NAKLEDİLEN METİNLERE GÖRE KIYAMET ALÂMETLERİ ŞÖYLE GELİŞECEKTİR:
(İbn Kesîr I 21 178-179; Berzencî s. 70-75; Hammûd b. Abdullah et-Tüveycirî II 78 293; Yûsuf b. Abdullah el-Vâbil s. 179-235).
https://www.yeniakit.com.tr/haber/iste-kiyamet-alametleri-ve-simdiye-kadar-gorulenler-393041.html |
Hani insan bir yanılır, iki yanılır, üç yanılır.
Ama be kardeşim on yedi senedir de yanılır mı?
Hani bir fıkra var ya, avcı mısın, ibnemisin diye onun gibi.
Türk halkı ahlaksız mı oldu?
L2fSIJNoA0xfSNxA
SEMA KARADAL : ADALETİN CİNSİYETİ OLUR MU?
19/05/2019 Pazar
"Kızına sahip çıksaydın" demiş katil zanlısı mahkeme sırasında Şule Çet'in babasına. Baba ise açıklama yapma gereği duyuyor bu sözlere karşı; kızına gönderdiği harçlıkları aldığı yolculuk biletlerini anlatıyordu kameralara. "Faturaları da var" diyerek daha çok canımızı acıtıyordu. Çocuğuna sahip çıktığını anlatmaya çalışıyordu işte. Kızının katilinden bile gelse bu sözler "acaba benim bir hatam eksiğim var mıydı" diye soruyordu kendine çünkü evladını kaybetmiş bir babaydı. Adalet küstah sanığı susturmuyor kızı katledilmiş bir babanın aşağılanmasına göz yumuyordu.
Kızına sahip çıksaydın derken ne çok şey söyleniyordu aslında. Kızını dizinin dibinden ayırmasaydın kızının çalışmasına izin vermeseydin kızını okula göndermeseydin kızını gece sokağa salmasaydın kızının erkek arkadaşı olmasaydı kızın alkol almasaydı kızına daha çok para yollasaydın…
Şule Çet davasında yaşananlar zihnimizde dolanırken bir AKP'li kadının ağzından dökülüverdi katil zanlısının söylemeye vakit bulamadıkları. Meclis Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu'nun toplantısında konuşuyordu AKP'nin "hukukçu" Milletvekili Arzu Aydın. Toplantının konusu; "ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanunun uygulanmasında yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri" idi.
Şöyle diyordu Milletvekili: "Hukukçuyum ama bunun ötesinde bu ülkenin vatandaşıyım. Eyvallah hukuken yönetmelik tüzük anayasa uluslararası sözleşmeler bunların biçimsel olarak elbette bir hukukçu olarak farkındayız ama hiçbir uluslararası sözleşme ya da kanun toplumsal değerlerin üzerine geçmez. Bir topluluğu millet yapan üzerindeki kıyafetlerdir geleneğidir göreneğidir örfü adetidir. "
Kendisi de hukukçu olan bir milletvekili kadına karşı şiddetin konuşulduğu bir Meclis toplantısında kanunları yok sayıp örf adet ve gelenekleri işaret edebiliyorsa bir kadını katletmekle suçlanan kişi de mahkemede o kadının babasına "kızına sahip çıksaydın" diyebilir. O örf ve adetler değil mi kadını ikinci sınıf sayan hor gören? İlk adet gördüğü gün suratına tokat atılan kız çocuklarının sessiz boyun eğişleri var o geleneklerin ardında. Örf ve adetlere sahip çıkmak adına karnından sıpayı sırtından sopayı eksik etmiyorlar kadınların. Milletvekili'nin çöpe attığı kanunlar uygulanmadığı için ölmeye devam ediyor kadınlar.
Gericiliğin kol gezdiği bir ülkede kadına şiddet uygulayanların tecavüz edenlerin ya da kadınları öldürenlerin kollanması ve hatta aklanması mümkündür. Kadın geleneklere ve dini öğretilere uygun olmayan herhangi bir davranışı nedeniyle suçlu da ilan edilebilir. Buna rağmen sadece gerici toplumun kadına biçtiği role sıkıştıramayız meselenin özünü. Biliyoruz ki tüm kadınlar mağdur tüm erkekler suçlu değil. Bunca kadın cinayetinin yaşandığı ve suçluların adil bir biçimde yargılanmadığı Türkiye'de örf ve adetleri kanunların üstünde sayan da bir kadın milletvekili işte. Binlerce kadın-erkek işçiyi sömüren kadın patronlar ile emekçi kadınlar aynı gemide olabilir mi?
"Erkek adaleti sona ersin" sesi yükseliyor zaman zaman bu tür davaların ardından. Bu talep "adaletin cinsiyeti olur mu" sorusunu getiriyor beraberinde. Adalet kime hizmet ediyorsa onundur. Halk için işlemeyen adalet güçlü olandan düzenin sahiplerinden yanadır. Kadın ya da erkek olmanın etkisi hangi sınıftan olduğuna bağlı olarak değişir. İşte bu yüzden onların nezdinde sadece Şule değil babası da en az onun kadar "suçlu"dur.
Her istediğini yapabilme hakkı olduğunu düşünen sanık her şeyden önce patrondur. Sadece Şule Çet'in değil babasının ve emekçi sınıftan gelen herkesin patronu saymaktadır kendini. Bir kadına cinsel saldırıda bulunup ardından öldürmekle yargılandığı mahkemede fütursuzca konuşabilme cesaretini de erkek oluşundan değil patron oluşundan almaktadır. Şule'nin katili sadece bir erkek değil o erkekte vücut bulmuş düzenin ta kendisidir.
http://haber.sol.org.tr/yazarlar/sema-karadal/adaletin-cinsiyeti-olur-mu-263178
- - - - - - - - - - - - -a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Ey kahraman Turk kadini sen yerde surunmeye degil omuzlar uzerinde goklere yukselmeye layiksin.
Gazi Mustafa Kemal ATATURK
- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI
76. BIZZAT TEOLOJININ ILKELERINE GORE INSAN TEK BIR AN BILE OZGUR DEGILDIR
Eger ilahiyatcilar, kendi kendileriyle surekli olarak celiski halinde bulunmasalardi, yine kendi varsayimlarina gore, insana bir an olsun ozgur ve ozerk gozuyle bakilamayacagini teslim ederlerdi.
Insanin Tanriyla surekli bir baglilik icinde bulundugu, Tanrinin iradesi olmadikca tek bir nefes bile alamayacagi farz ve iddia olunmuyor mu? Allahsiz var olmayan,
Allahsiz ozel varligini koruyamayan ve eceliyle ilgili olarak Allah'in iradesi gerceklesince, hayati terk eden bir kimse ozgur mudur, ozerk midir? Eger Allah, insani "adem"den cikardiysa, eger insanin varligini surdurmesi yaratilmanin surmesiyse, eger Allah yarattigini bir an gozunden ayirmazsa ve insanin basina gelen her sey Tanrinin iradesi sonucuysa, eger insan kendiliginden hicbir seye guc yetiremezse, eger insanin ugradigi sikintilar, Tanrinin istegi eseriyse ve kendisine Tanrinin lutfu yonelmeksizin hicbir iyilik yapamazsa; insanin hayati boyunca bir an olsun ozgurluge kavustugu nasil one surulebilir? Gunah isleyen insani Allah korumasaydi, insan nasil gunah isleyebilirdi? Eger gunah isledigi sirada, Allah insani koruyorsa, onu gunah islemeye devam etmesi icin yasamak zorunda birakiyor demektir.
- - - - - - - - - - - - -
Buyuk Birader seni izliyor.
George Orwell1984
- - - - - - - - - - - - -
Cennet ve mukemmellik dusunun bizi mezarlarimizda beklemesini mi, yoksa burada, simdi, bu dunyada mi bulmasini istediginizi sorun kendinize.
RAND,AYN (1905-1982) Rusya dogumlu ABD'li yazar.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner
- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder