9 Mayıs 2012 Çarşamba

BEKİR COŞKUN

BAMBAŞKANLIK SİSTEMİNE GEÇİYORUZ...

Şimdi de “Başkan” olmak istiyor dediler...
*
Yeryüzündeki hiçbir rejime, modele, sisteme benzemiyor zaten...
Demokrasi desen, işlev padişahlık... Padişahlık desen, içerik krallık... Krallık desen, uygulama faşistlik...
Bambaşka...
Olsa olsa “Bambaşkan” hadi...
*
Örnek olarak “ABD’nin başkanlık sistemini” gösteriyorlar, yersen...
Diyelim ki ABD’de Başkan tüm senatörleri seçer, senatörler de kendisini seçer, sonra Başkan senatörlerin ne zaman ağızlarını açacağını seçebilir mi?..
Ne gezer...
*
ABD Başkanı; yargıçları savcıları atadığı gibi... Sendika başkanlarını da kendisi bulur...
Sivil toplum örgütlerini kendisi kurar...
Hadi yetmedi; köşe yazarı ile karikatüristi kendisi belirler...
Manşete, haberlere karar verir mi?
Sonra sıra gelir mesela; gece faaliyetlerine müdahaleye...
Bakalım kaç çocuk?..
*
ABD’de Başkan; kafasına göre mahkemeler kurarak, genelkurmay başkanlarını, ordu komutanlarını tutuklatabilir...
Ordusunun yarısını içeri atar...
Önünde ayağa kalkmayanı, elini sıkmayanı, selam çakmayanı, arkasını döneni hücrelere kapatabilir mi?..
*
ABD’de Başkan’ın partisi en yüksek mahkeme tarafından gericiliğin merkezi olmaktan mahkûm edilir...
Kendisi hakkında da “kalpazanlık ve sahtecilik” iddiası vardır da...
Orada bir saat dahi oturabilir mi?..
Asla...
*
ABD’de Başkan; her seçim öncesi kürsüden halkın zenginleştiğini söyler... Sonra o muhtaçlara kömür, nohut, makarna dağıtarak oy alabilir... O oy’larla kendi ailesini ve yandaşlarını böylesine zengin edebilir mi?..
Hadi...
*
ABD’de Başkan; üniversitelerin başına birer yandaşını getirir... Okulları kolejleri papaz okuluna çevirir...
Sonra “Katolik nesil istiyorum” der...
Heykelleri yıkar, tiyatroları siler, sanatı aşağılar...
Önüne gelene savurur...
Kin, nefret, intikamla ülkesini paramparça eder...
Yine de o koltuğa kurulabilir mi?..
*
Yetmedi demek...
Çıtlattılar iki gündür; başkanlık sistemi istiyor...
Az gelmesin sonra?..

 

--   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .    Basarili olanlarla basarisiz olanlar arasindaki fark, yasam deneyimleriyle sahip olduklari kaynaklara, bakis acilarindan kaynaklanmaktadir.  Anthony Robbins    . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .   Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur.  Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .  Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.  http://orajpoyraz.blogspot.com/  Dinlerin kitaplar1n1;  Okuyup anlayana 'ateist', Okuyup anlamayana 'dindar', Hem okumay1p hem de anlamayana, 'yobaz' denir.  Nikola Tesla  ....... Dinler atesbocekleri gibidir:  Parlayabilmek icin karanliga gereksinim du  yarlar.  Tum dinlerin kosulu yaygin olan belirli bir derecede cehalettir.  Ki sadece bu havada yasayabilirler ancak.  Arthur Schopenhauer  . . . . . . . . . . . . . . . .  Ey mutsuzlar!  Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz. Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz. Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki, sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz. Bok yiyorsunuz! Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz! Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan. Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine. Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan.   Bertolt BRECHT  . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .  Ben, Manevi Miras olarak hicbir Ayet, hicbir Dogma, hicbir Donmus ve kal1plasm1s Kural birakmiyorum. Benim Manevi Miras1m Bilim ve Akildir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder