2 Mayıs 2012 Çarşamba

Cetin Altan - Hz. Isa’nın pipisi, Ronesans ve biz...

Hz. Isa'nın pipisi, Ronesans ve biz...

Cetin Altan

Seytanın gor dedigi

c.altan@bnet.net.tr

 

Ortacag papazlarının neleri tartıstıklarını bilmem hic merak etiniz mi? Bu tartısmalardan biri Yahudi olarak dogmus oldugu icin sunnetli olan Hz. Isa'nın sunnetiyle ilgiliydi.

* * *

Isa goge uctuktan sonra, vaktiyle pipisinden kesilen parca da goge ucmus muydu, ucmamıs mıydı?

* * *

Papazların bir bolumu, parcanın da uctuguna inanıyorlardı. Bir bolumu de inanmıyordu. Onlara gore kesilen pipi parcası Isa'dan ayrıldıktan sonra peygambere ait olma niteligini yitirmisti.

O nedenle de Isa goge uctugu zaman, pipisinin parcası yerde kalmıstı.

* * *

Bu iki zıt gorusun kiliseler arasında yuzyıllar boyu ne derin ayrılıklar yaratmıs oldugunu dusunebilmek dahi zor bugun.

* * *

Yine ortacagda dunyanın bir de arka yuzu bulunduguna inanılırdı.

Bazı papazlar, dunyanın arka yuzunde yasayanların, on yuzundekilerin tam tersi bir goruntude oldugunu iddia ederlerdi.

* * *

Arka yuzde agacların dalları toprakta, kokleri havadaydı.

Insanlarla hayvanların da basları asagıda, ayakları yukardaydı.

* * *

Papalık sonunda, boyle bir iddiayı benimseyen papazları aforoz etmeye baslamıstı.

* * *

Ancak bu aforozlarda bazı orostopolluklar oluyordu.

Vatikan, bilimle -ornegin astronomiyle- ugrasırken, kutsal inancları ırgalayan papazları da halkın gozunde kucuk dusurmek icin, "dunyanın arka yuzundeki ters goruntulu hayatlara" inanmakla sucluyordu onları.

* * *

Ortacagdaki bir baska tartısma konusu da, "Dunyayı yaratmadan once Tanrı'nın ne isle ugrastıgı" idi.

* * *

Bize sorarsanız:

-Dunyayı yaratırken, Turkleri de yaratayım mı, yaratmayayım mı, diye dusunuyordu.

Cunku bundan Turklerin mi, yoksa kendisinin mi pisman olacagını kestiremiyordu.

* * *

"Ilkcag", "Ortacag", "Yenicag", "Yakıncag", "Uzaycagı" ayrımları, bizim ortak bilincimizde gerektigi kadar billurlasmıs degil.

Ne tarihin nicin boyle "cag" ayrımlarına ugradıgını tam kavrayabilmisiz, ne de aralarındaki farkların neler oldugunu tam gorebilmisizdir...

* * *

Bunun da nedeni, Batı Roma Imparatorlugu'nun batısıyla kapanan "Ilkcagda", Turklerin bulunmayısı...

* * *

Oysa cok tanrılı dinler donemi olan ilk caglar, olaganustu bir uygarlıgın ornekleriyle doluydu.

* * *

Turkler 8. yuzyılda cıktılar tarih sahnesine. O yuzdende ilk caglardan uzanan kentli bir birikimleri olmadı.

* * *

Ortacag hayata sadece kilisenin tek ve dar penceresinden bakılan bir cagdı.

Kendisinden onceki donemleri de, bilimsel kuskuculugu da, akılcı tutarlılıgı da reddeden bir cagdı. Bin yıl surdu.

* * *

Ama papazlar Latince ve Yunanca biliyorlardı. Isa'dan onceki caglarda neler olup bittigini gizli gizli ogrenmeye calısacak bir dil anahtarı vardı ellerinde.

* * *

Derken ilk cagları, yani "Antikite"yi yeniden degerlendirme donemine gecildi.

Buna "Ronesans" diyoruz iste... Ve "Ortacag" kapandı, "yeni bir cag" basladı...

Kendi tabularıyla dogmalarını elestirmeye baslayan bir akıl cagı... Bir cesit "ortacag"ın kendisine karsı yaptıgı "ozelestiri" evresi...

* * *

Turkler, insanlıgın yasadıgı butun cag seruvenlerinin dısında, bir turlu kentlilesemeyen bir gocebelikte kaldılar.

Bunun sıkıntılarını bugun dahi cekiyoruz. Sifahilikten, belgeselligin agır bastıgı yazılı bir doneme hala daha gecemeyisimiz ve ilkel kurnazlıkla yetinip, Ronesans'ın baslattıgı akılcı tutarlılıklarla butunlesemeyisimiz, buyuk olcude bundan.

* * *

"Dusunce", "fikir", "akıl", eksi deger sayılır gunluk dilimizde...

* * *

"Dusun dusun boktur isin" gibi.

"Fikir"in cogulu olan "efkar"ın "karamsar bir bunalımı" anlatması gibi.

"Akıllı"nın cogulu olan "ukala"nın, "gereksiz oneri ve anlatımlarla sevimsizlik etmek" anlamına gelmesi gibi...

* * *

Hem ortacagdan kurtulmak isteyip, hem de tutarlı bir akılcılıga ve "tabulara karsı cımaya" kızmak, hala daha en temel celiskimiz.

* * *

Yoksa kitaplara ve yazı adamlarına hala daha yasakcı davranmayı bu kadar dogal mı karsılardık?

Ustelik "cagdas uygarlık duzeyine mutlaka varacagız" diyerek...

 http://gundem.milliyet.com.tr/hz-isa-nin-pipisi-ronesans-ve-biz-/gundem/gundemyazardetay/02.05.2012/1535192/default.htm

 


--   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .    Yetki devretmeyi bilenler zeki, cesur, acgozlu ve aptallari goreve getirirler. Zekiler becerilerini gostermekten mutlu olurken, cesurlar icindeki hirsi ortaya koyarlar. Acgozluler kar elde etme pesine duserken, aptallar olume meydan okurlar.  Haung Shigong -   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .   Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur.  Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .  Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.  http://orajpoyraz.blogspot.com/  Dinlerin kitaplar1n1;  Okuyup anlayana 'ateist', Okuyup anlamayana 'dindar', Hem okumay1p hem de anlamayana, 'yobaz' de  nir.  Nikola Tesla  ....... Dinler atesbocekleri gibidir:  Parlayabilmek icin karanliga gereksinim duyarlar.  Tum dinlerin kosulu yaygin olan belirli bir derecede cehalettir.  Ki sadece bu havada yasayabilirler ancak.  Arthur Schopenhauer  . . . . . . . . . . . . . . . .  Ey mutsuzlar!  Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz. Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz. Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki, sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz. Bok yiyorsunuz! Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz! Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan. Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine. Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan.   Bertolt BRECHT  . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .  Ben, Manevi Miras olarak hicbir Ayet, hicbir Dogma, hicbir Donmus ve kal1plasm1s Kural birakmiyorum. Benim Manevi Miras1m Bilim ve Akildir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder