıyor. Nakit akışları durmuş vaziyette. Tüm kaynaklarını borçlarını ödemeye ayırmaları demek üretimlerini daha da düşürmek demek. Bu da işçi çıkarmak anlamına gelir. Bu bir anlamda ekonominin damarlarından kanın çekilmesini gösterir. İkinci tehlike kredi kıtlığı. Krediler neredeyse dondu. Faizlerin enflasyonun yüksek olduğu bir ortamda kredilerin enflasyon oranında artması gerekiyor. Böyle bir ekonominin çıkış yakalama dinamiği kaybolur. Olduğu yerde debelenmeye başlar. Zaten bu kriz ortamının başından beri Türkiye'nin geçmişte karşılaştığı krizlerden farklı olarak günbegün hafta ve hafta akut etkilerinin görülmesinden öte çok uzun süreli yavaş yavaş insanın bataklığa batmasına benzer bir tablo izliyor. Dolar 6.20 TL'ye çıkmışsa belki yarın büyük bir sıçrama göstermeyebilir faizler bulunduğu yerde kalabilir ama bu bile bir ekonominin yavaş yavaş bulunduğu yerde çürümesi için yeterli bir neden.
Bir programla çıkış önermem
Çıkışı nerede görüyorsunuz IMF'ye gidilme ihtimali var mı?
- Türkiye için bir ekonomi programı çerçevesinde çıkış yolunu önermiyorum. Türkiye'nin öncelikle daha demokratik daha özgürlükçü bilime ve kurumsallaşmaya önem veren bir anlayışla yönetilmesi gerekiyor. Böyle bir dönüşüm olmadan ekonomik performanstan fazla bir şey beklenmemeli. IMF'nin Türkiye benzeri ülkelere önerdiği reçetelerin de fazla hayır getirdiğini düşünmüyorum. Bugün IMF ile bir anlaşma yolu aransa burada ABD'nin onayı gerekiyor. ABD ile S-400 sorunu varken onaylanacağını beklemiyorum. Diyelim ki sorunlar aşıldı ve IMF ile bir anlaşma yapılacak hiçbir hesabın verilmediği harcamaların kısıtlanması gerekiyor bu bir anlamda Cumhurbaşkanı'na mali yetkiler veren sistemin tıkanması anlamına geliyor. Bu açıdan da IMF ile anlaşma yapmak kolay görünmüyor. Ben IMF temelli bir kemer sıkma politikasını desteklemem. Ama hükümetin Bakan Berat Albayrak'ın niyetlendiği hamleleri yapabilmesi de kendi iç kaynaklarıyla mümkün değil. Böyle büyük bir enjeksiyona ihtiyaç var. yuzdeyuzhaber
http://www.haberyuzdeyuz.com/politika/kozanoglu-ekonomide-batiyoruz-h26482.html?fbclid= IwAR3U3ghOlk3pM0cmpjKLZHM3MXbcma2mA25F_LR0CX0vUMy5gQyo-g2u3XI
REUTERS: TÜRKİYE ENERJİ SEKTÖRÜNÜN 13 MİLYAR DOLARLIK ÖDENEMEYEN BORÇLARINI KURTARMALARI İÇİN BANKALARA BASKI YAPIYOR
© REUTERS / Mike Hutchings
13.05.2019
Reuters haber ajansı Türkiye'nin enerji sektörünün 13 milyar doları bulan ödenemeyen borçlarını kurtarmayı planladığını yazdı.
Ajansa göre enerji şirketlerinin kâra geçmesi için tek yolun elektrik zammı olduğunu düşünen bankalar hükümeti buna ikna etmeye çalışıyor.
© AFP 2019 /
TMSF Cem Uzan'ın 2.1 milyar euro değerindeki mallarına üçüncü kez el koydu
Türkiye'de elektrik üretim kapasitesi 2007-17 arası iki katına çıkarken bu kapasite artışı 70 milyar dolarlık dış borçlanmayla sağlanmış TL'nin 2017'den itibaren yüzde 40 değer kaybetmesiyle enerji şirketleri TL gelirleriyle döviz borçlarını ödemede büyük zorluklar yaşar hale gelmişti.
BBC Türkçe'nin aktardığı habere göre ajansa konuşan 10'dan fazla bankacı yatırımcı danışman ve şirket yöneticisine göre Ankara bankaların bu borçları bilançolarından silip fon olarak tanımlayıp birkaç yıl içinde yabancı yatırımcılara satabilmeleri için bankalarla birlikte bir yasal düzenleme üzerine çalışıyor.
© REUTERS / David Gray/File Photo
Goldman Sachs Türkiye'nin büyüme görünümünü düşürdü
Reuters'a göre enerji sektörünün ne kadar hızlı ve başarılı bir şekilde kurtarılacağı Ortadoğu'nun en büyük pazarı olan Türkiye'nin para biriminin değeri ve ekonomisinin büyüyüp büyümeyeceğinde belirleyici olabilir.
Kurtarma planına dair toplantılara katılan bir bankacı "Yalnızca bazı bankalar bu süreçte ilerleyecek diğer bankalar ciddi olumsuzluklar görüyorlar ve bu yüzden buna dahil olmak istemiyorlar" diyor.
Bu borç portföylerini ucuza almak isteyen Cerberus Capital Management ve KKR gibi şirketler İstanbul'a temsilci göndererek temaslarda bulunuyor.
Perşembe günü İstanbul'da Deutsche Bank Goldman Sachs Cerberus ve Bain gibi kurumlardan temsilcilerle yapılan toplantıya katılan üç kişi bankaların ödenemeyen enerji borçlarını satmakta acelesi olmadığını söylüyor.
'HÜKÜMET ELEKTRİK ZAMMINI KABUL EDECEK'
© AA /
Dünya yazarı Aktaş: Merkez Bankası dövizini sıfırladı
Ajansa konuşan iki kaynak Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile Hazine yöneticilerinin Nisan ayında planlarını bankalara sunduklarını bu plana göre hükümetin bankaların istediği oranda olmasa da elektrik zammını kabul edeceğini gaz ve kömür santrallerinin de bir havuz fonunda birleştirilerek ekonomi toparlayınca satılacağını aktardı.
Kaynaklara göre bunun yerel seçim sonrasında yapılması planlanıyordu. Fakat İstanbul'da seçimin 23 Haziran'da tekrarlanacak olması nedeniyle hükümet o tarihten önce bir elektrik zammına sıcak bakmıyor.
Türkiye'nin bankacılık sektörü 400 milyar dolarlık kredilerinden 16 milyar dolarını yapılandırdı. Bazı uzmanlara göre ödenemeyen kredilerin oranı iki kat yükselerek yıl sonuna kadar yüzde 8'e çıkabilir.
Reuters'a konuşan üç kaynağa göre hükümet silinen borçların vergiden düşülebilmesini sağlayacak bir değişiklik düşünüyor. Kaynaklardan ikisi yeniden sermayelendirme hamlesinin de vergiden düşülmesi için çalışıldığını söylüyor.
https://tr.sputniknews.com/ekonomi/201905131039030297-reuters-turkiye-enerji-sektorunun-13-milyar-dolarlik-odenemeyen-borclarini-kurtarmalari-icin/?fbclid= IwAR1-yE-8f3lQnMX-sLonUHvUHWvcCQdwCdUabLuZJKSx8AuV0T8wYruHf08&utm_source=https://www.facebook.com/&utm_medium=short_url&utm_content=mynx&utm_campaign=URL_shortening
- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Cumhuriyeti kuranlar onu korumaya da muktedir olmalidir.
Gazi Mustafa Kemal ATATURK
- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI
96. MATERYALIZMIN INSAN TURU ICIN ONUR BOZUCU OLDUGU DOGRU DEGILDIR
Bize yapilan itirazda, materyalizmin insandan tam bir makine yaptigi soylenir, bu da butun insan turu icin pek onur kirici sayilir. Ancak insan, bir ruhun ya da nasil oldugu bilinmeksizin, onun hayatta kalmasina yarayan "bilmem ne"nin gizli zorlamasiyla dusundugu, hareket ettigi soylendiginde, insan turu daha cok mu yuceltilmis olur?!
Anlasilmasi, gorulmesi kolaydir ki; maddeye ya da cisme karsilik ruha ya da cana atfedilen ustunluk, bu ruh hakkindaki cehalet uzerine kurulmustur. Oysa, bilindigi tasavvur edilen ve zembereklerinin ayirt edildigi seklinde abartilan madde ya da cisimle daha cok kaynasilmistir; ancak cisimlerimizin en sade hareketleri bile, bunlari dusunen her insan icin, sezilmesi, anlasilmasi ve cozulmesi zor muammalardir.
Ruhun cevheri hakkinda bunca kimsenin besledigi sayginin nedeni, ruhun cevherini anlasilir bir sekilde tanimlama olanaksizligi olsa gerektir. Metafizikcilerimizin maddeyi asagilamasi, ancak sundan ileri gelir ki; tanimak, mahrumiyet saygisizligi dogurur ve bize; "ruh, cisimden daha serefli, daha temizdir" dediklerinde, hakkinda hicbir fikir olmayan bir seyin, hakkinda bazi zayif fikirler bulunan seyden daha iyi ve daha guzel olmasi gerektigini soylemekten baska bir sey yapmazlar.
- - - - - - - - - - - - -
...Bize duymak istediklerimizi soyleyen kitaplari severiz...
George Orwell1984
- - - - - - - - - - - - -
Evren kendi kendine calisir ve doganin sonsuz yasalari herhangi bir ilk nedene ya da mars motoruna ihtiyac duymaz.
SADE, MARQUIS DE (Donatien-Alphonse-Frangois de Sade) (1740-1814) Fransiz yazar ve liberter.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner
- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder