31 Mayıs 2012 Perşembe

orsam - Rus Turistlerin Türkiye’ye Gelmesi Engelleniyor mu?

Rus Turistlerin Türkiye'ye Gelmesi Engelleniyor mu?

Hasan Kanbolat, ORSAM Başkanı Rusya Federasyonu'nda Türkiye ve Türk algılamasını birileri değiştirmek mi istiyor?
İki ülke arasındaki bahar rüzgarlarının önüne set mi çekilmeye çalışılıyor?

Rusya Federasyonu'nun RTR-Planeta televizyon kanalında 12 Mayıs gecesi "Cumartesi Akşamı" programında Türkiye ve Türkler negatif esprilere konu oldu.
Türkler, fesli, çarçaflı, kaba saba insanlar olarak karikatürize edildi.
Programda baştan sona kadar Türkiye'de tatil yapılmaması ve deniz tatili için Rusya Federasyonu'nun Karadeniz sahillerinin veya Kırım'ın tercih edilmesi üzerinde duruldu.
"Türk sahillerine gideceğime Soçi'ye, Kırım'a giderim daha iyi" sözleriyle dans edildi.
Geçen hafta da aynı konu Duma'da konu edildi.
"Türkiye sahillerine para bırakılmasının önüne geçilmesi" üzerinde duruldu.
Bunlar sadece iki örnek.
Benzer örnekler giderek artıyor.
Görüldüğü gibi, Rusya Federasyonu'nda bazı lobiler Türkiye ve Türkler üzerine aleyhtarlığa başlamış durumda.
Türkiye'ye gelen Rus turistler de ana konu yapılmış.
Hem Moskova hem de Ankara bu konuda dikkatli olmalı.
Provakasyona çok açık bir konu.
Zaten, son birkaç yıldır Türkiye'de Rus turistlerin başına gelen en küçük kötü bir olay bile Rusya Federasyonu'nda Soğuk Savaş döneminde yaşayan bazı çevreler tarafından gereğinden fazla büyütülerek Türkiye ve Türk aleyhtarlığına dönüştürülmeye çalışılmaya başlanmıştı.

Türkiye'de ise "Rusya Federasyonu", "Rus" ve "Putin" algılamaları pozitif yükselişini sürdürüyor.
Erdoğan ile Putin arasında pozitif bağ kuruluyor.
Rusya Federasyonu'na güven duyuluyor.
Türkiye yılda 3 milyonu aşan Rus turistin gelmesinden de Rus gelinlerin sayısının artmasından da Ruslarla ticaret yapmaktan da oldukça memnun.
16 Nisan 2011'de başlayan 30 gün süreli vize muafiyeti Türkiye'de ikamet eden Rus vatandaşlarının yoğun baskıları sonucu Ankara tarafından tek yanlı olarak 60 güne çıkartıldı.
Ancak, 60 gün de yeterli görülmüyor.
Çünkü Nisan 2011 öncesinde Ruslar Türkiye sınır kapısında kolayca 90 günlük vizeyi alabiliyorlardı.
Şimdi ise 60 gün, arttırma değil azaltma olarak görülüyor.
Onun için ilk aşama da 90 gün, sonra 180 gün süreli vize muafiyetine geçilmesi arzu ediliyor.

Erdoğan, Putin ve Medvedev'in vizyonu ise oldukça geniş.
Türkler, Soğuk Savaş'ı çoktan unuttu.
Sadece, geleceğe bakıyorlar.
Ruslar ise algı değişiminde zorlanıyor.
Rus liderlere yerel bürokrasi ve aydınlar ayak uydurmakta zorlanıyor.
Türklerin Moskova ve St.Petersburg gümrük kapıları dışındaki kapılardan vizesiz geçişi bile çok kolay değil.
İki ülke arasında 30 gün süreli vize muafiyeti var gibi görünse de Türkler ilk 3 günden sonra karakolda kayıt yaptırmak zorunda.

Kuzeyde rüzgarlar birden bire Türkiye ve Türkler aleyhine esmeye başladı

Bunun birinci nedeni, Soğuk Savaş dönemi artıklarının ve Rus milliyetçiliğini Türk ve Türkiye karşıtlığı üzerine inşaa etmeye çalışanların Rusya Federasyonu ile Türkiye'nin Ortadoğu politikasının giderek farklılaşmasını fırsat bilmeleridir.
Bu farklılaşma sadece Suriye konusunda değildir.
Farklı politikalara yönelme bütün Arap dünyasını ve İran'ı kapsamaktadır.
Ayrıca, Yahudi lobisi Moskova'da Washington DC'den daha etkindir.
Yaptırım ve politikaları etkileme güçleri daha fazladır.
Bu nedenle, Türkiye-İsrail ilişkilerinin gerilmesi Moskova-Ankara hattında da soğukluklar ve gözle görünmeyen dip çatlaklar yaratmaktadır.
İsrail, Şam'ın yaralı aslan tarafından yönetilmesini istiyor.
Türkiye ise Suriye'nin toprak bütünlüğünü koruyarak Şam yönetiminin değişmesine taraf görünüyor.
Suriye'nin geleceği üzerine İsrail ile Türkiye arasındaki farklılaşma, Ankara-Moskova hattında tansiyonu yükseltiyor.

Moskova, 2008'de Gürcistan Savaşı'nda Türkiye'nin Gürcistan'a yardımını sessizce cezalandırmıştı.
Türkiye'nin Rusya Federasyonu'na yaş sebze ve meyve satışını büyük ölçüde engellemişti.
2012'de de Ortadoğu eksenli politikaların farklılaşması, Moskova'nın Rus turistlerin Türkiye tatillerini engellemeye yönelen politikalara yönelebileceğini gösterecek mi?
Sadece düşünmemiz gerek bir soru olsun.

 http://orsam.org.tr/tr/yazigoster.aspx?ID=3507

--    . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .       Sapiens dominabitur astris  Bilge kisi yildizlara hukmeder.    Latince Atasozleri  - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -   Kurmus oldugum gruba uye olun  Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur.    Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com  - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -   Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.  http://orajpoyraz.blogspot.com/  - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -   Dinlerin kitaplar1n1;    Okuyup anlayana 'ateist',  Okuyup anlamayana 'dindar',  Hem okumay1p hem de anlamayana, 'yobaz' denir.    Nikola Tesla  - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -   Dinler atesbocekleri gibidir:   Parlayabilmek icin karanliga gereksinim duyarlar.   Tum dinlerin kosulu yaygin olan belirli bir derecede cehalettir.   Ki sadece bu havada yasayabilirler ancak.    Arthur Schopenhauer  - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -   Ey mutsuzlar!    Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz.  Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz.  Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki,  sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz.  Bok yiyorsunuz!  Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz!  Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan.  Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine.  Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan.     Bertolt BRECHT  - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -   Ben, Manevi Miras olarak hicbir Ayet, hicbir Dogma,  hicbir Donmus ve kaliplasm1s Kural birakmiyorum.  Benim Manevi Miras1m Bilim ve Akildir...    K.Ataturk  - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -   Putlarin, Kabenin istedii: Kolelik;  Canlar1n, ezan1n diledigi: Kolelik;  Mihrapti, kiliseydi, tespihti, salipti  Nedir hepsinin ozledigi? Kolelik.    Omer Hayyam

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder