Ülkemizde 5-6 gündür neler oluyor? Neden oluyor? İstenmeyen nedir, istenen nedir? Sonu nereye varır? Öncelikle 5-6 gündür bir sivil itaatsizlik eylemi oluyor. Olan budur. Henüz kimse ihtilalden, meclisi, başbakanlık, cumhurbaşkanlığı konutunu basmaktan, politik liderlerin katlinden bahsetmemiş, düşünmemiştir. Bu iyidir. İktidarın toplumun kalanını hiçe sayan, aşağılayan, hakir gören sözleri, demeçleri, icraatları hiç değilse toplumun önemli bir bölümünde ciddi tepki yaratmıştır. İstenmeyen hükumetin toplumun kalan bölümünü dışlaması, onun beklentilerini, değerlerini aşağılaması, hakaret etmesidir. İstenen hiç değilse bundan sonra toplumun kalan bölümünü kucaklamasıdır. Eğer iktidar aynı uzlaşmaz, aşağılayıcı, ötekileştirici(!), hiçe sayan tutumunda ısrar ederse olaylar az çok devam eder. Hükümet sertleştikçe karşısında daha sert, daha katı bir muhalefet bulur. Muhalefet derken politik partilerin muhalefeti değil, halk muhalefetini söylüyorum. İşler giderek çığırndan çıkar, yer yer, tek tük kan akmaya başlar, kan aktıkça işlerin seyri daha da kötüleşir. Belki de polisin, kimliği meçhul kişilerin(!) göstericilere hedef gözetmeden ateş açması sonucu yüzlerce insanın katledildiği boyutlarda can kayıpları görürüz. Polis göstericiler üzerindeki kontrolünü yitirdikçe, hükumet köşeye sıkıştıkça görülür bunlar. Sonunda bir de bakarsınız korunması için jandarmanın da yardımına ihtiyaç duyduğunuz Başbakanlık Konutunu yüz binler basmış, akibetiniz Çavuşesku gibi olmuş. Bunu kimse arzu etmez, ben de arzu etmem, eminim halen sokaklarda eylem yapanların büyük bölümü de arzu etmez. İstenen azıcık özen, azıcık kucaklayıcı bakıştır, toplumun ötekileştirilmesinin, rejimin laik ve uniter yapısının tartışılmasının durdurulmasıdır. Bunlar çok önemlidir.
Israr ederseniz gerçekten iç savaş çıkar. | Olay kesinlikle Gezi Parkı olayı değildir, o bir kıvılcımdır, işler artık farklı bir boyuttadır. Bütün Türkiye'nin, neredeyse bütün illerinde yaşanan kalkışmanın beş on ağaç için olduğunu sanmak ahmaklıktır. Olay hükumetin kendine çeki düzen vermesi için kuvvetle uyarılması meselesidir. Hükümet olumlu bir tutum içine girerse, itekleşmeyi, ötekileşmeyi durdurduğunu göstermek için, bazı jestler yaparsa ülke önümüzdeki seçim dönemine kadar selametle gider. Bunun için hükumet en azından Gezi Parkı, Taksim Meydanı düzenlemeleri, AtaTürk(!) Kültür Merkezi, Taksim'e cami inşaatı ile ilgili bütün planların durdurmalı, bunları duyurmalı, bu tartışmalardan uzak durmalı. Dünyanın sonu değildir, gerinlikler bittikten sonra, sandıktan yeniden güç aldıktan sonra bunlar yine yapılabilir. Taksimde, Nişantaşında, Beyoğlunda camiler vardır, buralar yeni fethedilmiş toprak parçaları değildir. Ülkenin başka başka yerlerinde her boyda, her şekilde camiler vardır, yenileri de yapılabilir bunlarda bir sıkıntı yoktur. Saçma sapan itekleşmelerle oy devşirmek sonunda toplumun parçalanmasına sebep olmuştur. Ülkenin din, mezhep ekseninde çatışmasını istiyorsanız ne ala, yok huzur, rahat istiyorsanız her işinizi itekleşmeden, ikna ederek, güzellikle yapma yolunu seçmelisiniz. Taksime camii de yapılır, isterseniz dünyanın en büyük kubbeli, belki de modern teknoljiyle bin metre çapında kubbeli camiini de yapabilirsiniz. Bunda inanmayanlar, Hristiyanlar, Yahudiler, ateistler, deistler, Budistler için bir zarar yoktur. Bunun tek sonucu salt ideolojik yaklaşımızla, haddini aşan, gereksiz bir iş yaptığınızı dünyaya ilan etmiş olmanızdır. Sonuçta o bölgede yaşayan insanların asla böyle bir talebi olmamıştır. Kimse de o bölgede camiilerin dolduğunu, taştığını, yetmediğini görmemiştir. Zaten milletin Taksime Camii konusunu bu kadar çok önemsemesi de bundandır. Çünkü herkes Taksim'e Camii meselesinin bir ihtiyaç meselesi olmaktan çok ideolojik bir zafer anıtına duyulan ihtiyaçtan kaynaklandığını bilmektedir. Ve kimse yeniden fethedilme konumunda olmaktan hoşnut değildir. Sanki Bizans yeniden fethediliyormuş gibi yapmak, bazılarını da fethedilenler konumuna itmektedir. Saygılar. Oraj POYRAZ |
^^^^^ - vvvvv
--
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Akilli konusur, cunku soylemek istedikleri vardir; aptal konusur, cunku kendisinin bir seyler soylemek zorunda oldugunu sanir.
Platon
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Akilli konusur, cunku soylemek istedikleri vardir; aptal konusur, cunku kendisinin bir seyler soylemek zorunda oldugunu sanir.
Platon
Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com | Ayrilmak isterseniz de : Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com | Grup Sayfamız : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ | Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder